yapısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
yapısı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

25 Kas 2017

Ziya Paşa Terkib-i Bend Açıklaması

Terci-i bend, Ziya Paşa'nın 1870’da kaleme aldığı ünlü şiiridir. Tanzimat ilk döneminin önemli şairi Ziya Paşa bu ünlü şiirini Bağdatlı Ruhi'ye nazire olarak yazmıştır. Dönemin sosyal eleştirisi olan Terkib-i Bendin geneli Divan şiir geleneğini yansıtır.  Yalnızca on beyitten oluşan her bendin sonunda bulunup bendleri birbirine bağlayan bendiyeler veya vasıta beyitleri kendi içlerinde kafiyelenmiştir: "aa xa xa xa xa xa xa xa xa xa bb". Kullanılan kafiyenin çeşidi de, tam kafiyedir. Aşağıda Terkib-i Bend'in 9.bendinin günümüz Türkçesini bulabilirsiniz...


TERKİB-İ BEND
-9-

1. Pek rengine aldanma felek eski felekdir;
Zîrâ feleğin meşreb-i nâ-sâzı dönekdir.

2. Ya bister-i kemhâda, ya vîrânede cân ver;
Çün bây ü gedâ hâke beraber girecekdir.

3. Allah'a sığın sahs-ı halîmin gazabından;
Zîrâ yumuşak huylu atın çiftesi pekdir.

4. Yakdı nice cânlar o nezâketle tebessüm,
Şîrin dahi kasd etmesi câna gülerekdir.

5. Bed-asla necâbet mi verir hiç üniforma?
Zer-dûz palan vursan eşek yine eşekdir!

6. Bed-mâye olan anlaşılır meclis-i meyde;
İşret güher-i âdemi temyîze mihektir.

7. Nush ile yola gelmeyeni etmeli tekdîr,
Tekdîr ile uslanmayanın hakkı kötekdir.

8. Nâdânlar eder sohbet-i nâdânla telezzüz,
Dîvânelerin hem-demi dîvâne gerekdir.

9. Afv ile mübeşşer midir ashâb-ı merâtib?
Kânûn-ı cezâ âcize mi has demekdir!

10. Milyonla çalan mesned-i izzetde ser-efrâz,
Bir kaç kuruşu mürtekibin câyı kürekdir.

İmân ile dîn akçedir erbâb-ı gınâda,
Nâmus u hamiyyet sözü kaldı fukarâda!..

Ziya Paşa

2 Şub 2016

MURADINA EREN KIZ OLAY ÖRGÜSÜ ,KİŞİLER, YER VE ZAMAN


 Muradına Eren Kız masalının yapısını oluşturan olayları ve olay örgüsünü tespit ediniz.

 YAPIYI OLUŞTURAN UNSURLAR OLAY ÖRGÜSÜ , KİŞİLER YER VE ZAMAN
MURADINA EREN KIZ  OLAY ÖRGÜSÜ

  • Güzel bir kızın odasına bir kuşun gelip ona bazı sözler söylemesi.

  • Ertesi akşam aynı kuşun gelip aynı sözleri söylemesi.

  • Annesinin bir yükün içine girip kuşu beklemesi.
  • Annesinin kızını kuşun elinden kurtarmak için kızıyla birlikte başka memlekete göç etmeleri.

  • Anne ve kızın geceleyin bir sarayın önünde uyuya kalmaları.

  • Kuşun kızı saraya götürmesi ve ölü gibi yatan birinin yanına kızı bırakması.

  • Kızın otuz dokuz gün bu ölüyü beklemesi.

  • Kehanetin ortaya çıkmasına bir gün kala kızın bir gemiden halayık satın alması.

  • Canı sıkılan kızın halayığı odada bırakıp sarayı dolaşmaya gitmesi.

  • Odada ölü gibi yatan adamın kırkıncı gün uyanıp başında bekleyen halayıkla evlenmesi.
  •  Kızın bu duruma sabredip halayığına hizmetçi olması.

  • Şehzadenin seyahate çıkarken kızın ve halayığın isteklerini alması. Kızın hediye olarak şehzadeden sabır taşı istemesi.
  • Sabretmek amacıyla "sabır taşına" içindekileri anlatan kızın kendini asmak istemesi.

  • Şehzadenin kızın söylediklerini duyması, onu kurtarması.
  • Şehzade ve kızın evlenmesi.

12 Kas 2015

Karacaoğlan koşmasının ritim ,ahenk ,tema ve yapı özellikleri bakımından incelenmesi

Karacaoğlan koşmasının ritim ,ahenk ,tema ve yapı özellikleri bakımından incelenmesi
Karacaoğlan koşmasının ritim ,ahenk ,tema ve yapı özellikleri bakımından incelenmesi
Karacaoğlan koşmasının ritim ,ahenk ,tema ve yapı özellikleri bakımından incelenmesi
Karacaoğlan koşmasının ritim ,ahenk ,tema ve yapı özellikleri bakımından incelenmesi
Karacaoğlan koşmasının ritim ,ahenk ,tema ve yapı özellikleri bakımından incelenmesi

KOŞMA
Bülbül ne yatarsın bahar erişti 
Ulu sular göl olduğu zamandır.
Kat kat olup, gül yaprağa karıştı, 
Yine bülbül kul olduğu zamandır.

Yine bahar oldu, açıldı güller; 
Figana başladı yine bülbüller.
Başka bir hâl olup açtı sümbüller,
 Âşıkların del'olduğu zamandır.

Yine bülbül bilir gülün hâlinden,
 Yeter, deli oldum yârin elinden,
Aşıp aşıp gelir yayla belinden, 
Yârdan bize gel olduğu zamandır.

Yine geldi türlü baharlar bağlar,
 Bülbül figan edip kamuyu dağlar,
 Türlü çiçeklerle bezenmiş dağlar, 
Ulu dağlar yol olduğu zamandır.


Karac'oğlan der ki geçti çağlarım, 
Meyve vermez oldu gönül bağlarım,
 Aklıma geldikçe durmaz ağlarım,
 Gözüm yaşı sel olduğu zamandır. 

Karacaoğlan