10.Sınıf Türk Edebiyatı Fırat Yayıncılık 3.Ünite:Divan Şiiri-Murabba (Sayfa:137,138,139,140,141)
5. metin
MUSAMMATLAR
MURABBA
Perîşân-hâlin oldum
sormadın hâl-i perîşânım
Gamından derde düşdüm
kılmadın tedbîr-i dermanım
Ne dersin rüzgârım
böyle mi geçsin güzel hânım
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Esîr-i dâm-ı aşkın
olalı senden vefa görmem
Seni her kande
görsem ehl-i derde âşinâ görmem
Vefa vü aşinalık
resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Değer her dem vefasız
cerh yayından bana bin ok
Kime şerh eyleyem kim
mihnet ü endûh u derdim çok
Sana kaldı mürüvvet
senden özge hîç kimsem yok
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Gözümden dem-be-dem
bağrım ezip yaşım gibi gitme
Seni terk etmezem çün
ben beni sen dahi terk etme
igen çok zâlim
olma ben gibi mazlûmı incitme
Gözüm canım
efendim sevdiğim devletlü sultânım
Katı gönlün neden bu
zulm ile bî-dâda râgıbdır
Güzeller sen gibi
olmaz cefâ senden ne vâcibdir
Senin-teg nâzenîne
nâzenîn işler münâsibdir
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Nazar kılmazsan ehl-i
derd gözden akıdan şeyle
Yamanlıkdır işin uşşak
ile yahşi midir böyle
Gel Allah’ı seversen
bendene cevr etme lûtf eyle
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Fuzûlî şîve-i ihsanın
ister bir gedâyındır
Dirildikçe seg-i kuyun
ölende hâk-i payındır
Gerek öldür gerek ko
hükm hükmün rây rayındır
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Fuzûlî
Fuzûlî Divanı
Günümüz
Türkçesiyle
Senin yüzünden hâli
perişan (acınacak, bir insan) oldum.
(Sen ise) perişan
hâlimi sormadın,
Senin gamından derde
düştüm; derdime derman bulma yoluna gitmedin.
Zamanım (hep) böyle mi
geçsin? Ne dersin güzel hânım (efendim, padişahım)?
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
Aşkının tuzağının
tutsağı (oldum) olalı, senden vefa görmem.
Seni her nerede görsem
dertlilere aşina görmem.
Senin vefa ve
aşinalık tarzını sana yaraşır görmem.
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
Vefasız feleğin
yayından her an bana bin ok değer.
Kime açıp anlatayım ki
derdim, kaygım, belam (pek) çok.
Mürüvvet sana kaldı,
senden başka hiç kimsem yok.
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
Durmadan yüreğimi
ezerek, yaralayarak gözümden akıp giden gözyaşlarım gibi gitme.
Madem ben seni
bırakmıyorum, sen de beni bırakıp gitme.
Sakın, çok zalim olma;
benim gibi (bir) mazlumu incitme.
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
Katı (merhametsiz)
yüreğin neden bu zulme ve işkenceye isteklidir, düşkündür?
Güzeller senin gibi
(merhametsiz) olmaz, cefa sana neye vacip (gerekli) olsun?
Senin gibi nazlı,
latif güzele (cefa gibi kaba işler değil) nazlı işler, latif işler uygundur,
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
Dertlilerin
gözlerinden akıttıkları sel gibi gözyaşlarına bakmıyorsun, aldırmıyorsun.
İşin âşıklara kötülük
etmek, böyle (davranmak) güzel mi?
Gel, Allahını
seversen, kuluna cevretme, lütfeyle!
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
Fuzûlî, ihsanının
(iyilik ve lütfunun) şivesini, tarzını (güzellere yaraşan biçimini) isteyen bir
dilencindir.
Yaşadığı sürece
bulunduğun yerin köpeği, öldüğünde ayağının toprağıdır.
İster öldür,
ister bırak (yaşat); hüküm senin hükmün, düşünce senin düşüncendir.
Gözüm, canım, efendim,
sevdiğim, devletli sultanım!
1. Okuduğunuz
şiiri ahenk unsurları yönünden inceleyerek tespitlerinizi aşağıya yazınız.
Konuşmadaki vurgu ve tonlamayla dizelerdeki ses ve söyleyiş arasında nasıl bir
ilişki kurulabileceğini açıklayınız.
1. Ses akışı
(aliterasyon, asonans): Ses
akışı sağlayan sözcükler vardır.
Birinci dörtlükte n, m
sesleri aliterasyon, e ve a sesleri asonans
İkinci dörtlükte r, n,
m sesleri aliterasyon, e ve a sesleri asonans
Üçüncü dörtlükte n, m
sesleri aliterasyon, e ve a sesleri asonans
Dördüncü dörtlükte n,
m sesleri aliterasyon, e ve a sesleri asonans
Beşinci dörtlükte n, m
sesleri aliterasyon, e ve a sesleri asonans
Altıncı dörtlükte n, m
sesleri aliterasyon, e ve a sesleri asonans
Yedinci dörtlükte n,
m, y sesleri aliterasyon e ve a sesleri asonans olarak kullanılmıştır.
Söyleyiş özelliği : Ahenkli bir söyleyişe sahiptir. Özellikle
kafiye ve iç seslerdeki sözcükler bu şiire söyleyiş güzelliği katmıştır.
Ritim (açık ve kapalı
hecelerin söylenişi): Aruz
ölçüsü ile yazıldığı seslerin açık kapalı oluşu önemlidir.” hâl-i
perîşânım, Perîşân-hâlin , tedbîr-i dermanım , sultânım, âşinâ
Esîr-i dâm-ı, mazlum, gedâyındır, şîve-i ihsanın, âvâreler “
gibi sözcüklerde açık ve kapalı heceler bulunmaktadır. Bu şekliyle de
aruzun tutması ve uygulanması için önemlidir.
Ses benzerlikleri
(kafiye): Kafiyeli yazılmıştır.
Birinci dörtlükte -ân
sesi zengin kafiye (uzun ünlüden dolayı zengin kafiye) –ım sesi ise redif
İkinci dörtlükte -â
sesi tam kafiye (uzun ünlüden dolayı tam kafiye) görmem sözcüğü ise redif
Üçüncü dörtlükte -ok
sesi tam kafiye olarak kullanılmıştır ama redif yoktur.
Dördüncü dörtlükte –it
sesi tam kafiye –me sesi redif
Beşinci dörtlükte –ib
sesi tam kiafiye –dir eki ise redif
Altıncı dörtlükte -yle
sesi zengin kafiye olarak kullanılmıştır ama redif yoktur.
Yedinci dörtlükte –ây
sesi zengin kafiye (uzun ünlüden dolayı zengin kafiye) – ındır sesi ise redif
olarak kullanılmıştır.
Nakarat dize : Gözüm canım efendim sevdiğim devletlü
sultânım
2. Okuduğunuz şiirde
ses ve anlam yönünden kendi içinde bütünlük oluşturan birimleri belirleyiniz.
Bu birimlerin özelliklerini ve bunlara ne ad verildiğini söyleyiniz. Ayrıca her
bir birimin diğer birimlerle ses ve anlam yönünden ilişkisini açıklayınız.
2. Dörtlüklerden
oluşmuştur.
3. a. Murabba
hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a.
MURABBA
Murabba bent adı verilen dört dizelik kıt’alardan oluşan şiir türüdür. Kelime
anlamı “dörtlük” demektir.
Uyak düzeni genelde aaaa/bbba/ccca/ddda/… şeklinde olmakla beraber, ilk bendi
kafiyeli olmayan ya da sonraki bentlerde kafiyesi tekrarlanmayan murabbalar da
vardır. Çoğu zaman üç ila yedi bentten oluşur.
Divan edebiyatında 15. yüzyılda sultanü’ş-şuara (şairler sultanı) unvanlı Ahmet
Paşa tarafından kullanılmıştır. Tanzimat edebiyatında da Namık Kemal bu türün
başarılı örneklerini vermiştir.
19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren şarkı şeklinde bestelenen eserlerin
büyük bir kısmı murabba tarzında yazılmıştır.
b. Okuduğunuz şiiri,
yapı özellikleri yönünden incelemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız (Bu
inceleme için 9. sınıf II. ünite “Şiir İnceleme, Şiirde Yapı” bölümünde
öğrendiğiniz bilgilerinizden yararlanınız.).
b.
Nazım birimi ve sayısı
:Dörtlüklerden oluşmuş olup 7 tanedir.
Uyak düzeni : aaaa, bbba, ccca, ddda, eeea, fffa, ggga
şeklindedir.
Şairin mahlasının
bulunduğu dörtlük : Yedinci
dörtlüktür.
Fuzûlî şîve-i ihsanın
ister bir gedâyındır
Dirildikçe seg-i kuyun
ölende hâk-i payındır
Gerek öldür gerek ko
hükm hükmün rây rayındır
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
c. Okuduğunuz şiirin,
hakkında bilgi edindiğiniz murabbanın özellikleriyle benzerlik gösterip
göstermediğini belirtiniz.
c. Murabba ile birebir
özellik göstermektedir.
ç. Okuduğunuz
murabbada dörtlüklerin temalarını aşağıdaki şema üzerine yazınız. Daha sonra da
murabbanın temasını ilgili bölüme not ediniz. Dörtlüklerin ve murabbanın teması
arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
ç.
1. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
2. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
3. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
4. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
5. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
6. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
7. dörtlüğün teması: Sevgiliye sitem
Murabbanın teması: Sevgiliye sitem
• Yukarıdaki şemadan
hareketle “Şiiri meydana getiren birimlerin ortak paydası temadır.” denilebilir
mi? Tartışınız ulaşılan sonucu belirtiniz.
• Ortak bir paydada buluşmuşlardır.
4. XVI. yüzyılın güçlü
sesi Fuzûlî, murabbada coşkuyla yaşadığı aşkını ve tutkunu olduğu sevgilisini
anlatıyor. XVI. yüzyıl şairi Bakî’nin daha önce okuduğunuz gazelini ve
Fuzûlî’nin murabbasını tema ve söyleyiş yönünden karşılaştırınız. Buradan
hareketle XVI. yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yapısıyla o dönem şiirinin söyleyiş
özelliği (coşkulu, kendine güvenen sesi) arasında nasıl bir bağlantı olduğunu
açıklayınız.
4. Her ikisi de aşkı
anlatmaktadır. Her ikisi de din dışı konularda yazmışlardır. Osmanlı yapısıyla
ilgisi vardır. Bu dönemde Osmanlı gücünün ve kuvvetinin zirve noktasındadır.
Artık devlet ilerleyebileceği bütün sınırlara ilerlemiş, devlet erkanından
bütün halka kadar hepsinde kendine güvenleri gelmiş ve bu güven edebiyattan
sanata, kültürden sosyal ve ekonomik hayata kadar kendini hissettirmiştir. Bu
dönemde tema olarak kullanılan konularda genelde din dışı konulardır ki bu iki
şairin dışında da bu temayı çok rahat şekilde görebilmekteyiz.
5. Fuzûlî’nin
birinci dörtlükte dile getirdiği duyguyu açıklayınız. Bu duyguyu hangi
kelimelerle belirttiğini söyleyiniz. Şairin bu dörtlükte dile getirdiği
duyguyu, diğer dörtlüklerde farklı kelimelerle tekrar edip etmediğini
tartışınız. Sonucu bir cümleyle aşağıya yazınız.
5. Sevgiliye duyulan
sitem var. Bu duyguyu dile getirirken kendi kötü halinin anlatmak için perişan,
dert, derman kelimeleri kullanmıştır. Diğer dörtlüklerde de aynı kelimeler
olmasa da vefa , cefa, cevr gibi kelimeleri kullanmıştır.
Fuzûlî, şiirinin
temasını ve kullandığı imgeleri aktarırken hangi dinî kelimelerden
faydalanmıştır? Şair aynı zamanda duygularını dile getirirken divan şiirinin
kendine özgü zevk ve anlayışından nasıl etkilenmiştir? Belirtiniz.
Merhamet, Allah, ihsan
gibi kelimeler kullanmıştır. Şair divan şiir estetiğin oldukça etkilenmiştir.
Ona göre aşk acısı çekmek en güzel durumdur ve şairin çektiği cefanın yüce
olduğuna inanır divan şairi ki aynısını Fuzuli’de görmek mümkün.
6. Murabbanın
ilk dörtlüğünde “rüzgâr” kelimesi gerçek anlamında mı kullanılmıştır?
“Rüzgâr”ın hangi anlamda kullanıldığını belirterek bu sanatın adını söyleyiniz.
Şiirde bu şekilde kullanılan diğer kelimeleri de bulup onların nasıl
kullanıldıklarını açıklayınız.
6. Gerçek anlamı
dışında kullanılmıştır. Zaman anlamında kullanılmıştır. Burada rüzgar hem yel
hem de zaman anlamında kullanıldığı için tevriye sanatı vardır.
7. a. Daha önce
padişah imgesiyle ilgili edindiğiniz bilgi ışığında, murabbanın tamamında
Fuzûlî’nin sevgilisine hitap etmek, onu yüceltmek için kullandığı benzetmeyi ve
buna karşılık kendisini niçin mazluma benzettiğini açıklayınız.
a. Sevgiliye padişah
benzetmiş ama daha padişahlardan farklı olarak şair burada eziyet ve cefa
gördüğü için padişahın zulmettiğini düşünmektedir. Halkına zulmeden padişaha
benzetir.
b. Aşağıdaki bilgiyi
okuyunuz.
dam (dâm) : Tuzak, ağ;
sevgilinin saçlarının kıvrımlarıyla şairin gönül kuşuna bir tuzak, bir benttir.
Âşığın gönül kuşu bu dama yakalandığı zaman asla kurtulamaz, belki kurtulmak da
istemez. Bu dâm, onun kolunu kanadını da kırmış sayılır. Ayrılık içindeki
âşığın kolunun kanadının kırık olması gibi.
Dam imgesinin şiirde
geçtiği dörtlüğü bularak kelimenin burada nasıl kullanıldığını açıklayınız.
Şairin kullandığı bu imgeler gözünüzün önünde nasıl bir manzara canlandırıyor?
Açıklayınız.
b. Esîr-i dâm-ı aşkın
olalı senden vefa görmem
Seni her kande
görsem ehl-i derde âşinâ görmem
Vefa vü aşinalık
resmini senden reva görmem
Gözüm canım efendim
sevdiğim devletlü sultânım
Yukarıdaki dörtlükte
geçmektedir dam imgesi. Şair yukarıdaki dam imgesinin açıklamasına uygun olarak
tuzak olarak kullanmış ve bu tuzağa düştüğünden beri sevgiliden ilgi ve alaka
görmediğinde şikayetçidir.
c. Murabbadaki
diğer imgeleri bulup açıklayınız. Dörtlüklerde kullanılan ortak imgeleri
sıralayınız.
c. Rüzgar, ok, sultan,
geda, vefasız cerh (dünya), seg-i kuy, cefa gibi imgeler kullanılmıştır.
ç. Murabbadaki bu imge
ve söz sanatlarının şiirde nasıl bir işlevi olduğunu açıklayınız.
ç. İmge ve söz sanatları
şiirdeki estetik sanat anlayışını ortaya çıkarmıştır. Dam kelimesi ile tuzağa
düşen kuşu anlatarak kendi durumunu ona uyarlayarak anlatmış olması sanatsal
yönünü ortaya koymaktadır. Bu durumu gerçek anlamlı kelimelerle anlatsa ortada
sanat olmayacak ve bu şiiri hemen hemen herkes yazabilir.
8. a. “tedbir-i
derman, esîr-i dâm-ı işkun, âşinâ, cerh, dem-be-dem vb.” Arapça ve Farsça
kelimelerin murabbada kullanılma nedenlerini tartışınız. Sonuçları sıralayınız.
a. Birincisi
şairlerimiz aruzla yazıkları için aruzda önemli olan seslerin açık ve kapalı
olmasıdır. Türkçedeki seslerde açık ve kapalı ünlü durumları yoktur. Yani â, û,
î gibi sesler yoktur. Bu aruz ölçüsünü ve ses değerini tutturmak için
önemlidir. İkincisi ise bizim divan şairlerimiz Arap ve İran edebiyatından
etkilenirken o şiirin estetik yapısı ve imge dünyasını değiştirmeden
almışlardır.
b. Murabbada
kullanılan imgeler, söz sanatları, nazım şeklinin özelliklerinden hareketle,
divan şiirinin geldiği kültürle (gelenekle) ve toplumla ilişkisini açıklayınız.
b. Kullanılan
dil, imgeler(mazmunlar), söz sanatları, nazım şekilleri Arapça ve Farsçadan
geçmiştir. Geldiği kültür ve toplum arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü
Osmanlı toplumunda da sanat anlayışı olarak 13. Yüzyıldan beri bir etkileşim
görülmektedir. Bizim şairlerimiz de bunları hiç değişmeden olduğu gibi ama
zaman içerisinde de geliştirerek kullanmıştır.
c. Yukarıdaki
incelemeniz sonucunda murabbanın okuyucu kitlesini belirtiniz.
c. Divan
şiirinin hedef kitlesi yüksek zümre diye bilinen okumuş ve medrese
eğitimi görmüş kimselerdir.
ç. Okuduğunuz şiirin
hangi gelenekte yazıldığını belirtiniz.
Ç. Divan şiir
geleneğine uygun yazılmıştır.
9. Murabbanın
temasının evrensel olup olmadığını söyleyiniz. Şair, temayı
işlerken yüce ve yüksek olan soyut kavramlardan (imgelerden) nasıl yararlanmıştır? Açıklayınız.
işlerken yüce ve yüksek olan soyut kavramlardan (imgelerden) nasıl yararlanmıştır? Açıklayınız.
9. Teması evrensel
olup bu tema her devirde işlenebilir. Şah, geda, cevr, cefa, derman,
mihnet gibi soyut kelimeleri kullanarak içinde bulunduğu durumu izah etmiştir.
Zaten divan şiiri soyut bir şiirdir.
10. Fuzûlî,
murabbanın temasını ve şiirde kullandığı imgeleri hangi dinî kelime ve divan
şiirinin kendine özgü zevk ve anlayışı çevresinde geliştirmiştir?
Düşüncelerinizi bir paragraf şeklinde yazınız. Yazınızı sınıfta
arkadaşlarınızla paylaşınız.
10. Allah, mürüvvet,
mihnet kelimeleri kullanmaktan geri durmamıştır. Divan şiirinin
kullandığı imge ve hayal dünyasında dini kültürün etkisi çok büyüktür.
Gerektiğinde din dışı konularda bile yazarken dini literatürü kullanabilir.
Mesela sevgilinin güzelliği anlatırken Hz. Yusuf’u anlatmadan onu örnek
vermeden geçemez.
11. Okuduğunuz
murabbada, şairin dile getirdiklerinin yaşanması mümkün müdür? Tartışınız.
Ulaştığınız sonucu kısaca ifade ediniz. Bu sonuçta şairin gözlem, izlenim,
sezgi ve kişisel duyarlılığının önemini açıklayınız.
11. Mümkün değildir. Şiiri şiir yapan şeyler
kesinlikle şairin gözlemi, sezgisi ve duygularıdır. Bunlar olmadan ortaya pek
bir şey koymak mümkün değildir.
12. Murabbada
yan anlamıyla kullanılan kelimeleri bulunuz. Şiirin yan anlam bakımından zengin
olup olmadığını açıklayınız.
12.
13. Murabbadaki
duygu ve düşüncenin, günümüz şarkılarında da ele alınıp alınmadığını örnekler
vererek açıklayınız.
13.
14. Murabbayı
ilk okuduğunuzda neler hissettiniz? Şiiri birkaç kez okuduğunuzda neler
hissettiniz? Acaba şairin bu şiiri yazarken hissettikleriyle sizin
hissettikleriniz arasında benzerlik olabilir mi? Düşüncelerinizi açıklayınız.
14. Cevabı size
kalmış…
15. Fuzûlî’nin
murabbasını, aşağıda verilen koşukla tema, nazım birimi, dil-anlatım yönünden
karşılaştırınız. Sonuçları aşağıdaki tabloya yazınız.
Üdiğ mini
komıttı
(Aşk beni coşturdu ve heyecanlandırdı.
Sakınç manga
yumıttı
Dert bana (geldi ve bende) toplandı.
Könglüm angar
emitti
Gönlüm o (güzel)e meyletti;
Yüzüm mening
sargarur
Yüzüm (o yüzden) sararıyor.)
Ölçütler
|
Murabba
|
Koşuk
|
Benzerlikler
|
Farklılıklar
|
|||
Tema
|
Aşk
|
Aşk
|
Temaları
noktasında benzerlik gösterir.
|
||||
Nazım
Birimi
|
Dörtlük
|
Dörtlük
|
Nazım
birimi benzer
|
||||
Dil
ve Anlatım
|
Arapça
ve Farsça kelimelerde dolu kalıplaşmış bir anlatıma sahip
|
Yabancı
etkilerden uzak sade bir dile yazılmıştır.
|
16. a. Fuzûlî ile ilgili edindiğiniz
bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
a.
FUZULİ (?-1556)
Kerbela’da doğmuş ve
yaşamıştır. İyi bir eğitim görmüş, Arapça ve Farsçayı çok İyi öğrenmiştir.
Şiirlerinde Azeri Türkçesinin etkileri görülür. Dönemine göre oldukça sade bir
dille yapıtlar vermiştir. Divan edebiyatının birçok türünde yapıt vermesine
rağmen “gazel şairi” olarak tanınmıştır. Şiirlerinde en önemli öğeler
tasavvuf ve aşktır.” Leyla ile Mecnun” adlı mesnevisinde bu konuyu ustaca dile
getirmiştir. Şiirin temelinin İlim, özünün sevgi olduğuna inanmıştır. Sevilen
insan bir araç, onun varlığında görünür hale gelen Tanrı İse tek amaçtır. Ona
göre gerçek varlık Tanrı’dır. Bütün nesneler ve evren, Tanrı’nın bir görünüş
alanıdır.
Fuzuli Eserleri
-Divan (Türkçe)
-Divan (Farsça)
-Divan (Arapça)
-Leyla İle Mecnun: Sevgiliden
ayrılmanın acısının, sevgiliye duyulan aşktan ilahi aşka geçişin işlendiği,
mesnevi biçiminde yazılmış bir hikâyedir.
-Şikâyetname: Hiciv türünün çok çarpıcı bir örneği olan, maaşını alamadığı için Nişancı Mehmet Paşa’ya yazmış olduğu, edebiyatımızda önemli bir mektup örneğidir.
-Hadikatu’s Süeda: Kerbela olayının yer yer manzum parçalarla anlatıldığı mensur bir yapıttır.
-Şah ü Geda, Beng ü Bade,Sakiname: Mesnevi
-Şikâyetname: Hiciv türünün çok çarpıcı bir örneği olan, maaşını alamadığı için Nişancı Mehmet Paşa’ya yazmış olduğu, edebiyatımızda önemli bir mektup örneğidir.
-Hadikatu’s Süeda: Kerbela olayının yer yer manzum parçalarla anlatıldığı mensur bir yapıttır.
-Şah ü Geda, Beng ü Bade,Sakiname: Mesnevi
b. Âşk derdiyle hoşem
el çek ilâcımdan tabîb
Kılma derman kim
helakim zehri dermânındadur.
Fuzûlî
(Ey tabip! Ben aşk
derdinden hoşnutum, bu dert ile iyiyim.
Bana ilaç vermekten
vazgeç. Derdime derman bulma; zira, beni öldürecek zehir senin ilacının
içindedir.)
Fuzûlî’nin yukarıdaki beyti ve
murabbasından hareketle fikrî ve edebî yönü hakkındaki çıkarımlarınızı aşağıya
yazınız.
b. Fuzuli’ye göre
sevgilinin verdiği acı, çektirdiği cefa şair için bir mutluluktur. Sevgili naz
yaptıkça aşk tazelenir, muhabbet artar. Bu nedenle de sevgilinin nazından,
çektirdiği acıdan şikayet edilmez, sevgiliye gücenilmez, tam tersine mutlu
olunur. Fuzuli aşk derdiyle hoştur. Bu derdi giderecek derman istemez. Şuna
inanır ki kendisi için en büyük tehlike onu aşk ızdırabından uzaklaştırmak
isteyen öldürücü dermandır
17. Murabba ile şair arasındaki ilişkiyi
açıklayınız.
17. Şairi ile şiiri arasında
bir bağ vardır.
3 yorum
142-143. sayfaları bu haftasonu ekleyebilir misiniz çok ama çok acil lütfenn ://
142-143-144 lazm persembeyeee eklermsnzzzz lutfennnnn ://////////
ewet
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.
EmoticonEmoticon