Uluısların Düşüşü Kitabının Yorumu, İncelemesi
Şafak Yıldırım

21.yy. artık insanların Homo sapiens olarak değil Homo economucus olarak tanımlandıkları bir çağa dönüşmüş durumda bu nedenle bulunduğumuz çağı anlamak ve anlamdırabilmek için öncelikle "Homo Economucus"u anlamalı onun dünden bugüne nasıl geldiği hakkında fikir sahibi olmalıyız. İşte bu yazı Daron Acemoğlu ve James Robinson’ın Bazı ulusların neden zengin veya bazılarının  neden fakir oldukları sorularına yanıt aradıkları kitapları olan “Ulusların Düşüşü” isimli ekonomi araştırması olan eserlerinin ışığında çeşitli çıkarımlarda bulunacak.

Homo sapiens olarak adlandırılan insanın Homo Economus’a yani ekonomi insanı haline gelişini anlamakta bize ciddi katkıları olan “Ulusların Düşüşü” kitabında sıkça karşımıza “yaratıcı yıkım” kelimesi çıkıyor hatta kitap tamamen  bu yaratıcı yıkım meselesi üzerine inşa edilmiş desek yanlış olmaz. 


Yaratıcı yıkım bir ulusun veya topluluğun eski ve sömürücü olan siyasi düzen, adet, yasa veya kurumların yıkılıp yerine daha modern ve kapsayıcı olanların inşa edilmesi olarak tanımlanıyor kitapta. Başta Fransız, Sanayi ve Bolşevik Devrimleri gibi birçok tarihsel olayı yaratıcı yıkım olarak örneklendiriyor iki yazar. Verilen tüm yaratıcı yıkım örnekleri ulusların bozulan ve artık işe yaramaz hale gelen kurumlarını yıkıp yerlerine daha kapsayıcı ve verimli olanlarının inşası üzerinden bazı ulusların nasıl zengin olduklarına dair çeşitli cevaplar getiriyor. Anlaşılır ve sade bir dille kaleme alınan bu ekonomi araştırması, seçmiş olduğu sade anlatım ve normatif yani daha gündelik veya sosyal ekonomi perspektifinden konuyu kolayca kavramamıza imkan veriyor.

Aslında “Ulusların Düşüşü” satır aralarına dikkat edilerek okunması gereken yoğun kitaplardan. Özellikle “yaratıcı yıkım” meselesinin ele alındığı bölümlerde bizlere çeşitli çıkarımlar yapma imkanı sunuyor. Mesela kitapta üzerinden en çok durulan yaratıcı yıkım örneklerinden birisi olan Fransız Devrimi'ni ekonomi ve tarihsel anlamda inceleyen kitabın satır aralarına baktığımızda birçok fikrin sahibi haline geliyoruz. Yaklaşık 230 sene önce gerçekleşen Fransız Devrimi'nin nasıl sömürücü kurumlar olan monarşi ve kilise otoritesini yıkıp tamamen eşitlik, hürriyet ve kardeşliğe dayalı bir toplum yarattığını okurken aklımıza bu ilkelerin nasıl ortaya çıktığına dair bir soru geliyor ve kitabın ışığında düşünmeye başlıyoruz. 

Bakıyoruz ki bu yaratıcı yıkımın, yaratma kısmında Rousseau, Voltaire gibi filozofları ve bence en önemlisi V. Hugo gibi romancıları görüyoruz. Filozoflar yaratıcı yıkımın ideolojik altyapısını oluştururken, V. Hugo’ da “Sefiller” i yazarak Fransız Devrimi’nin rüzgarını yarattığı eserle dünyanın her yerine ve düşünen her beyne, fetihlerden daha etkili bir biçimde yayıyor. 

İşte halklarının ekonomik gerçekliklerini ve sorunlarını dert edinen yazarlar, halklarına ürünleriyle ilham veriyor yaratıcı yıkımın, yaratıcı kısmı olup yaratmak için yapılan yıkma eyleminin de fikir babası oluyorlar. Yine “Ulusların Düşüşü” kitabında örnek olarak Bolşevik Devrimi de aslında Maksim Gorki’ nin “Ana” romanından fırlamıştır desek yalan söylemiş olmayız. Bolşevik Devrimi'nin babası Lenin ideolojisinin temellerini ve iktisadi görüşlerini açıkladığı kitabı olan “Ne Yapmalı” eseri tamamen Rus edebiyatçı Çernişevski’nin “ Nasıl Yapmalı” romanından ilham alınarak yazılmış ve Lenin birçok ateşli konuşmasında bu eserden alıntılar yaparak halkını yaratıcı yıkım için kuvvetlendirmiştir. 

Dönüp Türk Devrimi'ne baktığımızda da karşımıza kuvvetli bir edebiyat müdahalesi ve yazarların yarattığı bir dünyadan ilham alarak milletine ışık olan bir lideri yani Atatürk’ü görüyoruz. Gazi Mustafa Kemal Paşa  da “Çalıkuşu” romanını başucu kitabı haline getirmiş, oradaki Feride karakterinden aldığı ilhamla aydın ve çağdaş bir Türk kadını yaratılması için mücadeleye girişmişti. 

Bunlar ve bunlar gibi bölümlerle Ulusların Düşüşü’ nün satır araları bize o kadar çok faydalı bilgi veriyor ki, kitabın her bölümünde hem ekonomiye hem dünyaya olan farkındalığımız artıyor.

Kısaca; Ulusların Düşüşü, yaşadığımız çağın yarattığı insanı yani kendimizi ya da yaşadığımız toplumun ekonomik durumunu anlamak istiyorsak, öncelikle dünlere ve oralarda yapılanlara bakmamızı söylüyor. Sade diliyle ve satır aralarına gizlediği ilhamla da bizlerin hem ekonomik farkındalığını arttırmayı garanti eden kitap hem de yeni düşünceler geliştirmemize de faydalı yoğunluğu sayesinde imkan tanıyor. Şimdiden okuyacak dostlara faydalı okumalar diliyor, bir başka yazıda tekrar görüşmek dileğiyle diyerek yazımı burada noktalıyorum.

-Şafak Yıldırım

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar