12.sınıf edebiyat konu anlatımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
12.sınıf edebiyat konu anlatımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

19 Eki 2015

Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları nelerdir ?

Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 
Cumhuriyet döneminde etkili olan sosyal , siyasi olaylar ve düşünce akımları 

1 Eki 2015

1923-1940 CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI GENEL ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE,

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI (1923- …. )

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI (1923- ….    )   
1923 yılı yeni Türkiye’nin kuruluşudur. Aydınlarımız, devlet adamlarımız ve yazarlarımız artık tarihimizde artık yeni bir dönemin başlatılması gerektiğine inanmışlar. Bu yüzden de 1923’te başlayan bu yeni oluşum edebiyatımızı da etkilemiştir. Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatını iki ana dönem içinde incelemek mümkündür.
  • 1923- 1940 arası dönem
  • 1940 sonrası dönem ( Son dönem)
1923- 1940 arası döneminin özellikleri:
1.Dili sadeleştirme düşüncesinden dolayı konuşma dili ile yazı dili arasındaki fark ortadan kalkmaya başladı.
2.Eğitim ve öğretimin yaygınlaşmasıyla okur yazar oranı arttı.
3.Milli Edebiyat döneminde başlayan Anadolu’ya yöneliş hız kazandı.
4.Hece ölçüsünü kullanmaya başladılar.
5.Halkın dertlerini, problemlerini ve Anadolu’nun güzelliklerini işlediler.
6.Anadolu efsanelerinden, masallarından ve mitolojiden yararlandılar.
7.Halk arasında yaşayan her türlü kültür unsurunu sanat eserlerinde işlediler.
8.Bu dönem sanatçıları; maniler, türküler, halk efsaneleri, masallar ve halk sanatlarının unsurlarını topladılar.
9.1940’a kadar olan dönem içinde ( Ahmet Haşim, Yahya Kemal gibi) bazı şairlerin aruz vezni ile sade şiirler yazdığını görüyoruz.
10.Bu dönemde roman, hikaye, tiyatro, gezi  ve hatırat türlerinde de bir sadeleşme, kültür varlıklarımızdan yararlanma göze çarparken; roman ve hikayede gerçekçilik akımı ön plana çıkar.
11.Romanlarda genellikle Cumhuriyet devrimleri, ağa- köylü, patron- işçi, kadın- erkek çatışması gibi konular işlenmişti.
12. Milli Edebiyat döneminde önemli olan olay hikâyesi yerini durum hikâyesine bıraktı.
13.Tiyatro hem metin hem de sahnelenme tekniği açısında oldukça ilerledi.
14.Deneme, eleştiri gibi öğretici türler bu dönemde önem kazandı.
15.Şiirde birçok akım ortaya çıkmıştır.

. Cumhuriyet Döneminde yazılan edebî metinlerde nasıl bir dil ve zevk anlayışı hâkimdir?

. Cumhuriyet Döneminde yazılan edebî metinlerde nasıl bir dil ve zevk anlayışı hâkimdir? İncelediğiniz metinlerden örneklerle açıklayınız.
  • · Konuşma ve yazı dilinin birbirine yaklaştırılmışır.
  • · Batı’dan gelen sezgicilik, gerçeküstücülük ve varoluş­çuluk akımlarının etkisi görülür.
  • · Anadolu ruhunun önemsenmiştir.
  • · Süsten, özentiden kaçış görülür.
  • Dil, yabancı sözcüklerden arındırılmaya çalışılmış, yalın (sade) bir dil, bağlaşıklık ve bağdaşıklık ilkelerine uygun açık, duru, akıcı, tutarlı bir anlatım kullanılmıştır

10 Eyl 2015

Sürrealizm nedir, temsilcileri hakkında bilgi

SÜRREALİZM (GERÇEK ÜSTÜCÜLÜK)
  •  Kelime anlamı "gerçek üstücülük" demek olan bu akım 1924’te Fransa’da çıkmıştır.
  •  Sürrealistler Sigmund Freud’un etkisinde kalmışlardır.
  • Bilinçaltı rüyada ortaya çıkar.
  •  Hipnotize edilmiş insanlara şiir söylettiler. 
  •  Akıl ve mantık değersizdir. İnsanı yönlendiren İçgüdü, bilinçaltıdır demişlerdir.
  • Temsilcileri: Breton Aragon, Paul Eluard
  •  Türk edebiyatında ise; Orhan Veli ve arkadaşları, Cemal Süreyya, İlhan Berk (II. Yeniciler)

EGZİSTANSİYALİZM ( VAR OLUŞÇULUK) HAKKINDA BİLGİLER

EGZİSTANSİYALİZM ( VAR OLUŞÇULUK)
Egzistansiyalizm, kökü İlkçağ Yunan felsefesine kadar uzanan bir felsefe sistemidir. İkinci Dünya Savaşı'nın son yıllarında bağımsız bir felsefe olarak ortaya çıkmıştır. Felsefe ve edebiyat alanında en önemli temsilcisi ve kurucusu Jean Paul Sartre'dır. Bu akıma göre, insan kendi özünü kendisi seçer. Bu görüş şöyle özetlenebilir: "Var" olma "öz"den önce gelir; yani, insan önce dünyaya gelir, var olur, ondan sonra olmak istediği gibi olur. Egzistansiyalizmin bu anlayışı, Nietzsche nin, "Her insan, tarihte eşi bir daha tekrarlanmayacak biricik harikadır.'' sözünde, özlü ifadesini bulur.
*Var olmayı her şeyden önce görenlerdir. Bu akıma var oluşçuluk da denir.
*İnsan kendi değerlerini kendi oluşturabileceğini bilmelidir.
*İnsan bütünüyle özgür olmalıdır.
* Temsilcileri: Jean Paul Sartre, Albert Camus, Andre Gide, Samuel Beckett, Franz Kafka

Sezgicilik (entüisyonizm) hakkında bilgi maddeler halinde...

  • Sezgicilik (Entüisyonizm), 
  • felsefi bir kavram olarak sezgiye akıl, zihin ve soyut düşünme karşısında hem öncelik, hem de üstünlük tanıyan felsefe akımıdır. 
  • Henri Bergson akımın kurucusudur, bu nedenle kimi zaman felsefe tarihinde Bergsonculuk olarak adlandırılması da söz konusudur.

Sezgiciliğe göre bilginin, özellikle de felsefe bilgisinin kaynağı ve temeli sezgidir. Burada önemli olan sezgi kavramının içeriğidir. Felsefi anlamda sezgi, bir tür açılma, doğrudan doğruya keşfedilme ve dolaysız, aracısız birden bire kavranılma anlamında kullanılmaktadır. 
Buna göre, varlıkları bize oldukları gibi veren bilgi, sezgidir. Bergson'da bu kavram daha da özel bir anlamda gerçeği dolaysızca kavrama yetisi olarak belirtilmiş, algıların ve zihnin bir tür bireşiminden müteşekkil sayılmıştır. Bergson'da, kendi bilincine varmış içgüdüler sezgi olarak değerlendirilir ve bu kavram felsefenin merkezine oturtulur.[1]

Ortaçağ felsefesinde önemli isimlerden biri olan İmam Gazali'de, 19. yüzyıl felsefesinde ise hegelci aşırı sistematik ve soyut felsefelere karşı bir tepki olarak Henri bergson'un felsefesinde görülür. Gerçeklik sezgi ile bir kerede ve tam olarak kavranır, akla dayanan bilgi ise asla tam ve kesin olamaz düşüncesi bu felsefelerin ana tezidir. Böylece hem rasyonalizme hem de materyalizme bir karşı çıkış sözkonusu edilmektedir.

Matematik felsefesinde ve etikte sezgicilikFelsefede hem matematik felsefesi hem de etikte kullanılan bir kavramdır.
Etikte sezgiye dayanarak etik önermelerinin doğrulanmasını, kabulunu veya reddedilmesini tanımlar. Buna göre sezgiye uyumlu etik önermesi kabul edilebilir, sezgiye dayanmayan veya sezgiyle uyumsuzluk gösteren etik önermesi kabul edilemezdir. Eylemlerin doğru ya da yanlış oluşları, onlar üzerine düşünmeyle ulaşılacak bir sonuç değil, aksine doğrudan sezgiyle varılacak bir bilgidir. Sezgicilik dışında da belirli etik sorunlarına dair genel sezgilerin sorunun çözümüyle uyumlu olmasına çoğu etikçi dikkat etse de sezgicilikte, düşünme ve deneyimin ötesinde bilgiye ve dolayısıyla sonuca sadece sezgiyle varılması gerektiğinden, etik sorunlarının genel sezgiyle tamamen uyumlu bir şekilde çözülmesine önem verilir.


Matematikte ise sezgicilik kavramı Luitzen Egburtus Jan Brouwer isimli Hollandalı matematikçi tarafından ileri sürülmüştür. Matematik sezgicilik olarak adlandırılmaktadır. Bununla birlikte köken olarak Henri Poincaré ve Leopold Krönecker'de bulunabilir.[2] Buna göre, matematiksel belitler (aksiyom) doğrudan doğruya sezgi yoluyla kavranabilirler. Matematiksel önsellikler sezgi yoluyla kavranırlar ve bu nedenlede bu durum, matematiğin üstünlüğünü gösterir.

Memleket edebiyatı zevki kavramı hakkında bilgi

Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda Milli Mücadele ve Milli Edebiyat anlayışını sürdüren şairler, yazarlar vardır. Bu sanatçıların yaptıkları edebiyata Memleket Edebiyatı da denmektedir.

Memleket Edebiyatı, en genel tabiriyle memleket aşkını işleyen romantik ve umut dolu, yüzü Anadolu’ya dönük bir edebiyattır. Milli romantik duyuş olarak da isimlendirilen bu edebiyatın kaynağı halk ve Anadolu’dur. Yani milli kaynaklar esas alınır.

Bu dönem ve anlayış sanatçıları, milli ve yerli konuları işlemişlerdir. Anadolu halkının sorunlarına ışık tutmayı, onların seslerini duyurmayı ilke edinmişlerdir. Böylelikle merkezi Anadolu, Anadolu sorunları ve Anadolu insanı olan bir edebiyat meydana getirmişlerdir. Bu edebiyatta milli duyarlılık ve hisler ön plana çıkarılmış, sanatçılar kalpleriyle şiir yazmaya başlamışlardır.

15 Tem 2015

Ünlü yazar ve şairlerin kullandıkları takma adlar

ÜNLÜ EDEBİYATÇILARIMIZIN TAKMA ADLARI

İşte edebiyatımızın ünlü yazar ve şairlerinin kullandıkları takma adlar:
• ADALET CİMCOZ: Fitne Fücur.
• ATTİLA İLHAN: Abbas Yolcu, Beteroğlu, Ali Kaptanoğlu, Nevin Yıldız.
• ÇETİN ALTAN: Hadi Borazan, Hüseyin Zurna.
• ERCÜMENT EKREM TALU: Çekirge, Karga, Torik Necmi, Kertenkere.
• FARUK NAFİZ ÇAMLIBEL: Akıllı Ozan, Çamdeviren, İğne ile Kuyu Kazan.
• HALİDE EDİP ADIVAR: Halide Salih.
• HALDUN TANER: Can Enişte, Haldun Hasırcıoğlu.
• HAMDULLAH SUPHİ TANRIÖVER: Toplu İğne.
• İSMAİL HAMİ DANİŞMEND: Rabia Hatun.
• KEMAL TAHİR: Bedri Eser, Nurettin Demir, Kemal Tahir Tipi, Kemal Tahir Benerci.
• MELİH CEVDET ANDAY: Gani Girgin, Zater.
• MURAT BELGE: Raif Özben.
• MUHSİN ERTUĞRUL: Ertuğrul May, Nabi Zeki, İp Çeken, Suflör, Servet Moray.
• NÂZIM HİKMET RAN: Ahmet Oğuz Saruhan, Ercüment Er, İbrahim Sabri, Kartal, M. İhsan, Nazım Hikmet Borjensky, Nurettin Eşfak.

11 Tem 2015

Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir Özellikleri ve şairleri maddeler halinde

Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şairler ve Edebi Topluluklar

Milli Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir

  • Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış, dünyadaki milliyetçilik akımından etkilenmiştir.
Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirin özellikleri:

  • Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirde memleket manzaralarıyla ilgili söyleyişler sıkça görülür. 
  • Beş Hececiler, Anadolu ve Anadolu insanını anlatmışlardır. 
  • Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirde halk arasından rastgele insanlar ele alınmıştır. 
  • Ahmet Kutsi Tecer, halk edebiyatı ve folklor çalışmalarına büyük oranda destek çıkmıştır.
  • Hisar dergisi mensupları, Türk şiirini yozlaştıranlara karşı çıkmış ve çözüm olarak halk edebiyatı kaynaklarını işaret etmişlerdir. 
  • Millî Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirde halk şiiri unsurları da kullanılmıştır. 
  • Cumhuriyet dönemi saf şiirini andırır. Tema yönünden onlardan ayrılır. 
  • Kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve millet sevgisini işler.
  •  Memleketçi bir şiir anlayışı hâkimdir.
  • Milliyetçi bir yapısının olması nedeniyle Türk diline büyük önem verilmiştir.
  • Yabancı dillerin dil kuralları terk edilmiştir.
  • Yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunda Türkçe karşılıkları kullanılmıştır.
  • Hece vezni kullanılmıştır.
  • Millî konulara yer verilmiştir, millî hisler ön plândadır.
  • Sözcükler ilk anlamlarıyla kullanılır.
  • Şiirlerde halk arasından seçilmiş sıradan insanlar vardır.
  • Şairler şiirlerini, Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı gibi dergilerde yayımlamışlardır.
BU ANLAYIŞIN ŞAİRLERİ ŞUNLARDIR...
HEPSİ MADDELER HALİNDE..TIKLAYINIZ



1. AHMET KUTSİ TECER (1901-1967)


2. ARİF NİHAT ASYA (1904-1975)


3. KEMALETTİN KAMU (1901-1948)


4. ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904-1946)


5. ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902-1994)


6. ZEKİ ÖMER DEFNE (1903-1992)


7. BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (1908-1969)


8. HÜSEYİN NİHAL ATSIZ (1905-1975)


9. NECMETTİN HALİL ONAN (1902-1968)

10. ŞÜKUFE NİHAL BAŞAR (1896-1973)

18 Nis 2015

Gizemcilik akımı, ilkeleri ve temsilcileri

Gizemcilik hakkında araştırma yaparak bu hareketin sanat ve edebiyatta ne gibi ilkelere sahip olduğunu belirleyiniz

GİZEMCİLİK

  • Akılla kavranamayan doğaüstü güç ya da güçlerin varlığına inanmaya, bunlara sezgi ve sevgi yoluyla ulaşılabileceğini savunmaya dayalı dinsel-düşünsel öğreti; mistisizm.
  • Coşku ve esrime (vecd) içinde Tanrı'ya erişme, dünyasal varlıktan geçerek Tanrı'da yok olma çaba ve törenleri, gizemciliğin uygulama alanını oluşturur. 
  • Konfüçyüsçülük ve Taoculuk, Brahmancılık, Hermesçilik, Orfeosçuluk ve Pithagorasçılık gibi İlkçağ dinlerinden kaynaklanan gizemcilik, Orta Çağ'da Bernard de Claiarvaux, J. Tauler, Ackhart, Böhme, Swedenborg gibi düşünürlerce bir felsefe olarak geliştirildi. 

5 Nis 2015

CUMURİYET DÖNEMİNDE GÖSTERMEYE BAĞLI METİNLER maddeler halinde konu anlatımı

CUMURİYET DÖNEMİNDE GÖSTERMEYE BAĞLI METİNLER
  • Geleneksel tiyatronun unsurlarından tamamen bağımsız değildir.
  • Modern ve geleneksel tiyatro bir arada kullanılmıştır.
  • Sade dil kullanılmıştır.
  • Manzum mensur anlatım bir arada kullanılmıştır.
  • Son yıllarda oda tiyatrosu, stand up (modern meddah) tarzı ortaya çıkmıştır.

  • Ele alınan konular:
  • Adalet ve gelenekler
  • Köy gerçekliği
  • Değişen yaşam tarzlarının oluşturduğu aile dramları
  • Toplumdaki çatışan değer yargıları
  • Osmanlı tarihi ve yakın tarih
  • Toplumsal farklılaşma
  • Sorumluluk, kanaatkarlık, tüketim çılgınlığı, sayılabilir.
  • Cumhuriyet tiyatrosunda Haldun Taner absürd (tiyatrodaki kuralları hiçe sayan) bir tarzda eserler oluşturmuştur.
  • Bu dönemde Haldun Taner, Turan Oflazoğlu, Refik Erduran, Necati Cumalı, Recep Bilginer, Orhan Asena önemli tiyatro yazarlarıdır.

31 Mar 2015

CUMHURİYET DÖNEMİNDE TİYATRO GENEL ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNE...

CUMHURİYET DÖNEMİNDE TİYATRO GENEL ÖZELLİKLERİ
  •         I.            Tiyatro geleneklerinin ve kurallarının değiştiği görülür.
  •       II.            Tiyatro, artık, yaşamın olduğu gibi değil, görünmeyen iç yüzüyle anlatır. Türk tiyatrosunun yakın döneminde modern tiyatro düşüncesinin etkileri hem yazında hem de sahneye koyma tekniklerinde, etkileri önceki dönemlere göre daha kuvvetle hissedilmiştir.
  •     III.            Tiyatroda Batı modeli benimsenmiş, gerek tiyatronun kurumsallaşması, gerekse oyun yazarlığının gelişmesi bakımından önemli atılımlar gerçekleştirilmiştir.
  •     IV.            Tiyatroyu Türkiye’de çağdaş bir sanat alanına dönüştürme yolunda ilk büyük katkı ünlü tiyatro ve sinema adamı Muhsin Ertuğrul’dan gelmiştir.
  •       V.            1927’de, Darülbedayi’nin başına geçen Ertuğrul, yerli yazarları yüreklendirmesiyle, izleyiciye sunduğu çağdaş çeviri oyunlarla, sahneleme, oyunculuk ve dekor kullanımında güncel anlayışı yerleştirmesiyle, yetişmelerine katkıda bulunduğu kadın ve erkek oyuncularla bugünkü Türk tiyatrosunun temellerini atmıştır.
  • Cumhuriyet döneminin önemli tiyatro sanatçıları aşağıdadır...Sanatçıların edebi kişilikleri için adlarının üstüne tıklayınız...
  •     VI.            Cevat Fehmi Başkut, OrhanAsena, Refik Erduran, Turan Oflazoğlu, Recep Bilginer, Güngör Dilmen, Turgut Özakman, Haldun Taner, Tarık Buğra tiyatro alanında yapıtlar kaleme almışlardır.