ARİF NİHAT ASYA (1904-1975)

Edebi Kişiliği:

Milliyetçi
şiirleriyle tanınan ve Adana'nın kurtuluş günü olan 5 Ocak günü yazdığı ünlü "Bayrak" şiirinden dolayı "Bayrak şairi" olarak da anılan Türk şairdir.
Halk ve Divan şiir biçimlerinin yanı sıra modern şiir biçimlerini de kullanmıştır.
Aruzla başladığı şiirde rubailer, gazeller yazdı.
Özellikle rubailere büyük önem verdi. Rubailerden oluşan 5 ayrı kitap yayınladı.
Milliyetçi şiirleriyle dikkat çeken Arif Nihat Asya, yurdun güzelliklerini, doğasını anlatan, kimi zaman yergici ama Türklüğü yücelten şiirleriyle de bilinir.
Arif Nihat, nazmın her tür ve şekliyle eserler vermiştir.
Fikrin ağır bastığı şiirlerinde milliyetçilik konusu büyük bir yer tutar.
Çok renkli ve değişik biçimli şiirler yazmış olan Asya, son şiirlerinde biraz da mistisizme yönelmiştir.
Şiirinde daima bir yenileşme çabası içinde olan şair, etkilerden uzak kalarak kendine özgü bol renkli şiir dünyasını yaratmıştır.
Güzel ve zarif benzetmelerin yanı sıra, keskin zekâsının, şakacı mizâcının mahsûlü olan nükteleri, hicivleri, kelime oyunları üslûbunu tamamlayan önemli unsurlardır.
BAYRAK ŞAİRİMİZ ARİF NİHAT ASYA 

ESERLERİ
ŞİİR:
 Heykeltıraş (1924) 
Yastığımın Rüyası (1930) 
Ayetler (1936) 
Bir Bayrak Rüzgar Bekliyor (1946) 
Kubbe-i Hadrâ (Mevlana üzerine, 1956) 
Kökler ve Dallar (1964) 
Emzikler (1964) 
Dualar ve Aminler (1967) 
Aynalarda Kalan (1969)
Bütün Eserleri (1975-1977) 
Rubaiyyat-ı Ârif (rubailer, 1956) 
Kıbrıs Rubaileri (rubailer, 1964, 1967) 
Nisan (rubailer, 1964) 
Kova Burcu (rubailer, 1967) 
Avrupa'dan Rubailer (1969) 
Şiirler (Ahmet Kabaklı derledi, 1971) 
Bütün Eserleri (1975-1977, Ötüken Yayınları)
MENSUR ŞİİRLERİ:
Yastığımın Rüyası 
Ayetler
DÜZYAZI:
Kanatlar ve Gagalar (özdeyişler, 1946) 
Enikli Kapı (makaleleri, 1964


DAHA AYRINTILI BİLGİLER SN .MEHMET NURİ YARDIM'IN MAKALESİNDE...
Arif Nihat Asya, Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatında orijinal şiirleri millî ruhla kâleme almış bir şairimizdir. 7 Şubat 1904’te Çatalca’da doğan Asya, henüz 7 günlükken babasını kaybeden yoksul bir ailenin çocuğuydu. 5 yaşında tahin satarak ailesine katkıda bulunmak istedi. Zor şartlar altında ilk ve orta öğrenimini tamamladıktan sonra Yüksek Öğretmen Okulu Edebiyat Bölümü’nü bitirdi. Birçok ilimizde edebiyat öğretmenliği ve lise müdürlükleri yaptı. Millîyetçi bir görüşe sahip olduğu için, dönemin CHP hükümeti tarafından defalarca sürgün edildi. 1950’de Seyhan Milletvekili oldu. Mevlâna sevgisini Kubbe-i Hadra adlı eserinde anlattı. Yeni İstanbul ve Babıâli’de Sabah gazetelerinde fıkra yazarlığı yaptı. 1959’da gönderildiği Kıbrıs’ta iki yıl kaldı. 1962’de emekliye ayrılan “Bayrak Şairi”, 5 Ocak 1975 tarihinde vefat etti.

GÜNEŞ SAATİ VE MARİFETNAME
Arif Nihat Asya, hâtıralarında babasından kendisine miras olarak eski bir yatak, bir güneş saati ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretleri’nin Marifetname isimli eserinin kaldığını belirtir.

“Ben daha 7 günlükken babam ölmüş, 4 yaşıma girdiğim zaman annemin kısmeti açılmış. Çocukluk ve gençlik yıllarım büyük imkânsızlıklar içinde geçti. Çocukluğumu Balkan felâketi alt üst etti. Sonra Cihan Savaşı ve onun getirdiği yokluklar, sefaletler, ıstıraplar, etkisini uzun yıllar duyurdu” der. Mustafa Karapınar’ın bir mülâkat sırasında “Şiire nasıl başladınız? Niçin ve nasıl devam ettiniz?” şeklindeki sorusuna Arif Nihat şu cevabı verir:

“Birinci Dünya Harbi’nde İstanbul’da Yusuf Paşa Caddesi üzerinde Gülşen-i Maarif Rüştiyesi’nde talebeydim. O zamanlar bir takım destancılar türemişti. Yazdıkları ve yazdırdıkları harp havasına uygun destanları, allı yeşilli kâğıtlara basılmış olarak ve bir ahenkle okuyarak satarlardı. Ben de bunlardan özenip ilk beytimi söyledim: “İngiliz’in boşuna gitti her işi / Türk’e mermi menzili oldu gemisi. / Görülüyor ki, bunda kafiye pek yok, ama vezin var. Mermi, menzil gibi kelimeler de var. Ve bunu yazan ilkokul üçüncü ve dördüncü sınıf talebesi...”

MİLLÎ VE YERLİ SES

Dürüst karakteri, kibarlığı ve mertliği ile tanınan Arif Nihat Asya, aşk derecesinde vatanını seven, millî ve manevî değerlerine bağlı ve müsamahalı bir mizaca sahip olmasıyla, bulunduğu her çevrede sevilen bir insandı. Geniş anlamda “toplum için sanat” şairi olan Asya, dar açılı bir ideolojiye hizmet etmeyişi ile gerçek yerini bulmuştur. O, her kıymete “önce sanat” endişesi içinde bakmıştır. Arif Nihat Asya’nın şiir dili, halk dilinden, herkesin anlayabileceği gerçek bir Türkçeden meydana gelir. Müslüman Türk’ün büyük zaferlerini, insanımızın ince ruhluluğunu, askerimizin kahramanlığını zevk ve inançla söyleyen bir şairimizdir.

Dış çevre, tabiat ve göz önündeki âlem kadar iç dünya da şiirine akseder. Eski aşk hikâyelerimizi şiirinde çağdaş bir biçim ve yeni bir söyleyişle dile getirir. Divan şairlerine hayrandır, ancak Mevlâna’ya muhabbeti daha fazladır. Eski şiirimize, musikimize ve geleneklerimize Yahya Kemal gibi içten bağlıdır. Fetih ve Fatih için, Kanuni Sultan Süleyman, II. Selim ve II. Sultan Abdülhâmit Han için yazdığı şiirler onun Osmanlı’ya olan sevdasının bariz alametidir. Asya’da İslâmî inanç ile Türklük şuuru kaynaşmıştır. Şiirinde din büyüklerinin tasavvuf ehlinin hayat hikâyeleri kadar Ergenekon, Oğuz Destanları da geniş yer bulur.

Önceleri romantik bir Turancılık fikrine kapılan Arif Nihat Asya, Anadolu’yu yakından ve içerden tanıdıkça Yahya Kemal çizgisindeki millîyetçilik anlayışına daha da yakınlaşır. Memleketçi, Anadolucu ve millîyetçi bir şair olarak millî değerlerin ve medeniyetimizin savunulmasında öncü bir konuma geçer.

TİTİZ BİR SANATKÂR

Arif Nihat Asya’nın şiiri bütünüyle memleket şiiridir. Bu şiirde insanımızın duygu ve düşünceleri, hüznü, coşkusu, gelenek ve inanışları kısacası maddî ve manevî bütün hassasiyetleri mevcuttur. Bir şiirde gelinlik kızların duygularını terennüm ederken, öbür şiirinde bayrak ve vatan sevgisini, diğer bir şiirinde manevî hislerini dile getirir. Asya bir destan şairi olduğu kadar bir hayat şairidir de. Köylümüzün, esnafımızın, çiftçimizin, orta insanımızın dert ve ıstıraplarını mısra mısra bu şiirlerde buluruz. Millî duyguları, marş havasında bu şiirlerde görürüz. İdeolojisiyle ülkesine düşman olanlara karşı nefsi müdafaayı Asya’nın nazmında müşahede ederiz. Bütün bu çaba içinde şair, derbeder bir üsluba değil, aksine titiz bir ifadeye sahiptir. Dili bir kuyumcu titizliğiyle işler. İnce mecazlar ve telmihlerle şiirini süsler. Hayâl âlemi geniştir. Maziden gücünü alır, istikbale doğru koşar. Şiirlerinin bütününde bayrak, vatan ecdat sevgisi kadar gelecek ümidi de hâkimdir.

Arif Nihat Asya, serbest şiiri ustalıkla kullanabilmiş mükemmeliyetçi bir şairdir. Onun gerek “Bayrak”, gerek “Dua” ve “Naat” gibi şiirleri serbest ölçüyle yazılmış kuvvetli şiirlerdir. Asya bu şiirlerinde ustalığını gösteren sağlam bir altyapı ve mükemmel bir teknikle mısralarını örer. Yerli yerine oturmuş kelime ve mısralar bu şiirlerdeki ses uyumunu sağlamlaştırır. Büyük bir ahenk ve musikinin müşahede edildiği bu şiirlerde bir mütefekkirin ince ölçülerini meydana getiren bir kurgu görürüz.

Asya, birçok büyük şairde görüldüğü düzyazıda sağlam ve akıcı bir üsluba sahiptir. Sadece şiirde değil nesirde de gerek aldığı konular gerekse dili bakımından son derece iyi bir yazardır. Bu nesirlerinde fikir kadar ahenk de vardır. O, sadece şiiri değil nesriyle de millî edebiyatımızın Cumhuriyet’ten sonraki güçlü sesi olmuştur.

EDEBİYATIMIZDA BUHRAN
Arif Nihat Asya, sanatının 50. yılı münasebetiyle Defne dergisi için hazırlanan bir mülâkatta kendisine yöneltilen “Türk fikir ve sanat hayatı hakkındaki görüş ve düşünceleri ile günümüzün ve geleceğin sanatçılarına tavsiyeleri” konularını ihtiva eden sorulara şu cevabı verir:

“Türk fikir ve sanat hayatı bugün buhran geçirmektedir. Edebiyat örnekleri karşımıza iki ayrı milletin edebiyatları halinde çıkmaktadır. Dilleri dahi ayrı gibidir. Maddeci zevkle, mânâcı zevkin soğuk harbi içindeyiz. Mânâcılar, maddenin hakkını kabul etmemektedirler. Aralarını bulmaya imkân yoktur. Ancak, herkes kendine bir taraf seçebilir.”

TÜRKÇEYE SEVDALI
Büyük bir dil ve üslûp sanatkârı olan Arif Nihat, gerek şiirde gerekse nesirde ele aldığı konuları işlerken dili sanatkârane ve titiz bir şekilde kullanır. Milleti meydana getiren manevî unsurlardan birinin de dil olduğunu kabul eden Asya, Türkçenin büyük imparatorluklar kuran bir milletin dili olduğunu, bu yüzden Türkçeleştirdiğimiz her kelimenin Türkçe olduğunu müdafaa eder. Türkçenin zamanla sadeleşeceğine inanır, ancak zorlamalara ve gereksiz müdahalelere karşı çıkar. “Bu kelimelerin aslı Türkçe değildir” diyerek yapılan tasfiyelerin dile ve millete büyük bir ihanet olduğu görüşündedir. Kısacası dilin kendine göre kanunları bulunan bir müessese olduğu idrakindedir. Müdahalelerin olmaması halinde Türkçenin enginliğini ve zenginliğini göstereceği kanaatini taşır.

Arif Nihat Asya, Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin ve Ziya Gökalp’le başlayan edebiyatımızdaki milliyetçi akımın Cumhuriyet dönemindeki temsilcilerinden biri olmuştur. O, şiiri en geniş imkânlarla, aruz, hece ve serbest tarzlarıyla kullanarak, artistik nesri yazarak her iki vadide de iddialı olduğunu göstermiştir. Hem nazımda, hem de nesirde sayısız eserler vererek henüz hayattayken büyük bir şöhret kazanan Arif Nihat Asya, mazi ile gelecek arasında bir köprü olmayı kendine görev kabul etmiştir. Nice büyük ustaların boy gösterdiği Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatı’nda kendisine özgü bir yer açmasını bilmiş ve “Bayrak Şairi” olarak edebiyat tarihimize mal olmuştur.

Bayrak Şairi Arif Nihat Asya’yı, millî edebiyatın Cumhuriyetten sonra yetişen en güçlü temsilcilerinden biri olarak hatırlıyoruz. Serbest şiire yerli bir elbise giydirebilen bu müstesna şairimiz, 1904’te Çatalca’da doğdu, yetim büyüdü ve yoksul bir hayat yaşadı. Zor şartlarda eğitimini tamamladı ve çeşitli illerimizde öğretmenlik yaptı. Millîyetçi olduğu için 1940’lı yılların yöneticileri tarafından zulme uğradı ve defalarca sürgün edildi. 1950’de DP’den Seyhan Milletvekili oldu. Yeni İstanbul ve Babıalide Sabah gazetelerinde fıkralar yazdı, 5 Ocak 1975 tarihinde vefat etti.

MİLLETİNE SEVDALI

Büyük bir dil ve üslûp sanatkârı olan Arif Nihat, eserlerinde tarihimizin, medeniyetimizin âdeta haritasını çizer. Çeşmeler, çiniler, kubbeler, câmiler, zaferler, hattımız, abidevî şahsiyetler, minyatürümüz, mimarimiz, kısacası mâzi bütün ihtişamıyla ve zarafetiyle Asya’nın şiirini taçlandırır. Şair, bazen bir akıncı beyi gibi at koşturur zafer meydanlarında... Kimi zaman bir derviştir elinde asa tozlu yollarda... Âşık olur bazen sevdiceğine türkü yakar, bazen de bir bilgedir kitaplara kapanır. Oğuz atlısıdır, Selçuklu seyyahıdır, Osmanlı cengaveridir, Cumhuriyet aydınıdır. Hülâsa, Müslüman Türk’ün karakter timsalidir.

Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Kökler ve Dallar, Top Sesleri, Kanatlarını Arayanlar ile Ses ve Toprak eserlerinden birkaçı. Türk şiirinde yeni bir ekolun öncüsü olan şairin bugün takipçileri bulunuyor. “Ölümüm” şöyle başlar: “Oğlumun şi’rini bestelemeden / Benim de evime seslenir ölüm / Bu sabah ziynetsiz tabutumla ben / Serviler altına götürülürüm / Silinir yaşanmış bir büyük rüya / Yaşayan atılır ve unutulur. / Ölürsem zindana atılır bir nur: / Kazanan ahiret, kaybeden dünya. /

Ne diyordu “Yolcular” şiirinde: “Hak yolunda gidenlere / Demir el, tunçtan ayaklar.../ Ölmüşlere bulutlarda / Rahmet döşeli yataklar.../ Şehitliğe siyah selvi, / Sulara solgun kavaklar.” Ruhu ‘Fatiha’lar, ‘Yasin’ler bekleyen Arif Nihat Asya, şimdi Ankara Karşıyaka Mezarlığı’nda yatıyor.


ŞİİRLERİNDEN SEÇMELER

BAYRAK

Ey mavi göklerin beyaz ve kızıl süsü...
Kızkardeşimin gelinliği, şehidimin son örtüsü,
Işık ışık, dalga dalga bayrağım,
Senin destanını okudum, senin destanını yazacağım.


Sana benim gözümle bakmayanın
Mezarını kazacağım.
Seni selâmlamadan uçan kuşun
Yuvasını bozacağım.


Dalgalandığın yerde ne korku, ne keder...
Gölgende bana da, bana da yer ver!
Sabah olmasın, günler doğmasın ne çıkar;
Yurda ay-yıldızının ışığı yeter.

Savaş bizi karlı dağlara götürdüğü gün
Kızıllığında ısındık;
Dağlardan çöllere düşürdüğü gün
Gölgene sığındık.

Ey şimdi süzgün, rüzgârlarda dalgalı;
Barışın güvercini, savaşın kartalı...
Yüksek yerlerde açan çiçeğim;
Senin altında doğdum,
Senin dibinde öleceğim.

Tarihim, şerefim, şiirim, herşeyim
Yer yüzünde yer beğen
Nereye dikilmek istersen
Söyle, seni oraya dikeyim!


DUA


Biz, kısık sesleriz.. minareleri,
Sen, ezansız bırakma, Allah’ım!

Ya çağır şurda bal yapanlarını;
Ya kovansız bırakma, Allah’ım!

Mahyasızdır minareler... göğü de
Kehkeşansız bırakma, Allah’ım

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma, Allah’ım

Bize güç ver... cihâd meydanını
Pehlivansız bırakma, Allah’ım!

Kahraman bekleyen yığınlarını
Kahramansız bırakma, Allah’ım!

Bilelim hasma, karşı koymasını;
Bizi cansız bırakma, Allah’ım!

Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma, Allah’ım!

Yarının yollarında yılları da
Ramazansız bırakma, Allah’ım!

Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma, Allah’ım!

Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız
Ve vatansız bırakma, Allah’ım!


Müslümanlıkla yoğrulan yurdu
Müslümansız bırakma, Allah’ım.

(Unutulmayan Edebiyatçılar, Mehmet Nuri Yardım, Nesil Yayınları)

ARİF NİHAT ASYA-NAAT



Yazıya Tepkini Göster!

10 Yorumlar

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

  1. Cok tesekkur ederim odevime cok yardimci oldu.

    YanıtlayınSil
  2. bence ödevlere katkıda bulunduğunuz içi sağolun

    YanıtlayınSil
  3. saolun ama bana yardımcı olmadı güzel bir site ama ben kişilik dedim adamı haytını çıkardılar ama banayardımcı olmadı

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. Sevgili takipçimiz ,yukarıda yazılanlar edebi kişiliği, sanat anlayışı işte ,biyografisi değil ki , siz biyografisini mi arıyordunuz ?

      Sil
  4. EDEBİYATI ÇOK SEVİYORUM .

    YanıtlayınSil
  5. Sanat hayatı hakkında bilgi verseler iyi olurdu bu konu hakkında düşünceleri...

    YanıtlayınSil

Yorum Gönderme

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar