son etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
son etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

28 May 2017

%100 MEB UYUMLU TAKDİR-TEŞEKKÜR HESAPLAMA ROBOTU TÜM SINIFLAR İÇİN

Takdir Teşekkür Hesaplama Robotu 2016-2017
%100 MEB ONAYLI 
Hesaplama.NET ile 4,5,6,7 ve 8. sınıf ile tüm lise (9.,10.,11.,12. sınıf) öğrencilerinin ağırlıklı puan ortalamasını ve alacağı başarı belgesini öğrenebilirsiniz. Aşağıdaki listeden ilgili öğrencinin sınıfını seçerek hesaplamanıza başlayabilirsiniz.

Lise Takdir Teşekkür Hesaplama

İlköğretim Takdir Teşekkür Hesaplama

İmam Hatip Ortaokulları Takdir Teşekkür Hesaplama

14 May 2017

EN ÜNLÜ ŞAİRLERDEN EN GÜZEL EN DUYGULU ANNE ŞİİRLERİ

16 Şub 2017

ÖMER SEYFETTİN'İN MÜKEMMEL BİR HİKAYECİ OLDUĞUNU KANITLAYAN , HAFIZALARA KAZINAN 10 ENFES ÖYKÜSÜ

Ömer Seyfettin olay hikayeciliğinin edebiyatımızdaki en tanınmış yazarlarından biri olup onun  yazdığı hikâyeler çocuklara okuma zevk ve alışkanlığı kazandıracak en uygun eserler arasında yer almaktadır. Onun öyküleri, gerek konu / tema gerekse dil ve üslûp özellikleri bakımından her yaştan okuyucunun beğenisini kazanmıştır. İŞTE KARŞINIZDA edebiyatfatihi.net yayın editörü tarafından hazırlanan ÖMER SEYFETTİ'N'İN HAFIZALARA KAZINAN 10 ENFES ÖYKÜSÜ...HEPSİNİ MUTLAKA OKUMALISINIZ...

-edebiyatfatihi.net-
1. Ant
Çocukların birbirlerinin kanını içerek kan kardeşi olmaları ve kan kardeşlerin kötü gününde kardeşinin yanında olacağına ant içerek yaptıkları fedakarlıkları anlatan enfes bir öykü...
HİKAYE VE İNCELEME İÇİN TIKLAYINIZ


2. Falaka

İhtiyar bir hocaefendinin gereksiz yere yemin etmesi sonucu gülünç duruma düşerek işinden olmasını konu edinir.

HİKAYE VE İNCELEMESİ İÇİN TIKLAYINIZ



3. Nadan

“Nâdanla (bilgisiz,kaba,cahil kişi) sohbet etmek âkile (akıllıya) cehennem ateşinden beterdir..” ana düşüncesini anlatan az bilinen ; ama çok eğlenceli bir hikayesi...



4. Büyücü

Kendi halinde yaşayan dışarıya hiç çıkmadığı için Dımışk halkının çok merak ettiği ve zamanla şehirdeki bütün uğursuzlukların ondan geldiğine inandığı "büyücü" diye isim taktığı Doğan adında bir alimin müthiş buluşuyla İslam ordusuna sağladığı büyük destek..
HİKAYE VE İNCELEMESİ İÇİN TIKLAYINIZ


30 Kas 2016

ÖYLE BİR AĞLASAM Kİ ÇOCUKLAR ...


30 Eki 2016

Tanzimat Dönemi Edebiyatını etkileyen sosyal yapı , kültürel yapı, siyasi yapıyla ilgili özellikler

Tanzimat Dönemi Edebiyatını etkileyen sosyal yapısı ,
 kültürel yapısı, 
siyasi yapısıyla ilgili özellikler
Tanzimat Dönemi Edebiyatını etkileyen sosyal yapısı ,
 kültürel yapısı, 

siyasi yapısıyla ilgili özellikler

RESMİ BÜYÜTMEK İÇİN RESMİN ÜSTÜNE TIKLAYINIZ

24 Eki 2016

Türklerdeki belli başlı mitolojik ögelerle iran, Çin, Yunanlıların belli başlı mitolojik ögelerini ve bu ögelerin oluşma nedenleri

Türklerdeki belli başlı mitolojik ögelerle iran, Çin, Yunanlıların belli başlı mitolojik ögelerini ve bu ögelerin oluşma nedenlerini araştırınız.
Türklerdeki belli başlı mitolojik ögelerle iran, Çin, Yunanlıların belli başlı mitolojik ögelerini ve bu ögelerin oluşma nedenlerini araştırınız.
Türklerdeki belli başlı mitolojik ögelerle iran, Çin, Yunanlıların belli başlı mitolojik ögelerini ve bu ögelerin oluşma nedenlerini araştırınız.
Türklerdeki belli başlı mitolojik ögelerle iran, Çin, Yunanlıların belli başlı mitolojik ögelerini ve bu ögelerin oluşma nedenlerini araştırınız.

TÜRK MİTOLOJİSİ İÇİN TIKLAYINIZ...MADDELER HALİNDE ÖZLÜ BİLGİLER...DİĞERLERİ AŞAĞIDADIR...

İRAN MİTOLOJİSİ
İran mitolojisi, İran platosu ve onun sınır bölgeleri ile Karadeniz'den Hoten'e kadar uzanan Orta Asya bölgelerinde yaşamış ve birbirleriyle kültürel ve dilsel olarak ilişkili olan eski halkların inanç ve ibadet uygulamalarının bütününe verilen isimdir. Yaklaşık bin yıl önce Firdevsi tarafından kaleme alınmış Şahname İran mitolojisinin derlemesi konumundadır.


İran mitolojisindeki karakterler güçlü bir biçimde ikiye ayrılmıştır: iyi olanlar ve kötü olanlar. Bu ikici iyi-kötü anlayışı İran mitolojisindeki hikâye, figür ve çeşitli motiflere de yansır.
İran mitoloji ve destanlarındaki en ünlü karakter Rüstem'dir. Bir başka ünlü figür de despotizmin sembolü olan Zahhak'tır. Zahhak sonunda Demirci Kaveh tarafından yenilgiye uğratılır. Zahhak ile ilgili ilginç ve bilgi verici bir nokta da Zahhak'ın omuzlarından çıkan ve onu koruyan iki engerek yılanıdır. Zira yılan çoğu Doğu mitolojisi gibi İran mitolojisinde de kötülüğün sembolüdür. İran mitolojisinde birçok farklı hayvan bulunur, bir kısmı iyiliği bir kısmı ise kötülüğü sembolize eder. İyiliği sembolize eden ve hiç kuşkusuz İran mitoloji ve destanlarında büyük önem atfedilen hayvan kuştur. Bu kuşların en ünlüleri, büyük, bilge ve güzel olan Simurg ve kraliyet kuşu olan Huma'dır.


ÇİN MİTOLOJİSi
Çin mitolojisine göre başlangıçta evren bir yumurtanın içindeydi. Evrende ilkin sonsuz ve sessiz bir hiçlik varmış. Her yer karanlıklar içindeyken ilk olarak Pengu (Pan Ku) oluştu. Pengu yumurtanın kabuğunu kırarak dünyayı on sekiz bin yılda düzene soktu. Yumurtanın üst kısmı yükselip gökyüzünü Yang'ı meydana getirdi. Alt kısmı ise çökerek yeri Yin'i oluşturdu. Yin dişi, Yang ise erkekti. Birbirlerini tamamladılar. Bu iki gücün birleşimi dev bir yaratıcılık etkisi doğurmuş ve sonuçta dünyanın ve varlıkların temelini oluşturmuştur. Bu ikiliğin her parçası birbirine geçmekte, birbirini koşullandırmakta, ayrı olamamakta, böylece karşıtlar arasındaki birlik ve savaş oluşmaktadır. Yin ve Yang enerjileri sürekli birlikte dans ederler. Ve böylece kozmik dengenin uyumunu yaratırlar. Yin, soğuk, karanlık ve atıldır. Yang, sıcak, aydınlık ve hayat doludur. Bu ikili sonradan Feng shui'yu, hayat enerjisinin akışını anlatan yaşama sanatını ortaya çıkarmıştır.
Çin geleneklerine ve inanışlarına göre yaşamın sürmesini sağlayan; "Yin - Yang" olarak adlandırılan iki evrensel güç ve bu iki gücün etkileşiminin dengede tutulabilmesi prensibidir. Evrendeki bu iki karşıt gücün varlığı, varoluşun ayrılmaz iki kutbudur ve bu iki kutup sayesinde "Denge" sağlanabilmektedir. İnsanların vücudunda da bulunan bu iki karşıt gücün dengesi bozulduğu zaman, hastalıklar oluşmaktadır. Çin simgeleri arasında başı çeken Yin -Yang'da ortada beyaz ve siyah daireler bulunur. İç içe olmaları bu ikiliğin doğada olduğuna işaret eder ki aynı zamanda eril olanın dişili, dişil olanın erili içinde barındırdığına da dikkatimizi çeker.
Pengu Yin ve Yangı oluşturduktan sonra ölür. Öldükten sonra sol gözünden güneş, sağ gözünden ay, kanından denizler, saçlarından ormanlar, gövdesinden yeryüzü, son soluğundan da rüzgârlar meydana gelmiş. Daha sonra çürüyen bedeninde kaynaşan böceklerden de insanlar oluşur.
Zamanla gökyüzünün bir bölümü denizlere düşerek insanlığı yok etti. Bunun üzerine Tanrıça Nü-kua, yengeç elleriyle gökyüzünü yukarıya kaldırdı, denizleri yeniden sınırlarına itti ve çamurdan yeni bir insan türü yarattı.
Yapısal birlik, evrensel cevher Çi aracıyla gerçekleşmektedir. Çi, bir enerji, "yaşam enerjisi" olarak izah edilebilir. Ve Çi'yi tek bir tanımla anlatmak mümkün değildir. Çin Tıp anlayışına göre, tüm evrene yayılmış Çi adlı bir enerji denizinin içinde yaşıyoruz. Çi, tüm canlılığın ölçüsü. Bir insanın Çi enerjisi üç yoldan sağlanıyor; doğum sırasında, soluduğumuz hava ile, yediğimiz ve içtiğimiz besinlerle.
Çin mitolojisinde Ejderlere büyük önem ve yer verilmiştir. Mitolojiye göre Long adı verilen ejderlerin beş türü mevcuttu: Tanrı’ların evlerini koruyan kutsal ejderhalar; rüzgâr ve yağmuru yöneten, aynı zamanda su baskınlarına neden olan ejder ruhlar; denizlerin ve okyanusların derinliklerini temizleyen doğa ejderleri; defineleri koruyan ejderler; ve beş penceli imparator ejderhalar. Taoizmde ejderler yang ilkeleri taşırlar ve sık sık su yada bulutlarla çevrilmiş olarak resmedilirler. Çin mitolojisinde Long-wang'lar, yani Ejderha Krallar, Taoizmde mistik yaratıklar olarak yerlerini almışlar. Yuan-shi tian-zong tarafından yönetilirler ve yılda bir kere ona raporlarını sunarlar. Cenaze törenleri ve yağmurlar üzerinde yargılama yetkisine sahiptirler. Eğer soylarından gelenlerin cenaze törenlerinde talihsizliklerine neden olacak kadar hata yapılırsa, Ejder Krallar dua etmeye başlarlar. Aynı zamanda kuraklık ve kıtlık devrinde onlar yağmur yağdırırlar

YUNAN MİTOLOJİSİ
WWW.EDEBİYATFATİHİ.NET

İslamiyet Öncesi ve İslami Devir edebiyatımızın ilk ürünlerinin karşılaştırılması

İslamiyet Öncesi ve İslami Devir edebiyatımızın ilk ürünlerinin karşılaştırılması
İslamiyet öncesi metinlerde Türklerin o dönemdeki yaşayışlarına uygun olarak eserlerde kahramanlık teması, tabiat sevgisi gibi göçebeliğe uygun temalar işlenmiş seçilen kelimeler bu temaya uygun olarak seçilmiştir. İslamiyet’in etkisinde yazılan ilk ürünlerde ise İslam dinini öğreten terimlerin şiirlere girdiğini görmekteyiz. Bunlardan bazıları Allah, resul, kitap, hadis, namaz, melek… Yukarıdaki şiirde ise artık Türkçenin yavaş yavaş yabancı kelimeleri tam olarak benimsediğini ve işlenilen temanın, kullanılan kelimelerin çağın özelliklerini yansıttığını görmekteyiz. İlim, okumak, hak, kitap, hoca, hac bu kelimelerdendir. İslamiyet öncesi bu kelimelere görmek imkansızdır.

OĞUZ TÜRKÇESİ NEDİR ? ,HAKKINDA BİLGİ

Oğuzların, Köktürklerin yerini alan Uygurlar döneminde de Orhun ırmağı bölgesinde yaşadıkları ve Uygurlarla Köktürk döneminde olduğu gibi, kimi zaman dostluk ilişkileri içinde oldukları, kimi zaman da savaşlar yaptıkları bilinmektedir.
Oğuzlar Karahanlılar döneminde de sahnede olmuşlar ve varlıklarını Karahanlıların batısındaki sınır bölgelerinde sürdürmüşlerdir. IX-XI. yüzyıllar arasındaki dönemde, Oğuzların Aral gölü kuzeyindeki steplerde ve Seyhun (Sirderya) ırmağının iki yakasında oturduklarını, tarihî ve coğrafî kaynakların verdiği bilgilerden öğreniyoruz. Bu Oğuzların daha X. yüzyılda Sirderya (Öküz ırmağı) boylarında ve Aral gölü kıyılarında Yenikent merkez olmak üzere bir Yabgu Devleti kurduklarını da biliyoruz. X-XI. yüzyıllar arasında Yenikent'e ilâve olmak üzere, Haare, Cend, Sepren (Sabran, Savran), Suğnak, Karnak, Karaçuk (Fârab) şehirlerini de kurmuşlardır. Oğuzların XI. yüzyılda batıda Hazar denizi kıyısındaki Mangışlag (Siyah Kûh) adını verdikleri yarımadayı ele geçirip orada yerleştikleri de bilinmektedir. Bu bölgedeki Oğuzlar kısmen göçebe kısmen de yüksek kültürlü bir yerleşik hayata geçmiş bulunuyorlardı. Oturdukları yerlerde bir yandan Maveraünnehir'in yerli halkı ile karışmakta, bir yandan da Karahanlı, Yağma, Çiğil, Argu ve Karluklar ile komşuluk ilişkilerini devam ettirmekte idiler.
Oğuz Türklerinin lehçelerine gelince: VI-XI. yüzyıllar arasındaki dönemde Oğuzlar nasıl bağımsız bir devlet kuramamışlar ise, Oğuzcaya dayalı bir yazı diline de sahip olamamışlardır. Ancak, Eski Türk yazıtlarında olsun, Uygur ve daha sonraki döneme ait eserlerde olsun yer yer Oğuzcanın yazı dillerine ve yazılı eserlere yansımış belirtilerini ve bazı özelliklerini de bulmak mümkündür. Bilindiği gibi Türkçe, VI-XI. yüzyılların Türk devletleri olan Köktürk, Uygur ve Karahanlılar dönemlerinde, yer, zaman ve kültür alanı ayrılıklarına, kelime hazinesindeki bazı farklılaşmalara rağmen, genel yapısı itibarıyla yine de birbirinin devamı niteliğinde tek bir kol hâlinde ilerlemiştir. Bu bakımdan Oğuzcanın VI-XI. yüzyıllar arasındaki dönemi esas itibarıyla sisli bir perdeyle örtülmüş bulunmaktadır. Ne var ki, bu dönemdeki Türk devletlerinin sınırları içinde birbirinden farklı etnik unsurların yer almış ve bunlara ait dil özelliklerinin yer yer yazı diline de yansımış olması, yazıtlarda olsun meydana getirilen yazılı eserlerde olsun birtakım lehçe veya ağız ayrılıklarının doğmasına yol açmıştır. Nitekim W. Radloff, Orhun Yazıtları yanında, merkezi Turfan olan geniş bir alanda daha başka edebî bir dil olduğunu ve bu edebî dilin daha sonraki bir sıra Türk lehçelerine temel oluşturduğunu yazmıştır. Rus Türkologlarından S. E. Malov da Yenisey ve Orhun Yazıtları'ndaki lehçe ayrılıkları ile eski Kuzey Oğuzcasının etkisine işaret etmiştir. A. von Gabain ise, Eski Türkçe döneminde, bugüne kadar hangi kavmî unsurlara ait olduğu tespit edilemeyen beş ayrı lehçenin izleri bulunduğunu belirtmiştir. Ayrıca, Uygur yazmalarında olduğu gibi, Orhun ve Yenisey Yazıtları'nda da lehçe ayrılıkları yüzünden bir dil birliğinin bulunmadığına işaret etmiştir. Köktürk ve Uygur ülkelerinde yukarıda belirtildiği üzere, Oğuzlar da önemli bir yer tuttuklarına göre, Eski Türkçe döneminde Oğuz lehçesi ile ilgili bir kısım özelliklerin de kendini göstermesi olağandır. Bizim bu konuda metinler üzerinde yaptığımız bir araştırma, özellikle Yenisey ve Orhun Yazıtları ile Uygurcanın n lehçesi metinlerinde belirtiler veya genel eğilimler hâlinde birtakım Oğuzca özelliklerin de yer aldığını ortaya koymuştur. Daha sonraki yüzyıllarda, Karahanlı dönemini temsil eden bir eserde de Oğuzcanın belirgin izlerine rastlanmaktadır. Rus Türkologlarından A. K. Borovkov'un araştırmalarına göre, Oğuzcanın etkisi, daha eski bir Oğuz-Türkmen edebî an'anesinin varlığını gösterecek biçimde Anonim Kur'an Tefsiri'nde de yer almıştır. Demek oluyor ki, VI-XI. yüzyıllar arasındaki gelişme sürecinde, Oğuz lehçesi temelde bir sis perdesine bürünmekle birlikte, yine de birtakım özelliklerini o devir eserlerine yansıtmış bulunmaktadır.

20 Eki 2016

EN GÜZEL 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI RESİMLERİ 2016,

25 Eyl 2016

Sunum,panel,tartışma test soruları ve cevapları-2

SUNUM-PANEL-TARTIŞMA TEST SORULARI VE CEVAPLARI-2

1. Sunum yapacak kişinin konuşma anında ses tonuna, jest ve mimiklerine, sahneyi veya kür­süyü rahat kullanmaya; dinleyicilerle, başta bakışlar olmak üzere, vücut diliyle iletişim kurmaya; ses ve kelimeleri doğru telaffuz etmeye özen göstermesi gerekir. Sunumda, gerektiğinde daha önce hazırlanmış bazı bel­gelerin, grafiklerin ve şekillerin kullanılabile­ceğini bilmeli.
Bu parçadan sunumla ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi çıkarılamaz?
A)    Jest, mimik ve tonlamaya dikkat edilmelidir.
B)     Dinleyiciler karşısında rahat olunmalıdır.
C)     İletişim kurarken vücut dilini iyi kullan­malıdır.
D)    Sunumu destekleyen kaynakları mutlaka kullanmalıdır.
E) Sözcükleri doğru telaffuz etmeye çalışmalıdır.

SUNUM ,PANEL, TARTIŞMA KONUSU TEST SORULARI VE CEVAPLARI

Sunum, Tartışma ve Panel Testi-1
1. Aşağıdakilerden hangisi bir sunumda yapılması gerekenler içinde yer almaz?

A) Anlatım ile slaytların eş zamanlı olması
B) Yoğun bilgi içeren grafiklere çokça yer verilmesi
C) Vurgu ve tonlamalara dikkat edilmesi
D) Konuşmacının bilgi tekrarına düşmemesi
E) Gereksiz ayrıntılara yer verilmemesi

19 Eyl 2016

9.sınıf Türk edebiyatı sorumluluk sınavı soruları ve cevapları (YEPYENİ)

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI EYLÜL DÖNEMİ SORUMLULUK  SINAVI ÖRNEK SORULARI VE CEVAPLARI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI EYLÜL DÖNEMİ SORUMLULUK  SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI EYLÜL DÖNEMİ SORUMLULUK  SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI EYLÜL DÖNEMİ SORUMLULUK  SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI EYLÜL DÖNEMİ SORUMLULUK  SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI
9.SINIF TÜRK EDEBİYATI EYLÜL DÖNEMİ SORUMLULUK  SINAVI SORULARI VE CEVAPLARI

2016-2017 EDEBİYAT , DİL VE ANLATIM SORUMLULUK SINAVI SORU ÖRNEKLERİ VE CEVAPLARI İNDİR

2016-2017 SORUMLULUK SINAVI SORU ÖRNEKLERİ VE CEVAPLARI
9.sınıf edebiyat sorumluluk sınav soruları ve cevapları
9.sınıf dil ve anlatım sorumluluk sınav soruları ve cevapları
10.sınıf edebiyat sorumluluk sınav soruları ve cevapları
10.sınıf dil ve anlatım sorumluluk sınav soruları ve cevapları
11.sınıf edebiyat sorumluluk sınav soruları ve cevapları
11.sınıf dil ve anlatım sorumluluk sınav soruları ve cevapları
12.sınıf  edebiyat sorumluluk sınav soruları ve cevapları
12.sınıf  dil ve anlatım sorumluluk sınav soruları ve cevapları

10.SINIF DİL VE ANLATIM

19 Haz 2016

BAYRAM NAMAZI NASIL KILINIR ? İLLERE GÖRE BAYRAM NAMAZI SAATLERİ 2016


5 TEMMUZ 2016 SALI günü kutlayacağımız Ramazan Bayram'na sayılı günler kaldı...Senede iki kere bayram namazı kılındığı için  bayram namazı nasıl kılınır , hatırlatalım istedik...Şimdiden herkese güzel bir bayram diliyoruz... (edebiyatfatihi.net)

6 Haz 2016

GÖL HİÇ ORUÇ TUTAR MI ?

Nasrettin Hoca Ramazan karikatürü :)

29 May 2016

Bir kelimenin Türkçe olup olmadığını anlamanın 11 kolay yolu ...

www.edebiyatfatihi.net yayın ekibi itinayla hazırladı.

Sevgili arkadaşlar kullanmakta olduğumuz kelimelerin Türkçe olup olmadığını nasıl ayırt ederiz ? 

Örneklerle açıklayalım :

21 May 2016

9.sınıf dil ve anlatım 2.dönem 2.yazılı soruları klasik (yepyeni sorular ve cevap anahtarı)

9.SINIF DİL-ANLATIM DERSİ 2.DÖNEM 2.YAZILI SINAV SORULARI ve CEVAP ANAHTARI


1-Aşağıdaki cümlelerde kullanılan "ayak" sözcüklerinin anlam bakımından ne çeşit sözcükler olduğunu yazınız. (10 puan)
  • Bu masanın ayağı oynuyor.
  • Beni bu tarz ayak oyunlarıyla kandıramazsın.
  • Maçta ayağı sakatlandı.
2-"Onun kürek mahkumu olduğu haberi ağızdan ağza yayılınca herkes bir anda ondan yüz çevirdi.Saygı duyulan belediye reisi Mösyö Madlen'e halk etmediğini brakmadı. Artık onu iğrenç bir zindan kaçağı olarak görmeye başladı.Kasabalılar Aras'ta olanları dahi bilmiyordu."

Metindeki deyimleri bulup anlamlarını yazınız.Deyimlerin özelliklerinden üçünü belirtiniz.
S-3-"Aşağıdaki cümleleri anlamlarına göre inceleyip parantez içindeki yerlere yazınız.(10 puan)
(HAYIFLANMA, ŞAŞIRMA,KÜÇÜMSEME,AZIMSAMA,SİTEM,YAKINMA, BEKLENTİ)

16 Oca 2016

Mahalle Kahvesi hikayesinin özeti , konusu, olay örgüsü, kişiler , yer ve zaman

SAİT FAİK ABASIYANIK MAHALLE KAHVESİ HİKAYESİ
ÖZETİ:
Durum(kesit) öykücülüğünün en öneml isimlerinden olan SAİT FAİK'in , sayı­sı yüz elliyi aşan öykülerinin, konusu çoğunlukla kısa bir süre içinde gördüğü, kişiler, olaylar olduğundan, öykülerinde alışılagelen giriş-gelişme-sonuç bölümleri bulunmaz. Bu özellikleriyle bir durum öyküsü niteliği taşıyan öyküleriyle klasik yöntemden ayrılmıştır. Öyküle­rinde yakından tanıdığı, gözlemlediği kişileri okuyucu­larına tanıtır. Kişileri, yaşadıkları çevreye ve karakterle­rine uygun olarak ele alır ve anlatır. Deniz, doğa, yaşlı bir adam, bir boyacı çocuk, balıkçı kahvesi... Onun öy­külerinde sık sık rastlanan unsurlardır.Sait Faik'in Mahalle Kahvesi adlı öyküsünün konusunu , kısa özetini , kişiler ve özelliklerini aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz....


Kişiler ve özellikleri:
Anlatıcı : Yalnız ve biraz meraklı bir adamdır, merhametli olduğunu söyleyebiliriz.
Kahveci : kendi halinde bir adamdır, bazen olaylara aşırı tepki vermesiyle dikkat çeker.
Genç adam: Kardeşini kötü yola düşürdüğünden çevresinde horlanan ve sevilmeyen biridir, yoksulluğu ve zavallılığı ile dikkat çeker.

Mekan :  Olaylar bir mahalle kahvesinde yaşanmıştır.
Zaman:  herhangi  bir karlı kış akşamında yaşanmıştır her şey.
Anlatıcı : olaylar birinci tekil kişi  tarafından anlatılmıştır .
Bakış açısı: kahraman anlatıcının  bakış açısı hakimdir.

HAZIRLAYAN: BEYZA BALCI


YAZAR HAKKINDA...

14 Oca 2016

Bu yazıyı okumadan kaliteli bir öğretmen olmaya karar vermeyin.

  Malum YGS-LYS yaklaşıyor, bu sene sınava girecek öğrenciler büyük oranda ileride hangi mesleği yapacağına karar vermiştir.Karar veremeyenler de elini çabuk tutmalı, çünkü bir meslek insan hayatını şekillendiren en önemli etkenlerden biri.Bir insan ya sevdiği işi yapmalı ya da yaptığı işi sevmeli...Bu ikisinden biri olmazsa durum gerçekten vahim demektir.Koca bir hayat sevilmeyen bir işle uğraşarak nasıl geçer ki?
Eğer takipçilerimiz arasında öğretmenlik mesleğini düşünenler varsa aşağıdaki yazıyı dikkatle okumalı... (www.edebiyatfatihi.net yayın ekibi)

13 Ara 2015

ÇOCUK YAZARLAR HİKAYE YARIŞMASI BAŞLADI...

Ortaokul öğrencileri için iPad, iPod, fotoğraf makinesi ve tablet PC ödüllü "3. Çocuk Yazarlar Hikâye Yarışması" başlıyor