Kurmaca Metin  Örneği:

ALDATICI GURUR

Bir fare, bir devenin yularından tutmuş, kurula kurula yola düzülmüştü. Gururundan kabına sığamıyordu, kendi kendi söyleniyordu. Derken önlerine koca bir ırmak gelmişti. Fare, ırmağı görünce durdu. Suya dalsa, kuşkusuz boğulurdu. Deve, farenin durduğunu görünce:
 "Dal şu ırmağa, karşı tarafa geçelim."dedi. Fare utanıp boynunu büktü. Onun halini gören deve
-A korkak cüce!... Derin dediğin su, ancak diz boyu… Korkacak ne var, haydi dal suya da karşıya geçelim…
Fare titriyordu. Deveye yalvardı:
—Ey büyük üstat! Dizden dize fark var. Bu ırmak sana diz boyu ama, bana koca bir deniz… Sana iki adımlık bir su birikintisi, bana aşılamayan bir nehir…
Deve dayanamadı, konuştu:
—Öyleyse bir daha küstahlık edeyim deme. Boynundan büyük işlere girişme… Haydi, titreyip durma, sıçra da hörgücüme bin. Seni de, senin gibi yüzlercesini de karşıya geçirebilirim. Bu sana bir ders olsun…

Gerçekliği Olan Metin Örneği 

KİBİR

Babam derdi ki: "Kimseyi küçük görme, kibirlenme" O zamanlar pek anlamazdım ne demek istediğini. Kibrinden burnunun ucunu bile göremeyen küçük insanları tanıyınca anladım. Kibir bir canavar gibi pusuda bekler insanı. Ağına düşürdü mü birini artık kurtuluşu yok gibidir. Kibirli insan egoları yüksek insanlardır. Ama altını dolduracak kadar meziyetleri de yoktur. Onlar kendini hep üstün görür. Zamanla çevrelerinde tek bir dost bile kalmadığında anlarlar belki durumu ama iş işten geçmiş olur.



GERÇEKLİĞİ OLAN METİN

Osmanlılar, büyük bir orduyla İstanbul'a gelerek şehri karadan ve denizden kuşattılar. Kuşatma sırasında II. Mehmet 72 parça gemiden oluşan donanmayı bir gecede karadan Haliç'e indirtti. 53 günlük bir kuşatmadan sonra 29 Mayıs 1453’te İstanbul fethedildi. Surlara Türk bayrağını ilk diken Ulubatlı Hasan oldu. Fatih Sultan Mehmet, Bizanslılara yaşantılarına önceden olduğu gibi devam edebilecekleri, din ve mezhep özgürlüklerine dokunulmayacağı konusunda güvence verdi.

KURMACA METİN

"Sultan Mehmed... otağdan çıktığında güneş doğmamıştı henüz... yıkıntıların arasından gökyüzüne baktı. Yıldızlar kaybolmak üzereydiler. Birden, ağarmaya başlayan gökyüzünde bir yıldızın kaydığını gördü. Bizans'ın sonunu haber veriyordu belki de." (Nedim Gürsel-Boğazkesen)



Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar