Sabahattin Ali, İçimizdeki Şeytan Romanının Konusu, Özeti, Karakterler, Mekan ve Zaman İncelemesi

İrfan Yiğit/edebiyatfatihi.net 

Kalemini çok beğendiğim Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan romanı ne zamandır okuma listemdeydi... Şu aralar zamanım çok olduğu için kitabı nihayet okudum. Roman o kadar akıcı ve sürükleyici ki yoğun okumayla bir günde bile bitirilebilir, ben birkaç güne yayarak kitabı bitirmeyi tercih ettim.

Bu yazımda Sabahattin Ali'nin İçimizdeki Şeytan romanından bahsedeceğim... Kitabı henüz okumadıysanız veya okumayı düşünüyorsunuz ilerleyen kısımlarda romanın özetinin de yer aldığını hatırlatmak isterim...
$ads={1}


İÇİMİZDEKİ ŞEYTAN / SABAHATTİN ALİ

Genel Bilgiler: Bazı eleştirmenlerce "ideolojik ve siyasi" bir tarafı  bulunan İçimizdeki Şeytan 1940 yılında yayımlanmıştır. Yazarın ikinci kitabıdır.  Gazetede tefrika edildikten sonra
kitaplaştırılmıştır.
$ads={1}
Konusu: Sabahattin Ali'nin 1940 yılında yayımlanan bu "otobiyografik" romanında o dönemin sosyal ortamında iki farklı dünyanın insanı olan Ömer ile Macide'nin birkaç aylık süre içindeki beraberlikleri, gerilimleri, yaşamları  anlatılıyor. Doğruyu bildiği halde savunmaktan korkan bir aydının, Ömer'in yalnızlığı, kendini bulma sürecindeki içsel çatışmaları, karamsarlığı ve bunalımları da işlenen konulardan...
Kitabı okumadıysanız veya okumayı düşünüyorsanız bu kısmın kitabın geniş özeti olduğunu hatırlatmak isterim...
Özeti:

Romanın ana karakterleri Ömer ile Macide'dir. Ömer, hayattaki her şeyden çok sıkılan, hiçbir şeyin anlamlı gelmediği ve bir arayış içinde olan bir gençtir. Macide ise Balıkesir'den İstanbul'a konservatuvarda okumaya gelen genç ve sevecen bir kızdır.

Roman; bir vapurda Ömer ve yakın arkadaşı Nihat’ın konuşması ile başlar. Ömer, bir anda vapurda bir kız görür ve ona ilk görüşte aşık olur. Bu kız Macide'dir.

İlk görüşte çok beğendiği kızla konuşmakta önce tereddüt eden Ömer kızın yanına konuşmak için gittiğinde çok şaşırır. Çünkü kızın yanında Emine teyzesini görmüştür. Hoşlandığı kızın Balıkesir'den uzaktan akrabası olduğunu anlayan Ömer, uzun zamandır ihmal ettiği teyzesinin evine yeniden gitmeye başlar.

Bir zaman sonra Macide'yi etkilemeyi başaran Ömer onunla bir ilişki yaşamaya başlar. Sürekli İstanbul sokaklarında uzun yürüyüşler yapar. Romantik konuşmalarıyla Macide, Ömer'den etkilenmiştir.

Bu sıralarda Macide'nin Balıkesir'de oturan babası vefat eder, yanında kaldığı teyzesi önceleri bunu ondan saklar. (edebiyatfatihi.net) Artık ailesinin para gönderememesi, Macide'nin eve geç saatlerde gelmesi teyzesi ve eniştesinin canını sıkar ve bir gece Macide'ye ağır laflar ederler, bunu gururuna yediremeyen Macide evi terk eder ve sokakta rastladığı Ömer'le onun pansiyon odasına gider.

Ömer ve Macide artık beraber yaşamaktadırlar ve evlenmeye karar verirler. (Bu süreçte Ömer, henüz nikah işlemlerini tamamlayamamıştır.) Ömer'in ciddi maddi sıkıntıları vardır ve sürekli arkadaşlarından borç almaktadırlar. Maddi sıkıntıları içinden çıkılmaz hâl alır ve Ömer gittikçe bocalamaya başlar, kendisinin bile anlamadığı birtakım tuhaf davranışlarda bulunur. (edebiyatfatihi.net)

Bu sıralarda Macide, kendisine ilgi duyan Balıkesir'den hocası olan Bedri'yle bir davette karşılaşır. Bedri, Ömer'in de arkadaşıdır. Bedri, Macide'yi görünce çok şaşırır ve sık sık Macidelere gitmeye başlar, sürekli Ömer'e maddi destekte bulunur.

Bir gün Ömer ile Macide; Profesör Hikmet başta olmak üzere Nihat ve diğer gençlerle birlikte bir hayır cemiyetinin müsameresine giderler. Sonrasında da Büyükdere'deki bir gazinoya...
$ads={2}
 Alkolün de etkisiyle Ömer,  Macide’nin gözü önünde başka bir kadınla yakınlaşmaya başlar. Üstelik arkadaş grubundan olan  İsmet Şerif adlı kişi de tuvalette Macide'ye sarkıntılık yapar ama Macide onu ittirerek hemen oradan uzaklaşır. Ömer'in tuhaf davranışlarına ve ahlaki yönden düşük arkadaş çevresine daha fazla dayanamayacağını anlayan Macide o geceden sonra bir uzun bir mektup yazarak Ömer'i  terk etmek ister. Bı sırada Macide, Bedri'den Ömer'in tutuklandığını öğrenir.  Ömer tutuklanınca mektubu ona vermekten vazgeçer.  Bu tutuklanmaya ise bir anlamda Nihat sebep olmuştur.

Ömer'in yakın arkadaşı Nihat, etrafında topladığı gençlerle kendi sert "ideolojik" görüşlerini şiddetle savunan, bunun için mecmualar, gazeteler çıkarıp dağıtan, buralarda karşıt görüşlü çevrelere küfürler ve iftiralar atmaktadır.  Hatta muhalif kişileri görüşlerine, ailelerine kadar fişlerler, iş devlete hizmet eden denebilecek kişilere kadar uzanır ve sonunda bu bilgileri yabancı devletlere verirler.  Yabancı devletlerin bir maşası olan belli bir ideolojnin savunucusu bu gençler tutuklanır. Nihat ile çevresindeki insanlara yakınlığından şüphelenilerek tutuklanan Ömer, hakkında yapılan soruşturma bittikten sonra iki hafta sonra serbest bırakılır.

Tahliye olduğu gün Bedri’ye artık hayatını farklı bir şekilde yaşamak istediğini, Macide’yi daha fazla mutsuz etmek istemediğini söyleyen Ömer, ondan ayrılık kararını arkadaşına bildirir.

Roman, Macide’nin Ömer’den ayrılmaya karar verdiği gün yazdığı mektubu Bedri’ye vermesi ile sona erer.

(Kitabın özet kısmında http://edebiyat.k12.org.tr/ Sabahattin Ali İçimizdeki Şeytan incelemesinden yararlanılmıştır.)

$ads={2}
Kitaptan Altı Çizili Satırlar

  • "İnsan dünyaya sadece yemek, içmek, koynuna birini alıp yatmak için gelmiş olamazdı. Daha büyük ve insanca bir sebep lazımdı."
  • "İyilik demek kimseye kötülüğü dokunmamak değil, kötülük yapacak cevheri içinde taşımamak demektir."
  • "Etrafımız o kadar çirkefle dolu ki, temiz kalmak için bir tek çare kendi dünyamıza çekilmek ve muhitle, hiç olmazsa manen, alakamızı kesmektir."
  • Azizim bu ne fedakarlık! Ben bir insanda bu kadar iyilik bulunabileceğine inanayım mı? Belki başka zaman inanırdım. Fakat bugün. Bugün inanmak mümkün mü? Bir insan bir insana kötülükten başka ne yapabilir? Kimi kandırıyoruz? Bana öyle riyakar gözlerle bakmayın! Masum tavırlar beni deli ediyor. Ben de sizin gibi masum suratlar almasını bilirdim. Ama bu suratın arkasında ne saklı olduğunu da biliyorum. İnsan dedikleri mahlukun bütün çirkef taraflarını artık gördüm. Burun buruna nefesini koklayarak gördüm.
  • Belki de yeni bir başlangıç yapmanın vaktidir. Yeni bir başlangıç için her şeyi yıkmanın vakti.
  • Unutmayın ki, dünyada en korkunç şey, ümidini kaybetmektir.

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar