Oktay Akbal Gar Hikayesinin İncelemesi

Oktay Akbal Gar Hikayesinin İncelemesi

2015'te kaybbetiğimiz usta gazeteci-yazar Oktay Akbal eserlerinde sıradan insanların yaşamlarını, gelenek ve görenekler karşısındaki tutumlarını, sosyal ve ekonomik sebeplerden dolayı düştükleri ümitsizliklerinin, insan gerçekliğinin farklı yönlerini işlemiştir. Yapıtlarındaki başarısı deneme türüne yakın şiirsel bir üslup ve ben merkezli dil kullanmasıdır.

Bu yazımızda Oktay Akbal'ın Gar isimli hikayesini inceledik.

www.edebiyatfatihi.net 

Oktay Akbal "Gar" hikayesinde ayaz bir Ankara sabahında tren garındaki toplumun farklı kesimlerinden insanları gözlemleyen bir adamın hayatın asıl gerçeklikleriyle yüzleşmesini konu ediniyor.

Yapı Unsurları
Olay Örgüsü:

• Hikaye kahramanının Ankara'daki tren garında etrafı ve farklı kesimlerden yolcuları gözlemlemesi
• Garın tenhalaşması ve anlatıcının dışarı çıkmak istemesi
• Anlatıcının yüzü bembeyaz olan hasta bir kadın ve kocasıyla karşılaşması
• Hasta kadının kocasının elindeki parayı gösterip anlatıcıya bilet için yetip yetmeyeceğini sorması
• Sorudan çok etkilenen kahramanın gerçek hayatın  ne olduğunu yapay kent yaşamıyla karşılaştırıp sorgulaması

Kişiler: Hikayenin anlatıcısı aynı zamanda başkarakteri olan adam ve tren garındaki diğer yolcular ( askerler, hamallar, hademeler, şişman gazete satısıcısı, hasta kadın ve kocası...)

Mekan: Hikayede olaylar başkent Ankara'daki bir tren garında geçiyor.

Zaman: Hikayedeki olaylar anlatıcının ifadesiyle "sıkıntılı bir kış sabahında" geçiyor. 

Anlatıcı: Hikayedeki olaylar kahraman anlatıcının bakış açısıyla aktarılmıştır.