10 Tem 2014

KAYIP ARANIYOR ROMANININ KONUSU, ÖZETİ,KİŞİLER VE ÖZELLİKLERİ,DEĞERLENDİRMESİ...

Reklamlar

KONUSU: Kitapta Nevin adlı bir kadının mutluluğu,huzuru arayış çabası anlatılmaktadır.
ÖZET:
I. Bölüm:
İstanbul’da bir kış akşamında bir Boğaz vapurunda balıkçı Cemal ile Nevin’in arkadaşlıklarını anlatarak romanına başlar yazar.Nevin’in babası emekli konsolos Vildan Bey’dir.Nevin’in iç dünyasındaki çalkantılar işlenir romanda.
Genç kadın Avrupa’da öğrenim görmüştür, dört dil bilir, kültürlüdür. Gazeteci Özdemir’le evlidir. Anlaşamadıkları için boşanmak üzeredir. Anne ve babasının yaşadığı Beykoz’daki eve gitmektedir.Ssserbest tavırları, açık yürekliliği, kahvelere, meyhanelere devam etmesi, her tabakadan kişilerle rahatça konuşmasından dolayı dostu da düşmanı da olmuştur. Kimse Nevin’e kötü gözle bakmaz; çünkü dürüst, mert ve açık sözlüdür.

Sabah Beykoz’dan Eminönü’e gelen Nevin akşam vapuruna balıkçı arkadaşı Cemal’le biner. Tenhaya çekilip senli benli hareket ederler. Cemal Nevin’i öper. Birbirlerinden hoşlanırlar. Kamarot İrfan da Nevin’e ilgi duyar, kur yapmaya kalkar. Nevin ise onun yapmacık hareketlerinden, gösterişçi oluşundan hoşlanmaz, yüz vermez. İrfan’la alay bile eder. İrfan da genç kadın hakkında bir sürü dedikodu uydurup herkese anlatır. Beykoz çarşısındakiler de Nevin geçerken kinayeli sözler söyler, laf atar. Nevin rahatsızdır.
II. Bölüm
Nevin babasının evinde geçmişini düşünmektedir: Ankara’dan yeni dönmüştür.Dışardaki işlerini bitirip evine gelir. Kocasının misafirleri akşam yemeğe gelecektir. Konuklardan biri de Amerikalı gazeteci genç, güzel kadındır. Eğlenceli bir gece yaşarlar.
Kocası Özdemir rahatsız olduğunu söyleyip bazı işlerini Nevin’in yapmasını ister. Nevin de dışarı çıkıp işleri çözmeye çabalar. Öğleye doğru midesi ağrıyınca eve erken döner. Masadaki yiyecekleri ve içilmiş şarap şişelerini görünce şaşırır. Yataklarında kocasının Amerikalı gazeteciyle uyuduğunu görünce yıkılır. Eşyalarını toplayıp otele yerleşir. Özdemir’den ayrılmaya karar vermiştir.
Kocası gazeteci Özdemir, Nevin’in ev adresini öğrenir ve karısını ortak arkadaş grubuyla akşam yemeğine davet eder. Nevin lokantaya tek başına gelir. Masadakiler Nevin’i görünce şaşırırlar. Nevin de heyecanlanır. Özdemir’in ayrılma sebebini farklı anlatmasından şüphelenir. Ortak arkadaşları genç kadına çok soğuk davranmaktadır.
Rifat Bey’in kendisine alaylı alaylı, pis pis baktığını görür. Bir anlam veremez. İki ay önceki bir olayı birden hatırlar : Akşamları Nevin’in bindiği otobüsün biletçisi genç kadına kur yapar, “ Canım ablacığım, şeker ablacığım” gibi güzel sözlerle seslenir. O akşam biletçi bir şeyi düşürmüş gibi yaparak Nevin’in elini öper. Nevin hoşgörüyle karşıladığı gibi adama da acır. Ama otobüsteki dört yolcudan birinin bu Rifat olduğunu hatırlar. Nevin otobüste biletçinin hareketini açıkça anlatır ve Rifat Bey’in hareketini, davranışını çirkin bulduğunu söyler. Kocası duruma müdahale etmez, Nevin’i savunmaz, haklı olduğunu söylemez. Nevin çok üzülür. Lokantadan ayrılıp oteline gelir. Akşamleyin de İstanbul’a hareket etmeyi kararlaştırır. Özdemir’in görevini İstanbul’da yapacaktır. Nevin ile birlikte yolculuk yaparken karısından özzzür diler, bağışlamasını ister, yalvarır. Fakat Nevin derinden yaralıdır, kocasının yalan söylemesine çok içerler. Barışma tekliflerini reddeder.
İstanbul’a dönen Nevin’e Cemal evlenmelerini teklif eder. Özdemir’den boşanamayan genç kadın Cemal’le evlenemez. Cemal’in ailesi de dul ve serbest hareket eden kadınla evlenmesini istemez. İki genç zaman zaman buluşup sevişirler.
Boşanmak için Ankara’ya giden Nevin’i kocası karşılar ve geceyi birlikte geçirir. Ertesi sabah Nevin, boşluk duygusu içindedir. Gara gelir, rasgele bir yere bilet alır. Babasına bir mektup yazar : “ Konsolosun kızı”, “gazetecinin karısı” olmaktan usanmıştır. Uyuşamadığı, bunaldığı bu çevreden uzaklaşmak istemektedir. Göbek adı Ayşe’yi kullanarak kendisine ait hayatını yaşayacaktır artık. Bbirkaç yıl sssonra dönebileceğini belirterek mektubunu tamamlar.
12 Nisan 1948 tarihli mektup yazıldıktan sonra yıllar geçen, Nevin’den hiçbir haber gelmez. Babası Vildan Bey her yıl Nisan ayında gazetelere “Kayıp aranıyor” ilanı verir. Yıldan yıla çöker, üzülür.
(Refika TANER-Asım BEZİRCİ, “Kayıp Aranıyor” Seçme Romanlar, Hür Yayınevi, İstanbul 1973,s.96-98)
ŞAHIS KADROSU VE ŞAHISLARIN ÖZELLİKLERİ:
 NEVİN: Kitabın baş karakteridir.Konsolos Vildan Beyin kızıdır. Zengin olan babası onun hep iyi bir eğitim alması için uğraşmıştır ve Nevin yurtdışında eğitim görmüştür. Yaşadığı zamana bakılırsa rahat yetiştirilmiş ve mutluluk isteyen bir kızdır. Eşinin onu aldatması nedeniyle boşanmıştır. Gerçekten aşık olduğu insanlar hep fakirdir bu yüzden de bir kimlik arayışı içindedir.
Diğer karakterler:
Cemal: İstanbullu sıradan bir balıkçıdır. Pervasızdır ;ama Nevin’in bir ara aşık olduğu insandır.
Özdemir: Nevin’in eski eşidir. Gazetecidir,karısına değer vermemekle birlikte ona cansız bir nesneymiş gibi davranır.
DEĞERLENDİRME:
" Kayıp Aranıyor" tam anlamıyla aydın, kültürlü, zevk ve anlayışın en ileri düzeyine varmış genç bir kızın gerek hayatta, çevresinde, yaşadığı toplumda, gerek aşklarında, mutluluk arayışında durup dinlenmeksizin düştüğü bir yığın düş kırıklıklarının hikayesidir. Şurasını açıkça söylemek gerekirse  Sait Faik’in bu romanı derli toplu, okuyanı baştan sona kadar sürükleyen bir kitap. Yazarın öykülerindeki o sevimli dağınıklık yok. Kitap tam bütünlüğe sahip. Bütün bu olup biten serüvenlerin özünün ve anlamının, mutluluğun olup olmayışına dayanması Sait Faik’in eserine üzerinde uzunboylu durulacak bir derinlik katmış. Sait Faik’in birçok hikayeleriyle yaşattığı bu temayı ‘Kayıp Aranıyor’ da daha derinden işlenmiş buluyoruz. Üstelik yazar bu defa mutluluk anlamı üzerinde kendince bir sonuca da varmak, bir çıkar yol bulmak isteğinde.» (Oktay Akbal).1
Bu yorumdan da anlaşıldığı üzere, kitap kendini okutan akıcılığı olan bir kitap ve aslında bize hayattaki ironileri anlatıyor.
Hayatımızı ne kadar düzeltmek istesek de bazen mutlu olamayabileceğimzi anlatıyor. Nevin hem karkteristik olaral hem de geldiği aişe itibari ile düzgün birt hayat yaşamış, iyi eğitim görmüş kısaca insanların “mutluluğu hak ediyor” şeklinde yorumladığı insanlardan. Ne yazık ki; hayatta bir türlü mutlu olamamış dahası zengin olduğu ve sosyal statü olarak yüksek bir aileden geldiği için aslında içinde bulunduğu şaşalı hayattan daha çok sevdiği insanlara ulaşamıyor. Dahası ait olamama duygusu içinde kalıyor çünkü yaşadığı hayata ait değil çünkü o hayatta mutlu değil ama fakir de olamıyor çünkü zate bir kimliğe sahip ve onu atamıyor. Çoğu insanda olan arada kalmışlıktır bu. Yaşadığı hayata veya olduğu duruma ait hissetmez kendini haklıdır da çünkü eğer hissetmiyorsan değilsindir.
DİĞER YAZILAR İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR...

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!