15 Şub 2013

BİRYAY 11.SINIF EDEBİYAT FECR-İ ATİ ŞİİRİ

Reklamlar



 
Biryay 11. Sınıf Türk Edebiyatı Kitabı Cevapları
Sayfa 135-139 Fecr-i Âti Şiiri

Akşam ve güneşin batışı size hangi duyguları çağrıştırır? 

Akşam ve güneşin batışı, kişiye göre farklı duygular uyandırır. Gündüzün telaşının, koşturmacanın sona erdiği sessizliğin başladığı vakit olarak ifade edilebilir. İnsan hayatının ihtiyarlık dönemi olarak düşünülebilir.

1. a. Fecr-i Âtî topluluğu üyesi olan Tahsin Nahit’in aşağıdaki şiirini okuyunuz. Emin Bülent ve Tahsin Nahit’in şiirlerini ahenk yönünden kitabınızda okuduğunuz Elhân-ı Şitâ şiiriyle karşılaştırınız. Tespitlerinizi şiirden sonra verilen tabloya yazınız.
Ahenk Öğeleri

Gurbet Geceleri

Kamerle

Elhan-ı Şita
Aliterasyon

“r” sesi

“y” sesi

“r” sesi
Asonans

“a” sesi

“e” sesi

“a,e” sesleri
Ölçü

Aruz

Aruz (serbest müstezat)


Aruz
Uyak

Dalıyor, alçalıyor; tenhası, rüyası vb. genelde tam uyak kullanılmış.




Her yer, kamer …
Bilmem, mülhem…
Uyak kullanılmış



Uçuş, kuş…
Kelebek, melek…
Uyak kullanılmış

b. Gurbet Geceleri şiirinde yabancı kökenli kelimeleri tespit ediniz. Şairin ruh hâlini yansıtan keli­meleri söyleyiniz. Daha sonra şiiri Servet-i Fünûn (Edebiyat-ı Cedide) şiiriyle dil ve anlatım yönünden karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları tabloya yazınız.
Gurbet Geceleri şiirinde yabancı kökenli kelimeler: Tenha, vecd, lâl, esrâr, hüzün, mesâ, sükût, iffet, zul­met, pür memât, gubâr, leyâl, niyâz, şerhâ, nâgah, şeb, hicrân, kasvet, mâh, ziyâ, serâb, mahremiyet, âb, kâruban, ganûde, merkep, zehep



Dil ve Anlatım

Sonuç
Gurbet Geceleri

Ağır ve süslü bir dil kullanılmış.


Genel olarak Servet-i Fünun şiirinin dil ve anlatım özelliklerini yansıtır.  Yeni imgeler var.
Servet-i Fünûn Şiiri

Ağır, süslü bir dil.

Servet-i Fünun şiirinin dil ve anlatım özellikleri


1.   Gurbet Geceleri şiirini yapı yönünden inceleyiniz. Şiirin yapısıyla ahenk ve söyleyiş biçimi ara­sında nasıl bir uyum olduğunu aşağıya yazınız.
Ölçü: Aruz
Uyak düzeni: aa,bb,cc,dd….Divan edebiyatındaki mesnevinin uyak düzeni görülüyor ama bu şiir bentler halinde yazılmış, üç bentten oluşuyor.
2.   Okuduğunuz şiirin temasını söyleyiniz.
Şiirin teması yalnızlıktır.
“Gurbet Gecesi” şiiri, şairin ruh hâlini mi yansıtıyor? Bu açıdan eserle şair arasındaki ilgiyi açıklayınız.
Şiirde dış dünyanın tasvirleri (betimeleme) var. Bu betimlemeler öznel yani şairin bakış açısına göre şekillenmiş. Şiirde şairin ruh hali yansıtılmış. Şair yalnız ve üzgündür.
3.   Okuduğunuz şiirde yansıtılan ruh hâlini insanlar ne zaman yaşar? Sizce şair bu şiirde kullandığı sembollerle yalnızlığını ve gurbet gecelerini mi dile getiriyor? Nasıl?
Şair kendini yalnız hissetmektedir. Şairi yalnızlaştıran gurbet geceleri değildir. Şair doğadaki manzaralara bakarak hüzünlenmektedir. Asıl yalnızlık şairin ruhundadır.
4.   Emin Bülent ile Tahsin Nahit’in fikrî ve edebî kişiliği hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınız­la paylaşınız.
EMİN BÜLENT:
  Şair olarak Fecr-i Ati Topluluğu kurucularından biriydi. Toplumsal ve ulusal konularda şiirler yazar. Victor Hugo’nun ‘Mavi Gözlü Yunan Çocuğu’ adlı eserine karşı yazdığı ‘Kin’ adlı şiiri ile o dönemde çok geniş yankılar uyandırmıştır. Kin ve Hisarlara Karşı eserleriyle Milli Edebiyat’ın habercisi olmuştur. Ahmet Haşim onun şiiri için “Türk şiirinin üstünden bir kuyruklu yıldız gibi geçti ondan ağzımızda tamamlanmamış bir lezzet kaldı” demiştir.
Kin adlı şiirini Gazi Mustafa Kemal Atatürk çok severdi. Hatta Çanakkale’de düşmana karşı savaşırken en zor zamanlarda o şiirin “Garbın cebin-i zalimi (Batı’nın çirkin zalimi) affetmedim seni” dizesini bağıra bağıra ezberinden okurdu. Emin Bülent Serdaroğlu 1932 yılında Kin adlı şiirini Atatürk’ün huzurunda kendi ağzından seslendirdi.
Balkan Savaşı’na kendi atıyla katılan, Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale cephesinde çarpışan Emin Bülent Serdaroğlu’nun ölümünden önceki son sözleri, “Lüleburgaz, Lüleburgaz. Harp ediyoruz” olmuştu.
ESERLERi:
Kin, Hatay’a Selam, Dev şarkısı
KİN
Göster sema-yı mağribe yüksel de alnını,
Dök kalb-i saf-ı millete feyz-i beyanını!

Al bayrağınla çık, yürü sağken zafer nüma,
Bir gün şehit olunca sen, olsun kefen sana!

Ey makber-i muazzam-ı ecdadı titreten,
Düşman sadası, sus, yine yükselme gölgeden!

Kafir! Hilal-i rayet-i İslam'a hürmet et,
Toplar boğar hitabını dağlarda akıbet!

Dağlar lisana gelse de anlatsa hepsini,
Binlerce can dirilse de nakletse geçmişini!

Garbın cebin-i zalimi affetmedim seni,
Türk'üm ve düşmanım sana kalsam da bir kişi!..

Ben şurezar-ı kalbimi kinimle süslerim,
Kalbimde bir silah ile ferdayı beklerim.

Kabrinde müsterih uyu ey namdar atam!
Evladının bugünkü adı sade intikam!

TAHSİN NAHİD (1887-1919)
İstanbul'da doğdu. Galatasaray Lisesi'ni bitirdi. Bir süre Hukuk Mektebi'ne devam etti. I. Dünya Savaşı yıllarında İaşe Müfettişliği'nde bulundu. İlk şiirle­ri Selanik'te çıkan Çocuk Bahçesi der­gisinde "T. Nahide" adıyla yayımlandı.


Edebi Kişiliği - Sanat Anlayışı:

Edebiyat çevrelerinde hassas ve dürüst biri olarak nite­lendirilen sanatçı, Aşiyan'da yayımlanan "Ben, Rûh-ı Mağdur, Şiirlerim İçin, Serab-ı Müstakbel, Yaz Gecesi" gibi manzumeleriyle tanınmıştır. "Adalar, Kamer ve Zühre Şairi" olarak şöhret kazanmıştır. Şiirlerinde Ahmet Haşim'in etkisi görülür. Genelde kadın ve aşk temaları­nı işlemiştir. Kimi şiirlerinde de yaşamdan kesitleri ve çocukluk masumiyetini ele almıştır. Aruzla yazdığı şiir­lerinde serbest müstezadı kullanmıştır. Bu şiirlerinde te­maya paralel olarak birden fazla aruz kalıbı kullanmış­tır. Şiirlerini "Ruh-ı Bikayd" adlı kitapta toplamıştır.

Tiyatroyla da yakından ilgilenmiştir. Bu alanda Saha­bettin Süleyman'ın etkisi altındadır, onu üstadı olarak niteler. Batı'da olduğu gibi, birden çok yazarın birlikte çalışması sonucu meydana getirilen ortak eserlerin ilk örneklerini bizde tiyatro alanında Tahsin Nahit vermiş­tir. Fecr-i Âti'nin kadın yazarlarından Ruhsan Nevvare ile yazmış oldukları üç perdelik "Jön Türk" piyesi dikkat çekmiştir. Aynı sanatçıyla "Aşkımız" ve "Sanatkârlar" isimli komedileri de yazmıştır. Sahabettin Süleyman ile de ortak eserler vermiştir. Bu piyeslerin içinde en önemlisi "Kösem Sultan" isimli tarihi piyestir. Birlikte yazdıkları diğer piyes ise "Ben Başka" adını taşır. Tah­sin Nahit'i asıl tanıtan eseri, Henry Kıstemaeckers ve Eugene Delard'ın "La Rivale" adlı dört perdelik oyu­nundan yaptığı üç perdelik adaptesi "Rakibe"dir.

Fecr-i Aticilerin dağılmasından sonra başka bir edebî topluluğa katılmayan sanatçı, Âti ve Servet-i Fünûn dergilerinde tiyatro eleştirileri de yazmıştır.


Eserleri:

Şiir: Rûh-ı Bîkayd
Oyun: Hicranlar, Firar, Jön Türk, Aşkımız, Sanatkârlar, Kösem Sultan, Ben Başka, Osman-ı Sani, Talâk, Bir Mücadele-i Hissiye, Kırık Mahfaza.
Adapte: Rakibe, Bir Çiçek Bir Böcek, Akortacı, Bursa­lı Hâle
Yorumlama, Güncelleme
1.   Kitabınızdaki iki şiirden hareketle Fecr-i Âtî şiirinin oluşmasını sağlayan zihniyet hakkında bilgi veriniz.
Fecr-i Âti şiirinin oluşmasını sağlayan zihniyet:
Dönemin siyasi baskıları, sansür
Empresyonizm ve sembolizm akımlarının etkisi
Batı şiirin etkileri
Servet-i Fünun şiirinin etkileri
Sanatçıların hayata bakış tarzı
Sanatta bireysellik anlayışı
2.   Emin Bülent’in kitabınızdaki şiirinde şairin, gurbet gecelerini nelerle sembolleştirdiğini belirtiniz. Siz olsaydınız yalnızlığınızı, hüzünlü bir anınızı nelerle sembolleştirirdiniz? Açıklayınız.
"Çöllerin hüznü, sessizlik, ölü tozlar, eski yaralar, kervanlar, yolcu" gibi kelimelerle gurbet geceleri sembolleştirilmiştir.
3.   “Bu çöllerin ılık akşamlarında güller erir” dizesinde şair “akşamlarla gülleri” niçin bir araya getir­miş olabilir? Düşüncelerinizi açıklayınız.
Güneşin batma vaktinde etrafta, gökyüzünde kızıllık hakimdir, güller de kırmızıdır. Şair kızıl renk ile hüznü, karamsarlığı yansıtmak istemiş. Akşam ve gül kelimeleri renk yönünden kırmızıyı çağrıştırıyor.
4.   “Mesâ, bu ufk-u sükûtun sükûn-u iffetidir.” dizesinde akşam, “Sessizlik ufkunun iffeti” diye ifade edilmektedir. Akşamın, sizin için neleri ifade ettiğini açıklayınız.
Akşamın gelmesiyle tabiatın sessizliğe bürünmesi dile getirilmiş. Tabi bu sanatlı bir şekilde, imge kullanılarak ifade edilmiş.

1.   Sembolist şiirin özellikleri nelerdir? Sıralayınız.
Sembolizmin özelliklerine bakınız. Googleden sembolizmin özelliklerini aratınız.
2.   Aşağıda verilen bilgilerden hangisi yanlıştır?
A.    Fecr-i Âtî şiirinin, sembolik (gizemci) akımın etkisinde kalması
B.   Fecr-i Âtî şiirinde Edebiyat-ı Cedide yolunun izlenmesi
C.   Emin Bülent’in, Ahmet Haşim’in etkisiyle şiirler yazması
D.   Fecr-i Âtî şiirinde “iç ahengin” ön planda bulunması
E.   Ahmet Haşim ve Yahya Kemal’in Türk edebiyatında sembolizmin temsilcilerinden olması

Cevap: E
Açıklama: Fecri Âti şiirinde sembolizmin etkisi görülür. Fecr-i Âti şiiri, birçok yönüyle Servet-i Fünun’un devamı gibidir: Sanat anlayışı, kullanılan nazım biçimleri, dilinin ağır olması gibi. E şıkkında ifade edilen Yahya Kemal’in sembolizmin temsilcisi olması yanlıştır. Yahya Kemal, daha çok parnasizmden etkilenmiştir.

3.   Fecr-i Âtî topluluğunun edebiyatımızdaki yeri ve değeri nedir? Açıklayınız.
4.   Fecr-i Âtî topluluğuyla ilgili aşağıdaki bilgilerden bir grup oluşturulursa hangisi dışarıda kalır?
A.   Şiirde anlam açıklığına karşı olmaları
B.   Akşam saatleri, mehtap, yarı karanlık ortamların şiirlerine dekor olması
C.   Duygularını, yeni ve değişik sembollerle anlatmaları
D.  “Sanat toplum içindir.” anlayışını esas almaları
E.   Savundukları görüşün öncüsünün Charles Baudlaire (Çarls Bodler) olması

Cevap: D



1.     Aşağıdakilerden hangisinde Servet-i Fünûn şairlerinden biri verilmiştir?
A)  Ahmet Haşim
B)   Tevfik Fikret
C)  Yahya Kemal Beyatlı
D)  Abdülhak Hamit Tarhan
E)   Mehmet Akif Ersoy
Cevap: B

2.     Aşağıdakilerden hangisi, Fecr-i Âtî Toplulu­ğunun özelliklerinden biri değildir?
A)   Sanat için sanat görüşü benimsenmiştir.
B)   Serbest müstezat biraz daha serbestleştirilmiştir.
C)   Özellikle roman ve hikâye türlerinde örnekler verilmiştir.
D)   Sembolik şiirin güzel örnekleri yazılmıştır.
E)    Servetifünun Batı’yı taklit etmekle suçlanmıştır.
CEVAP: C

3.     “Türk romanında gerçek konuşma onunla başlar. (...) Eserlerindeki kahramanlar doğal çevrelerindeymiş gibi yaşarlar. Gerçi biraz fazla açılır, saçılır, dökülürler fakat yaşarlar. Edebiyatımıza sokak onunla girmiştir.”
Yukarıda tanıtılan, Türk edebiyatının en ünlü ro­mancısı, aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Ahmet Mithat Efendi
B)   Peyami Safa
C)  Yakup Kadri Karaosmanoğlu
D)  Hüseyin Rahmi Gürpınar
E)   Mehmet Rauf

CEVAP: D

4. “İtalya’dan Fransa’ya, oradan da bütün dünyaya yayılmıştır. Dante ‘İlahi Komedya’yı bu nazım biçi­miyle yazmıştır. Üçer dizelik bentlerden oluşur. Kafiyelenişi ‘aba, bcb, cdc, ..d’ şeklindedir. Bizde Serveti Fünûn Döneminden sonra denenmiştir.”
Bu parçada anlatılan nazım şekli aşağıdakilerden hangisidir?
A)  Terzarima
B)  Triyole
C)   Tragedya
D)   Sone
E)   Balad

CEVAP: A

5.     Aşağıdakilerden hangisi Servetifünuncuların şiir özelliklerinden biri değildir?
A)   Kafiyede, şekilden çok, ses benzerliğine önem verme
B)   Konu birliğine, bütün güzelliğine önem verme
C)  Nazmı nesre yaklaştırma
D)  Konuyla vezin arasında bir ahenk ilgilisi arama
E)   Herkesin anlayabileceği bir dil kullanma

CEVAP: E

6.    “Servet-i Fünûncuların sanatlı söyleyişlerinden hoşlanmadığını ifade ederek Sabah gazetesinde ‘De­kadanlar’ makalesi yayımladı. Bir süre sonra yazdığı ‘Teslim-i Hakikat’ makalesinde ise Servet-i Fünûn’un edebiyatımız için değerini anlattı.”
Parçada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisi­dir?
A)  Ziya Paşa
B)   Ali Ekrem Bolayır
C)   Ahmet Mithat Efendi
D)  Namık Kemal
E)   Muallim Naci

CEVAP: C

7.     • Servet-i Fünûn Edebiyatı, II.Abdülhamit’in baskıcı döneminde oluşmuş ve sona er­miştir.
•   Servet-i Fünûn Edebiyatında öykü ve romanda Fransız edebiyatı örnek olmuştur.
•   Mai ve Siyah romanı modern Türk roma­nının ilk örneklerinden biridir.
8.     Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise “D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( Y) Servet-i Fünûn Dönemi romanlarında, olaylar ge­nellikle İstanbul dışında geçer.
(D ) Servet-i Fünûn Dönemi şiirlerinde aruz ölçüsü kullanılmıştır.
(D ) Mensur şiir örneklerine ilk kez Servet-i Fünûn Döneminde rastlanır.
( D) Fecr-i Âtî Dönemi sanatçıları “Sanat şahsi ve muhteremdir.” anlayışını savunmuşlardır.

9.  1909’da Fecr-i Âtî topluluğuna katıldı. Bu toplulu­ğun dağılmasından sonra şiirler yazmayı sürdürdü. Şiir­lerin hepsi de aruzla yazılmıştır. Aşk ve doğa temalarını işlediği, sembolizm akımı anlayışına uygun olarak yazdı­ğı şiirlerinde hayale ve müziğe büyük önem verdi. Güçlü şiirleri yanında, değişik konuları yoğun bir dille anlatan fıkraları da vardır.
Burada sözü edilen sanatçı aşağıdakilerden hangisi­dir?
A)  Ahmet Haşim
B)   Cenap Şehabettin
C)   Süleyman Nazif
D)  Faruk Nafiz Çamlıbel
E)   Yahya Kemal Beyatlı
(1989-ÖYS)

CEVAP: A

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

12 yorum

gerçekten çok teşekkürler ellerinize sağlık

Ellerinize sağlık çok güzel olmuş.En kısa zaman da Milli Edebiyatı bekliyoruz.Teşekkürler...

Ellerinize sağlık çok güzel olmuş.En kısa zaman da Milli Edebiyatı bekliyoruz.Teşekkürler ve başarılar.

ya 144 ile 147 arasndaki soruları cevaplandırırmısınz acil lazım

Elinize sağlık gerçekten çok güzel olmuş milli edebiyatıda yakın bi zamanda yanıtlarsanız seviniriz.

hakkını veriyorsunuz gerçekten elleriniz dert görmesin

sağolun yiğidolar

Helal olsun harika

cok teşekürler

142 143 cevapları yok lütfen ya

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!