Kitabe-i Seng-i Mezar Şiirinin Konusu, Teması, Dil ve Anlatım Özellikleri... (Tahlili)
edebiyatfatihi.net
Edebiyatımızda bir "şiir devrimcisi" kabul edilen Orhan Veli Kanık geçmiş ve geleneksel şiir biçim ögelerini reddederek her türlü şekil endişesinden uzak bir şiir anlayışını benimsemiştir.
"Her şeyin şiirin konusu olabileceğini" savunan Orhan Veli Kanık için Kitabe-i Seng-i Mezar (mezar taşı yazısı demek) şiiri bu görüş için adeta bir ispat niteliğindedir. Şiirde geçen "nasır" sözcüğü yüzünden şair o dönemde eleştirilmiş, böyle kelimelerin şiirde yer almayacağını iddia etmişlerdir. Dönemin önemli şairi Yusuf Ziya Ortaç: "Vezin gitti, kafiye gitti, mana gitti... Türk şiirinin berceste mısraı diye (Yazık Oldu Süleyman Efendiye!) rezaletini alkışladılar." diyerek Orhan Veli'yi çok sert biçimde eleştirmiştir.
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR ŞİİRİNİN İNCELEMESİ
ŞEKİL ÖZELLİKLERİ
Nazım Birimi ve Biçimi: Orhan Veli Kanık'ın Kitabe-i Seng-i Mezar üç bölümden oluşmuştur.
Şiir serbest tarzda yazılmıştır. Belli bir kafiye düzeni ve ölçüsü yoktur. Zaten Garip akımının öncüsü Orhan Veli Kanık diğer iki arkadaşı geleneksel şiirde yer alan kafiye, redif, ölçü gibi sınırlayıcı ögelere önem vermemişler; mecaza, süse ve yapaylığa karşı çıkmışlardır.
Teması: Ölüm
Konusu: Sıradan bir insanın ölümü
Dil ve Anlatım Özellikleri: Şiirde son derece sade, yalın, açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır. Sıradan halkı şiirlerine konu edinen Garipçiler şiirde anlam kapalılığı ve oyunlarını terk etmişler, şairanelikten uzak bir görüntü sergilemişlerdir. Halkın günlük konuşma dilini şiirde kullanmaya çalışmışlardır. Kitabe-i Seng-i Mezar adlı şiirde de Garipçilerin bu üslup özelliklerini görmekteyiz.
edebiyatfatihi.net
KİTABE-İ SENG-İ MEZAR ŞİİRİNİN YORUMU
KEFENİN CEBİ YOK Kİ!
Kitabe-i Seng-i Mezar Orhan Veli’nin en sevdiğim şiirlerinden biridir. Konu ölüm olmasına
rağmen ünlü şair Orhan Veli Kanık öyle güzel anlatmıştır ki… Günlük dili öyle güzel yedirmiştir
ki şiirine sanki karşılıklı sohbet ediyormuş hissine kapılıyor insan. Üç bölümden oluşan şiir
yazıldığı dönemde yazarın kendine has üslubundan dolayı garipsenmiştir.
Hiçbir şeyden çekmedi dünyada,
Nasırdan çektiği kadar’
Hatta çirkin yaratıldığından bile,
O kadar müteessir değildi
Kundurası vurmadığı zamanlarda
Anmazdı ama Allah’ın adını
Günahkâr da sayılmazdı
Yazık oldu Süleyman Efendiye (Bütün Şiirleri, s.45)
Mısraları ile başlıyor şiir. Süleyman Efendi o zaman ki şiirlerde geçen önemli kişilerin aksine
halktan biri. Kendi hâlinde, kendi sorunları ile ilgilenenin, okumamış biridir. Bence şair burada
halkın durumunu da Süleyman Efendi üzerinden gözler önüne sermiştir. 1938-1941 yılları
arasında yazılan şiir, dönemine bakıldığında ülkenin savaştan yeni çıkmış zamanına denk
gelmektedir. Hâliyle halk fakir ve cahildir. Toplum hakkında da dolaylı yoldan bilgi veren bir
şiirdir.
İkinci bölümde ise Orhan Veli
‘Bir akşam uyudu;
Uyanmayıverdi.’ (Bütün Şiirleri, s.46)
Uyanmayıverdi.’ (Bütün Şiirleri, s.46)
Mısraları ile ölümü çok basit ve güzel bir dille anlatmıştır. Şair herkesin bir gün ölümü
tadacağı gerçeğini ve ölümün kaçınılmaz olduğunu, vurgulamıştır.
‘Duyarlarsa öldüğünü alacaklılar,
Haklarını helal ederler elbet’ (Bütün Şiirleri, s.46)
Mısraları ile toplumun değer yargıları hakkında fikir sahibi olmamıza yardımcı olmuştur.
Toplumdaki ölen kişiye olan saygıyı gözler önüne sermiştir.
Haklarını helal ederler elbet’ (Bütün Şiirleri, s.46)
Mısraları ile toplumun değer yargıları hakkında fikir sahibi olmamıza yardımcı olmuştur.
Toplumdaki ölen kişiye olan saygıyı gözler önüne sermiştir.
’Artık ne torbasında ekmek kırıntısı,
Ne matarasında dudaklarının izi;
Öyle bir rüzigâr ki,
Kendi gitti
İsmi bile kalmadı yadigâr.(Bütün Şiirleri, s.47)
Üçüncü bölümde ki bu dizelerde şair ölümü rüzgâra benzetmiştir. Rüzgâr ölen kişiyi götürmüş
ve geride hiç bir şey bırakmamıştır. Geriye kalan sadece yakınlarının hafızalarında kalan
anılardır. Bu dizelerle beraber malın ve mülkün ne kadar değersiz olduğunu bir kez daha
anladım. Geride bırakacağımız sadece anılar varken, fazladan mülk sahibi olmaya çabalamak
gereksizdir. Sürekli daha fazla mal ve mülke sahip olmak adına sevdiklerimizle geçirdiğimiz
zamandan kısıp, para kazanmaya çalışmaktayız. Ancak bu dünyadan bir rüzgârla gideceğimiz
zaman yanımızda götürebileceğimiz hiçbir şey olmayacak. Biriktirmemiz gereken tek şeyin
anılarımız olması gerektiği inancındayım. Ölürken arkamızda dolu dolu yaşadığımız,
sevdiklerimizle birlikte çokça zaman geçirdiğimiz bir yaşam bırakmalıyız. Bu yüzden
yakınlarımızla elimizden geldiğince fazla ve verimli zaman geçirmeliyiz.
Bu düşünceler içinde şiiri okumaya devam ettikçe yazarın son dizelerde çok güzel bir şekilde
şiiri özetlemiş olduğunu gördüm. ’Ölüm Allah’ın emri, Ayrılık olmasaydı.’ Mısraları ile biten
şiirde ana konular olan ölümün kaçınılmazlığı ve geride bırakılan acı güzel bir şekilde
anlatılmıştır.
Şiirde en çok sevdiğim noktalardan biri dilin sadeliği ve basitliğidir. Genelde şiirlerde bulunan
ağır dilin aksine gündelik bir dil kullanılması şiiri sevmemdeki en önemli faktörlerden biri.
Özellikle ‘Mesele filan değildi öyle, To be or not to be kendisi için ‘(Bütün Şiirleri, s.46) gibi
dizeler alışık olduğum şiir kalıplarından çok farklı olmasından dolayı ilgimi çekmeyi
başarmıştır. Şairin anlatış tarzında ki hafif alaycı tavır da şiiri okurken bir sohbet havası
oluşturduğu için ayrıca hoşuma gitmiştir.
Bu şiir, her okuyuşumda bir burukluk bırakır bende. Ölümün her insana aslında ne kadar da
yakın olduğunu hatırlatır her bir dize. Ve her okuyuşumda hayata daha sıkı bir şekilde
sarılmam gerektiğini öğretir. Dert ettiğimiz problemlerin ne kadar boş ve gereksiz olduğunu
fark etmemi sağlar. Bir ders niteliği taşındığından, Orhan Veli Kanık’ın bu şiiri benim için çok
özeldir. Herkesin kendine bir hayat dersi çıkaracağını düşündüğüm bu şiiri, okumayan
herkese tavsiye ederim.
Bibliyografik Künye
• Orhan Veli, Bütün Şiirleri, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2003
Yazı Kaynak: https://stars.bilkent.edu.tr/turkce
إرسال تعليق
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.