10.Sınıf Türk Edebiyatı Cevapları Fırat
Yayıncılık 3.Ünite:Divan Şiiri-Tuyuğ (Sayfa:135,136,137)
4. metin
TUYUĞ
Gönlüm oldu aşkının âvâresi
Gamzenin gitmez gönülden
yâresi
Derdime çok istedim derman
velî
Yoğ imiş la’ünden özge çâresi
İvaz Paşazade Atayî
Örneklerle Türk Şiir Bilgisi
hzl.: Cem DİLCİN
1. Yukarıda okuduğunuz şiiri
ahenk unsurları yönünden inceleyiniz. Tespitlerinizi aşağıya yazınız.
1. Ses akışı (aliterasyon,
asonans): Ses akışı sağlayan sözcükler vardır. Birinci beyitte r, s sesleri
aliterasyon olarak kullanılırken a ve e sesi de asonans olarak kullanılmıştır.
Söyleyiş özelliği : Ahenkli bir söyleyişe
sahiptir. Özellikle kafiye ve iç seslerdeki sözcükler bu şiire söyleyiş
güzelliği katmıştır.
Ritim (açık ve kapalı
hecelerin söylenişi): Aruz ölçüsü ile yazıldığı seslerin açık
kapalı oluşu önemlidir.” Âvâresi, yâresi, la’ünden, çâresi “ gibi
sözcüklerde açık ve kapalı heceler bulunmaktadır. Bu şekliyle de aruzun
tutması ve uygulanması için önemlidir.
Ses benzerlikleri (kafiye): Kafiyeli yazılmıştır. Kafiye
düzeni aaba şeklinde oluşmuştur. Dize sonlarında –si sesi redif olarak
kullanılmıştır. “avere, yare,çare…” gibi sözcüklerde –are sesi tam kafiye
olarak kullanılır.
2. Okuduğunuz şiirde ses
ve anlam yönünden kendi içinde bütünlük oluşturan birimin adını söyleyiniz.
2. Dörtlüklerden oluşmuştur.
3. a. Tuyuğ nazım şekli
hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. TUYUĞ
Tuyuğ, Türklerin yaratıp Divan şiirine kazandırdığı nazım şeklidir. Maninin
Divan edebiyatındaki karşılığı sayılabilir.
Tek dörtlükten oluşur. Kafiyelenişi rubaiyle aynıdır: aaxa. Genellikle lirik
tarzda olan ve aaaa şeklinde kafiyelenen tuyuğlara “Musarra Tuyuğ” denir.
Manide olduğu gibi, cinaslı uyak kullanılır. Halk şiirinde 11′li kalıpla
söylenen mani biçimindeki şiirlere de tuyuğ denir. Aruzun yalnız “fâilâtün –
fâilâtün – fâilün” kalıbıyla yazılır.
Rubaide işlenen konular tuyuğda da işlenir. 14. yüzyıl Azerî şairi Kadı
Burhanettin bu türün kurucusu sayılır. Çağdaşı Azerî şairi Nesimi ve 15. yüzyıl
Çağatay şairi Ali Şir Nevai bu türde çokça ürün vermişlerdir.
b. Okuduğunuz şiiri yapı
özellikleri yönünden incelemek için aşağıdaki soruları cevaplayınız (Bu incelemenizde
9. Sınıf II. Ünite “Şiir İnceleme, Şiirde Yapı” bölümünde öğrendiklerinizden
yararlanınız.).
Okuduğunuz şiirin, hakkında
edindiğiniz tuyuğun özellikleriyle benzerlik gösterip göstermediğini
belirtiniz.
b.
Nazım birimi ve
sayısı :Dörtlük olup tek dörtlükten oluşmuştur.
Uyak düzeni : aaba şeklinde oluşmuştur.
c. Tuyuğun temasını aşağıya
yazınız.
c. Tema: Aşk acısı
• Temanın, okuduğunuz şiirin
birimlerinin ortak teması olup olmadığını söyleyiniz.
• Ortak bir tema etrafında
birleşmişlerdir.
4. a. XV. yüzyılda
Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve kültürel durumu hakkında edindiğiniz
bilgileri arkadaşlarınızla paylaşınız.
a. 15. Yüzyıl Osmanlı
açısından en görkemli yüzyıldır ki Osmanlı’nın İstanbul’u fethetmiş ve bir çağ
açıp bir çağ kapatmıştır. Fatih ile Osmanlı zirveye oturmuş ve Bizans
toprakları Osmanlının olmuştur. Buna bağlı olarak da Osmanlıda kültürel hayat
çok hızlı akmakta ve özellikle Fatih, çalışmalarını yapsınlar diye birçok alimi
İstanbul’a çağırmaktadır. Bu Osmanlıyı daha ileriye taşımıştır. Şairlerin
kendine olan güveni gelmiş ve özellikle saray çevresinden destek görünce de
daha güzel eserler vermeye başlamıştır.
b. XV. yüzyıl şairi İvaz
Paşazade Atayî’ye ait tuyuğun teması, söylenişi (coşku, söyleyiş özelliği) ve o
yüzyılda Osmanlı Devleti’nin yapısı arasında nasıl bir bağ olduğunu
açıklayınız.
b. İlgisi vardır. Osmanlı
yükselme döneminde özgüveni gelmiş, şairleri de daha gür bir sesle şiirlerini
dile getirerek artık bir İranlı şair kadar güzel şiir yazdığını düşünür
olmuştur. Tema olarak da farklılık göstermektedir. Daha önce dini konularda
daha eser veren şairler ülkenin içinde bulunduğu rahat durumdan dolayı da din
dışı konularda eser vermişlerdir.
5. Şiirde gerçek anlamında
kullanılmayan kelimeleri bulunuz. Bu sanata ne denildiğini belirtiniz.
5.
6. a. “lal ve gamze” imgeleri
hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
a. Lal: Yakut demektir.
Sevgilinin dudakları kırmızılık bakımından lal’e benzetilir.
Gamze: Ok demektir. Sevgilin
kirpikleri oka benzetilir.
b. “lal ve gamze”
imgelerinin tuyuğda nasıl kullanıldığını belirtiniz.
b. Yukarıda da söylediğimiz
gibi lal kelimesi yakut anlamında kullanılsa da sevgilinin dudağının
kırmızılığı nedeniyle lal’e benzetilir. Gamze kelimesi de ok demek olup
sevgilinin bakışları anlamında kullanılır. Sevgilinin attığı bakış aşığın
kalbine bir ok gibi saplanır.
c. Okuduğunuz şiirde size en
ilginç gelen imgeyi nedenleriyle açıklayınız.
c. Cevabı size kalmış…
7. a. Şiirde “avare, gamze,
lal” gibi Arapça ve Farsça kelimelerin niçin kullanıldığını tartışınız. Sonucu
belirtiniz.
a. Birincisi şairlerimiz
aruzla yazıkları için aruzda önemli olan seslerin açık ve kapalı olmasıdır.
Türkçedeki seslerde açık ve kapalı ünlü durumları yoktur. Yani â, û, î gibi
sesler yoktur. Bu aruz ölçüsünü ve ses değerini tutturmak için önemlidir. İkincisi
ise bizim divan şairlerimiz Arap ve İran edebiyatından etkilenirken o şiirin
estetik yapısı ve imge dünyasını değiştirmeden almışlardır.
b. Şiirde kullanılan imgeler,
söz sanatları ve nazım şeklinin özelliklerinden hareketle tuyuğun ait olduğu
kültürle (gelenekle) ve toplumla ilişkisini açıklayınız.
b. Kullanılan dil,
imgeler(mazmunlar), söz sanatları, nazım şekilleri Arapça ve Farsçadan
geçmiştir. Geldiği kültür ve toplum arasında sıkı bir ilişki vardır. Çünkü
Osmanlı toplumunda da sanat anlayışı olarak 13. Yüzyıldan beri bir etkileşim
görülmektedir. Bizim şairlerimiz de bunları hiç değişmeden olduğu gibi ama
zaman içerisinde de geliştirerek kullanmıştır.
c. Şiirin hangi gelenekte
yazılmış olduğunu belirtiniz.
c. Divan şiir geleneğine uygun
yazılmıştır.
ç. Yukarıdaki incelemenizin
sonucuna göre tuyuğun okuyucu kitlesini belirtiniz.
ç. Divan şiirinin hedef kitlesi
yüksek zümre diye bilinen okumuş ve medrese eğitimi görmüş kimselerdir.
8. Aşağıdaki soruları
okuduğunuz şiire göre cevaplayınız.
a. Şiirin teması evrensel
midir? Neden?
a. Evrenseldir ve aşk acısı
her dönemde dile getirebilecek bir konudur.
b. Şair, temayı işlerken yüce
ve yüksek olan soyut kavramlardan (imgelerden) nasıl yararlanmıştır?
Açıklayınız.
b. Şair lal, gamze, dert,
derman gibi temaları soyut olan aşk acısı etrafında birleştirmiştir.
c. Şair, şiirinde temayı ve
imgeleri divan şiirinin kendine özgü hangi zevk ve anlayışı çevresinde
geliştirmiştir? Düşüncelerinizi belirtiniz.
c. c. Divan şiiri estetiğinde
sevgilinin güzellik unsurları vardır ki kirpikleri ok gibidir. Burada
kullanılmıştır. Bunun yanında sevgilinin dudakları kırmızı yakuta benzetilir.
Şairin de bütün isteği ve dileği sevgilidir. Yani şiirde kullanılan
durumlar divan şiirin estetiğine uygun yazılmıştır.
ç. Okuduğunuz şiirde
anlatılanların yaşanması mümkün müdür? Şairin; gözlem, izlenim, sezgi ve
kişisel duyarlılığı şiire nasıl yansımış olabilir? Açıklayınız.
ç. Mümkün değildir. Şiiri şiir
yapan şeyler kesinlikle şairin gözlemi, sezgisi ve duygularıdır. Bunlar olmadan
ortaya pek bir şey koymak mümkün değildir.
9. Şiirde yan anlamıyla
kullanılan kelimeleri bulunuz. Şiirin, yan anlamıyla kullanılan kelimeler
bakımından zengin olup olmadığını söyleyiniz.
9. Metin yan anlam bakımından
zengindir. Lal, gamze, dert, derman kelimeleri yan anlamlı kullanılmıştır.
10. Tuyuğdaki
duygu ve düşüncelerin işlendiği günümüz şiirlerinden ve şarkılarından örnekler
veriniz.
10.
11.
Okuduğunuz tuyuğu, Destan Dönemine ait bir koşukla tema, nazım birimi, dil ve
anlatım yönüyle karşılaştırınız. Sonuçları tabloya yazınız.
Ölçütler
|
Tuyuğ
|
Koşuk
|
Benzerlikler
|
Farklılıklar
|
Tema
|
Aşk acısı
|
Aşk
|
Temaları benzer
|
|
Nazım Birimi
|
Tek dörtlük
|
Dörtlüklerden oluşur
|
Dörtlüklerden oluşması
benzerdir.
|
|
Dil ve Anlatım
|
Arapça ve Farsça kelimelerde
dolu kalıplaşmış bir anlatıma sahip
|
Yabancı etkilerden uzak sade
bir dile yazılmıştır.
|
|
Dil ve anlatımları farklılık
gösterir.
|
12. Tuyuğu ilk
okuduğunuzda hissettiklerinizle birkaç kez okuduktan sonraki hisleriniz
arasında ne fark olduğunu açıklayınız. Şairin hisleriyle sizinki arasında
benzerlik olabilir mi? Açıklayınız.
12. Cevabı size kalmış…
13. a. İvaz
Paşazade Atayî hakkında edindiğiniz bilgileri arkadaşlarınıza aktarınız.
b. Okuduğunuz tuyuğ ve
hayatıyla ilgili edindiğiniz bilgilerden yararlanarak şairin fikrî ve edebî
yönü hakkındaki çıkarımlarınızı aşağıya yazınız.
A ve b maddeleri dikkate
alınarak cevaplanmıştır.
İVAZPAŞAZÂDE ATÂYÎ (AHİ
ÇELEBİ), (? Edirne – 1438 ? Bursa), şair ve yazar. Hacı İvaz Paşa’nın oğludur. İvaz
Paşa, Bursa’yı Karamanoğlu’nun hücumundan korumuş, bu yüzden vezir olmuş, sonra
bir şüphe üzerine gözlerine mil çekilmiştir. II. Murad, daha sonra paşanın oğlunu
saraya almak istediyse de Atâyî, babasının başına gelenlerden dolayı bu isteği
kabul etmeyip padişaha “Dirig” (uzak) redifli bir gazel sunarak niyetini
bildirmiştir. Latîfî, Atâyî’nin, Süleyman Çelebi’nin kardeşi olduğunu ileri
sürerse de Bursalı Beliğ, zaman uyuşmazlığını ileri sürerek bunu reddeder.
Latîfî’ye göre, çok iyi bir şair olan Atâyî, “Güneş” redifli kasidelerin ilkini
kaleme almış, buna Ahmed Paşa da bir nazire yazmıştır. Mecmuat-ün Nezair
(Nazireler Mecmuası), Cami-ün-Nezair (Nazireler Derlemesi) gibi nazire
mecmualarında şiirleri yer almış, Farsça şiir de yazmıştır. Dîvan’ı olduğu
söylenirse de bulunamamıştır. Anadolu’da Nesimî ve Kadı Burhaneddin’den sonra
tuyug yazan yegâne şairdir. Gazelde atasözü kullanma geleneğini de Atâyî
başlatmıştır. Faruk Kadri Timurtaş, Eski Türkiye Türkçesi adlı kitabında (İst.
1977) şairin çeşitli mecmualarda yer alan 28 şiirine ve 9 tuyuğuna yer
vermiştir.
14. Şair ve tuyuğ
arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
14. Şiir şairinin duygu dünyasını,
edebi kişiliğini ve sanat anlayışını yansıtmaktadır.
Yorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.