Romanın Adı : YABAN

Yazarı           :  Yakup Kadri Karaosmanoğlu

Basıldığı kitabevi ve yılı : İletişim Yayınları 1995

Kaçıncı baskı : 25. Baskı

Yazarın kaçıncı romanı : Beşinci romanıdır.

(1927      : Kiralık Konak-Nur Baba
 1928      : Hüküm Gecesi
 1932      : Sodom ve Gomore
 1932      : Yaban
 1934      : Ankara
 1937      : Bir Sürgün
 1953-54 : Panaroma
1956          : Hep O Şarkı)

Sayfa sayısı : 262


Romanın özeti :

Ahmet Celâl, bir paşa oğludur. Yedek subay olarak katıldığı 1. Dünya Savaşı’nda bir kolunu kaybetmiştir. Daha otuzbeş yaşına basmadan kendisi için herşeyin bittiğini hissetmektedir. İstanbul’a İngilizlerin girmesi üzerine oraya dönemez ve emireri Mehmet Ali’nin çağrısına uyarak onun Orta Anadolu’nun Porsuk Çayı kıyısındaki köyüne gidip yerleşir. Köylü için Ahmet Celâl bir “Yaban”dır.
         Mustafa Kemal’in başlattığı Kurtuluş Savaşı’nı, Türk Ulusunun bağımsızlık davasını anlatmaya çalışır köylülere fakat kimse ona inanmaz. Ancak emireri Mehmet Ali, annesi Zeynep Kadın, Mehmet Ali’nin kardeşi İsmail ve onun karısı Emine ile dostluk kurabilir. Köyün en zengin adamı ve ağası olan Salih Ağa, köyü ekonomik bakımdan sömürmektedir. Şeyh Yusuf ise din adamı maskesi altında köyü manevi yönden sömürmektedir. Devleti temsil eden muhtarın ise herhangi bir gücü yoktur. Köyün etkin ve güçlü olan iki tipi Ahmet Celâl’i engellemeye çalışırlar.
         Sakarya Savaşı’nın hemen öncesinde Yunan birliği köye girer. Direnenleri öldürür. Kendisi ile işbirliği yapan Salih Ağa ve Şeyh Yusuf’u bile aldatır, sömürür, herkese zulmeder. Sakarya bozgunundan sonra köye ikinci Yunan birliği gelir. Köyü talan ederler. İnanılmaz derecede acımasız davranırlar.
         Ahmet Celâl, emireri Mehmet Ali’nin kardeşi İsmail’in karısı olan Emineyi sever. Köy düşman çizmesi altında inlemektedir. Köylü, kaderine razı olmuştur. Ahmet Celâl ise, Türk askerlerinin geleceği umudunu taşımaktadır. Sonunda o da dayanamaz ve Emine ile birlikte kaçar. İkisi de yaralanırlar. Emine’nin yarası ağır olduğu için kaçacak durumda değildir. Ahmet Celâl, Emine’yi  ve anılarını yazdığı defterini bırakarak tek başına bilmediği yollara bilmediği bir geleceğe doğru köyden uzaklaşır.



Yazarın edebi kişiliği (üslûbu) :
 
Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun edebi kişiliğini öykü anlayışı yönünden inceleyecek olursak bunun, iki dönemde geliştiği söylenebilir. Gençlik yılları sayılabilecek olan 1909-1916 yıllarında dili ve konularını işleyiş yönünden “Edebiyat-ı Cedide” beğenisi; yaşama bakışı, seçtiği olaylar ve kişiler yönünden Mauppassant etkisinde görünür.
A)   İlk dönemin ürünlerini topladığı”Bir Serencam”daki gerçekçi gözlemlere dayanan öykülerde bile yazar, öykünün akışını bozan belirtmelere yer verir.
B)   Betimlemeleri, “beyaz bir sis gibi”, “derin bir mezar sukûneti “ biçiminde Edebiyat-ı Cedide şiirinde çok rastlanan benzetmelerle süsler.
C)   Kişilerin ruhsal durumlarını yansıtma çabasıyla şairaneliğe kapılır.


D)   “Ah!” “Of!” gibi ünlemler, (..), (....) noktayla biten kısa cümleler kullanır.
E)   Dili eskidir. Fakat 1916’dan sonra Milli Edebiyat akımının ilkelerini benimseyerek dilini sadeleştirir.
Sanatçının romanlarında görülen üslûba geldiğimizde onun ilk romanı olan Kiralık Konak’tan itibaren bütün yapıtlarında bir dönemin özelliklerini, kendi tarih anlayışı içinde değerlendirerek yansıtmayı amaçladığı görülür. “Sanat sanat içindir” görüşünü savunarak yazı hayatına başlayan Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Balkan Savaşı ve 1. Dünya bozgununu görünce de, “Sanat önce bir toplumun, sonra bir ulusun,sonra da bir devrin ifadesidir.” İnancına varmış, böylece sanatın toplum için olduğu görüşünü benimsemiştir.
         Yakup Kadri Karaosmanoğlu, realist ve natüralist yazarların yöntemine uyarak, romanlarında toplumun bozulan, çöken yanlarını ele almıştır. Eserlerinin çoğu hep bir çöküşün hikâyesidir. “Bir Sürgün” ‘de Abdülhamit devrinin, “Kiralık Konak” ‘ta Meşrutiyet devrinin, “Hüküm Gecesi” ‘nde yine aynı devrin, “Nur Baba” ‘da Bektaşi tekkesinin, “Sodom ve Gomore” ‘de Mütareke devrinin, “Yaban” ‘da bir Anadolu köyünün çöküşü gösterilmiştir. Kişiler, çoklukla kafalarının içindeki hayatın dışarıdaki hayata uymamasından doğan hayâl kırıklığıyla dünyaya küserler. Yazarın eserlerindeki olumlu kişiler,  genellikle içinde yaşadıkları çevrenin kötü gidişini görür, çıkış yolları tasarlar, fakat bunları gerçekleştirmek için bir çaba göstermezler. Bunlar sadece düşünen,  gördüklerinden üzüntü ve acı duyan fakat bir türlü eyleme geçemeyen tiplerdir.
         Yazar kimi zaman romanlarında doğrudan doğruya okuyucuya seslenmiş, kimi zaman da roman kişilerinin düşünce ve davranışlarında kendi varlığını sezdirmiştir. Örneğin “Yaban” ‘da Ahmet Celâl birçok yönleriyle yazarın duygu ve düşüncelerini yansıtmaktadır.
Yakup Kadri Karaosmanoğlu, konuşma dilinin aynı zamanda yazı dili olması gerektiğini savunmuşsa da Türkçede karşılıkları bulunan Arapça ve Farsça sözcüklere, bu dillerin kurallarıyla yapılmış tamlamalara romanlarında yine de çok yer vermiştir. Ayrıca Fransızca kelimelere de romanlarında sıkça rastlanır.

Romanın Konusu :
 1. Dünya Savaşı'nın bitimiyle birlikte Sakarya Savaşı'nın sonuna kadar olan sürede bir
Anadolu köyünde köylüleri, köyün durumunu ve milli mücadeleye ilişkin tavırlarını anlatmaktadır...

Romanın konusunun geçtiği yer ve zaman (çevrenin özellikleri vb.) :
Yaban romanının konusu Kurtuluş Savaşı sırasında Anadolu’da Porsuk Nehri çevresindeki küçük bir köyde geçer. Köy son derece bakımsız, unutulmuş bir virane halindedir.

Eserin Kahramanları :

AHMET CELÂL :
Romanın baş kahramanıdır. 1. Dünya savaşında kolunu yitirmiştir. Yaşamaya küskün, karamsar bir şehirli tipidir. Köylüler ile olumlu ilişkiler kuramaz. Gerçekçi olmasına karşın gerçekler karşısında şaşkına dönen bir tiptir. İdealist düşüncelere sahiptir. Olaylara ve köy gerçeğine karamsar gözle bakar ve köylünün durumundan Türk aydınını sorumlu tutar.

MEHMET ALİ :
Ahmet Celâl’in emir eridir. Savaş sonrası köyüne dönmüştür. Ahmet Celâl’e saygı duymasına rağmen yine de köyüne ve köy geleneklerine bağlıdır. Köylüler gibi düşünür. Kaderine rıza göstermiş bir tiptir.

SALİH AĞA :
Köyün en zengin adamlarındandır.Fakat kılık kıyafeti ile bir dilenci gibidir. Bütün köy halkını nüfuzu altına almıştır. Köylüye kendini akıllı olarak tanıtmıştır. Onlara borç vererek kendine bağlı kalmalarını sağlamakta ve onları sömürmektedir. Son derece çıkarcı, acımasız ve yalancıdır. Köylü üzerinde kurduğu baskılar nedeniyle köyün ekonomisine yön verir.

ŞEYH YUSUF :
Salih Ağa köyü ekonomik yönden sömüren, bu yönde köylüler üzerinde baskılar kuran olumsuz bir tipleme ise, Şeyh Yusuf da köyü manevi yönden sömüren, bu yönde köylü üzerinde dinsel baskılar oluşturan olumsuz bir tiptir. Son derece cahildir. Dini bilgileri çok basittir. Temizliğe dikkat etmeyen, pasaklı bir adamdır.

ZEYNEP KADIN :
Mehmet Ali’nin annesidir. Kaderine razı olmuş, acılar karşısında ağlamayı bile unutmuş, tarlasının, evinin işlerini tek başına çekip çeviren gerçek bir Türk anasıdır. Oğlunu, kocasını askerde, savaşlarda yitiren, yoksulluk ve acılar içinde ömrünü çalışmakla geçiren Türk kadınını temsil eder.

EMİNE :
Romanda ağırlığını koyan ikinci kadındır. Mehmet Ali’nin kardeşi İsmail’in karısıdır. Ahmet Celâl’in ilgi duyduğu tek kadındır. Emine de Zeynep Kadın gibi olaylar karşısında edilgen bir yapıya sahiptir. Erkeklerin kurduğu köy dünyasında erkeklerin güdümünde sessizce yaşamaktadır. Yunan birliğinin öldürme ve kıyım eylemlerinden korkarak sonunda Ahmet Celâl ile kaçar.


YARDIMCI KAHRAMANLAR :
Bu ana tiplerin yanında yardımcı kişilerde vardır. Bunlar; Emeti Kadın, oğlu Küçük Hasan, Mehmet Ali’nin kardeşi İsmail, Bekir Çavuş vb.dir. Bu tipler üzerinde fazla durulmamıştır.

Eserin adıyla konusu arasındaki benzerlik:

         Bu romanın adıyla konusu arasında çok kuvvetli bir benzerlik vardır. Çünkü köylüler Ahmet Celâl’i bir  “yaban” olarak görmektedirler.

Romanın ana düşüncesi:

    Cehaletin insanların başına çok kötü işler açabileceği ve cahil kalmış insanların sağlıklı
düşünemeyeceği vurgulanmıştır.Öyle ki bu durum milli duyguları dahi köreltebilmektedir.


Roman yazarının eserlerinde görülen özellikler:

         Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun sanatının birinci dönemindeki, yani “sanatın sanat için olduğu” görüşünü savunduğu dönemde yazdığı eserlerinde aşk, ruhsal bunalımlar ve bozukluklar, bireyle toplum gelenekleri arasındaki çatışmalar vb. görülür.
İkinci yani, “sanat toplum içindir” görüşüyle yazdığı dönemdeki eserlerinde ise çoklukla savaş felaketleri işlenmiştir.
Gerek birinci, gerekse ikinci döneminde gözlemlerden yararlanmış, ya doğrudan doğruya kendisinin gördüğü, ya da başkalarından dinlediği olayları yazmıştır.
2.Abdülhamit devrinde gezi özgürlüğü olmaması yüzünden konuları İstanbul sınırları içinde kapalı kalan Edebiyat-ı Cedide hikâye ve romanlarına karşılık, Yakup Kadri, daha ilk kitabından başlayarak, konularının çoğunu İstanbul dışındaki bölgelerden, genellikle Anadolu’nun çeşitli yerlerinden almıştır.
         Yakup Kadri’nin bütün eserlerinde batılı sanatçı ve düşünürlerin açık etkileri görülür. Batı Edebiyat ve kültürüne sıkı sıkıya bağlılık gösteren sanatçı, kendi edebiyatımızdaki geleneksel konulara da yabancı durmamış; örneğin “Bir Serencam” hikayesinde Tanzimat edebiyatında sık rastlanan “tutsaklık” konusunu işlemiştir.
Sanatının 1. döneminde dil bakımından Edebiyat-ı Cedide’nin tutumunu sürdürmüştür. Hattâ “Genç Kalemler” dergisinde Ömer Seyfettin ve arkadaşlarının

ileri sürdüğü dilde sadeleşme akımına karşı çıkmıştır. Fakat bir süre sonra Ziya Gökalp’in de etkisiyle “Milli Edebiyat” akımını benimsemiş ve bu yolun en önemli sanatçılarından biri olmuştur.
         Yakup Kadri; topluma, kişilere ve olaylara oldukları gibi değil, kendi mizacı ve fikirleri açısından bakan bir romancıdır. Romanını besleyen kaynaklar, yazarın özel
yaşamını, duygu, düşünce ve anıları ile toplumun geçirdiği tarih dönemleri ve büyük olaylardır.
Kişilerin (roman kahramanlarının) dış görünüşüne önem vermez. Bunları birkaç tasvir ile geçiştirir. Ruh bakımından ise kahramanları da kendisi gibi karamsardır.


Türk romancılığının tarihi :

         Türkiye’de roman türü, 19. Yüzyılın ikinci  yarısında Tanzimat Edebiyatı döneminde, batı edebiyatından yapılan çevirilerle  tanınmaya başladı. 1860-1880 arasında batının birkaç klâsik yazarının belli başlı yapıtları Türkçe’ye aktarıldı. Victor Hugo’dan Sefiller, Daniel De Foe’den Robinson, Saint Pierre’den Pol ve Viginie, Alexandre Dumas Pere’den Monte Cristo gibi. Bu ilk çevirilerde seçilen yapıtlar, Divan Edebiyatının “Leylâ ile Mecnun”, “Ferhat ile Şirin”, Aşık Edebiyatının “Kerem ile Aslı” ‘sı, Meddah hikâyeleri ile yetişen Türk okuyucularına aykırı gelmeyecek türden yapıtlardı. Aynı dönemde ilk yerli romanlar da yazılmaya başlandı. Ahmet Mithat’ın “Hasan Mellah” adlı serüven romanında Monte Cristo’nun, Namık Kemal’in “İntibah” romanında Kamelyalı Kadın’ın etkileri görülür.
Daha ilk yapıtlardan başlayarak Tanzimat romancılarının bi bölümü aydınlara (N.Kemal, Sami Paşazade Sezai, Recaizade Mahmut Ekrem) seslenmeyi yeğlemişlerdir. Bir bölümü de halka (Ahmet Mithat, Şemsettin Sami, Nabizade Nazım v.b.) seslenmişlerdir. Bunun sonucu olarak da halka seslenen yazarlar yalın dille, aydınlara seslenen yazarlarsa yabancı sözcük ve dil kurallarıyla yazmışlardır. Bu dönem romancılarının işledikleri başlıca temalar, aile kurumu, tutsaklık ve alafrangalıktır. Türk toplumundaki ataerkil aile düzeninin doğurduğu bunalımları çeşitli yönlerden işleyen en önemli yazarlar Şemsettin Sami (Taaşşuk-i Talât ve Fıtnat), Ahmet Mithat (Teehhül), Sami Paşazade Sezai (Sergüzeşt)’tir.
Tutsaklık konusunda Namık Kemal (İntibah), Nabizade Nazım (Zehra) ‘ı sayabiliriz.
Aynı dönemdeki temalardan alafrangalık üzerine de Ahmet Mithat (Felâtun Bey ile Rakım Efendi), Recaizade Mahmut Ekrem (Araba Sevdası) çok önemlidir.
Edebiyat-ı Cedide döneminde batıya bağlanma eğilimi daha da güçlenmiş, Fransız gerçekçi ve natüralist yazarlar (Stendhal, Balzac, Flaubert, Mauppassant, Daudet) yolunda yazmaya özenilmiştir. Bunun sonucu olarak hep yaşamda görülen veya görülmesi olasılığı bulunan olay ve kişiler seçilmiştir. Bu aşırı batı hayranlığı dilimizi de etkilemiştir. Bu dönemde 2. Abdülhamit’in sıkı sansürü nedeniyle toplum sorunlarına değinilmemiş ve dolayısıyla “Sanat için sanat” görüşü benimsenmiştir. Bu dönemin başlıca yazarları Halit Ziya Uşaklıgil, Mehmet Rauf, Hüseyin Cahit Yalçın v.b.’dir. Aynı dönemde yaşayan Hüseyin Rahmi Gürpınar ise “toplum için sanat” görüşünü savunmuştur.
İkinci Meşrutiyet ve Mütareke dönemlerinde Fransız realist ve natüralist yazarların yolunu izleyen romancılarımızdan Yakup Kadri Karaosmanoğlu (Hep O Şarkı, Bir Sürgün, Kiralık Konak, Yaban, Sodom ve Gomore), İngiliz Edebiyatının etkisinde kalan Halide edip Adıvar (Handan, Kalp Ağrısı) ‘ı sayabiliriz. Halide Edip Adıvar Kurtuluş savaşı yıllarında toplumsal konulara eğilerek Ateşten Gömlek ve Vurun Kahpeye romanlarında savaşın acılarını işlemiş, daha sonra da Türkiye’nin toplumsal durumunu yansıtan töre romanlarını, “Sinekli Bakkal” ve “Sonsuz Panayır” ‘ı yazmıştır.
Bu dönemin diğer sanatçıları Refik Halit Karay, Reşat Nuri Güntekin, Peyami Safa v.b.’dir.
Daha sonra ise edebiyatın çeşitli dallarında eserler veren Memduh Şevket Esendal’ı, Cevat Şakir Kabaağaçlı’yı, Osman Cemal’i, Mithat Cemal’i ve Abdülhak Şinasi Hisar’ı sayabiliriz.
         Cumhuriyet döneminde de realizm (Kemal Tahir, Samim Kocagöz, Kemal Bilbaşar) natüralizm (Reşat Enis), toplumcu gerçekçilik (Sabahattin Ali, Orhan Kemal) gibi akımlar yanında izlenimleri öne alan (Sait Faik v.b.) davranışlar romanımıza çeşitlilik kazandırmıştır.

Romanın ait olduğu dönemin tarihi ve edebi özellikleri:

“Yaban” romanı, Batı Etkisindeki Türk Edebiyatının “Milli Edebiyat” dönemine ait bir romandır.

Milli Edebiyat Dönemi : Meşrutiyet devrinde Osmanlı toplumunda dört siyasi akım görülmektedir: İslâmcılık, Osmanlıcılık, Batıcılık ve Türkçülük.
İslâmcılık; kavimcilik düşüncesine karşı koyup, birleşik bir İslâm birliği, büyük bir İslâm devleti kurma ülküsüydü.
Osmanlıcılık; çeşitli uluslardan (Türk-Arap-Arnavut-Ermeni-Yunan-Sırp-Bulgar v.b.) birleşik Osmanlı devletinde bir Osmanlı ulusçuluğu kurma ülküsü idi.
Batıcılık; sürekli yenilgilerle çökmeğe başlayan devleti kurtarmak için toplumu doğu uygarlığından batı uygarlığına geçirme çabası idi.
Fakat gerek Balkanlarda yaşayan Hristiyan uluslar, gerek hiçbir toprak temeline dayanmayan Hristiyan azınlıklar arasında, önce Rusya’nın, daha sonra da Avrupa’nın kışkırtmalarıyla başlayan “ulusçuluk” hareketi Osmanlıcılık düşüncesinin ve Osmanlı
Devleti’nin yıkımını hazırlamış, ayrıca Müslüman uluslar arasında da uyanan bağımsızlık istekleri Osmanlıcılık ülküsünden başka İslâmcılık ülküsünün de yıkımına yol açmıştır.
         İşte bu devirde, imparatorluk içindeki çeşitli ulusların kendi benliklerine dönme eğilimi karşısında, bazı aydınlar, devletin çeşitli uluslara değil, “millet-i hâkime” (egemen ulus) diye adlandırılan asıl sahibine, yani Türk halkına dayanması gerektiği düşüncesine ulaşmışlardır.Bu düşünce aydınların halka yönelmesine yol açmış ve bu davranışa “Türkçülük” adı verilmiştir. Siyaset alanındaki bu “halka doğru” hareketi, edebiyatta “ulusal kaynaklara dönme “ düşüncesinin doğmasına yol açmıştır. Bu düşünce dilde sadeleşme, yerli hayatı yansıtma, şiirde aruz ölçüsü yerine hece ölçüsünü kullanma ve Halk edebiyatı nazım biçimlerinden yararlanma anlamında kullanılmış; bunları gerçekleştirmeyi ülkü edinen edebiyata da “Milli Edebiyat” adı verilmiştir.
         Bu edebiyat hikâye ve romanlarının en önemli özelliği sade dille yazılmış olmalarıdır. Bu dönemde, “memleket edebiyatı” çığırının başarılı ilk örnekleri verilmiştir. Konular İstanbul sınırlarından çıkmış ve yurdun her köşesinden ve her tabakadan insan hayatı konu olarak alınmıştır.
         Gözleme çok önem verilmiş ve bunun sonucu olarak Meşrutiyet döneminin Turancılık (Halide Edip Adıvar: Yeni Turan-Müfide Ferit: Aydemir), Türkçülük (Ulusçuluk), Osmanlıcılık (Ömer Seyfettin: Eshâb-ı Kehfimiz, Kırmızı Bayraklar v.b.), İslâmcılık (Reşat Nuri: Yaprak Dökümü, Peyami Safa: Fatih Harbiye), kimi eserlerde tema olarak alınmıştır.
Milli Edebiyat akımının hikâye ve roman yazarlarının başlıcaları şunlardır :
Ömer Seyfettin - Halide Edip Adıvar – Yakup Kadri Karaosmanoğlu – Refik Halit Karay – E.Ekrem Talu – O.C. Kaygılı – Reşat Nuri Güntekin – Peyami Safa – Mahmut Şevket Esendal – Halikarnas Balıkçısı ( C.Ş.Kabaağaçlı) – M.C. Kuntay – A.Ş. Hisar- M.Yesari.

Kaynaklar :

Yaban : Yakup Kadri Karaosmanoğlu
Türk Edebiyatı : Ahmet Kabaklı
Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman : Cevdet Kudret
Çağdaş Türk Edebiyatı : Şükran Kurdakul
Edebiyat Bilgileri : Rauf Mutluay
Büyük Larousse Ansiklopedisi
Türk Edebiyatı Antolojisi : Şemsettin Kutlu
Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü : Behçet Necatigil
Resimli Türk Edebiyatı : Nihat Sami Banarlı
Dile Gelseler : Vedat Günyol
Türk Dili, Türk Romanında Kurtuluş Özel Sayısı : Selim İleri

  



Yazıya Tepkini Göster!

126 Yorumlar

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

  1. ahaha bizim hoca direkt kopyala yapıştır yapmış sizin sitedenn zaaa:D

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. Nasıl yani anlamadım

      Sil
    2. EN KÖTÜ HOCA SZİN HACANIZMIŞ (TEMSİLİ)

      Sil
  2. çok sağolun vallahi çok işime yaradı öğretmen bunu sınavda soracaktı.teşekkurlerrrrrr

    YanıtlayınSil
  3. Çok ama çok teşekkürler hoca sınavda sorcaktı kitabı almadım çok pahalı bizim zaten hiç paramız yok çok fakiriz 2 günde 1 ekmeği bitiriyoruz idare etmeye çalışıyoruz :( çünkü babam ekmeğe verceği parayı internete veriyor

    YanıtlayınSil
  4. Çok ama çok teşekkürler tam aradığım gibi mükemmel olmuş ellerinize sağlık

    YanıtlayınSil
  5. inşallah işi yarar hoca sınavda soracak :D

    YanıtlayınSil
  6. çok teşekkürler çok işime yaradı

    YanıtlayınSil
  7. çok kötü olmus anlaşılır değil bazı şeyler eksik kitabı 4 kere okudum kişi özelliklerinden bazıları eksik :(

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. Ayni kitabi bastan baslayarak 4 kez okudunmu sen issizmisin sen ;-)

      Sil
    2. SbbsvssbnsnznkznzmzbKBakzvLzmmzbnz

      Sil
    3. aynı kitabı 4 kez okuduysan neden özetine bakma ihtiyacı hissettin?

      Sil
    4. güzel soru sordun helal olsun

      Sil
    5. Soruya bak be :d Kral <3 :D

      Sil
  8. iyice okudum ama inşallah sınavda yapabilirim yapamasam da teşekkür ederim

    YanıtlayınSil
  9. güzel olmuş inşallah işe yarar

    YanıtlayınSil
  10. muhteşem diyebilirim

    YanıtlayınSil
  11. eyvallah cok saolun KOPYAM için :)

    YanıtlayınSil
  12. Gerçekte çok sağolun emeğinize sağlık ödev için lazım olmuştu.Tekrardan sağolun

    YanıtlayınSil
  13. eh işte biraz güzel olmuş yaani

    YanıtlayınSil
  14. çok sağolun vallahi çok işime yaradı öğretmen bunu sınavda soracaktı.teşekkurlerrrrrr

    YanıtlayınSil
  15. ingilizce yazanlar nerden okuyo bu yazıları

    YanıtlayınSil
  16. ödevime çok yardımcı oldu bu ödev sayesinde 100 alıcam tabi sizin sayenizde tesekkürlerimi sunarım bir öğrenci için 100 çok önemli demiii öğrenci arkadaslar

    YanıtlayınSil
  17. tesekkürlerrrrrrrrrrrr
    süperrrrrrrrrrrr

    YanıtlayınSil
  18. tesekkürlerrrrrrrrrrrr
    süperrrrrrrrrrrr

    YanıtlayınSil
  19. emeğinize sağlık çok iyi olmuş

    YanıtlayınSil
  20. çok saol hoca performance verdi inşallah 100 alırım sayende

    YanıtlayınSil
  21. HOCA kitabı okutturuyo 20 sayfalık(?) özet formu yaptırıyo.Sonra da fromları karıp içinden 3 kişiyi falan kaldırıyo sözlü yapıyo.Bu güne kadar 6 sözlü olduk hepsinede kalktım.Adım sınıfta bahtsız oldu(şanssız).Bide okuyon okuyon sonra reddediyo.Ama benimkisi hiç reddedilmedi.

    YanıtlayınSil
  22. süpeeeeeeeeeeeeeeeerrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrrr

    YanıtlayınSil
  23. Çok teşekkürler hoca sınavda sorcaktı kitabı okumaya üşeniyorum :D (Çukurova Ortaokulu 8/H sınıfındayım okulun diğer bi adı Belediye Evleri Ortaokulu :D )

    YanıtlayınSil
  24. Sìnavda sorucak diyenlere selamlar ;) bide 8b ye gidenlere ayrì bi selamlar ;)

    YanıtlayınSil
  25. işte istedimm buu

    YanıtlayınSil
  26. işte aradığım buuuu sağolllll

    YanıtlayınSil
  27. allahım yhaaa çok güüldüm

    YanıtlayınSil
  28. Süper ya, vallahi çok işime yaradı, teşekkürler bu harika site için ...

    YanıtlayınSil
  29. Tam bilgii yooooo k

    YanıtlayınSil
  30. İnsallah sinavdan yuksek alirim :x

    YanıtlayınSil
  31. kitap tanıtımı, film önerileri için http://ensargunduz.blogspot.ch/

    YanıtlayınSil
  32. Kısa olmus ama yinede işe yarar ;)tşkler

    YanıtlayınSil
  33. Ulan 8.siniflara soruyorlarmis bundan koca adam olduk ünide finalde burdan sorumluyuz. Cocuklar size tavsiyem okulu birakin.

    YanıtlayınSil
  34. @AdsızRoman her düzeydeki insana hitap ediyor demek oluyor bu :D

    YanıtlayınSil
  35. Bileciş Şeyh Edebali Üniversitesinden selamlar hocam burdan sorun lütfen :D

    YanıtlayınSil
  36. Isime yaradi saolun

    YanıtlayınSil
  37. SAOL YA EDEBİYAT ÖDEVİMDİ BU COK İYİ OLDU.

    YanıtlayınSil
  38. çok sağol biremin:))

    YanıtlayınSil
  39. Çoook teşekkürler yapanların ellerine sağlık gercekten çok yardımcı oldu

    YanıtlayınSil
  40. Çok Teşekkürler ögretmenmiiz 3.sınavda sorucakta sagolun

    YanıtlayınSil
  41. Tesekkurler sinav oncesi tembellik yapip okumadim simdi buraya dustum :D

    YanıtlayınSil
  42. çok güzel ağabey ya

    YanıtlayınSil
  43. boş ver ya adam ölmüş kitabı yazdıda kendisilemi götürdü

    YanıtlayınSil
  44. böş ver ya adam öldü kitabı kendisiylemi götürdü

    YanıtlayınSil
  45. adam ölmüş ya kitabı ne yapim

    YanıtlayınSil
  46. adam ölmüş ya kitabı ne yapim

    YanıtlayınSil
  47. adam ölmüş kitabı ne yapim

    YanıtlayınSil
  48. hepiniz o kadar saçma şey yazmısınızki şu ölümlü dünyada zannediyorsunuzki bir siz sağ kalacaksınız

    YanıtlayınSil
  49. hey yukardakiler facebook var mı

    YanıtlayınSil
  50. projem 100 :D :D :D

    YanıtlayınSil
  51. yaa bizim hoca anlr gncler son sene bide okullar kpanicak hla ne yin kafasi bu

    YanıtlayınSil
  52. Çok tesekurler kitabi aldim ama okuyamadim

    YanıtlayınSil
  53. Başka kitaplar olsa daha iyi olur yine de sagolun

    YanıtlayınSil
  54. Sevinç hoca ödevi goal sagol bra

    YanıtlayınSil
  55. Burdan almanyadaki akrabalarıma selamlar 🐰🐇👋✋👋

    YanıtlayınSil
  56. Hep eksik hep eksik yav surda kitabi okumadik size guvemdik 0 alcam yeminle 2 gundur girmedigim yer kalmadi be allah benim belami vermis

    YanıtlayınSil
  57. Cok sagolun kitabi okumustum zaten cok iyi bir tahlil olmus

    YanıtlayınSil
  58. Gerçekten güzel ve ayrıntılı olmuş teşekkürler

    YanıtlayınSil
  59. bence özette baya bir atlatma var çok karışık olmuş

    YanıtlayınSil
  60. valla cok tessekur ederım cok ısıme yaradı
    #BayanCihan :)))

    YanıtlayınSil
  61. Çok güzel.Kısa ve öz TEŞEKKÜRLER...

    YanıtlayınSil
  62. Gerçekten çok işime yaradı, performans ödevimdi ve 100 aldım çok teşekkürler.

    YanıtlayınSil
  63. Gerçekten çok işime yaradı, performans ödevimdi ve 100 aldım çok teşekkürler.

    YanıtlayınSil
  64. cok güzel olmuş cidden :D

    YanıtlayınSil
  65. Çok sıkıldım bu kitabı okurken ama proje ödevimdi mecburiyetten okudum...

    YanıtlayınSil
  66. Bu kitabı okurken çok sıkıldım ama proje ödevimdi mecburiyetten okudum...

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. Olsun sonuçta bir kitap okudunuz , daha çok okumanız dileğiyle ;)

      Sil
  67. hoca özet istedi yazamadım inşallah soru sormaz :')

    YanıtlayınSil
  68. hıhiğağaağcıağağa

    YanıtlayınSil
  69. Arkadaşlar yapan anlatmış sakın kafanızı karıştırmayın
    Yazar emineyi evlenmeden önce seviyor. Birinci gelen askerler bir kişinin kılına bile dokunmuyor. Çok yalan anlatmış. Ben kitabı okudum.

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. doğru söylüyor bence de kendiniz okuyun. Ayrıca Yunanlıların Yabanda roman bulması üzerinde karargahda konuşması da var.

      Sil
  70. Gzl olmus burdan edebıyat hocama slm lar🐘💨

    YanıtlayınSil
  71. SABRİ ÜLKER İHT HATİCE HOCAYA SELAMLAR

    YanıtlayınSil
  72. Çok teşekkürler yarınki sınavda çıkacaktı.

    YanıtlayınSil
  73. Sınavdan önce okuduğum iyi oldu iş alet işe yarar

    YanıtlayınSil
  74. bence kahramanlar eksik kesinlikle ismail olmalıydı çünkü romanın başından beri bahsediyor ve romana şekil veriyor

    YanıtlayınSil
  75. mükemmeml ama eksik

    YanıtlayınSil
  76. vay be arkadaş olup olmadık elin yabancısı bile biliyor ve
    sen git kendi kitabını oku sana ne düşer bizim yazarlarımız

    YanıtlayınSil
  77. arkadaslar bu yaban romanı besinci roman diyorda altaki sıralamada 4.sırada düzeltin sunu

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. Kardeş ama 1927 de iki kitap var. :) :DD

      Sil
  78. Kardeş Allah razı olsun sizden böylesini görmemiştim

    YanıtlayınSil
  79. bu kitap iğrençti ama , mecburiyetten okudum -,-

    YanıtlayınSil
  80. @Efbes Official :( yoo gayet güzel bir kitap
    yapanın ellerine sağlık çok teşekkürler...

    YanıtlayınSil
  81. MÜKEMMMEEL BEN BUNU ÇOK SEVDİM BİR KIZ OLARAK BU MUHTEŞEM SEW OLAKMI.. MUHTEŞEM!!! x-)

    YanıtlayınSil
  82. Romanın ana düşüncesi görünmüyor bir düzeltir misiniz acil yarın sınav olacağım lütfen acil

    YanıtlayınSil
  83. Güzel site özet için teşekkür ederim
    hayme büşra esra ve semra arkadaşlarım sizleri çok seviyorum

    YanıtlayınSil

Yorum Gönderme

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar