Servet-i Fünun'un en önemli tenkitçisi Hüseyin Cahit YALÇIN Servet-i Fünun Döneminde Hikaye |
A)ANLATMAYA
BAĞLI EDEBİ METİNLER
a. Hikâye
SAYFA 111
HAZIRLIK
ETKİNLİK 1
Sosyal olaylar, edebî eserlere yansıtılmalı mıdır?
Tartışınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize yazınız.
Sosyal olaylar edebi eserlere yansıtılmalıdır. Çünkü edebi eserler
yazıldıkları dönemin sosyal ve siyasi özelliklerini yansıtan önemli
kaynaklardır. Bir eserde bireysel konular işlense bile edebi eser, dönemini
yansıtmalı, döneminden kopuk olmamalı.
1. Yeni bir kültürle tanışmak bireylerin
davranışlarını nasıl etkiler? Anlatınız.
Yeni bir kültürle tanışmak bireyin davranışını
etkileyecektir. Bu olumlu ya da olumsuz yönde olabilir. Bireyin kendi kültürünü
özümseme derecesiyle bağlantılıdır. Tanzimat’tan sonra Batı kültürüyle
tanışan toplumumuzda kişilerin davranışları, bakış açıları farklılık
göstermiştir.
2. “Yerinde ve zamanında davranmak” sözünden
ne anlıyorsunuz? Açıklayınız.
Davranışlar ve konuşmalar, yerinde ve zamanında
olmalı. Yersiz bir davranış ya da konuşma, insanı zor durumda bırakabilir.
SAYFA 114
1. Okuduğunuz hikâyenin olay örgüsünü şemayla
gösteriniz. Hikâyedeki kişilerin olay örgüsündeki rollerini şemada uygun yere
yazarak açıklayınız. Daha sonra kişilerin birbirleriyle olan ilişkilerini
belirtiniz.
“Görücü” hikâyesinin olay örgüsü ve
kişilerin olay örgüsündeki etkileri:
· Henüz on dört yaşında olan Seniha'ya ilk görücülerin gelmesi, Seniha’nın
utangaçlığı
· Seniha’nın görücüler hakkındaki düşünceleri, evlilik ve eş konusundaki
hayalleri
· Annesinin görücülere olumsuz yanıt vermesi
· Seniha yirmi yaşında ve evlilik umutları ile evlenmeden yaşlanma korkusu
iç içe. Fakat annesi kimseyi beğenmiyor.
· Seniha yirmi altı yaşındadır. Artık içindeki emelleri kitaplarla,
romanlarla bastırmaya çalışıyor. Evlenme umudu iyice azalmış. Artık
karamsarlık ve içten içe büyüyen bir hayal kırıklığı var.
3. Seniha, ilk görücüler geldiğinde 14,
hikâyenin sonunda ise 26 yaşındadır. Bu zaman diliminde Seniha’nın evlenme ve
mutlu bir hayat sürme hayali iyice azalmıştır.
2. Hikâyedeki kişileri ve onların
özelliklerini belirtiniz. Bu kişilerin benzerlerinin yakın çevrenizde olup
olmadığını söyleyiniz.
2.
Seniha: Utangaç, çekingen bir kız. Hayattan
kendisi için beklentileri var. Hayalinde yakışıklı ve soylu bir koca, mutlu bir
evlilik var.
Seniha’nın annesi: Kızını çok seven, koruyan, gözünden bile
sakınan bir kadın. Bu koruyucu tavrı yüzünden, farkında olmadan kızının evde
kalmasına neden olmuştur. Günümüzde bu tür anneleri sıkça görmekteyiz.
Görücüler: Kızın kusurlu bir yönü var mı diye
dikkatle bakan, bakışlarıyla rahatsız eden ve genellikle orta yaş üzerindeki
kadınlar. Seniha’nın duygu ve düşüncelerini en çok etkileyen kişilerdir.
Baba: Baba o dönemin sosyal özelliğine bağlı
olarak görücü konusunda pek devreye girmez. Görücüler kızı beğenirlerse baba da
erkek tarafını ve damat adayını sorup soruşturacak ve kararını verecektir. Bu
kurallar günümüzde de birçok ailede uygulanmaktadır.
ETKİNLİK 2
Olayların geçtiği yeri anlatan sözcük veya sözcük
gruplarını bulunuz. Bunlardan hareketle mekânın gerçeklik duygusu uyandıran
bir yer olup olmadığını ve işlevini tartışınız. Ulaştığınız sonuçları tahtaya
sıralayınız.
Olaylar Seniha’nın evinde geçmektedir.
Seniha’nın kendine ait odası vardır. Eserde dış ortamdan söz edilmemiş. Bu
dönemdeki hikâye ve romanlarda mekân olarak genellikle ev, konak gibi kapalı ortamlar yer almıştır.
3. Seniha, görücülerin karşısına çıkıp
sandalyeye oturduğu ilk gün kaç yaşındaydı, hikâyenin sonunda bu olayın
üzerinden ne kadar zaman geçmişti? Bu zaman diliminin olayların akışında nasıl
bir rol üstlendiğini açıklayınız.
Seniha, ilk görücüler geldiğinde 14,
hikâyenin sonunda ise 26 yaşındadır. Bu zaman diliminde Seniha’nın evlenme ve
mutlu bir hayat sürme hayali iyice azalmıştır.
4. Metindeki zaman ile yazarın yaşadığı dönem
arasında nasıl bir ilişki vardır? Metinden örneklerle açıklayınız.
Yazar, döneminin özelliklerini bu hikayede
yansıtmıştır. 19. Yüzyıl Osmanlı toplumunda kadının fazla söz hakkının
olmadığını bu hikayede görüyoruz.
5. Olay örgüsü, zaman, kişiler ve mekân
arasında nasıl bir ilişki olduğunu birkaç cümleyle aşağıya yazınız.
Metnin olay örgüsü aradan zaman geçse de
tekrar eden görücü merasimidir. Görücüler değişir, Seniha değişmez, annesi
değişmez; mekan yine aynı mekandır. Değişen Seniha’nın duygu ve düşünceleridir,
hayata bakışıdır. Her yıl Seniha’nın umutları biraz daha azalır,
hayal kırıklıkları artar. Buna sebep olan da annesidir.
SAYFA 115
6. a. Seniha’nın çocukluk hayallerini süsleyen ve yaşamak istediği duygu nedir?
Bu duyguyu yaşayacağı sırada onu olumsuz etkileyeceğini düşündüğü duygular
nelerdir? Seniha’nın bu duygulara kapılmasının nedenlerini belirtiniz. Buradan
hareketle hikâyedeki çatışma ve karşılaşmanın nedenlerini tartışınız.
Seniha, ilk zamanlar evlilik konusunda istekli ve
heyecanlı iken görücü kadınların ezici ve küçümseyici bakışları onun bu
heyecanını azaltmıştır. Annesinin kızını vermemek için direnmesi de Seniha’yı
olumsuz etkilemiştir. Eserde hayal-gerçek çatışması vardır.
b. Hikâyenin temasını söyleyiniz.
Tema: kararsızlık, titizlik
7. Seniha’nın yaşadığı duygular,
düşüncelerindeki çatışmalar tüm insanların yaşadığı duygular mıdır? Bu duygu ve
düşüncelerin hikâyede nasıl somut hâle getirildiğini açıklayınız.
Seniha’nın yaşadığı duyguları evlilik çağına gelmiş
birçok kız yaşamaktadır.
8. Hikâyede yaşanılan tüm olayları
ayrıntılarıyla ve sırasıyla veren, Seniha’nın on iki yıl boyunca yaşadığı tüm
duyguları, düşünceleri, hayalleri aktaran, diğer kişileri de gözlemleyen,
mekânı anlatan kim olabilir? Sizce bu anlatıcı, olayları hangi bakış açısıyla
(nesnel, öznel) anlatıyor? Düşüncelerinizi söyleyiniz.
Anlatıcı yazarın kendisidir.
İlahi bakış açısıyla anlatılmıştır.
9. “O, bu görücüleri ince kumral bıyıklı,
mavi gözlü nazik bir beyin müjdecileri gibi telakki ederek bir iki senedir o
münevver rüyaları içinde ne kadar sevinmişti. ”
.. Seniha bu küllerle dertleşiyor gibi
şiddetli bir dalgınlıkla gözlerini gittikçe kararan kömürlere dikerek saatlerce
öyle kalır; sonra gecelerin bu ilerlemiş saatlerinde nagihani çıtırtı ile
kendine geldiği vakit, çoktan soğumuş odasının vahşi havası içinde soğuk bir
mezar yalnızlığı -ilelebet uzayıp gitmek tehdidini gösteren bir yalnızlık- onu
türetirdi. Seniha, ihtidaları bu yalnızlığı hiç aklına getirmezdi... ”
Yukarıdaki paragraflar, anlatım biçimlerinden
hangilerine örnek olarak gösterilebilir? Bu anlatım biçimlerine hikâyeden
ikişer örnek de siz bulunuz. Anlatıcının anlatımdaki tavrını, verilen
paragraflardan yola çıkarak belirleyiniz.
Paragraflarda Seniha’nın iç dünyası, psikolojisi
anlatılmış, betimleme yapılmıştır. Buna karakter portesi de denir. Anlatıcı,
hikaye kahramanının iç dünyalarını tüm yönleri ile bilmektedir.
3.ETKİNLİK
I. cümle: "... Seniha, validesinin çehresinde manidar bir
tebessüm-i memnuniyet görünce artık tereddüt etmedi... ”
II. cümle: "... Şimdi ağır ağır içilen kahvelerin her yudumunda
işitilen şapırtı, kendisine bir şamar gibi azab-engiz geliyordu... ”
Yukarıdaki anlatımları kendi cümlelerinizle yeniden
yazınız.
I. cümle :
II. cümle :
a. Yazarın cümleleriyle sizin cümlelerinizi anlatımın yalınlığı veya sanatlı
oluşu açısından karşılaştırınız. Sonucu kısaca ifade ediniz.
Yazarın cümleleri bizim cümlelerimizden daha
sanatlıdır. Dili de daha ağırdır.
b. Yazarın, kişilerin ruh hâllerini tasvir ve tahlil ederken kullandığı
kelimelerin, anlatıma neler kazandırdığını açıklayınız.
Yazar, kişilerin ruh hallerini betimlerken sanatlı bir
söyleyişe yönelmiş. Yazarın, tasvirlerinin başarılı olduğunu söyleyebiliriz.
Halit Ziya tarzı bir anlatım görülüyor.
10. Kitabınızda okuduğunuz “Görücü” adlı
hikâye ve bu eserin yazıldığı Servet-i Fünûn Edebiyatı Dönemiyle ilgili
edindiğiniz bilgilerden yararlanarak metin ve yazıldığı dönem arasındaki
ilişkiyi açıklayınız.
Metin, yazıldığı dönemin dil, anlatım ve zihniyet
özelliklerini yansıtıyor. Kadınların evlilik konusundaki durumları, kızların
küçük yaşta evlenmesi, evlenilecek erkekte soyluluk ve zenginlik aranması o
dönemin sosyal özelliklerinden bazılarıdır.
Hüseyin Cahit Yalçın, Servet-i Fünûn topluluğunun ve
kendisinin sanat anlayışını
“Servet-i Fünûn Edebiyatı umuma, avâma
mahsus değildir. ” ve “Bütün gün ‘Sanat sanat içindir. ’ diye bağırırdık. ” cümlesiyle belirtmiştir.
a. Hüseyin Cahit Yalçın ile ilgili yukarıdaki
açıklamadan, yazar hakkında edindiğiniz bilgi birikiminden ve okuduğunuz
“Görücü” öyküsünden hareket ederek yazarın fikrî ve edebî yönü hakkındaki
düşüncelerinizi aşağıya sıralayınız.
b. Eserin, yazıldığı dönemin topumsal anlayışını nasıl yansıttığını
açıklayınız.
Görücü usulü evliliğin olduğunu, evlilikte bütün söz
hakkının anne babada olduğu, kızların küçük yaşta evlendirildiği…
1. “Her yazar, çağının tanığıdır.
Yaşadığı çağın havasını solur.” yargılarından faydalanarak okuduğunuz hikâye
ile Hüseyin Cahit arasındaki ilişkiyi açıklayınız.
Yazar, “Görücü” adlı eserin kahramanı
“Seniha”dan hareketle kızların görücü usulü evlilik karşısında çaresizliğini
dile getirmek istemiştir.
SAYFA 117
1. “Görücü” ve “Yeğenim” adlı iki hikâyeden
hareketle Servet-i Fünûn Dönemi hikâyelerinin oluşmasını sağlayan zihniyet
hakkında bilgi veriniz.
Birincide hayal-gerçek çatışması, insanın hayal ve
gerçek arasında kaldığı çıkmazlar; ikincide kuşaklar arasındaki davranış ve
anlayış çatışmaları ortaya konmuştur.
2. “Yeğenim” adlı hikâyenin olay örgüsünü
şema çizerek gösteriniz.
Hikâyenin olay örgüsü:
Yazarın yeğeninin tahsilini Paris’te
tamamlayıp dönmesi
Yeğenin yaptığı masraflar karşılığında
hiçbir işte başarılı olamaması
Alafranga zevkleri ve modayı ev içinde
herkese benimsetmeye çalışarak evin düzenini alt üst etmesi
Zonguldak’ta maden mühendisliğine gönderilmesi,
beş yıl sonra döndüğünde eski halinden eser kalmaması
3. Öyküdeki kişilerin özelliklerini
belirterek olay örgüsündeki rollerini ve birbirleriyle olan bağlantılarını
açıklayınız.
Amca (anlatıcı): Oldukça zengin bir amca, doğruyu, yanlışı bilen biri.
Yeğen: Avrupa’da eğitim görmüş Batı hayranı, tembel ve züppe bir genç. Eğlenceye
de çok düşkün. Yaptığı işlerde abartılı ve başarısız.
Hacı Bacı, Kâhya Kadın, Nâil Molla: Konakta yaşayan yardımcılar. Saygı ve sadakat duygusuyla Yeğen’nin
aşırılıklarına alet olmaya razı olmuşlardır.
Ahçı İbiş: Gördüğü yanlışlıklara, Yeğen'in şımarık ve küstah
tavırlarına isyan etmiştir.
4. Olayların geçtiği yeri belirten sözcükleri
bularak yer isimlerinin sizde gerçeklik duygusu uyandırıp uyandırmadığını
tartışınız. Ulaştığınız sonuçları defterinize sıralayınız. Mekânın olay
örgüsündeki işlevini belirtiniz.
Olaylar konağın içinde geçer. Alt kat, üst
kat mutfak, oda gibi mekân adları var.
5. Hikâyede anlatılan olayların başlangıcı
ile bitişi arasındaki zaman dilimini belirten cümleleri bularak zamanın olay
örgüsündeki işlevini açıklayınız.
Yazar, yeğeninin Paris’ten dönüşünden
başlattığı hikâyeyi geçmişe doğru, beş yıl öncesine kadar sürdürür. Anlatılan
olay ortalama beş yıllık bir zaman dilimini kapsar. Zaman unsuru yeğen için
kötü bir başlangıç fakat gitgide olgunlaştıran bir süreç olarak işlenmiştir.
6. Paris’te tahsilini yapıp gelen gencin
Batılı tarzda yaşamı taklit edişini, davranışlarını metnin yazıldığı Servet-i
Fünûn Dönemindeki yaşama biçimiyle karşılaştırınız. Sonucu birkaç cümleyle
aşağıya yazınız.
Servetifünun döneminde Batı taklitçiliği ve alafrangalık
düşkünlüğü aileleri olumsuz etkilemiştir. Gençlerde yaygınlaşan Batı tarzı
yaşama isteği eski kuşağın temsilcileri olan anne ve babalar tarafından uygun
görülmemektedir.
7. Olay örgüsü ile kişiler, zaman ve mekân
arasında nasıl bir ilişki olduğunu açıklayınız.
Zamanın ve mekanın insan üzerindeki etkileri görülür.
Paris’ten gelen yeğenin kimseyi dinlemeyip toplumun değerlerini görmezden
gelerek kafasının estiği gibi hareket etmesi
Amcanın, yeğenini Zonguldak’a göndermesi sonucu
yeğenin zor koşullar altında çalıştıkça aklının başına gelmesi
8. Eğitimini Paris’te yapan gencin; hangi
davranışları ve düşünceleri amcasının şaşırmasına, tepki göstermesine neden
olmuştur? Buradaki çatışma ve karşılaşmanın nedenlerini tartışınız. Ulaştığınız
sonucu belirtiniz.
Yeğenin yüzüne krem sürmesi, bıyıklarını
kalıpta tutması, ev içinde uygunsuz davranması, hizmetçiler ve yardımcılarla
kankan oynaması, amcasının şaşırmasına ve tepki göstermesine neden olmuştur.
Çünkü amcası Osmanlı kültürüyle yetişmiştir. Amcası ile yeğen arasında kültür
çatışması yaşanmıştır.
9. Hikâyenin temasını söyleyiniz.
Batı’yı yanlış anlama sonucu gençlerin düştüğü
trajikomik durumlar
10. Batılı yaşama özenme, hikâyede kimin,
hangi davranışlarıyla somutlaştırılmıştır?
Yeğenin yüzüne krem sürmesi, bıyıklarını
kalıpta tutması, ev içinde uygunsuz davranması, hizmetçiler ve yardımcılarla
kankan oynaması vb. Batılı yaşama özenmenin somut örnekleridir.
11. Okuduğunuz hikâyeyi anlatan kimdir? Bunu
belirten cümleleri gösteriniz. Anlatıcı, olayları, kişileri anlatırken kendi
düşünce ve gözlemlerini de aktarmış mıdır? Açıklayınız.
Yazar, hikayeyi kahramanlardan birine (yeğenin amcası)
anlattırmaktadır. Anlatıcı yeğeini anlatırken kendi duygu ve düşüncelerini de
katmıştır. Yeğenini ilginç ve komik biri olarak görüyor.
12. Yeğenini anlatan amca, onun yeni hâlini
nasıl tasvir ediyor?
Amca, yeğeninin yeni halini şöyle
açıklamaktadır:
“Bizim yeğen bizim yeğenlikten çıkmış da
acebül acaib bir makine şekline girmiş ...”
13. “...Paris’te tahsilini bitirdi ne
demektir, bilir misiniz? Beni yedi bitirdi demektir...” “Bizim yeğen, bizim
yeğenlikten çıkmış da acebül acâib bir makine şekline girmiş... ” “Bu vakadan
tam beş sene sonra, o şampanya gibi kabına sığmayan yeğenim,
Zonguldak’tan avdet ettiği zaman ayran
gibi sakin ve rakid, apışmış kalmıştı... ”
Yukarıdaki cümlelerde ve metnin diğer tasvir, tahlil
cümlelerinde anlatıcının takındığı tavrı belirleyiniz.
Anlatıcı, alaycı ve eleştirel bir tavır
takınmıştır.
14. Okuduğunuz hikâyeden ve yazarla ilgili edindiğiniz bilgilerden yola çıkarak Ahmet Hikmet’in fikrî ve edebî yönü hakkındaki düşüncelerinizi sıralayınız.
15. Ahmet Hikmet’le ilgili edindiğiniz bilgilerden hareketle hikâye kahramanı
“amca”nın yazarın kendisi olup olamayacağını tartışınız. Ulaştığınız sonucu
nedenleriyle birlikte söyleyiniz.
YORUMLAMA-GÜNCELLEME
Türk hikâyeciliğinin Servet-i Fünûn’a kadarki gelişimi
ile ilgili sunumunuzu arkadaşlarınızla paylaşınız.
Aşağıdaki şemayı inceleyiniz. Servet-i Fünûn Dönemine
ait okuduğunuz hikâyelerin (Yeğenim, Görücü, Ferhunde Kalfa) hangi geleneğe
bağlı olarak yazıldıklarını şemada uygun yere yazınız.
Destan Masal Halk hikâyesi Mesnevi Batı tarzı hikâyeler
Servet-i Fünûn Dönemi hikâyelerinin ait oldukları
geleneğin özelliklerini kısaca aşağıya yazınız.
“Maupassant ve Çehov” hikâye tarzıyla ilgili defterinize not ettiğiniz bilgileri
arkadaşlarınızla paylaşınız.
CEVABI İÇİN TIKLAYINIZ: http://edebiyatfatihi.blogspot.com/2011/02/11sinif-turk-edebiyati-cevaplari-sayfa.html?spref=bl
“Görücü” ve “Yeğenim” hikâyelerinde olay ağırlıklı bir
anlatım mı, durum ağırlıklı bir anlatım mı vardır? Hikâyelerin hangi tarzda
yazıldığını ilgili bölümü işaretleyerek belirtiniz. Daha sonra bu hikâye
tarzlarının özelliklerini metinlerden hareketle söyleyiniz.
1. Grup sözüleriniz aracılığıyla, incelediğiniz halk hikâyesi, masal ve “Küçük
Şeyler”in yapı, tema, dil ve anlatım yönünden özelliklerini arkadaşlarınızla
paylaşınız.
2. “Görücü” ve “Yeğenim” adlı hikâyeleri, daha önce incelemesini yaptığınız
masal, halk hikâyesi ve “Küçük Şeyler” adlı eserlerle “yapı, tema, dil ve
anlatım” yönünden karşılaştırınız. Benzer ve farklı yönlerini de tespit ederek
aşağıya sıralayınız.
1) Hikâyedeki amcanın bulduğu çözüm yerine
siz nasıl bir yol önerirdiniz?
2. Bir işin başarıyla sonuçlanması için
kararlılığın önemini açıklayan bir paragraf yazınız.
3. “Görücü” hikayesindeki Seniha’nın saf,
tertemiz genç kızlık hayallerini ve hikâyenin sonunu nasıl
değerlendiriyorsunuz? Yazar siz olsaydınız Seniha için nasıl bir son
belirlerdiniz? Düşüncelerinizi belirtiniz.
4. Günümüzde görücü usulüyle evlenme, XIX.
asırdaki gibi yaygın mıdır? Neden?
5. İncelediğiniz ve özetini çıkardığınız
hikâyeden en çok hangisini, niçin beğendiğinizi söyleyiniz.
DEĞERLENDİRME
1. Aşağıdaki cümlelerin başına yargı doğru ise
“D”, yanlış ise “Y” yazınız.
( Y ) Servet-i Fünûn
hikâyelerinde mekân, masal ve destandaki gibi gerçeklik duygusu uyandırmaz.
( D ) Servet-i Fünûn hikâyelerinde olay ağırlıklı
anlatım esastır.
( D ) Servet-i Fünûn
hikâyelerinde anlatıcı, her şeyi bilen insandır.
2. Aşağıdaki cümlelerde bulunan noktalı yerlere
doğru sözcükleri yazınız.
Halk hikayesi, mesnevi,destan, masal Batı tarzı
hikâyelerden önce anlatma esasına bağlı türlerdi.
Servet-i Fünûn hikayecileri
anlatımda tasvire ve psikolojik tahlillere önem
vermişlerdir.
3. Zaman, mekân yönünden Batılı tarzdaki
hikâyelerle destan ve masalları karşılaştırınız. Ulaştığınız sonuçları
sıralayınız.
Destan ve masallarda mekan ve zaman genelde belirsizdir.Batı tarzda hikayelerde gerçeklik duygusu uyandıran mekanlara ve
belli bir zaman diliminde gelişen olaylara yer verilir.
4. Servet-i Fünûn hikâyeleri için aşağıda verilen
yargılardan hangisiyanlıştır?
A. Olaylar, yaşanmış
veya yaşanma ihtimali olanlar arasından seçilmiştir.
B. Kişiler, gerçek
yaşamdan seçilmiş tiplerdir.
C. Hikâyelerde kullanılan dil, günlük konuşma dilidir.
D. “Sanat için sanat”
anlayışıyla kaleme alınmışlardır.
E. Halit Ziya, Hüseyin
Cahit ve Ahmet Hikmet, Servet-i Fünûn’un önemli hikâyecilerindendir.
10 yorum
harikasınız çok teşekkürrrr
bu blogun tiryakisiyimmm...
en iyisi burda, teşekkürler :)))))
muhteşemsiniz. en guzel cevaplar bu sitede
yha 120 ve sonrasınnda cevaplarını yayınlarmısınızz lütfennnn
evet 120 ve sonrası da olsa daha iyi olurdu :/
ewt 120 ve sonrası olsa daha iyi olurdu :(
Yapamadığınız sorularda yardımcı olabiliriz...
sorunuzu yazın lütfen...
her şey için teşekkürler, bu blog sayesinde edebiyatı daha iyi anlıyorum, derste kaçırdığım soruların cevaplarına buradann bakıyorumv eçok faydalı oluyor
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.
EmoticonEmoticon