ÇÖZÜMLEME
/ İNCELEME
1. metin
ÇAĞIRAYIM MEVLÂ’M SENİ
ÇAĞIRAYIM
MEVLÂ’M SENİ
Dağlar
ile taşlar ile
Çağırayım
Mevlâ’m seni
Seherlerde
kuşlar ile
Çağırayım
Mevlâ’m seni
Su
dibinde mâhi ile
Sahralarda
âhû ile
Abdal
olup “Yâ hû” ile
Çağırayım
Mevlâ’m seni
Gökyüzünde
İsa ile
Tûr
Dağı’nda Mûsa ile
Elindeki
âsâ ile
Çağırayım
Mevlâ’m seni
…
Yunus
Emre
1.
a. Yunus Emre, şiirini oluştururken aşağıdaki hangi özelliklerden
yararlanmıştır? İşaretleyiniz.
Dönemindeki
sosyal, siyasi, idari, adli, askerî, dinî güçlerin etkinliklerinden
|
xxx
|
Sivil
toplum örgütlerinin etkinliklerinden
|
|
Ticari
hayat ve eğitim etkinliklerinden
|
b. İşaretlediğiniz
etkinliklerin birlikte oluşturdukları duygu, anlayış ve zevkin bütünü; şiirdeki
hangi unsurun belirlenmesi için ölçüttür? Bu etkinliklerden sadece birine
indirgenerek şiirin oluşmasına imkân sağlayan zihniyetin belirlenmesi mümkün
müdür? Düşüncelerinizi nedenleriyle belirtiniz.
b. Bütün
şiirlerin oluşturdukları anlamları tek bir nedene bağlamak doğru olmaz. Çünkü
şiirleri doğru anlamak için dönemin siyasi, askeri, ekonomik , dini yapıları da
göz önüne alınmadır. Şiirler şairleri içinde bulunduğu her ortamdan etkilenerek
yazılır.
c. XIII.
yüzyılın ortasıyla XIV. yüzyılın ilk yarısında yaşayan Yunus Emre bu dönemlere
ait dinî ve sosyal görüşü şiirine nasıl yansımıştır? Yunus Emre bu görüşleri
hangi kelime, kavram ve söyleyişlerle vermiştir? Aşağıya yazınız.
ç. Yunus
Emre’nin şiirinde tasavvuf izleri görülmektedir. Tasavvufta amaç kişinin
Allah’a ulaşmak için çaba sarf edip gerekli ibadetleri yapması beklenilir.
Abdal, mevlam, hu, İsa , Musa… gibi kavram ve isimler o dönem toplumunda
İslamiyet’in ve tasavvufun etkisi olduğu görülür.
2. metin
KASİDE
I. Görüp
ahkâm-ı asrı münharif sıdk u selâmetten
Çekildik
izzet ü ikbal ile bab-ı hükûmetten
…
II. Ne mümkün
zulm ile bî dad ile imhâ-ı hürriyyet
Çalış
idrâki kaldır muktedirsen âdemiyetten
…
III. Kilâb-ı
zulme kaldı gezdiğin nâzende sahrâlar
Uyân ey
yâreli şîr-i jiyân bu hâb-ı gafletten
Namık
Kemal
Günümüz
Türkçesiyle
I. Çağın değer yargılarını doğruluktan ve samimiyetten
sapmış görerek kendi arzumuz ve saygınlığımızla devlet kapısından ayrıldık.
II. Zulüm ile işkence ile hürriyeti ortadan kaldırmak ne
mümkün; eğer kendinde bir güç görüyorsan insanoğlundan anlama yeteneğini
kaldırmaya çalış.
III. Ey yaralı kükreyen aslan, senin gezdiğin güzel
sahralar, zulmün köpeklerine kaldı, artık gaflet uykusundan uyan!
ç. Tanzimat
Dönemi sanatçılarının niçin hak, adalet, hürriyet, insanlık, düşünce gibi
kavramları işlediklerini, “Kaside” adlı şiirden yola çıkarak açıklayınız. Bu
konuda yaptığınız araştırma çalışmasından edindiğiniz bilgileri de kullanınız.
Tanzimat Döneminde hangi sanat anlayışları etkili olmuştur? Aşağıya yazınız.
ç.
Tanzimat döneminde Batılılaşmanın etkisinde toplumun birçok tabakasında
değişim başlamıştır. Bunun sonucunda insanlarda hak , adalet, özgürlük
kavramları ortaya çıkmıştır.
Birinci dönemdeki sanat anlayışı : Sanat toplum için anlayışı
hakimdir.
İkinci dönemdeki sanat anlayışı : Abdülhamit’in baskılarından dolayı
sanat için sanat anlayışı hakimdir.
Okuduğunuz
şiirde bu sanat anlayışlarından hangisinin etkisi vardır?
Okuduğumuz
metinde birinci dönem sanat anlayışının hakim olduğu görüyoruz.
3. metin
CENGE
GİDERKEN
…
Bu
topraklar ecdadımın ocağı,
Evim,
köyüm hep bu yerin bucağı,
İşte
vatan! İşte Tanrı kucağı!
Ata
yurdun evlât bulmaz, giderim.
Tanrı’m
şahit, duracağım sözümde,
Milletimin
sevgileri özümde,
Vatanımdan
başka şey yok gözümde.
Yâr
yatağın düşman almaz, giderim.
…
Mehmet
Emin YURDAKUL
d. “Kaside”
ve “Cenge Giderken” adlı metinlerden öğrendiğiniz kadarıyla bu şiirlerin
yazıldığı dönemlerde ülkemizin içinde bulunduğu sosyal, siyasi ve kültürel
hayatın özelliklerini aşağıya yazınız.
d.
Tanzimat ve Milli Edebiyat dönemlerinde Osmanlının kabuk değiştirdiği dönemler
olarak göze çarpmaktadır. Tanzimat’ta Batılılaşma, Milli Edebiyat
döneminde ise Türkçülük düşüncelerinin hakim olduğunu görürüz. Bu iki toplumsal
hayatta başlıca değişiklikleri ortaya çıkarmıştır. Siyasi hayatta meclis ve
seçme hürriyeti getirmiştir.
e. Yunus
Emre şiirinde “Çağırayım Mevlâ’m seni” derken döneminde etkili olan tasavvuf ve
edebiyat anlayışını ne ölçüde yansıtmıştır? Açıklayınız.
e. Yunus
Emre Anadolu’da tasavvuf edebiyatını kuran kişilerin başında gelir ve bunu da
sonuna kadar eserlerine ve topluma yansıtmıştır.
f. Kaside,
XV. yüzyıldan sonra gelişen divan şiirinde pek çok örneği verilen bir şiir türüdür.
Kasideler din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla belirli kurallarla
oluşturulur. İkinci metin olarak verilen Namık Kemal’in şiiri, şekil bakımından
bir kasidedir. Bu şiirin verilen beyitlerini inceleyerek konusunu bulunuz.
Namık Kemal’in kasidesinde divan şiirinde yazılan kasidelerin etkisi olup
olmadığı ve Namık Kemal’in divan şiiri geleneğinin etkisinde kalıp kalmadığı
hakkındaki düşüncelerinizi nedenleriyle belirtiniz (Bu soruyu cevaplandırırken
araştırma çalışması olarak okuduğunuz kasidelerin özellikleri hakkındaki
düşüncelerinizi de belirtiniz.).
f. Namık
Kemal’in yazmış olduğu kaside şekil bakımında Divan edebiyatındaki kaside ile
aynı özelliklere sahiptir. Tek farkı Namık Kemal kasideyi bir devlet büyüğüne
değil de soyut olan hürriyet kavramına yazmıştır. Bunda da geleneği etkisi
elbette vardır ama Namık Kemal burada geleneği biraz değiştirip geliştirip bir
sonraki kuşağa aktarmıştır.
4. metin
BİR’LER
Mavidir
renklerin en çok doğup en çok boğanı
Okyanus,
belki uyanmaz diye asla uyumaz.
İster ki
deniz, tek yunus olsun, onu sevsin
Bir biçim
bulsa bulut kendine ağlar mıydı?
Talât
Sait HALMAN
5. metin
Günümüz
Türkçesiyle
Sitem hep
âşinâlardan gelür bîgâneden gelmez.
Sitem
hep tanıdıklardan gelir, yabancıdan gelmez.
Nâbî
Günümüz
Türkçesiyle
O mâhîler
ki deryâ içredür deryâyı bilmezler.
O
balıklar ki denizin içindedir denizi bilmezler.
Hayalî
Ney gibi
delindi ciğerüm ışkun elinden
Ahmed
Paşa
2.
a. Dördüncü metin olarak verilen “Bir’ler” birer dizelik şiirlerdir.
Beşinci metin olarak verilen dizeler ise farklı şairlerin şiirlerinden alınmış
mısra-ı berceste (seçkin dize)lerdir. Divan şairlerinin çoğu, gelişigüzel
şiirler yazmaktansa derin anlamlar içeren tek bir dize söylemeyi sanat yeteneği
olarak kabul ederler. Bu dizelerin her birinde bir tema, anlam ve ses bütünlüğü
olup olmadığını tartışınız. En küçük şiir biriminin adı nedir? Belirtiniz.
2. Divan
şiirindeki dizelerin her birinde bir anlam ve ses bütünlüğü vardır. Şiirde
yapının en küçük birimi mısradır.
6. metin
GAZEL
I. Akıbet
gönlüm esîr itdün o gîsularla sen
Hey ne
câdûsun ki âteş bağladın mûlarla sen
II. Gamze-i
fettânunı koydun ki yıkdı âlemi
Bahse
talmışken çeh-i Bâbil’de câdûlarla sen
…
Nedim
Günümüz
Türkçesiyle
I. Sonunda o
saçlarla gönlümü esir ettin, hey sen nasıl bir büyücüsün ki kıllarla ateşi
bağladın.
II. Sen Babil
kuyusunda büyücülerle bahse dalmışken bıraktığın fitneci gamzen (yan bakışın)
dünyayı yıktı.
7. metin
VATAN
MERSİYESİ’nden
Âh,
yaktık şu mübarek vatanın her yerini
Saçtık
eflâke kadar dûdunu âteşlerini
Kapadı
gözde olanlar çıkacak gözlerini
Vatanın
bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş
kurtaracak bahtı kara mâderini
Serilip
hâk-i hakarette vatan can veriyor
Yetişin
son nefesimdir, gelin imdâda diyor
Sevgili vâlidemiz
âkibet elden gidiyor
Vatanın
bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş
kurtaracak bahtı kara mâderini
Bu
vatandır dağıtan âleme ilm ü edebi
Bundadır
Beyt-i Harem Mescid-i Aksâ-yı Nebi
Ne belâ
çektik ise hep bu vatandır sebebi
Vatanın
bağrına düşman dayadı hançerini
Yoğimiş
kurtaracak bahtı kara mâderini
Namık
KEMAL
8. metin
Karanfil
deste gider
Kokusu
dosta gider
Sevip de
alamayan
Gurbete
hasta gider
Anonim
hzl.:
Muammer SUN
b. Nedim’in
gazeli, “Vatan Mersiyesi” ve 8. metin olarak verilen mâni aynı sayıda dizeden
mi oluşmuştur? Bu şiirlerdeki dize sayısının farklı oluşunun nedeni ne
olabilir?
b. Aynı
dize sayısından oluşmaz. Mani dört dizeden oluşur gazel ise kitaptaki şekli ile
4 dize oluşur ama normalde 10 dize ile 30 dize arasında değişir. Bu farklılığı
oluşmasında en büyük neden gelenektir. Gelenekte gazel 5-15 beyitten mani ise
tek dörtlükten oluşur.
3.
a. Şiir birimleri dize, beyit, bent, kıta ve şiir cümleleri olarak
gruplandırılıp adlandırılırken hangi özellikler göz önünde bulundurulmuştur?
Açıklayınız. Şiir birimlerinin anlam ve ses kaynaşmasıyla bütünleşerek nazmın
hangi özelliğini oluşturabileceğini belirtiniz.
3.a. Bu
gruplandırmalarda dize sayıları belirleyici olmuştur. İki dize varsa buna beyit
dört dize varsa buna kıta denmiştir.
9. metin
KARA
SEVDA
ak bir
yaban güvercini
gibiydin
aşk
vişnelere
bulaştın
kirlendi beyazın.
takılmayan
telli
duvak
verilmeyen
mendil
düşlerde
kaldın.
…..
b. “Kara Sevda”adlı şiirde kaç şiir cümlesi vardır? Bu şiir
cümlelerindeki anlam hangi tema etrafında bütünleşmiştir? Bu şiirin nazım şekli
incelenen diğer metinlerden farklı mıdır? Bu farklılığın nedenini tartışınız.
Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.
b. 9 tane
cümleden oluşmuş. Başlıktan anlaşılacağı gibi tema Kara Sevda’dır.
Farklıdır. Nedeni diğerleri gibi dizelerdeki ölçüye dikkate edilmemiş ve
serbest nazım şekli ile yazılmıştır. Aruz ya da hece ile aynı şekil
ortaya çıkmazdı. Dizelerdeki hece ya da ses değerleri eşit olurdu.
10. metin
UZLETTE
c. “Kara
Sevda” ve “Uzlette” adlı metinlerde ahenk nasıl sağlanmıştır? Bulunuz. Bu iki
metinde kullanılan ahenk unsurları, seçilen kelimeler, anlamı tamamlayan
birimler niçin aynı değildir? “Kara Sevda” adlı şiir günümüz şiirlerinden,
Uzlette adlı şiir ise Fecriati Topluluğu şiirlerinden bir örnektir. Bu
açıklamalardan da yararlanarak şiirlerin yazıldığı edebî dönemler ve
şairlerin sanat anlayışlarının bu farklılıkta ne kadar etkili olduğunu
belirtiniz.
c. Kara
Sevda serbest nazımla yazılmıştır. Buradaki ahenk unsurları için içses
özellikleri, aliterasyon ve asonanslara önem verilmelidir. Uzlette ise
aruz kullanılmış ve buna göre kafiye redif uyak düzeni kullanılarak ahenk
sağlanmıştır. Şairler yaşadıkları dönemde kullanılan yapıları kendi
şiirlerine uygularlar.
ç.
“Uzlette” adlı metindeki şiirin birimini bulunuz. Bu metnin günümüz diline
çevrilmiş hâli mi, orijinal hâli mi daha ahenkli ve anlam yönünden bütünlük
içindedir? Görüşlerinizi nedenleriyle belirtiniz.
ç. Nazım
birimi baştaki iki bölüm dörtlük diğerleri üç ve tek dize olduğu buna bend
demek durumundayız. Tabi şiirin orijinal hali daha ahenklidir.
d.
“Gazel”, “Kara Sevda”, “Uzlette” adlı metinleri ölçü, kafiye, seçilen
kelimeler, şiir birimleri, anlamın hangi temalar etrafında bütünleştiği
yönlerinden inceleyerek karşılaştırınız. Şiirlerde bulduğunuz ortak ve farklı
yönleri listeleyerek arkadaşlarınıza sununuz.
d.
9.Sınıf Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 51,52,53,54,55,56,57)
11. metin
MUNZUR
DAĞLARI
12. metin
13. metin
MÜSEMMEN
4. a
Sınıfınızda üç gruba ayrılınız. 11., 12, 13. metinlerin birimlerinin
hangi tema etrafında bütünleştiğini gruplarınızla tespit ediniz. Bulunan bu
temaların soyut bir kavram veya düşünce olarak eser dışında (müzikte, resim
sanatında vb.) da var olup olmadığını inceleyiniz. Varılan sonuçları grup
sözcüsü aracılığıyla sınıfa açıklayınız.
a.
Birinci şiirde Munzur dağları , ikinci şiirde aşkı, üçüncü şiirde ise
Allah’a yapılan yakarışı dile getiriyor. Bu kavramlar edebiyatın dışındaki
diğer sanat dallarında da vardır.
b.
Ben bir seyyah
Arap olsam
Giysem
karayı karayı
Yitirdim
nazlı yârimi
Bulsam
arayı arayı
Yukarıdaki
dörtlükte her bir birimin ne anlattığını belirtiniz. Dörtlüğün anlamının hangi
dizede tamamlandığını bulunuz. Dörtlükten bu dizeyi çıkardığınızı düşünürseniz
dörtlüğün vermek istediği temaya ulaşabilir misiniz? Neden? Bu dörtlükte ahengi
sağlayan kelime ve ekler hangileridir? Şiirdeki ilk üç dize son dizeyle anlam
yönünden ilişkilendirilmiş midir? Sorulara verdiğiniz cevaplardan yola çıkarak
şiirlerde temayı bulurken nelere dikkat edilmesi gerektiğini aşağıdaki şemayı
tamamlayarak gösteriniz.
b.
Dörtlüğün anlamı son iki dizede dile getirilmiştir. Burayı çıkarırsak anlam
kaybolur ve temaya ulaşamayız. İlk üç dize ile son dize anlam bakımından
ilişkilidir. Temayı oluşturan unsurlar: başlık, konu, kelimeler, ekler…
14. metin
SOHBET
Sevgili
seninle ben pergel gibiyiz:
İki
başımız var, bir tek bedenimiz.
Ne kadar
dönersem döneyim çevremde:
Er geç
baş başa verecek değil miyiz?
Hayyam
c. 12. metin
olarak verilen Erzurumlu Emrah’ın şiirinde kaybolan sevgiliyi bulma, onunla
beraber dolaşma isteği, aşk konusu olarak şiirde somutlaşmıştır. “Sohbet” adlı
metnin konusu da aşktır. Her iki şiirde de aşk teması aynı yönden mi ele
alınmış ve işlenmiştir? Düşüncenizi şiirlerden örneklerle açıklayınız.
c. Her
ikisinin teması aşk ama aynı şekilde ele alınmamış. 4. Metinde pergel
benzetmesi yapılmış.
ç. “Müsemmen”
adlı şiirde şair, dünya nimetlerinden uzak imanlı, sabırlı ve kanaatkâr bir
yaşam dilerken neden demokrasi ve başbakanlık değil de saltanat ve halifelik
istemediğini söylüyor? Niçin Süleyman ve Asaf olmak istemiyor? Şiirin yazıldığı
dönemin sosyal, siyasi yaşamı temanın oluşmasında ne ölçüde etkili olmuştur?
Ç. Şiirin
yazıldığı dönem Osmanlı toplumu ve kanaatkarlık vurgulandı dönemdir. İnsanlara
kanaatkar olmak ve bu dünyanın geçici olduğu anlatılmıştır. Bu da içinde
yaşanılan sosyal ve siyasi temayı önemli ölçüde belirler.
15. metin
ÖLDÜKTEN
SONRA
Diyecekler
ki arkamdan
Ben
öldükten sonra
O, yalnız
şiir yazardı
Ve
yağmurlu gecelerde
Elleri
cebinde gezerdi
Yazık
diyecek
Hatıra
defterimi okuyan
Ne
talihsiz adammış
İmanı
gevremiş parasızlıktan
Muzaffer
Tayyip USLU
d. “Öldükten
Sonra” şiirinin şairi M.Tayyip Uslu zor bir çocukluk geçirmiş, parasızlık
yüzünden öğrenimini tamamlayamamış, otuz dört yaşında veremden ölmüştür. Şairin
şiirindeki tema ile yaşamı arasında nasıl bir ilişki kurulabilir? Her şiirin
teması şairinden izler taşır mı? Tartışınız. Tartışmanın sonucu oluşan ortak
görüşü tahtaya yazınız.
d. Şairin
hayatı ile eserinde ele aldığı konu arasında sıkı bir bağlantı vardır. Her
şiiri belirgin bir iz taşımasa da yazar ister istemez bunu eserine aktarır.
5.
a. Aşağıdaki paragrafı ve şiiri okuyunuz. Bu paragraf ve şiirlerde kullanılan
dil, birbirinin aynı mıdır? Karşılaştırınız. Bulduğunuz ortak sonuçları
maddeleyerek bir poster oluşturunuz. Bu posteri sınıfınıza asınız.
“Atatürk’ün
belli bir sanat anlayışı olduğunu zannetmiyorum. Fakat pek ince ve duygulu bir
sanat âşığıydı. Hatta diyebilirim ki bir edebî eseri en iyi, en doğru bir
şekilde eleştirmesini bilirdi. Çevresindeki yazarlara ancak bu eleştirmeleri
sonunda bir değer verirdi.”
Yavuz
Bülent BAKİLER
Sana
bağlandı gönüller o gün,
Baş kodu
yoluna başı olan.
Sana
eklendi sevgiler saygılar,
Yüceydin
daha da yüceldin o zaman…
Atatürk
bir destan oldu koskoca.
Selahattin
BATU
16. metin
MÂNİ
Seherdi
seçemedim
Dünyayı
geçemedim
Gönül bir
top ibrişim
Dolaştı
açamadım
Anonim
17. metin
KAR
Kardır
yağan üstümüze geceden,
Yağmurlu,
karanlık bir düşünceden,
Ormanın uğultusuyla
birlikte
Ve
dörtnala, dümdüz bir mavilikte
Kar
yağıyor üstümüze, inceden.
Sesin
nerde kaldı, her günkü sesin,
Unutulmuş
güzel şarkılar için
Bu kar
gecesinde uzaktan, yoldan,
Rüzgâr
gibi ta eski Anadolu’dan
Sesin
nerde kaldı? Kar içindesin!
…
Ahmet
Muhip DIRANAS
b. Mânide
kaç cümle vardır? Bu cümleler kaç dizeye yayılmıştır?
b. 3 tane
cümle vardır ve anlatılar 4 dizeye yayılmıştır.
c. “Kar”
adlı metnin ilk bendini bir cümle olarak aşağıya yazınız. Yazdığınız bu cümlede
şiirin duyarlılığı var mıdır? Niçin?
c. Şiiri
düzyazıya çevirirseniz şiirde verilmek duyarlılık gider.
ç. Mâni
mi “Kar” şiiri mi doğal dile daha yakındır? Neden? Belirlediğiniz metinde doğal
dilin imkânlarından nasıl yararlanılmıştır?
ç.
Mani, halk edebiyatıyla ve halk söyleyişine daha yakındır. Doğal dilin
olanaklarından faydalanmıştır. Diğer şiirde ise sembolizm ve imge
kullanılmıştır.
6.
a. “Kar” şiirinde “düşünce ve mavilik” hangi sıfatlarla
nitelendirilmiştir? Siz düşünce ve maviliği hangi sıfatla anlatırdınız? Şair
niçin sizinle aynı kelimeleri kullanarak şiir yazmamıştır? Her insanın hayali
ve düşüncesi neden birbirine benzemez? Açıklayınız.
a. Her
insan başka bir alem olduğu için kendi dünyasında farklılıklar gösterir. Bizim
anlatmış olduğumuz ifadelere bir başkası aynı şekilde değerlendirmeyebilir.
b. “Kar”
şiirinde şairin sesini sorduğu, kimdir ya da nedir? Şair, “Kar” şiirinde
hayallerini kelimelerle anlatabilmiş midir? Niçin? İnsanın hayal ve
düşüncelerinin kelimelerle anlatılması mümkün müdür? Neden? Şairlerin, sınırlı
olan anlatım gücüyle sınırsız olan hayal ve düşünceleri anlatırken neye
başvurduğunu “Kar” adlı şiir ve mâniden örneklerle açıklayınız.
b. Şairin
sesini sorduğu kişi ya da nesne yoruma açıktır. Anlatabilmiştir. Bazı
insanlar bazen hayallerini ve duygularını anlatacak kelimeler bulamayabilirler.
Çünkü bu durum kişinin kendisiyle alakalıdır. Ya kelime hazine yetersizdir ya
da hayalleri anlatılamayacak ölçüdedir.
18. metin
DAĞLAR
Başım
dağ, saçlarım kardır,
Deli
rüzgârlarım vardır,
Ovalar
bana çok dardır,
Benim
meskenim dağlardır.
Şehirler
bana bir tuzak;
İnsan
sohbetleri yasak;
Uzak olun
benden, uzak,
Benim
meskenim dağlardır.
…
Yârimi
ellere verin;
Sevdamı
yellere verin,
Yelleri
bana gönderin;
Benim
meskenim dağlardır.
…
Sabahattin
Âli
7.
a. “Dağlar” adlı metnin ilk dörtlüğünde şair, dağların kendisi için
önemini anlatırken hangi kelimeleri kullanmıştır? “Dağ” kelimesi şaire niçin
“baş, saç, kar, deli rüzgâr” kelimelerini çağrıştırmış olabilir? Düz yazılarda
da şiirlerdeki gibi imgeler kullanılabilir mi? “Yâri ellere vermek, yârini
eller almak” kelime grubu çok sık kullanılan bir anlatım tarzıdır. Bu tür
durumların anlatıldığı kelime ya da kelime gruplarına “imge” denilebilir mi?
Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
a.
Denilebilir çünkü imge soyut kavramları somutlaştırmak olarak ifade edebiliriz.
Bu kelimelerle şair içinde durumu somut hale getirmiş oluyor.
19. metin
NE FAYDA!
Sen
benimsin,
Ciğerparem,
sevdiğim
Gülden
ağır
Söylemem
sana!
Saçlarına
Kızıl
güller takayım.
Salın da
gel,
Bir o
yana
Bir bu
yana!
…
Enver
GÖKÇE
b. “Ne
Fayda!” adlı metinde şair sevdiğine nasıl sesleniyor? Ona niçin “gülden ağır
söyleyemeyeceğini” belirtiyor? “Gülden ağır söylemek” sözünü hangi anlamda
kullanmış olabilir? Şair “ciğerpare” ve “gül” kelimeleriyle hangi soyut durumu
somutlaştırmaya çalışmaktadır?
b.
Ciğerparem diye sesleniyor. Gülden ağır söylemek deyimi de incitmemek anlamında
kullanılmıştır. Ciğerpare ve gül kavramlarıyla da sevgisini somutlaştırmış
oluyor.
8.
a. “Kar”, “Dağlar” ve “Ne Fayda!” adlı şiirleri yeniden okuyunuz. Bu
şiirlerde soyut düşünceyi somutlaştırmak için hangi imgeler kullanılmıştır?
Belirleyiniz. Söz sanatlarının imgelerin oluşmasında nasıl bir işlevi olduğunu
belirtiniz.
8.a. Bazı
imgeler söz sanatlarıyla oluşturulur. Teşbih, mecaz, istiare gibi sanatlarda
imge söz konusudur.
20. metin
Gül
hasretünle yollara tutsun kulağını
Nergis
gibi kıyâmete dek çeksün intizâr
Bakî
b. Yukarıdaki
beyitte hangi varlıktan işiten bir insan davranışı bekleniyor? Hangi varlıktan
intizar etmesi (devamlı gözlemek) isteniyor? İnsan olmayan varlıkların (bu
beyitte olduğu gibi) insana ait özelliklerle (duyan, düşünen, hareket eden vb.)
anlatıldığı sanata ne ad verilir?
b. Gülden
insan davranışı bekleniyor. Nergis’in de intizar etmesi bekleniyor. Buradaki
söz sanatı da kişileştirme (teşhis) dir.
c. Bakî’nin
beytinde, hasreti çekildiği söylenen kim olabilir? Hasreti çeken varlığın adı
niçin “gül” olarak adlandırılmıştır? Nergis çiçeğinin mitolojik hikâyesi
hakkında neler biliyorsunuz? Beyitteki benzetilen, benzeyen, benzetme yönü ve
benzetme edatını bularak aşağıya yazınız. Beyitte sözü daha etkili bir duruma
getirmek için aralarında türlü yönlerle ilgi bulunan iki şeyden, benzerlik
bakımından güçsüz durumda olan varlığın adı nedir? Nitelikçe daha üstün olan
varlığın adı nedir? Bu sanata ne ad verilir?
c.
Benzetme de zayıf olan “Benzeyen” , güçlü olan “Kendisine Benzetilen”dir. Bu
iki unsurun olduğu sanata benzetme (teşbih) adı verilir.
9.
a. Sınıfınızda iki gruba ayrılınız. Aşağıda verilen beyitlerle “Dağlar” ve
“Ne Fayda” adlı metinleri söz sanatı kullanılması açısından karşılaştırınız. Bu
şiirlerin aralarındaki farkı belirleyiniz.
a. Kısa
olması rağmen Ne Fayda şiirindeki söz sanatları daha yoğundur. Diğer şiirde de
var ama o kadar değil.
Ah eylediğim
serv-i hırâmânın içindir
Kan
ağladığım gonce-i handanın içindir
Fuzulî
(serv- i
hırâmân: servi boy, gonce-i handan: gonca gülüş)
Bakî
çemende hayli perîşân imiş varak
Benzer ki
bir şikâyeti var rûzgârdan
Bakî
(rûzgâr:
1. zaman, 2. yel; çemen: çimenlik, mec. dünya; varak: yaprak)
b. “Serv-i
hırâmân, gonce-i handan” benzetmeleri bir imge midir? İmge ile söz sanatlarının
oluşturulma amacı ortak olabilir mi? Açıklayınız.
b.
Evet buradakiler imgedir. Ortaktır. Anlatılan soyut ifadeleri daha
çarpıcı ve somutlaştırmak için kullanılmıştır.
21. metin
GEÇEN
DAKİKALARIM
Kim bilir
nerdesiniz,
Geçen
dakikalarım
Kim bilir
nerdesiniz?
Yıldızların,
korkarım,
Düştüğü
yerdesiniz,
Geçen
dakikalarım.
…
Gün
geldi, saat çaldı,
Aranızda
verin yer;
Sararmış
biri kaldı!..
Necip
Fazıl KISAKÜREK
10.
a. “Geçen Dakikalarım” adlı metinde “dakika” kelimesi sadece bir zaman
birimi anlamı mı taşımaktadır? Bu kelimenin çağrıştırdığı kavramlar nelerdir?
Bu kelime, şiirde başka hangi anlamları kazanmaktadır? Şiirdeki söyleyiş özelliği
ve “nerdesiniz, yerdesiniz”, “dakikalarım, korkarım”; “çaldı, kaldı”
kelimelerindeki ses benzerlikleri, şiirin sezdirmek istediği anlama ne ölçüde
yardımcı oluyor?
a. Hayır
sadece dakika olarak kullanılmamıştır. Yaptığı çağrışımlar; sararmış
yaprak olabilir, yaşlanmış bir kişi olabilir. Ses benzerlikleri de anlama
elbette katkısı olacaktır.
b. “Gün
geldi, saat çaldı” dizesindeki gün ve saat hangi anlamlarda kullanılmıştır?
Şiirde mecaz anlamın, gerçek anlamın önüne çıkmasının nedenini verilen diğer
metinlerden örneklerle açıklayınız.
b. Gün
geldi, saat çaldı hayatın son bulması anlamında kullanılmış olabilir. Şiirde
şairin asıl vurgulamak istediği temel anlam değil mecaz anlamdır. Şiirde önemli
olan mecazların yoğunluğudur.
11. “Ne
Fayda!” adlı şiiri, Bakî’den alınan beyit ile şiir dilleri açısından
karşılaştırarak bulduğunuz benzerlik ve farklılıkları aşağıya yazınız.
Benzerlikler
|
Farklılıklar
|
Benzetmeler
var.
|
Ne
fayda sade diğeri Arapça ve Farsça kelime var.
|
İmgeler
var.
|
Biri
halk söyleyişine diğeri değil.
|
Hangi
şiirin dili daha sanatlı ve anlam yönünden daha kapalıdır? Neden?
Baki’den
alınan şiir daha sanatlı ve anlam yönünden daha kapalıdır. Çünkü bu şiiri
anlamak için hem yabancı kelimeleri gerekir hem de Divan şiir geleneğini bilmek
gerekir.
22. metin
MİLLET
ŞARKISI
Çiğnendi
yeter, varlığımız cehl ile kahre
Doğrandı
mübârek vatanın bağrı sebebsiz.
Birlikte
bugün bulmalıyız derdine çâre;
Can
kardeşi, kan kardeşi, şan kardeşiyiz biz.
Millet
yoludur, hak yoludur, tuttuğumuz yol;
Ey hak,
yaşa; ey sevgili millet, yaşa … Var ol!
…
Tevfik
FİKRET
12.
a. Sınıfınızdan iki arkadaşınızı seçiniz. Bu arkadaşlarınızdan biri
“Millet Şarkısı” adlı şiiri düz yazı gibi diğeri ise şiir gibi okusun. Metni
şiir ve düz yazı gibi okuyan arkadaşlarınızın çıkardıkları seslerin aynı olup
olmadığını tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü tahtaya yazınız.
a.Şiiri
etkili kılan okunuşu ve anlamındaki duygunun verilmesidir. Çıkan sesler aynı
olabilir ama etki aynı olmaz.
23. metin
TÜRKÜ
Pınar
başından bulanır
(Pı nar ba şın dan bu la nır : 8’li hece ölçüsü, duraksız)
İner
ovayı dolanır
Sende çok
mallar talanır
Dağlar
duman oldu
(Dağ lar du man ol du : 2 + 2 + 2 = 6’lı hece ölçüsü)
Çayır
çemen oldu
Ben yâri
görmedim
(Ben yâ ri gör me dim : 3 + 3 = 6’lı hece ölçüsü)
Hâlim
yaman oldu
…
Anonim
b. “Millet
Şarkısı” ve “Türkü” adlı metinlerde ahengi sağlayan ses, hece, kelime ve
dizeler var mıdır? İnceleyiniz. Bu iki şiirin söyleyişleri (coşkulu, hüzünlü,
sevinçli vb.) aynı mıdır? Belirleyiniz.
b. Her
iki metinde ahenk unsurlar vardır ama her iki şiirinde okunuşları birbirinden
faklıdır. 1. Şiir coşkulu 2. Şiir ise hüzünlü okunuşa sahiptir.
c. Türkü’nün
birinci bölümü (bend) ve ikinci bölümündeki (kavuştak) dizelerin ses
özellikleri, ölçüsü ve durakları niçin farklı oluşturulmuştur? Açıklayınız.
c. Türküler
müzik eşliğinde söylenir . Kavuştak ve bend olmak üzere iki bölümden oluşurlar.
Bu iki bölümünde ezgi ve söylenişleri birbirinden faklıdır.
24. metin
GAZEL
I. Bu gamze
değil / belâdır ey dost
Bu hande değil
/ cefâdır ey dost
…
II. Ben yâd—
mıyım ki cân seninle
Halk
olmadan âşinâdır ey dost
Ölçü: Mef’ûlü
mefâ’ilün fa’ûlün
Ahmet
Paşa
13. Ahmet
Paşa’ya ait gazelin ilk beytini sesinize robot sesi tonu vererek okuyunuz. Daha
sonra da sesinize duygu tonu katarak okuyunuz. Bu iki okuma arasındaki
farklılığın nedenini belirtiniz.
13.
Ritim, ahenk ve ses özelliklerini kaybeder.
25. metin
SALKIM
SÖĞÜT
Akıyordu
su
gösterip
aynasında söğüt ağaçlarını.
Salkım
söğütler yıkıyordu suda saçlarını
Yanan
yalın kılıçları çarparak söğütlere
koşuyordu
kızıl atlılar güneşin battığı yere!
…
Atlılar
atlılar kızıl atlılar,
atları
rüzgâr kanatlılar!
Atları
rüzgâr kanat …
Atları
rüzgâr …
Atları …
At …
Rüzgâr
kanatlı atlılar gibi geçti hayat!
…
Nâzım
HİKMET
14.
a. Sınıfınızda üç gruba ayrılınız. Grubun ilkiyle 23. metin olarak verilen
türküyü, ikincisiyle 24. metin olarak verilen Ahmet Paşa’nın şiirini,
üçüncüsüyle “Salkım Söğüt” adlı metni; dizelerindeki ses özellikleri,
duraklarının düzenli verilmesi ve şiir vezinlerinden dolayı bir ritim
farklılığı olup olmadığı ölçütleriyle inceleyiniz. Bulduğunuz sonucu sınıfınıza
açıklayınız.
a.
Türkü:
Hece ölçüsü kullanılmış
Ahmet
Paşanın şiiri: Aruz ölçüsü kullanılmış
Salkım
Söğüt: Serbest tarzda yazılmıştır.
Her
şiirin ölçüsü ne olursa olsun farklı bir okunuşa ve ses özelliğine sahiptir.
b. “Millet
Şarkısı”, “Türkü”, “Salkım Söğüt” adlı metinlerin ve Ahmet Paşa’ya ait şiirin
hangi şiir ölçüleri kullanılarak oluşturulduğunu belirtiniz. “Millet Şarkısı”
adlı şiirin ölçüsü diğer metinlerden hangisine benziyor? Bulunuz.
b. Türkü
ve Ahmet Paşa’nın şiirleri ölçülü tarzda yazılmıştır. Salkım Söğüt şiiri
diğerlerinden faklıdır. Millet Şarkısı aruzla yazıldığı Ahmet Paşa’nın şiirine
benziyor şekil olarak.
15.
a. Türkünün ilk bendinin kafiye düzeni aşağıda verilmiştir. Siz de
kavuştak bölümünün kafiye düzenini bulunuz.
a.
Dağlar
duman oldu
Çayır
çemen oldu
Ben yâri
görmedim
Hâlim
yaman oldu
Oldu
sözcükleri redif, -n sesi ise yarım kafiyedir.
b. “Bu gamze değil belâdır
ey dost
Bu hande değil cefâdır
ey dost” beytinde ve
“Atlılar atlılar
kızıl atlılar,
Atları
rüzgâr kanatlılar!
Atları
rüzgâr kanat…
Atları
rüzgâr…
Atları…
At…
Rüzgâr kanatlı atlılar
gibi geçti hayat!”
bendinde
söyleyiş farklılığı var mıdır? Her iki şiirde de kafiye ve redif bulunuyor mu?
Bu şiirlerden hangisini dize ortasından bölerseniz bir dörtlük kafiyesi
bulursunuz? Bu şiirlerin hangisinde sesli (asonans) ve sessiz (aliterasyon)
harflerin tekrarından doğan bir ahenk kullanılmıştır?
Beyitteki
koyu yazılan kelime ve ekler ile bentte ve beyitte altı çizili seslerin
özellikleri nedir? Açıklayınız.
b.
Söyleyiş farklılığı vardır. Bu şiir serbest nazımla yazıldığı için
diğerlerinden farklıdır.
16.
a. “Millet Şarkısı” adlı metin Serveti fünun Edebiyatı, Ahmet Paşa’ya ait
“Gazel” Divan Edebiyatı, “Salkım Söğüt” adlı şiir Cumhuriyet Dönemi Edebiyatına
ait edebî ürünlerdir. Türkü anonim olduğu için hangi edebî dönemde
oluşturulduğu kesin olarak söylenemez. Bu dört şiirin hepsinde de kendine ve
dönemlerine özgü bir ses ve ritim anlayışı mevcuttur. İncelenen bu şiirlerde
hangi ses ve ritim unsurları vardır? Aşağıya maddeleyerek yazınız (Soruyu
cevaplandırırken farklı edebî dönemlerde oluşan ses ve ritim özellikleri hakkında
yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanınız.).
a. Kısaca
söylemek gerekirse birinci ve üçüncü şiir aruzla yazılmıştır. Aruz
ölçüsü ile müzik iç içe geçmiştir. Burda kafiye ve rediflerin kullanılması
ahenk sağlamıştır. Diğer şiirde serbest nazım yazılmıştır fakat burda da ses
özellikleriyle şekil özelliklerinin iç içe kullanılması şiiri etkili kılmıştır.
(Şiirin şekline bakıldığında her dizede sözcük sayısı azalmaktadır. Şair
atlıların yanından ayrılması ile çıkardıkları sesin ufukta kaybolmasını vermeye
çalışmışlardır.)
b.“Millet
Şarkısı”, “Türkü”, “Gazel” ve “Salkım Söğüt” adlı şiirler, ses ve ritim
açısından birbirleriyle ne tür benzerlikler gösteriyor? Aşağıya yazınız.
b. Aruzla
yazılan şiirler aruzun yapısı gereği bir ahenk vardır çünkü aruz seslerin
uzunluğu ve kısalığına dayanır. Yani Millet Şarkısı ve Gazel bu türe girer.
Türkü de hem söylenişinde sazın olması hem de hecenin ölçü ve duraklarının
olması onu ahenkli kılar. Özellikle hece ölçüsünde durakların olması bunun içindir.
Salkım Söğüt ise serbest yazılmasına rağmen onda da ahenk vardır çünkü
kelimeler ses değerlerinin belli sistem içinde kullanılması da ahengi sağlar.
Bu
şiirlerin, döneminin ses ve ritim özelliklerini yansıtıp yansıtmadığını
nedeniyle söyleyiniz.
Yansıtır.
c. Bu
şiirlerde ele alınan temaları belirtiniz.
ç. Bu
şiirlerin temaları ve şairlerinin, şiirin ahenginin oluşmasındaki etkisi nedir?
Belirtiniz.
d. Şiirlerde
size hitap eden kişi şair midir söyleyici midir? Belirleyiniz.
e. Şiirlerdeki
söyleyicinin kullandığı ses ve söyleyiş özelliğinin size nasıl ve neyle
yansıtıldığını açıklayınız.
9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiirde Tema (Sayfa 60,61,62)
26. metin
VEDA
Hani o,
bırakıp giderken seni;
Bu öksüz
tavrını takmayacaktın?
Alnına
koyarken veda buseni,
Yüzüme bu
türlü bakmayacaktın!
Hani ey
gözlerim, bu son vedada,
Yolunu
kaybeden yolcunun dağda,
Birini
çağırmak için imdada,
Yaktığı
ateşi yakmayacaktın.
…
Orhan
Seyfi ORHON
17.
a. “Veda” adlı şiirin, ilk dörtlüğünde kullanılan “sen, öksüz, veda,
türlü” kelimelerini dizelerden çıkarırsanız dizelerin anlamında nasıl bir
değişme olur? Yine bu dörtlükten son dizeyi çıkarırsanız dörtlüğün vermek
istediği anlama ulaşılabilir mi? Düşüncelerinizi nedenleriyle birlikte
açıklayınız.
17.
a. Anlamında değişme olur. Aynı anlama ulaşamayız çünkü metindeki temayı
veren bu kelimelerdir. Anlam bütünlüğü dağılır.
27. metin
SES
Günlerce
ne gördüm, ne de bir kimseye sordum;
“Yârab! Hele,
kalp ağrılarım durdu!” diyordum.
His var
mı bu âlemde nekaahat gibi tatlı?
Gönlüm bu
sevincin heyecânıyla kanadlı,
Bir tâze
bahâr âlemi seyretti felekte;
Mevsim
mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te…
Akşam…Lekesiz,
sâf, iyi bir yüz gibi akşam…
Tâ karşı bayırlarda
tutuşmuş iki, üç cam;
Sâkin
koyu, şen cepheli kasrıyle Küçüksu;
Ardında,
vatan semtinin ormanları kuytu.
Bir
neş’eli hengâmede, çepçevre, yamaçlar;
Hep aynı
tahassüsle meyillenmiş ağaçlar,
Dalgın
duyuyor rüzgârın âhengini dal, dal!..
Baktım,
süzülüp geçti açıktan iki sandal.
Bir
lâhzada bir pancur açılmış gibi yazdan,
Bir
bestenin engin sesi yükseldi Boğaz’dan.
…
Yahya
Kemal BEYATLI
b. “Ağrı,
leke, yüz, hengâme, şen” kelimelerinin anlamlarına sözlüğünüzden bakınız. Bu
kelimelerin “Ses” şiirinde hangi anlamlarda kullanıldığını belirleyiniz.
Şiirlerde kelimelerin niçin yeni anlamlar kazandığını “Ses” şiirinden
örneklerle açıklayınız.
b. Ağrı:
acı anlamında kullanılmamıştır. Heyecan anlamında kullanılmıştır. Leke de aynı
şekilde sözcükteki anlamıyla kullanılmamıştır. Şiirler sanatsal metinler olduğu
için kelimeler kendi gerçek anlamıyla kullanılmaz. Şiirler yan anlam ve
mecazlar bakımından zengindir.
18. a.
Sınıfınızda iki grup oluşturunuz. Gruplarınızla “Veda” ve “Ses” adlı
metinleri şiir gerçekliği yönünden inceleyiniz. Şiir gerçekliği incelenirken
gerçekliğin kişinin yorumuna göre ya da somut olanın soyut algılamaya göre
değiştiğine dikkat ediniz. Şiirlerde bulduğunuz gerçekliğin özelliklerini grup
sözcüsü aracılığıyla sınıfa açıklayınız. Gruplar şiirlerde aynı gerçeklik
özelliklerini mi buldular? Tespit ediniz.
a. İki
şiirde gerçeklik açısından aynıdır. Yani gerçek anlamlı kelimelerin
kullanıldığı bir şiir değildir. Daha çok mecaz, yan anlamları yoğun
olduğu sanatlı birer şiirdir. Şiirlerde gerçeklik her zaman olduğu gibi ele
alınmaz. Didaktik şiirlerin dışındaki şiirler gerçeklikten uzaktır.
b. “Ses”
şiirinde şair akşamı, lekesiz, saf, iyi bir yüze benzetmektedir. Akşamın bir
yüz olarak nitelendirilmesi şiir gerçekliğine hangi yönlerden uymaktadır?
b.
Kurmaca gerçekliğe uyar. Şair burada benzetme yapmıştır.
28. metin
Âlemde
doğru dost yoktur
Dedikleri
gerçek imiş.
Kulunu
saklayan Haktır
Dedikleri
gerçek imiş.
Bulut
asumâna ağar
Yerlere
rahmetler yağar
Gün
doğmadan neler doğar
Dedikleri
gerçek imiş.
…
Kuloğlu
19.
a. Kuloğlu’nun şiirinde “dünyada doğru dost olmadığı” tezi savunuluyor.
“Veda” adlı şiirin son dörtlüğünde ise “yolunu kaybeden insanların imdat
çağırmak için ateş yaktıkları, sevgilisini kaybeden gözlerin de o ateş gibi
parladığı” söyleniyor. Bu iki şiirden hangisi günlük hayattaki gerçekliğe daha
yakındır? Neden?
a.
Kuloğlu’nun şiiri daha geçekliğe yakındır. Çünkü diğer metin daha soyut olan
bir kavramı anlatmaktadır ve hayat dışında fantastik algıyı anlatmaktadır. Kuloğlu’nun
şiirindeki algı ise her zaman insanların başına gelen bir durum olduğu için
yaşanabilir bir niteliktedir.
b. “Ses”
şiirinde betimlenen tabiat manzarası gerçek midir? Siz bu şiiri okuduğunuzda
gözünüzde nasıl bir Boğaz manzarası canlandı? Anlatınız. Sizin
anlattıklarınızla şiirdeki duygunun, sezginin, tasarımın ve izlenimin anlatımı
niçin birbirinin aynı değildir? Açıklayınız.
b. Gerçek
değil. Şairler dış dünyada algıladıkları dünyayı kendi içinde ve kendi
kelimeler somutlaştırarak anlatırlar. Burada önemli olan şairin tecrübeleri,
betimlemeleri ve bu betimlemeleri yaparken kullandığı kelimeler.
29. metin
I. Ma’şûkanun
cefâsı eğerçi cefâ değül
Şükr
iderem ki bâri özün bî- vefâ değül
II. Çok
servi boylu, câdu gözli, fitne kaşlu var
Mahbûb olursa
sencileyin müntehâ değül
…
III. Senden
eğerçi suret ile ben cüdâ olam
Bir lahza
cân içinde hayâlün cüdâ değül
…
IV. Candan
azizrek severem ben seni inan
Dâî
sözinde Tanrı tanuk kim hatâ değül
Ahmed-i
Da’î
Günümüz
Türkçesiyle
I. Sevgilinin cefası her ne kadar cefa ise de değildir; /
şükrediyorum ki bari aslın vefasız değil.
II. Servi boylu, büyücü gözlü, fitne kaşlı çok var. /
Sevgili olursa senin gibi güzelliğinin en sonuna ulaşmış olmalı ama hiçbiri
değil.
III. Ben senden her ne kadar görünüşte ayrı olsam da / can
içinde hayalin bir an bile benden ayrı değil.
IV. Ben seni candan daha aziz tutar severim, inan; / Tanrı
tanıktır, Daî’nin sözünde hata yoktur.
20.
a. Ahmed-i Da’î’nin gazelinde, sevgili servi (ağaç) boylu, büyücü gözlü,
fitne (kargaşa çıkaran) kaşlı olarak betimleniyor. Bu
betimlemeyi şiir gerçekliğine göre değerlendiriniz. Şiirde sevgili
betimlemesinin şair tarafından niçin değişik yorumlarla verildiğini
açıklayınız.
a. Bu
betimlemeler gerçek değildir tabi ki. Kurmaca yapıya sahiptir. Şair ve yazarlar
zaten gördükleri şeyleri çevrelerindeki farklı eşya ya varlıklara benzetecekler
ki sanatın güzel yanı ortaya çıksın. Olduğu gibi anlatırsa estetik özelliği
kalmaz.
b. Verilen
metinlerde, yaşamdaki ve hayallerdeki gerçekliğin şair tarafından şiire
aktarılırken nasıl değiştirildiğini örneklerle açıklayınız.
b.
c. Siz
veda sahnesini şiirleştirseydiniz bu vedayı betimlemek için hangi benzetmeleri
ve kelimeleri kullanırdınız?
c. Cevabı
size kalmış.
ç. Hayatın
tüm gerçekleri şiire hangi ölçüde yansıtılmalıdır? Tartışınız? Tartışmanız
sonucunda vardığınız kararı tahtaya yazınız.
ç. Belki
de sadece didaktik şiirlerde anlatılsa da oradaki metinlerde illa ki mecazlara,
ya anlamlara gidebilir.
9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 63,64)
30. metin
Günümüz
Türkçesiyle
Kara
tünüğ keçürsedim
Karanlık
gecenin geçmesini,
Agır unı
uçursadım
Ağır
uykunun uçmasını istedim.
Yetikenig
kaçursadım
Yedikardeşler
yıldızının dönüşünü defalarca saydım.
Sakış
içre künüm toğdı
Ben
sayarken günümün güneşi doğdu.
Şairi ve
hangi tarihte söylendiği bilinmiyor.
31. metin
Şol
salınıp giden dilber
Boyuna
kurban olduğum
Eğlen
burda tanışalım
Diline
kurban olduğum
Sabahtan
uğradım yâre
İşimden
oldum âvâre
Ayağın
bastığın yere
Tozuna
kurban olduğum
…
Karac’oğlan
eder daim
Yâr ile
nic’olur hâlim
Anası bir
katı zalim
Kızına kurban
olduğum
Karacaoğlan
(XVI. yüzyıl)
32. metin
Güzel
senden ayrılalı
Haylı
zaman oldu gel gel
Bak
gözümden akan yaşım
Âb-ı
revân oldu gel gel
Böyle
m’olur küsüp gitmek
Seni
seveni terk etmek
Haram
oldu yemek içmek
İşim
figân oldu gel gel
…
Âşık
(XVII. yüzyıl)
33. metin
…
Çoktur bu
âlemde boşa yelenler
Kande
bilenler ile bilmeyenler
Eskiden
âdettir dağdan gelenler
Bağda
olanları kovar demişler.
Dediler
bu Pendi sordumsa kime
Tuz ekmek
bilmezse müşkilim deme
Kül kömür
ye nâmerd lokmasın yeme
Gün olur
başına kakar demişler.
Levnî
(XVIII. yüzyıl)
34. metin
Hak
yoluna gidenlerin
Asâ olsam
ellerine
Er pîr
vasfın edenlerin
Kurban
olsam dillerine
…
Vücudumu
kavursalar
Yönüm
yâre çevirseler
Harman
edip savursalar
Muhabbetin
yellerine
Seyranî
(IX. yüzyıl)
35. metin
Güzelliğin
on par’etmez
Bu
bendeki aşk olmasa
Eğlenecek
yer bulaman
Gönlümdeki
köşk olmasa
Tabirin
sığmaz kaleme
Derdin
dermandır yâreme
İsmin
yayılmaz âleme
Âşıklarda
meşk olmasa
…
Âşık
Veysel (XX. yüzyıl)
21.
a. 30, 31, 32, 33, 34 ve 35. metinler özellikle yüzyılları belirtilerek
arka arkaya verilmiştir. Araştırma çalışmasından da edindiğiniz bilgilere göre
seçilen bu şiirlerin, Türk şiir geleneği içinde hangi gruba dâhil
edilebileceğini nedenleriyle belirtiniz.
21. a.
30. metin: Eski Türk Edebiyatına (Destan
dönemi ) aittir. İçinde Öz Türkçe kelimeler var ve diğerlerine göre anlaşılması
daha zordur.
31.
metin: Halk şiiri geleneğidir. Halk söyleyişleri var , dörtlüklerle
ve heceyle yazılmıştır.
32.
metin: Yine halk şiiri geleneğidir. Halk söyleyişleri var , dörtlüklerle
ve heceyle yazılmıştır.
33.
metin: Divan Edebiyatı geleneğidir. Aruzla yazılmış ve Osmanlıca kelimeler
fazladır.
34.
metin: Halk şiir geleneği hakimdir.
35.
metin: Modern edebiyat içinde yazılmış olsa yazarı halk geleneğinden
beslenmiştir.
b. 30,
31, 32, 33, 34 ve 35. metinlerin yapısını oluşturan birimleri, ahenk
unsurlarını ve temasını bulunuz. Bu yapı, ahenk unsurları ve temaların ilk
olarak hangi yüzyılda ortaya çıktığını söyleyebilir misiniz? Türk şiir geleneği
içerisinde, geleneği oluşturan ve yaşatan şairlerin yüzyıllarca niçin
birbirlerini etkilediklerini belirtiniz. Türk şiirinin tarihî gelişimi hakkında
yaptığınız araştırma çalışmasından edindiğiniz bilgileri de kullanarak Türk dilinin
şiir geleneğini oluşturan unsurları metinlerden örneklerle gösteriniz.
b. Türk
şiirinin ahenk unsurları Orta Asya’da tarihin bilinmeyen karanlık devirlerinden
itibaren sözlü olarak ortaya çıkmıştır. Şairler içinde bulundukları
şairlerden ya da daha öncekilerin yazdıklarından ister istemez
etkilenirler. Türk şiirinden 4 gelenek göze çarpmaktadır:
1. Destan
geleneği: Eski Türk edebiyatı olarak bilinir. Sözlü kültür vardır.
Anonimdir. Konuları yiğitlik , doğa ve sevda gibi konulardır.
2. Halk
Edebiyatı geleneği: Destan dönemi edebiyatının İslamiyet’ten sonraki şeklidir.
İçinde İslamiyet vardır. Anonim, tekke ve aşık olmak üzere üç koldan ilerler.
3. Divan
Edebiyatı geleneği: 13. Yüzyıldan itibaren oluşan ve İran ve Arap etkisi
görülen edebiyattır. Dili Arapça,Farsça ve Türkçe karışıktır. Kalıplaşmış
şekilleri olan ağır ve ağdalı bir dili olan ama kesinlikle sistemli bir
edebiyat geleneğidir. 13-19 yüzyıl arasında devam eder. Osmanlı izleri vardır.
4. Modern
Edebiyat geleneği: Tanzimat’la birlikte Batı’yı tanıyanların Fransa’dan
getirmeye çalıştığı edebiyattır ki şekil ve ahenk unsurları bakımından değişim
kendini gösterir. Serbest nazım daha çok kullanılmıştır.
c. 30.
metnin şairi niçin doğa ile ilgili kelimeleri, Karacaoğlan güzelliği metheden
kelimeleri, Levnî dinle ilgili kelimeleri ve temaları kullanmışlardır?
Şiirlerin söylendiği / yazıldığı sosyal ve kültürel ortam şiirlere hangi farklı
söyleyiş özelliklerini kazandırmıştır? Açıklayınız.
c.
Şairlerin yaşadıkları sosyal çevre şairin üzerinde etkili olmuştur. Mesela
Levni’nin yetiştiği ortam medrese kültürü hakimdir ve ister istemez bu da
şiirlerine yansımıştır. Karacaoğlan da medrese görmemiş halk aşığıdır ondan
beklenilen şey sevgilinin güzelliği anlatmaktır.
22. Bir
İngiliz, Fransız, Iraklı, Kenyalı vb. Türk dilinin şiir geleneğiyle şiir yazar
mı? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda ortaya çıkan görüşü tahtaya yazınız.
22.
Yazamaz. Yazabilmesi dilimize hakim olması yeterli olmaz aynı zamanda
geleneğimize dair bütün şiirleri ve özellikleri bilmesi lazım.
23. 30,
31, 32, 33, 34 ve 35. metinler altı yüzyılın sanat anlayışını yansıtan
eserlerdir. Türk halk şiiri hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz
bilgileri de kullanarak bu metinlerin, Türk halk şiirinin hangi nazım biçim ve
türleriyle oluşturulmuş olabileceğini belirtiniz.
23. Koşuk
, Koşma, güzelleme gibi tür ve şekillerle yazmışlardır.
9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite:Şiir İnceleme Yöntemi (Sayfa 65,66)
36. metin
İSTANBUL
VE AYRILIK ÜSTÜNE
I
II
Yapma be
tren Ne
sinema, ne şu, ne bu, kardeşim
Ötme be
öyle
İstanbul’un orta yeri talimgâh
Ayırma
ikide bir yuvadan
Asker yüzüyor mavisinde gözlerimin
Kırmızıymış,
pembeymiş
Balık değil
Boşversene
sen…
Ne mümkün duyurmamak anama
Kapkarasın
işte ayrılırken
Kışladaki yalnızlığı
Motorlu
da olsan
Garipliğimi
Buharlı
da…
Ergun
EVREN
37. metin
Ağaçlar
Geçtim Ordan
Dün gece
kümese bir tilki girdi.
Bütün
gece aradık, tilkiyi bulamadık,
Tilkiyi
aradık, tilkiyi bulamadık,
Koruyu
aradık, tilkiyi bulamadık.
Ne biçim
bir tilkiymiş, şaştım gitti.
Kümese
girmek için, (işte işin iç yüzü)
İnsan
biraz bilet alır, birazcık para verir;
Demir
tavında dövülür, ağaç yaşken eğilir.
(…),
tilki yaşken eğilir;
Gün olur,
kuşlar gelir, kuşlar karla örtülür.
Gün olur,
tilki yürür, tilki dereden atlar,
Gözleri
ağaçlarda, gözleri elmalarda.
Tilki
horozu sever, dere tilkiyi sever.
Dalgın
atlayışında alır cebine koyar;
Fısıltıyla
yayılır benim gizli ikindim.
Ben
tenhalık diye serçeleri bilirim.
Ülkü
TAMER
38. metin
PENCEREMDE
Sevi bir
kuştur havlar penceremde
Besini
ilk çağdan bir tutam aydınlık
Sabahattin
Kudret AKSAL
39. metin
MANSUR
renkler
güneşten çıktılar
renkler
güneşe girdiler
renkler
güneşsiz öldüler
ne renk
gerek bana
ne
renksizlik
güneşler
bir yerden çıktılar
güneşler
bir yere girdiler
güneşler
onsuz öldüler
ne
karanlık gerek bana
ne
karanlık
şekiller
bir yerden geldiler
şekiller
bir yere gittiler
şekiller
görünmez oldular
büyük
köse vur
bütün
sesler bir seste boğuldu
mansûr
mansûuur
Asaf
Halet ÇELEBİ
24.
a. Sınıfınızda dört gruba ayrılınız. “İstanbul ve Ayrılık Üstüne”,
“Ağaçlar Geçtim Ordan”, “Penceremde” ve “Mansur” adlı şiirleri gruplarınızla
inceleyiniz. Metinlerden ne anladığınızı grup sözcünüz aracılığıyla bir kâğıda
yazınız. Sınıf tahtasını dörde bölüp grupların metinler hakkındaki görüşlerini
tahtaya aktarınız. Her grup aynı metinden aynı anlamı mı çıkarmış tespit
ediniz.
a.
Sanatsal metinlerin anlamı okuyucunun bilgisine, görgüsüne, kültürüne göre
değişebileceğini herkes bu metinlerden aynı anlamları çıkaramayabilir. Yorum
farklılıkları olabilir.
b. “İstanbul
ve Ayrılık Üstüne” ve “Ağaçlar Geçtim Ordan” adlı metinlerde şiir yapılarının
nasıl oluşturulduğunu bulunuz. Bu metinlerin dilinde mecazlar, imgeler var
mıdır? İnceleyiniz. Şiirlerin temasını bulunuz. Daha sonra metinlerin yapısı ve
temasının dizelerdeki anlam ilişkisini nasıl etkilediğini açıklayınız.
b.
Yapıları itibariyle serbest nazımla yazılmıştır. Şiirlerin dilinde imgeler
kullanılmıştır.
c. “Ağaçlar
Geçtim Ordan” adlı metinde şairin dizelerde anlattığı olay, durum ve
duygulardan yola çıkarak söylemediği olay, durum ve duyguların neler olduğunu
belirtiniz.
c.
ç. “Mansur”
adlı şiirde, şairin adını verdiği Mansûr kimdir? Şairin Mansûr’un adından
bahsettiği ve her şeyin kaynağına döndüğünü anlattığı şiirinde okura sezdirmeye
çalıştığı anlamlar nelerdir? Şairin şiire yüklediği anlamla sezdirdiği anlam
değerleri arasında nasıl bir ilişki vardır?
ç. Hallac-ı
Mansur olabilir.
d. “Penceremde”
adlı metinde şair, seviyi kuş olarak isimlendiriyor ama bu kuş ötmüyor,
havlıyor. Üçüncü metni bir kez daha okuyunuz. Sizce bu kuş niçin havlıyor?
Açıklayınız. Şiiri bir kez daha okuyunuz. Kuşun havlama nedenini yeniden
yorumlayınız. Bu tekrarlar sonucunda farklı anlamlara ulaşıp ulaşmadığınızı
belirtiniz.
d.
e. Metin
incelemesinde şiirde bulunan yeni ve farklı anlamların kaynaklarının belirtilme
zorunluluğu olmalı mıdır? Niçin?
e.
f. “İstanbul
ve Ayrılık Üstüne” adlı metni ilk bendinden üçüncü ve altıncı dizelerini yok
sayarak okuyunuz. Bendin anlamında bir değişme oldu mu? Belirtiniz.
f.
Değişme oluyor, teması ortadan kalkıyor.
25. “Ağaçlar
Geçtim Ordan” adlı şiir sizde hangi duyguları uyandırdı? Belirtiniz.
25.
admin • 02
Ağustos 2012
40. metin
BEN ORHAN
VELİ
Ben Orhan
Veli,
“Yazık
oldu Süleyman Efendiye”
Mısra-ı
meşhurunun mübdii…
Duydum ki
merak ediyormuşsunuz,
Hususi
hayatımı,
Anlatayım:
Evvela
adamım, yani
Sirk
hayvanı filan değilim.
Burnum
var, kulağım var,
Pek
biçimli olmamakla beraber.
Bir evde
otururum,
Bir işte
çalışırım.
…
Ispanağı
çok severim.
Puf
böreğine hele
Biterim.
Malda
mülkte gözüm yoktur.
Vallahi
yoktur.
Oktay
Rıfat’la Melih Cevdet’tir
En yakın
arkadaşlarım.
Bir de
sevgilim vardır pek muteber;
İsmini
söyleyemem,
Edebiyat
tarihçisi bulsun.
Ehemmiyetsiz
şeylerle uğraşırım,
Meşgul
olmadığım ehemmiyetsiz
Sadece
üdeba arasındadır.
Ne
bileyim,
Belki
daha bin bir huyum vardır.
Amma ne
lüzum var hepsini sıralamaya?
Onlar da
bunlara benzer.
Orhan
Veli
41. metin
MACERA
Küçüktüm,
küçücüktüm,
Oltayı
attım denize;
Bir
üşüşüverdi balıklar,
Denizi
gördüm.
Bir uçurtma
yaptım, telli duvaklı;
Kuyruğu
ebemkuşağı renginde;
Bir
salıverdim gökyüzüne;
Gökyüzünü
gördüm.
Büyüdüm,
işsiz kaldım, aç kaldım;
Para
kazanmak gerekti;
Girdim
insanların içine;
İnsanları
gördüm.
Ne yârdan
geçerim, ne serden;
Ne
denizlerden ne gökyüzünden ama…
Bırakmıyor
son gördüğüm,
Bırakmıyor
geçim derdi.
Oymuş,
diyorum, zavallı şairin
Görüp
göreceği.
Orhan
Veli
26.
a. Orhan Veli’nin kendi hayat hikâyesini konu edindiği “Ben Orhan Veli”
adlı şiirinden yola çıkarak hayalinizde canlanan kişiyi betimleyiniz.
a. Herkes
gibi sıradanlık bir yaratılışa sahip ama biraz esprili ve mizahi yönü güçlü
olan biri. Malda mülkte gözü olmadığını belirtiyor. Çeşitli yiyecekleri sevip
sevmediğinden bahsediyor. Yani herkes gibi sıradan biri.
b. “Macera”
adlı şiirden Orhan Veli’nin hayatı hakkında çıkarımlarda bulununuz.
b. Her
şeyi yaşayarak öğrenen ve küçüklüğünden beri hayatın içinde koşturan ve
tecrübelerini hayatla mücadele ederek sağlayan biri.
c. “Ben
Orhan Veli” ve “Macera” adlı şiirleri aşağıdaki özelliklere göre
karşılaştırarak bu özelliklerin hangi şiire ait olduğunu işaretleyiniz.
Özellikler
|
Macera
|
Ben
Orhan Veli
|
• Şair
eserinin adını belirtmiş.
|
XX
|
|
•Herkes
gibi sıradan biri olduğunu belirtmiş.
|
XX
|
|
• Geçim
sıkıntısından bahsetmiş.
|
XX
|
|
• Çocukluk
günlerinden bahsetmiş.
|
XX
|
|
•
Sevdiği yiyeceklerden bahsetmiş.
|
XX
|
|
•
Arkadaşlarının adını belirtmiş.
|
XX
|
|
• Şiir
yazdığını belirtmiş.
|
XX
|
|
•
Yaşamından bahsetmiş.
|
XX
|
XX
|
ç.
Tabloda işaretlediğiniz özellikler şairin diğer şiirlerinde de yer alabilir mi?
Düşüncelerinizi nedenlerini belirterek yazınız.
ç.
Alabilir çünkü şairler yaşamıyla ilgili özellikleri eserlerine aktarmaktan
çekinmezler.
d. “Macera”
şiirinde şair, hayatının hangi dönemlerinden söz etmektedir?
d.
Çocukluk ve gençlik dönemlerinden bahsediyor.
e. Orhan
Veli, evreni keşfini şiirdeki hangi sözleriyle dile getirmiştir?
e.
“Denizi, insanları, gökyüzünü gördüm” mısra sonlarındaki hayatıyla ilgili
keşiflerini yaşayarak bulduğunu belirtmiştir.
f. Şairin,
şiirin sonunda yakındığı nedir?
f.Geçim
sıkıntısından şikayetçi.
g. Orhan
Veli hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri de kullanarak “Ben
Orhan Veli” ve “Macera” adlı şiirlerde şairin hangi kişilik özelliklerinin
bulunduğunu aşağıya yazınız.
g. Geçim
sıkıntısı olan, Melih Cevdet ve Oktay Rifat ile arkadaş olan, şiirler yazan,
mizahi bir kişiliğe sahip ve bu özelliğini de şiirlerine yansıtan biridir.
Bunları da hayatından ve şiirlerinden bulabiliriz.
ğ. Orhan
Veli deniz sevgisini “Macera” adlı şiirine yansıtabilmiş midir? Açıklayınız.
ğ. Evet
yansıtmıştır.
h. “Macera”
şiirinden yola çıkarak Orhan Veli’nin şiir anlayışı hakkında bilgi veriniz.
h. Türk
şiirine yeni soluk getirmiştir. Redif, kafiyelere karşıdır. Sanatlı , süslü ve
sanatkarane bir söyleyişe şiirde yer vermez. Ölçüye karşıdır. Serbest yazmayı
tercih etmiştir. Günlük hayattaki sıradan insanı şiirine konu edinmiştir.
9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat
Kitabı 2.Ünite Anlama Yorumlama(Sayfa 69,70,71)
ANLAMA-YORUMLAMA
1.
a. Örnek metin olarak verilen “Bir’ler”i kendi cümlelerinizle aşağıya
yazınız.
1. a.
Renklerin en çok boğanı mavidir.
O uyanmaz diye asla uyumayan okyanustur.
Bulu bir şekle girebilse kendine hiç ağlar mı?
b. Sizin
yazdığınız cümleler mi yoksa “Bir’ler” mi daha şiirseldir? Tartışınız.
Şiirselliği sağlayan ögeler nelerdir? Tahtaya yazınız.
b.
Bir’ler şiiri daha şiirseldir.
2. İkinci
metin olarak verilen Namık Kemal’in Kasidesi’nde kullandığı dili rahatlıkla
anlayabiliyor musunuz? Bu durumu neyle ilişkilendirebilirsiniz?
2.
Arapça, Farsça, Türkçe karışımı bir dil olan Osmanlıca olduğu için kolayca anlamıyoruz.
Bunun nedeni yüzyıllardan beri süregelen Divan edebiyatının etkisinde söz
edilebilmektedir.
3. Çağırayım
Mevlâ’m Seni, Kaside, Cenge Giderken adlı metinlerin zihniyet özelliklerini
belirleyerek aşağıya yazınız. Bu özelliklerden hangileri birbirine
benzemektedir? Belirtiniz.
3.
Çağırayım Mevlâ’m Seni: İslamiyet’in etkisiyle yazılmıştır ve toplumdaki
insanlarda bu düşünce yaygınlaşmıştır.
Kaside:
Özgürlük, adalet , hürriyet kavramlarıyla beraber demokratikleşme kaygısı
görülmektedir.
Cenge
Giderken: Halkın arasında milliyetçilik, Türkçülük fikrinin ortaya çıktığı
görülmektedir.
4. Günümüz
şairlerinden birine ait olan ve sınıfınıza getirdiğiniz şiiri okuyunuz. Şairin,
dönemin sanat anlayışını şiirine yansıtıp yansıtmadığını inceleyiniz. “Her
sanat eseri kendinden önceki ya da yazıldığı dönemdeki sanat anlayışını
yansıtmalı mıdır?” konusunu tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak görüşü
açıklayınız.
4.
Her sanat eserinin yazarı yaşadığı toplumla ilgili farkına varsa da
varmasa da bilerek yapsa da yapmasa da toplumun zihniyeti hakkında ipucu verir.
Her sanat eseri de kendinde önceki geleneği yansıtmak zorunda değil ama bunu
bilinçli bir şekilde yapmadan farkına vermeden verir.
5. Nedim’in
Gazeli’nin dili, ahenk unsurları ve şiir birimiyle değerlendirdiğinizde hangi
dönemin nazım şeklini yansıtıyor diyebilirsiniz? Bu düşüncenizi metinden
örnekle açıklayınız.
5. Divan
edebiyatı dönemini yansıtıyor. Osmanlıca kelimeler olması, aruz kullanılması,
beyitlerle yazılması…
6. “Kara
Sevda” adlı şiirde aşk hangi kelimelerle somutlaştırılıp anlatılmıştır? Siz
aşkı anlatmak için hangi kelimeleri kullanırdınız?
6. Aşk,
sevda ve günah gibi kavramlar somutlaştırılmıştır. Size kalmış bu bölüm….
7. “Kara
Sevda” ve “Uzlette” adlı metinlerde kullanılan sıfatları bulunuz. Bu sıfatların
şiirlerde niçin kullanıldığını belirtiniz.
7. Kör
kuyular, yasemin kokulu günah, lacivert duman … Bunlar şiirde imge yapılmak ve
soyut olan kavramları somutlaştırmak için kullanılmıştır.
8. “Uzlette”
şiiri ile geleneksel şiir birimimiz olan dörtlükler arasında nazım şekli
bakımından bir benzerlik var mıdır? “Uzlette” şiirinin nazım şekli günümüzde
kullanılıyor mu? Niçin? Bu nazım şekli sizce şaire mi yoksa şiirin yazıldığı
edebî döneme mi özgüdür?
8.
Benzerlik yok. Çok kullanılmıyor. Günümüzde daha şairler serbest
yazmayı deniyorlar. Buradaki nazım şekli şairin yaşadığı Fecri Ati
döneminde çok kullanılan şekildir.
9. “Munzur
Dağları” adlı metinde “Munzur dağları haşin ve güzeldir.” teması işlenmiştir.
Bu tema ne kadar evrenseldir? Bir İngiliz ya da Güney Afrikalı bir şair,
Munzur’u konu edinen şiir yazar mıydı? Tartışınız. Tartışmanız sonucunda
şairlerin temalarını nelere göre belirlediklerini açıklayınız.
9. Teması
evrensel olması ve diğer milletleri bırakalım Munzur yaşamayanlar dahi Munzur’u
anlatmazdı. Onun için temayı ana etken yazarın içinde yaşadığı ortam ve
hissettiği duygu yoğunluğudur.
10. Erzurumlu
Emrah şiirinde, ilk dörtlükte kaybolan sevgiliyi ararken ikinci dörtlükte bu
temadan uzaklaşmış gibi görünüyor, bu durumu neye bağlayarak açıklarsınız?
10.
Temalar konuların etrafında şekillenir. Bazen şiirde birkaç tane konu olabilir
ama tek bir tane tema vardır.
11. “Öldükten
Sonra” adlı metinde gerçek hayat, şiirin temasında nasıl etkili olmuştur?
Şiirlerde, edebî gerçekliği aşan boyutta gerçekliğin tema olarak yer alması
sanatsallığı yok eder mi? Düşüncelerinizi örneklerle açıklayınız.
11. Bazen
fantastik ve gerçeküstü yazılan şiirler diğerlerinden daha etkili
olabilmektedir. Burada önemli olan yazarın onu aktarırken kullanmış olduğu
ifadelerdir.
Seneler
aktı gitti, artık ne kuş, ne anne
Biçare
yaşlı asma sarardı ve çürüdü.
Kapıyı,
duvarları vahşi otlar bürüdü,
Ve ben
ağlıyorum, o günlerin peşinde.
Alphonse
De LAMARTINE (Alfons Dö Lamartin)
12. Yukarıdaki
dörtlüğün teması soyut bir kavram olarak evrende nasıl yer alır?
Düşüncelerinizi belirtiniz.
12. …
13. On
altıncı metin olarak verilen mânide şair neden yakınmaktadır? Bu metindeki
durumu düz yazıyla anlatsaydı aynı kelimeleri kullanabilir miydi? Neden?
13.
Gönlünden şikayetçi. Aynı kelimeler olmazdı. En azından kullandığı benzetme
aynı olmayabilirdi.
14. “Kar”
adlı metinde nasıl bir doğa manzarası betimleniyor? Şair bu manzara içinde
aradığını niçin açıkça söylememiştir?
14.
Her tarafta geçenin, maviliğin ve sesin hakim olduğu tablo çizmiştir.
Açıkça söylerse anlam çabucak belirdiği için etkili olmaz.
15. “Dağlar”
adlı metinde şair, şehirleri niçin “tuzak” olarak nitelendiriyor? Sizce bu
kelime bir imge midir değil midir? Neden?
15. Bu da
bir imgedir. Şehirlerin yoğun hayatı insanı köyünden dağlarından uzaklaştırdığı
için tuzak ve dolayısıyla şair imge yapmıştır. Bu soyut kavramı da tuzağa
benzeterek somutlaştırmıştır.
16. Divan
şiirinde kullanılan edebî sanatlar, günümüz şiirlerine yansımış mıdır?
Düşüncelerinizi nedenleriyle açıklayınız.
16.
Birçoğu yansımış olsa da yanı imgeler aynı şekilde devam etmeyebilir. Gül-
bülbül yansımış ama günümüzdeki şairler artık imgeleri Divan şiirindeki gibi
kalıplaşmış ve genel olanı değil de daha yenilikçi ve özel olanı tercih
etmişlerdir.
17. “Ne
Fayda!” adlı metinde şair sevdiğini “ciğerparem” kelimesiyle anlatıyor ve
ciğerinin parçasına benzetiyor. Siz sevdiğinizi hangi benzetme ile
anlatırdınız?
17. Size
kalmış sorunun cevabı…
18. Zamanın
geçiciliğini anlatan bir imge bulunuz. Bulduğunuz imge diğer arkadaşlarınızın
bulduğuyla niçin farklı oldu? Tartışınız. Tartışmanız sonucu oluşan ortak
görüşünüzü tahtaya yazınız.
18.
Herkesin bulduğu imge elbette ki farklı olacak çünkü her inşan farklı düşünür
ve farklı duygulara sahip olmakla birlikte her insanın sanatsal bilgisi,
görgüsü aynı değildir.
19. “Millet
Şarkısı” adlı metinde, “millet, hak, yaşa, var ol” gibi kelimelerin
kullanılması hem bir ahenk özelliği oluşturuyor hem de şiirde coşkulu bir
söyleyiş sağlıyor. Sizce şair niçin böyle bir ahenk unsuru oluşturmuştur?
Açıklayınız.
19. Duygu
ile betimlemeyi yan yana vermeye çalışmıştır.
20. “Salkım
Söğüt” adlı metni okuduktan sonra gözünüzün önünde nasıl bir manzara canlandı? Anlatınız.
Şair şiirin son dizesinde neye üzülmektedir? Sizce atlı ve hayat arasındaki
anlam ilişkisi, şiire göre mi oluşturulmuştur? Niçin?
20. Bir
grup atlının insanların geçip ufka giderken görüntü ve çıkardıkları sesleri
şiirin şekliyle vermeye çalışmıştır.
21. Yirmi
üçüncü metin olarak verilen türküde anlam bent bölümünde mi, kavuştak bölümünde
mi ortaya çıkmaktadır? Şiirin biçim özelliğindeki farklılık, ahengi hangi
yönlerden zenginleştirmiştir? Günümüzdeki pop şarkılarında, türkülerdeki
ahengin aynısı mevcut mudur? Tartışınız. Tartışmanın sonucu oluşan görüşleri
tahtaya yazınız.
21.Kavuştak
bölümünde verilmiştir. Müzik ile zenginleştirilmiştir. Ahengi müzik
desteklemiştir. Pop şarkılarının sözlerindeki saçmalıkları müzik gidermektedir.
22. Aşağıda
numaraları verilen örnek metinlerin sizde uyandırdığı duyguları yazınız.
26.
metin (Veda)
|
Sevgiliye
duyulan his
|
27.
metin (Ses)
|
Dünyada
dost bulmanın zorluğu
|
28.
metin
|
Boğazın
güzelliği
|
29.
metin
|
Hüzün
ve
sevda
|
23. Aşağıda
numaraları verilen metinleri tabloda istenen özelliklere göre karşılaştırınız.
Örnek
metinleri aşağıdaki tabloya göre karşılaştırınız.
Aranan
Özellik
|
1.
metin
|
2.
metin
|
3.
metin
|
4.
metin
|
Şiirin
Teması
|
||||
Şiirdeki
Temanın Hangi Yönden Ele Alındığı
|
||||
Şiirden
Çıkarılan Anlam
|
||||
Şiirdeki
Gerçek Olaylar / Durumlar ve Bu Olay ile Durumların Günümüzde-ki
Gerçekliğe Yakınlığı
|
||||
Şiirdeki
Hayalî Olaylar ve Durumlar ile Şiir Gerçekliğinin Şair Tarafından
Nasıl Yorumlandığı
|
24. Otuzuncu
metin olarak verilen dörtlüğün teması ve şiir yapısı günümüz şiirlerinde hâlâ
kullanılıyor mu? Bu şiirdeki dilin günümüze kadar gelememesinin sebebi neler
olabilir?
24.
Teması da yapısı da halen kullanılıyor fakat dilinin üzerinden yüzyıllar
geçtiği ve dilin sürekli gelişim gösterdiği için günümüze gelememiştir. Dildeki
birçok kelime doğar, kullanımı yaygınlaşır ve zamanla unutulur. Buna en güzel
örnek bu şiirdir.
25. Otuz
birinci metin olarak verilen, Karacaoğlan’ın şiirinden, yaşadığı devrin sosyal
yaşantısı hakkında bilgi edindiniz mi? Bu durumu nasıl açıklarsınız?
25. Çok
fazla bilgi vermez. Çünkü şair daha sevda üzerine şiirler yazdığı için sosyal
yaşama değinmemiştir.
26. Otuz
ikinci metin olarak verilen, Âşık’ın şiirinden “ab-ı revân, figân, haram”;
Seyranî’nin şiirinde “Hak, asâ, pîr, muhabbet” kelimelerinin kullanılmasının
nedenlerini tartışınız. Edebî dilin yüzyıllara göre değişimini şiirlerden
örneklerle açıklayınız. Bu durumu şiir geleneği için nasıl yorumluyorsunuz?
Düşüncelerinizi belirtiniz.
26. Bu
kelimeler edebi dili zaman içerisinde girmiş ve çok beğenildiği için
kullanılmaya devam edegelmiştir. Mesela ceylan, ahu, maral, gazal
kelimelerinin dördü de aynı olmasına rağmen bunların şiirde kullanılması
farklılık gösterir. Divan edebiyatında maral, ahu ve gazal kelimeleri
kullanılırken Halk Edebiyatında ceylan kelimesi kullanılır. Bunda da en büyük
etken geleneğin hakim olmasıdır.
27. Dörtlük,
hece ölçüsü, yarım ya da tam uyak, sade bir dil halk şiirimizin temelini
oluşturan unsurlardır. Bu unsurlar günümüz şiirinde hâlâ mevcut mudur?
Tartışınız. Tartışma sonucunda vardığınız kararı sınıf tahtasına yazınız.
27. Halen
etkindir. Günümüzde de uyaklı ve kafiyeli şiirler yazanlar vardır. Abdurrahim
Karakoç gibi …
28. “Ağaçlar
Geçtim Ordan” ve “Mansur” adlı şiirleri tekrar okuyunuz. Bu şiirleri okurken
neler hissettiğinizi anlatınız. Arkadaşlarınız da sizinle aynı hisleri mi
taşıyor? Sorunuz. Bu şiirleri; üzgünken, sevinçliyken, âşıkken yada on sene sonra
tekrar okusanız ilk okuduğunuzdaki hislere mi sahip olursunuz? Tartışınız.
Tartışmanız sonucu oluşan görüşü tahtaya yazınız.
28.
29. “Mansur”
adlı metinde “renkler, güneşler, şekiller” kelimeleri kullanılmasaydı şiirde
anlam bütünlüğü kurulabilir miydi? Neden?
29.
Kurulamazdı.
30.
a. “Mansur” adlı metinde kullanılan imge, şiirin yapısını ve anlamını
nasıl etkilemiştir? Açıklayınız.
a.
Serbest nazımla yazılmıştır. Şairler vermek istedikleri mesajı en güzel ileten
nazım şekillerini kullanmayı tercih ederler.
b. “Ağaçlar
Geçtim Ordan” ve “Mansur” adlı metinlerden hangisini, niçin beğendiğinizi
açıklayınız. Siz bir şiir yazsanız incelediğiniz şiirlerin şairlerinin
hangisini örnek alırdınız?
b. Cevabı
size kalmış.
c. Şiirlerin
neden çok anlamlı olduğu hakkında yaptığınız araştırmadan edindiğiniz bilgileri
de kullanarak kolay anlaşılır şiirlerle anlamın sezgiye dayandırıldığı şiirler
arasında ne gibi farklılıklar vardır? Görüşlerinizi nedenleriyle birlikte
belirtiniz.
c.
Sanatsal metinler çok anlamlıdır. Şiir de sanatsal metinler içinde en kapalı
anlatıma sahip olan özelliktir. Bunda en büyük etken şairlerin yükledikleri
görevden kaynaklanmaktadır. Bazıları şiirde mana ararken bazıları şiirde anlam
aramanın gereksiz olduğuna inanırlar.
31. Siz
çevrenizdeki olayları, olguları vb. anlatmak için Orhan Veli’nin kullandığı
kelimelere mi başvururdunuz? Niçin?
31. Yazdığım
metne göre değişir. Sanatlı bir metin yazılıyorsa ister istemez mecazlara ve
söz sanatlarına başvurulması gerekiyor.
32. Orhan
Veli, “Büyüdüm, işsiz kaldım, aç kaldım; / Para kazanmak gerekti; / Girdim
insanların içine, / insanları gördüm.” dizelerinde hayatın hangi gerçekliğini
şiirine yansıtıyor?
32.
Yaşamda her şeyin zor oluğu ve bazı şeylerin tecrübe edilmesi gerektiği
vurgulanıyor.
33. Sizce
Orhan Veli kendi deyimiyle “zavallı bir şair” midir? Duygularını böylesine sade
sözlerle ifade eden bir şairin sanat yeteneği hakkında neler söyleyebilirsiniz?
33. Sade
bir duyguyu bu kadar sade kelimelerle söyleyip etkili olmak elbette önemli bir
sanatçının yapabileceği özelliklerdir.
34. “Ben
Orhan Veli” şiirinde anlam bütünlüğü hangi şiir birimleriyle sağlanmıştır?
Şiirde anlamı oluşturmak için belli bir şiir birimi gerekli midir? Niçin?
34. Şair
anlamı şiirin bütününe yaymıştır. Elbette ki belli bir bilgi birikimi gerekir.
Orhan Veli, kendisinden önceki gibi yazılan şiiri yazamadığı için değil
edebiyata yeni bir anlayış getirmek gerektiğini düşünür.
9.Sınıf Fırat Yayıncılık Edebiyat Kitabı 2.Ünite Değerlendirme Soruları(Sayfa 71,72,73,74,75)
DEĞERLENDİRME
SORULARI
1.
Aşağıdaki cümleleri konudan edindiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
Şiirlerden
yazıldığı DÖNEMLE ilgili sosyal hayat hakkında bilgiler
edinilebilir.
Şairler
yetiştikleri dönemin SOSYAL ve SİYASİ hayatını
eserlerine yansıtırlar.
Namık Kemal’in yetiştiği Tanzimat Döneminde toplumda etkili
olan hak, adalet, hürriyet gibi kavramlar, şiirlerde döneminin ZİHNİYETİNİ yansıtmak
için kullanılmıştır.
Yunus
Emre’nin şiirinde 13 ve 14. yüzyılda Anadolu’da yaygınlaşan TASAVVUFUNetkisi
vardır.
2.
Aşağıdakilerden hangisi bir şiirin yazıldığı dönemde hâkim olan zihniyeti
ortaya koymaz?
A.
Dönemin siyasi yapısının bilinmesi
B.
Dönemin eserlerinin bilinmesi
C.
Dönemin sosyal yapısının bilinmesi
D.
Döneminin adlî yapısının bilinmesi
E.
Dönemin edebî akımlarının bilinmesi
CEVAP: D
3. Her
şair, döneminin kültür ve sanat hayatıyla ilgilenmek zorunda mıdır? Niçin?
3. Şair
topluma duyarsız kalmaz çünkü yaşadığı toplumdan beslenir ama kesinlikle de
ilgilenecek diyemeyiz.
4.
Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına
da “Y” yazınız.
( D
) Şairler döneminin kültürel hayatını şiirlerine yansıtırlar.
( D
) Şairler kişisel duygu ve düşüncelerle de şiirler yazarlar.
( D
) Şairler toplumun değerlerine bağlı kalmak zorunda değillerdir.
ÇIKMAZ
AYLAR
Bahtım,
bahtım
Hele çıkmaz
aylar çıksın,
Hele
çıkmaz aylar çıksın…
Bahtım,
bahtım ne güzelsin,
Hele
çıkmaz aylar gelsin,
Hele
çıkmaz aylar aylar gelsin…
Bana
alaylar getirsin,
Sana
saraylar getirsin.
Bahtım,
bahtım ne beyazsın,
Güzel ay
niye çıkmazsın?..
Ahmet
Kutsi TECER
5.
Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiğiniz bilgilere ve “Çıkmaz Aylar” şiirine
göre tamamlayınız.
Şiirin
birimi BEND
Şiirde HELE ÇIKMAZ AYLAR ÇIKSIN kelimeleriyle
ses kaynaşması oluşturulmuştur.
Şiirde ÖZLEM duygusu
hâkimdir.
Şiirin
dili SADE
Şiir CUMHURİYET döneminde
yazılmış olabilir.
6.
Aşağıdakilerden hangisi şiirde yapıyı oluşturan birimlerden değildir?
A. Dize
B. Cümle C. Bent D. Beyit E. Kıta
CEVAP: B
7. Şiirin
yapısı, şiirin anlamının oluşmasında ne ölçüde etkilidir? Açıklayınız.
7. Şiirde
ahenk önemlidir. Ahenk denilen şey de sadece ses ve ritm akışıyla olmaz bunun
yanında şiirinde yapısı da önemlidir.
8.
Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına
“Y” yazınız.
( D
) Şiirde yapı, anlam ve ses kaynaşmasından oluşan birimlerle sağlanır.
( Y
) Bir dizelik şiire beyit denir.
( Y
) Şiirin yapısı anlamını etkilemez.
( D
) Her edebî dönemin kendine özgü şiir yapısı vardır.
9. Aşağıdakilerden
hangisi bir şiirin temasını bulmada etkili değildir?
A. Şiirin
yapısının nasıl oluştuğu
B. Şiir
birimlerinin taşıdığı anlam
C.
Şiirdeki ahenk unsurlarının birim anlamındaki etkisi
D. Şairin
şiiri yazdığı dönemin bilinmesi
E.
Temanın şiirlerde şairine göre işleniş farklılığı gösterebileceği
CEVAP: D
10. Aşağıdakilerden
hangisi temanın özelliklerindendir?
A. Şiirin
yazıldığı dönemde belirgin sanat anlayışı olması
B. Şiirde
asonans bulunması
C.
Temanın eser dışında da var olan soyut bir kavram ya da düşünce olması
D.
Temanın şiirde etkili olarak işlenmiş olması
E. Temanın
güncel olması
CEVAP: c
11. Şiirin
teması, şiirin yazıldığı dönemle ilişkili olmak zorunda mıdır? Niçin?
11.
Şiirdeki temalar aynı zamanda dönemin zihniyeti verir; ama sevgi, aşk gibi
evrensel temalar da her zaman aynı şey söz konusu değildir.
12. Aşağıdaki
cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y”
yazınız.
( D ) Tema
şairin hayat görüşüne göre değişebilir.
( D ) Tema
metinde somutlaştığında konu adını alır.
( Y ) Tema
şiirin bir iki dizesiyle bulunur.
( Y ) Tema
olmadan da şiir yazılır.
13.
Aşağıdaki cümlelerin tamamlayıcısı olan gerekçeleri noktalı yerlere yazınız.
Şiir dili
düz yazı dilinden SANATLI BİR SÖYLEYİŞ olduğu için farklıdır.
İmge
sınırlı olan VARLIKLARLA sınırsız olan HAYALLER için
doğmuştur.
Söz sanatı
ile imge DAHA SINIRLI olduğu için birbirinden
farklı anlatım biçimidir.
Şiir
dilinde KELİMELER için çağrışımı önemlidir.
İmge
soyut OLAN VARLIĞI SOMUTLAŞTIRMAK için
oluşmuştur.
Şiir
anlam için değil AHENK için yazılır.
14.
Şiirde imge nasıl sağlanır?
14.
Şiirde imge söz sanatlarıyla , mecazlarla ve somutlaştırma gibi özelliklerle
sağlanır.
15.
Aşağıdakilerden hangisi şiir dili incelenirken aranılacak özellik değildir?
A. Yan
anlam
B. Yapı
özelliği
C. Söz
sanatları
D. İmge
E. Mecaz
anlam
CEVAP:B
16.
Aşağıdaki şiirde anlam ve ses kaynaşması nasıl sağlanmıştır?
16.
Kelime aralarında s sesinin aşağı yazılması ile hem ses hem de görüntü
sağlanmaya çalışılarak anlam pekiştirilmeye çalışılmıştır.
KIRMIZI
TÜYÜN DÜŞÜŞÜ
başka
yollarda dolaşırız
kırmızı bir
tüy üzülür gökte
s
elimizde
olmayan şeylerle
kırmızı
bir tüy üzülür gökte
s
Unutulmuş
sorulara yanıtlar ararız
kırmızı
bir tüy üzülür gökte
s
… Altay
ÖKTEM
17.
Şiirde ritim hangi unsurlarla sağlanır?
17.
Kafiye, redif, ölçü, uyak düzeni, duraklar, vezin, ses akışları, iç kafiye…
18. Bir
şiirde ahenk unsurları belirlenirken aşağıdakilerin hangisi aranmaz?
A.
Söyleyiş özelliği
B. Ölçü
C. Şiirin
yazıldığı sosyal dönem
D. Kafiye
E. Aliterasyon
CEVAP:C
19.
Aşağıda adları yazılı olan edebî türlerin hangisinde ritim olur?
A. Masal
B. Deneme
C. Halk
şiiri
D. Roman
E. Halk
hikâyesi
CEVAP:C
20.
Aşağıdaki cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların
başına “Y” yazınız.
( D
) Şiirdeki ritmi şiir ölçüsü hissettirebilir.
( Y
) Ölçüsüz şiirlerde ahenk yoktur.
( Y
) Aliterasyon, asonans, iç kafiye, redif, kafiye gibi ses benzerlikleri,
şiirin söyleyişindeki duyguyu etkilemez.
( Y
) Aruz ölçüsüyle yazılan şiirlerdeki ahenk anlayışı, hece ölçüsüyle yazılan
şiirlerle aynıdır.
21.
Aşağıdaki cümleleri, ahenk konusunda öğrendiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
Her edebî ESER kendine özgü bir SES ve AHENK anlayışı vardır.
Şiirde ÖLÇÜ ve UYAK ahenk
unsurudur.
22.
Aşağıdaki dörtlükte ahenk hangi ögelerle sağlanmıştır?
Gönül
yaylasının yavru maralı
Dağlardan
taşlardan sakın ha sakın!
Dumanlı,
rüzgârlı, karlı, boralı
Amansız
kışlardan sakın ha sakın!
Abdurrahim
KARAKOÇ
Dörtlükte
ahenk kafiye ve rediflerle, ses ve kelime tekrarlarıyla, aliterasyon ve
asonasla ve 11’li hece ölçüsüyle sağlanmıştır.
23.
Aşağıdaki cümleleri konudan edindiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
Şiirlerde KELİMELER gerçek
anlamlarından farklı anlamlar kazanabilir.
Şiirde
gerçeklik TEMA algılayışla sınırlı değildir.
Şiirde
gerçeklik verilirken şair tarafından DEĞİŞTİRİLİR ve DÖNÜŞTÜRÜLÜR
Şiir
gerçekliğinde anlamlar, düşünce ve izlenim
önemlidir.
Şiirdeki
gerçeklik şiire ÖNEM KATAR.
24. Şiir
gerçekliğini yorumlarken aşağıdakilerden hangisi önemli değildir?
A.
Okuyucunun şaire olan sempatisi
B. Şairin
gerçek hayatı nasıl yorumlayıp verdiği
C.
Okuyucunun şiirden ne anladığı
D.
Şiirdeki dizelerin anlamının bulunması
E. Her
dönemin kendine özgü şiir gerçekliği olduğu
CEVAP:A
25. Şiirdeki
gerçeklikte tasarımın rolü nedir?
25.
26.
Farklı dönemlere ait şiirlerin gerçekliği birbirlerine benzeyebilir mi? Neden?
26.
Benzemez çünkü her dönemi gerçekliği ya da hayatı diğerinde farklıdır.
Şair de var olan dış gerçekliği kendi içinde anlattığı için zamanlar değişince
gerçeklikte değişir.
27.
Aşağıdakilerden hangisi şiir geleneğiyle ilişkilidir?
A. Şairin
dünya görüşünü şiirine yansıtması
B. Şairin
beyitlerle yazmayı tercih etmesi
C. Şairin
“Herkesle dost yaşamalıyız.” temasını vermeye çalışması
D.
Şairin, kendinden önce yazılan şiirlerin yapısını şiirinde kullanması
E. Şairin
yabancı kökenli kelimelerle yazıyor olması
CEVAP: D
28.
Aşağıdaki cümlelerden hangisi şiir geleneği açısından incelendiğinde yanlıştır?
A. Her
şiirde geçmişten izler vardır.
B. Her
dilin kendine ait bir şiir geleneği vardır.
C. Şiir
geleneğine bağlı olarak şiir yazmaya çalışmak sanatsal söyleyişi engeller.
D. Şairin
yetiştiği kültürel ortam şiire farklı bir söyleyiş kazandırabilir.
E. Şiir
incelenirken farklı şiir geleneklerinin varlığı unutulmamalıdır.
CEVAP: C
29.
Farklı şiir gelenekleri niçin oluşmuştur?
29.
İçinde yetiştikleri sosyal ve onların kullandığı dil farklılaştıkça gelenek
farklılaşır. Mesela Destan geleneğinde Şamanizm’i benimseyen Türkler zamanla
Müslüman olunca sosyal, dini hayat değişmiş ve ortaya yeni bir gelenek olan
Halk Şiiri Geleneği çıkmıştır.
30.
Aşağıdaki cümleleri bu konuda öğrendiğiniz bilgilere göre tamamlayınız.
Şairin
yetiştiği SOSYAL ve kültürel HAYAT şiirine
farklı söyleyiş kazandırır.
Türk
dili, Türk şiir GELENEĞİNİ oluşturmuştur.
31. Aşağıdaki
cümleleri okuyunuz. Doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına “Y”
yazınız.
( D ) Şiirin
anlamı ile yorumu arasında ilişki vardır.
( D ) Şiirler
okur tarafından farklı yorumlanabilir.
( D ) Şiir
hangi yapıda yazılmışsa yorum da bu yapıya göre yapılır.
( Y ) Şair
sezdirmek, duyurmak için şiir yazmaz.
32. Aşağıdaki
seçeneklerden hangisi şiir yorumuyla ilgili bir cümledir?
A. Şiir
okuru mutlu etmek için yazılır.
B. Şiir
duygunun ifadesidir.
C. Şair
şiir yazarken parçayı bütünle, bütünü parçayla dil, yapı ve anlam yönünden
ilişkilendirir.
D. Şair,
şiirde kafiye kullanmak zorunda değildir.
E.
Serbest şiirler anlam yönünden kapalıdır.
CEVAP:C
33. Aşağıdaki
seçeneklerden hangisi yanlıştır?
A. Şiirin
teması anlamla ilişkilidir.
B. Şiirde
dile getirilen anlamın yanı sıra sezdirilen anlam da önemlidir.
C. Şiir
ilk okunduğunda ne anlaşıldıysa ikinci okunuşunda da o anlaşılır.
D.
Şiirden bazı dizeler çıkarıldığında anlamda bozulma oluşur.
E. Şiir,
okurda değişik duygular uyandıran bir türdür.
CEVAP:C
34. Şiir
yorumlanırken yapısı, anlamı ve teması niçin birlikte değerlendirilir?
34. Şiiri
oluşturan unsurlar bir bütündür. Şiirde sadece şekil ya da sadece anlam yoktur.
Bunların bir bütünlüğünden oluşan yapı olduğu unutulmamalıdır.
35.
Aşağıdakilerden hangisi metin ve şair arasında ilişki kurmak için ipucu olur?
A. Şairin
doğayı sevmesi
B. Şairin
şiir dışında da eserler yazmış olması
C. Şairin
belli bir sanat anlayışına bağlı olması
D. Şairin
evli olması
E. Şairin
İstanbul’da yaşamış olması
CEVAP: C
36.
Aşağıda verilen bilgilerden doğru olanların başına “D”, yanlış olanların başına
“Y” yazınız.
( Y
) Şairin hayat hikâyesi ile metni arasında mutlaka bir ilişki vardır.
( D
) Şair, yetiştiği toplumun kültürel özelliklerini eserine aktarır.
( Y
) Şair, kendinden sonra yetişen şairlere örnek olamaz.
( Y
) Şair, toplumsal düşüncelerden soyutlanarak eser verir.
( D
) Şair, ortak temalara farklı yorumlar getirir.
37. Bir
şiirin kimin tarafından yazıldığını anlamak için hangi yöntemleri
kullanırsınız? Aşağıya yazınız.
37.Kullandığı
imgelere, üslubuna, yazıldığı döneme, temasına, konusuna….
38. Her
şair, şiirinde kendi hayat hikâyesini mi işler? Niçin?
38. Her
şair kendi hayatıyla ilgili bilgileri eserlerine verir. Fakat yukarıdaki
metinler de olduğu gibi de açık açık hayatıyla ilgili bilgi verme zorunluluğu
da yoktur, sadece sezdirir.
39.
Şairlerin yetiştiği ortam şiirlerine nasıl yansır?
39.
Şairleri içinde yetiştiği ortam şekillendirir.
6 yorum
çok güzel
fena deil
saolun çok işime yaradı :D
çok güzel olmuş ama yazarken çok yoruldum hazırlıyandan ALLAH razı olsun :(
çok teşekkür ederim hazırlıyanın ellerine kollarına sağlık allah razı olsun
sayfa 75 den sonrası neden yok :(
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.
EmoticonEmoticon