orhan veli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
orhan veli etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

9 Nis 2017

13 NİSAN...GÜNLERDEN ORHAN VELİ

13 NISAN ...GÜNLERDEN ORHAN VELİ 

Çok genç yaşta (36) kaybetttiğimiz büyük şairimiz Orhan Veli  13 Nisan 1914'te doğmuştu ...
Garip akımının öncüsü olarak edebiyatımızda çığır açan Orhan Veli , kısacık yaşamına sığdırdığı onlarca enfes şiiriyle edebiyat tarihimizdeki hak ettiği değerini aldı ...

13 Nisan 2017 "bir Garip Orhan Veli"nin 103. doğum yıldönümü ...

Çok genç yaşta kaybettiğimiz büyük şair Orhan Veli bu fotoğrafta 18 yaşında...

ORHAN VELİ KİMDİR ? 

  • Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde yeni bir çığır açan Orhan Veli Birinci Yeni (Garipçiler) hareketinin en önemli ismidir.
  • Orhan Veli, Türk şiirinde Oktay Rifat, Melih Cevdet'le birlikte büyük bir atılım yapmış yeni bir anlayışın öncüsü olmuştur.
  • 1941'de GARİP adlı şiir kitabı ve yazdığı Önsöz'de Türk şiirine yepyeni bir hava getirmek getirmek gerektiğini savunur.
  • Orhan Veli’nin yazdığı önsözünde, “hece ölçüsü ve uyağın şiiri yozlaştırdığı” savunuluyor, “şiirin insanın beş duyusuna değil, beynine seslenen bir söz sanatı olduğu” belirtiliyordu.
  • Şairaneliğe, edebi sanatlara, ölçü ve kafiyeye karşıdır.
  • Türk şiirini yıpranmış kalıplardan, klişe sözlerden kurtarıp sokağa, gerçek hayata, yapmacıksız ve doğal bir söyleyişle günlük yaşamın arasına taşımıştır.
  • Yalın anlaşılır, halk diliyle esprili, nükteli ve realist tarzda şiirler yazmıştır.
  • Onda nükteli realizm ve lirizm vardır.
  • "Yaprak" adlı edebiyat dergisini çıkarmış, La Fontaine'inkine benzer fabller yazmıştır.
  • Nasrettin Hoca fıkralarını nazma dönüştürmüştür.
  • Rumelihisarı’ndaki Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Eserleri
Şiir
Garip, (1941- O. Rifat ve M. Cevdet ile birlikte)
Vazgeçemediğim (1945)
Destan Gibi (1946)
Yenisi (1947)
Karşı (1949)
Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949)
 Bütün Şiirleri (1951).
Düzyazı
Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975), Bütün Yazıları (1982- 1. Cilt "Sanat Edebiyat Dünyamız", 2. Cilt "Bindiğimiz Dal").

Çeviri
Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (1943- A. De Musset'den), Scapin'in Dolapları (1944- Moliere'den), Fransız Şiiri Antolojisi (1947), W.Shakespeare, Hamlet Ve Venedikli Tüccar (1949- C. Labm'dan - Ş. Erdeniz'le), Saygılı Yosma (1961- J. P. Sartre'den), Batıdan Şiirler (1963).

EK BİLGİ:

13 Nis 2016

BİR GARİP ORHAN VELİ 102 YAŞINDA...

BİR GARİP ORHAN VELİ 102 YAŞINDA...

12 Nis 2015

Sakın Şaşırma Orhan Veli 101 yaşında...

Sakın Şaşırma Orhan Veli 101 yaşında...

Çok genç yaşta (36) kaybetttiğimiz büyük şairimiz Orhan Veli'nin yarın doğum  yıldönümü...13 Nisan 1914'te doğan Orhan Veli Garip akımının öncüsü olarak edebiyatımızda çığır açmıştı.Geçen yıl doğumunun 100.yıl dönümünde Sakın Şaşırma Orhan Veli 100 yaşında kapsamında birçok etkinlik yapılmıştı...

ORHAN VELİ KANIK İLGİLİ BLOG YAZILARIMIZ İLGİNİZİ ÇEKECEKTİR


Tüm Orhan VELİ yazıları için TIKLAYINIZ



Şiir tutkunlarının İş Sanat’ta büyük bir ilgiyle takip ettiği dinleti serisi Orhan Veli şiirleri ile devam ediyor. Atilla Birkiye’ nin hazırladığı, Mehmet Birkiye’nin sahneye uyarladığı Gün Olur Alır Başımı Giderim isimli dinleti, Orhan Veli şiirleriyle özdeşleşen 2012 yılında kaybettiğimiz usta oyuncu Müşfik Kenter anısına sahnelenecek. Garip akımının öncülerinden olan Orhan Veli, ölçüsüz, uyaksız, yalın bir dil kullanarak yazdığı şiirleri ile yediden yetmişe herkesin gönlünde taht kurmuş bir şair… Konu bakımından daha çok sıradan insanın gündelik sorunlarını işleyen, sonraki eserlerinde halk şiiri ve halk türküsünün etkisinde kalan Orhan Veli, insan ve doğa sevgisini işleyen şiirler yazdı. Şiirle müziğin iç içe geçtiği dinletide Orhan Veli’nin dizelerini Metin Belgin okuyacak. Serdar Yalçın’ın şairin şiirlerinden bestelediği yedi eserini de Deniz Erdoğan Likos ve Zafer Erdaş seslendirecek. Orhan Veli’nin en sevilen şiirlerinden derlenen dinleti, 13 Nisan 2015 Pazartesi akşamı İş Sanat’ta.


26 Mar 2015

GARPÇİLER (1.YENİCİLER) SLAYTI (anında indirin)

Garipçiler: Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu’nun oluşturduğu bir topluluktur. 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet “Garip” adlı ortak bir kitap yayımladılar. Şiirle ilgili görüşlerini bu yapıtın ön sözünde açıkladılar. Bu ön sözde yerleşik şiir anlayışına meydan okuduklarını açıkladılar.GARİP AKIMI (I.YENİCİLER) SLAYTINI İNCELEMEK VE ANINDA İNDİRMEK İÇİN TIKLAYINIZ...

6 Eki 2014

MODERN ŞİİR ANLAYIŞININ ÖZELLİKLERİ


 ModernTürk Şiiri Geleneğinin Özellikleri:*Bu şiir geleneğinde şiirde ölçünün, nazım biriminin ve kafiyenin şart olmadığı savunulmuş ve ölçüsüz ve kafiyesiz şiirlerin örnekleri verilmiştir.
*Yeni nazım biçimleri, Türk edebiyatında ilk kez, Tanzimat dönemin sonra kullanılmaya başlar.
*Bu nazım biçimleri edebiyatımıza Batı edebiyatından girmiştir.
*Bu gelenekte oluşan nazım biçimlerinde, bentlerdeki dize sayısı eşit olmayabilir.
*Bentler, şiir içinde başlı başına bir anlam bütünlüğü göstermezler. An yönünden bentler arasında sıkı bir bağ vardır ve bentlerin yerleri de değişmez.
*Şiire günlük hayat konu olmaya başlamıştır.
*Her şiirin, konusuyla ilgili bir adı vardır.
*Şiirde konu birliği vardır.
*Şiirde şairin mahlası (takma adı) bulunmaz.
*Yeni Türk şiirinde nazım birimi beyit ya da dörtlük değil, dizedir.
*Dizede her zaman anlam bütünlüğü olmayabilir. Bir dizede tamamış düşünce, öteki dizeye geçebilir.
*Divan şiirindeki gibi soyut değil, somut konular işlenmeye başlanmıştır.
*Dizelerin uyaklanışı, şairin isteğine göre değişmiştir.
*Tekdüze ölçülerden çok karma ölçülere yer verilmiştir (Bir şiirde aru değişik kalıplarının kullanılması gibi).
*Çoğunlukla serbest ölçü kullanılmıştır.
*Bu şiir geleneğinde kullanılan bazı nazım şekilleri şunlardır: Sone, balad, terzarima, serbest müstezat ... 

Örnek:
EKMEK VE YILDIZLAR
Ekmek dizimizde
Yıldızlar uzakta ta uzakta
Ekmek yiyorum, yıldızlara bakarak
Öyle dalmışım ki sormayın
Bazen şaşırıp ekmek yerine
Yıldız yiyorum                  (Oktay Rıfat)





örnek:
ANLATAMIYORUM  
Ağlasam sesimi duyar mısınız,  
Mısralarımda; 
Dokunabilir misiniz, 
Gözyaşlarıma, ellerinizle?  
Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, 
Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu 
Bu derde düşmeden önce.  
Bir yer var, biliyorum; 
Her şeyi söylemek mümkün; 
Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum; 
Anlatamıyorum. 
 Orhan VELİ 

21 Ağu 2014

Dülger Balığının Ölümü Hikayesinin konusu, özeti ve tahlili...

DÜLGER BALIĞININ ÖLÜMÜ 
Konusu: Yazarın dülger balığı üzerinde hakkındaki  duygu, düşünce, yorum ve hikayeleridir...
TEMASI :ÖLÜM (uyarı:☝  mekan ,zaman ve diğer incelemesi aşağıda)

TAHLİLİ:

DÜLGER BALIĞININ ÖLÜMÜ
MEHMET KAPLAN
Türk edebiyatında Sait Faik Abasıyanık, hikâyelerinde, insanların dışında, başka varlıklara, bilhassa balıklara ve kuşlara karşı büyük bir ilgi göstermiştir. Bu, onun şiir duygusu ile ilgili olmakla beraber, kendisini onlara yakın bulması ile de alâkalıdır. Fuzulî'nin "Leyla ve Mecnun" mesnevisinde görüldüğü gibi, çevreleri ile uyuşamayan in­sanlar tabiata açılırlar. Dağlarla, taşlarla konuşur, hayvanlarla dost olurlar. Karşılık görmeyen sevgi ve yalnızlık, insanları Tanrı'ya veya tabiata iter. Sait Faik'in balıklara ve kuşlara gitmesinde de bu duygunun rolü vardır.

19 Tem 2014

ORHAN VELİ KANIK SLAYTI


Garip akımının öncüsü Orhan Veli Kanık'ın hayatı,sanatı,eserleri ve şiirlerinden seçkileri bu slaytta bulabilirsiniz...

17 Haz 2014

ORHAN VELİ'NİN ŞİİRLERİNDE YER ALAN ZİHNİYET



ORHAN VELİ'NİN ŞİİRLERİNDE YER ALAN ZİHNİYET
Orhan Veli ,Varlık dergisinde yayımlanan ilk ürünlerinde, aslında “Saf Şiirciler “anlayışıyla yazar. Hatta hece vezni değil aruz vezniyle yazdığı bir iki şiir bile olur. Yani hem halk şiiri hem divan şiirine vakıftır.

Orhan Veli ,bu eski şiir anlayışını 1937 yılından itibaren bırakır ve gündelik yaşam sahnelerinin yer aldığı şiirler yazmaya başlar. Bu şiir anlayışı başta Yahya Kemal olmak üzere bir çok kurallı şiir yazan şairleri kızdırır.Bunun üzerine yazdıkları şiirin savunmasını yapacağı “Garip “adlı bir önsöz yazar ,burada “Garip Şiiri”nin ilkelerini de belirtir.


-Vezinli kafiyeli şiirde hayır.
-Edebi sanatlara hayır.
-Burjuvaziye hayır.
-Eski biçimlere hayır.
-Duygusallığa hayır
-Şairaneliğe hayır.

Bunların ötesinde öyle bir cümle yazar ki bu önsöz en çok diğer genç şairleri etkiler. Bu söz şudur; ”Şiir, bütün özelliği söylenişinde olan bir söz sanatıdır. Yani tümüyle anlamdan oluşur.Anlam insanın beş duyusuna değil,kafasına seslenir.Bir gün gelecek,şiir yalnızca kafayla okunacak,edebiyat da böylece yeni bir yaşama kavuşacak.”
Orhan Veli Kanık kendisi gibi düşünen Oktay Rıfat Horozcu ve Melih Cevdet Anday’la birlikte bu ilkelerle yeni bir oluşum başlatmış olur: Garip Akımı.

Altın Dişlim
Gel benim canımın içi,gel yanıma
İpek çoraplar alayım sana
Taksilere bindireyim
Çalgılara götüreyim seni
Gel,
Gel benim altın dişlim
Sürmelim,ondüla saçlım,yosmam;
Mantar topuklum,bobsitilim,gel
O.Veli Kanık


Şiirde dönemin zihniyeti, o dönemdeki kadınların moda anlayışları verilirken,toplum tarafından eleştirilen kadın tipine Orhan Veli’nin bakışını da görmüş oluyoruz. İlginçtir ki ”bobsitil” sözcüğü Atilla İlhan tarafından garip anlayışına mensup kişilere taktığı bir isimdir. Orhan Veli şiirde aynı zamanda kendisini beğenmeyen ,küçük gören ,alay edenlere de bu kadın tiplemesiyle karşılık vermiştir.”ondüla saç” ifadesi şiir için garip gelmiş hep eleştirilmiştir.

Orhan Veli’nin şiirlerinde bütün anlayışı öyle hakimdir ki tek bir mısrayı çıkardığınızda şiir anlamını tamamen kaybeder.Onun gücü” Var olanı” yazmaktan gelmiştir.
Orhan Veli'nin Şiirlerinde Kullandığı Dilin Özellikleri
Cumhuriyet döneminin bir başka önemli şahsiyeti olan Orhan Veli de, Batı şiirinin yanısıra halk şiiri unsurlarından da beslenmiş güçlü bir şairdir.
Orhan Veli halk edebiyatı türlerinden türkülerin etkisinde kalarak, halk deyimleriniustaca kullanmış ve biçim olarak da halk şiiri biçimlerini deneyerek yine şiirlerini bu disipline yaklaştırmıştır.
 Orhan Veli’nin :
Çocuk gönlüm kaygılardan azâde
Yüzlerde nur, ekinlerde bereket,
At üstüne mor kâküllü şehzâde
Unutmaya başladığım memleket
Şakağımda annemin sıcak dizi
Kulağımda falcı kadının sözü
Göl başında padişahın üç kızı
Alaylarla Kaf Dağı’na hareket.

şiiri halk şiirinin etkisini açık bir şekilde gözler önüne seren örnek şiirlerdendir. “Masal” olan şiirin adı bile halk edebiyatının etkisini çağrıştırmaktadır.
Şiir hece ölçüsüyle yazılmıştır ve halk edebiyatına özgü motiflerle yüklüdür.
Halk şiirine yaklaştığı şiirlerden biri de mani dörtlüklerinden oluşturduğu “Delikli Şiir”dir.

Kullandığı temalar
Her şeyin şiire konu edinilebileceğine inanan Orhan Veli ve arkadaşlarının Türk şiirine yaptığı en büyük katkılardan biri de bu inançlarını eserlerinde uygulamaları oldu.[94] Bunun için de ilk olarak sıradan insanı kendilerine konu edindiler. Böylece, eski şiirlerdeki kahramanlaştırılan ideal insan tipinin yıkılmasını sağladılar. Divan şiirinde insan, aşkın arayıcısı olan kusursuz ve soyut bir varlık; Namık Kemal, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif gibi şairlerin eserlerinde toplumu için mücadele eden bir kahraman iken Orhan Veli’nin şiirlerinde gündelik sorunların peşinde koşan sıradan bir vatandaştı.[94] Örneğin Kitabe-i Seng-i Mezar şiirinin kahramanı olan Süleyman Efendi, hayattaki en önemli sorunu nasır olan, Allah’ın adını sık anmasa da günahkar sayılmayan, varoluş problemi yaşamayan bir adamdı.[95] Süleyman Efendi’yle ilgili olarak Orhan Veli: “Ben hayatı sadelik içinde geçmiş basit bir adamın hayatından bahsetmek istedim. Acayiplik olsun diye yazmadım şiiri, neşretmeden evvel de bu kadar yadırganacağını tahmin etmiyordum.” dedi. Nasırı önemseyip edebiyata soktuğu için eleştirenlere ise şu cevabı verdi: “Hayatından daha büyük manevi ızdırapları olmayan bir insan için nasırın mühim olduğunu telakki ediyorum.”
Toplum eleştirisi teması da Orhan Veli tarafından sık sık kullanıldı.[96] Fakat şair, bu konuyu kendisinden önce bu türün örneklerini veren Namık Kemal, Nazım Hikmet ya da Tevfik Fikret gibi isimlerin aksine ironi ve parodi tekniklerini kullanarak işliyordu. Hardalname, Cımbızlı Şiir, Vatan İçin, Bedava ve Kuyruklu Şiir’in örnek olarak verilebileceği şiirlerinde sadece durum tespiti yapıp herhangi bir ideolojiyi savunmaması sebebiyle sanatçı burjuva şairi olmakla da suçlandı.[97]
Orhan Veli Dedikodu, Söz, Tahattur, Şanolu Şiir, Sereserpe, Eski Karım, Aşk Resmigeçidi gibi pek çok şiirinde ise aşk ve cinsellik konusunu işledi. Öte yandan çocukluk şairin hem Garip öncesi hem de Garip döneminde sık sık kullandığı temalardan biriydi. Bu temanın örnekleri arasında Ağaç, Kuş ve Bulut, Rüya, Robenson sayılabilir. Sanatçının çocuk algısıyla yazdığı şiirlerde duygu tonu diğer şiirlerine göre çok daha fazladır.[98]
Şairin işlediği diğer temalar arasında yaşama sevinci (Ne Kadar Güzel, Sokakta Giderken, Güzel Havalar, Birdenbire), savaş (Bizim Gibi, Tereyağı, Gangster), yolculuk (Yolculuk, Seyahat) gelir. Talât Sait Halman’a göre varolmanın ve yaşamın sevincini Türk edebiyatına sistemli olarak yerleştiren isim Orhan Veli olmuştur.[79] Ayrıca, Kanık, Nedim ve Yahya Kemal ile birlikte Türk şiirinin sayılı İstanbul şairlerinden biri kabul edilmektedir.
Şiir gerçekliğini Orhan Veli nasıl vermiştir?

Garip ya da Birinci Yeni[1], Orhan Veli, Oktay Rıfat ve Melih Cevdet Anday’ın öncülüğünü yaptığı şiir akımının adıdır. Türk şiirinde o güne kadar yer etmiş kalıp ve anlayışlardan kurtulmak gerektiğini savunur ve biçimciliğe, duygusallığa karşı çıkıp, söyleyiş güzelliğini esas alır. 1941'de Orhan Veli, M. Cevdet Anday ve Oktay Rifat üçlüsü, şiirde var olan aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe başkaldıran şiirlerini Garip adıyla bir kitapta topladılar. Kitaba koyulan Garip adı zamanla hem üç şairi yansıtan bir kimlik kazandı hem de Türk şiirinde yeni başlayan akımı yansıttı. Şiirde her türlü kurala ve önceden belirlenmiş kalıplara karşı çıkıp kuralsızlığı kural edindiler. Şiirin ölçü, uyak ve dörtlükle ilgisiz olduğunu, özgür yazılması gerektiğini savundular ve şiirin konularını genişlettiler. O güne kadar “seçkin” bir tür sayılan şiirin her konuda yazılabileceğini savundular. Konuşma dilini şiire dahil ettiler; “nasır” gibi bayağı bir sözcüğün de şiirde kullanılabileceğini gösterdiler. Halk deyişlerini şiire aktardılar. Bütün bu aykırı özellikleriyle şiir gibi görünmeyen ve Türk Edebiyatı içinde tepki toplayan Garip Akımı, ancak günümüzde anlaşılabildi.
Garipçiler, Garip adlı kitaplarına yazdıkları önsözde, Türk şiirini katı kurallara bağlı ve doğallıktan uzak bulduklarını belirtmişlerdir. Garipçilere göre bu durumun temel nedeni hece, uyak, aruz gibi kalıpların şiirde vazgeçilmez sanılmasıydı.
Garip akımını takip eden şairler bir türlü düzgün para kazanamamıştır. Kaderleriyle baş başa kalmışlardır. Genelde yalnız olarak hayata gözlerini yummuşlardır.

Orhan Veli Hangi geleneğe bağlı kalmıştır?

Yeni bir zevk ortaya çıkarabilmek için eski olan her şeyden uzak duran Orhan Veli, hece ve aruz vezinlerini kullanmayı reddetti. Kafiyeyi ilkel; mecaz, teşbih, mübalağa gibi edebi sanatları gereksiz bulduğunu açıkladı. “Geçmiş edebiyatların öğrettiği her şeyi, bütün geleneği atmak” amacıyla yola çıkan Kanık’ın bu arzusu şiirinde kullanabileceği teknik olanakları azaltsa da şair, ele aldığı konular, bahsettiği kişiler ve kullandığı sözcüklerle kendine yeni alanlar oluşturdu.[6] Yalın bir anlatımı benimseyerek şiir dilini konuşma diline yaklaştırdı. 1941 yılında, arkadaşlarıyla birlikte çıkardıkları Garip adlı şiir kitabında bu fikirlerinin örnekleri olan şiirleri yayınlandı ve Garip akımının doğmasına sebep oldu. Bu akım özellikle 1940-1950 yılları arasında Cumhuriyet dönemi şiirinde büyük etki bıraktı.[7] Garip şiiri hem yıkıcı hem de yapıcı özelliği ile Türk şiirinde bir mihenk taşı kabul edilir.[8]

Şairin Yaşamından Yetiştiği Ortamdaki İzler

Kanık, şiire getirdiği bu yenilikler yüzünden önceleri büyük ölçüde yadırgandı, çok sert eleştiriler aldı ve küçümsendi. Geleneklerin dışına çıkan eserleri, önce şaşkınlık ve yadırgama, daha sonra eğlenme ve aşağılamayla karşılansa da hep ilgi uyandırdı.[6] Bu ilgi ise kısa zamanda şaire duyulan anlayış, sevgi ve hayranlığın artmasına yol açtı.[6] Sait Faik Abasıyanık da Orhan Veli’nin bu yönüne dikkat çekerek onu “üzerinde en çok durulmuş, zaman zaman alaya alınmış, zaman zaman kendini kabul ettirmiş, tekrar inkâr, tekrar kabul edilmiş; zamanında hem iyi hem kötü şöhrete ermiş bir şair” olarak tanımladı.
Her ne kadar Garip döneminde yazdığı şiirleriyle öne çıksa da Orhan Veli “tek tür” şiirler yazmaktan kaçınmıştı. Durmadan arayan, kendini yenileyen, kısa yaşamı boyunca uzun bir şiir serüveni yaşayan Kanık’ın edebiyat hayatı farklı aşamalardan oluşmaktadır.[12] Oktay Rifat bu durumu “Orhan Fransız şairlerinin birkaç nesillik şiir macerasını kısacık ömründe yaşadı. Türk şiiri onun kalemi sayesinde Avrupa şiiriyle atbaşı geldi.” ve “Birkaç neslin belki arka arkaya başarabileceği bir değişmeyi o birkaç yılın içinde tamamladı.” sözleriyle açıkladı.

ORHAN VELİ ŞİİRLERİNDE KİŞİ ADLARI (SIKI BİR ÇALIŞMA)

Orhan Veli, Nisan 1914’te İstanbul’da doğmuştur. Henüz 
ilkokuldayken Fransızcaya karşı büyük bir ilgi duyan Orhan Veli, hocalarının dikkatini çekmiştir. İlk şiirleri, arkadaşları Oktay Rifat ve Melih Cevdet ile birlikte Varlık Dergisi’nde çıkmıştır. Bazı şiirlerinde Mehmet Ali Sel takma adını kullanmıştır. Üç arkadaş, Varlık Dergisi’nin 
15 Eylül 1937 tarihli sayısında, Türk Edebiyatında yeni bir çığır açacak olan Garip şiirlerinden örnekler vermeye başlamışlardır. Garip Hareketi, kendisinden önceki şiir anlayışlarına ve felsefelerine bir tepkinin ifadesiydi. Bu çalışmayı yaparken Orhan Veli’nin Bütün Şiirleri adlı eserindeki bütün sözcük türleri, tarafımızdan teker teker fişlenmiş ve şairin tüm şiirlerinde 5865 ad kullandığı saptanmıştır. Yaptığımız tasnife göre, bu adların yaklaşık %65’i somut addır.
Bu da şairin fazla
duygusal şiirler yazmadığının, yazdığı şiirlerde gerçek yaşamdan, halkın 
sorunlarından etkilenip güncel yaşamın etkisinde kalarak gerçekçiliğe 
önem verdiğinin bir göstergesidir. Orhan Veli, şiirlerinde II. Dünya 
savaşı yıllarındaki gündelik yaşamı daha çok somut adlarla, tüm 
çıplaklığıyla anlatmıştır. Bu şiirlerinde hafif bir ironi de sezilmektedir. 
Sanki Orhan Veli, şiirlerinin çoğunda, gerçek yaşamdaki olaylarla 
gizlice eğlenmektedir. Bu çalışmanın, Türk Edebiyatı çalışmalarında pek 
yapılmayan filolojik bir çalışma olduğu kanısındayız. İncelememizde, 
bazı sanatçı ve aydınlar tarafından yerilen, kimi sanatçılara göre de 
Türk Şiirinde devrim yapan bir şair olarak nitelendirilen Orhan Veli, 
farklı bir değerlendirme ile tanıtılacaktır.

MAKALENİN TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...

27 May 2014

BU ÇOK ÜNLÜ ŞAİRİMİZİ TANIDINIZ MI?

ORHAN VELİ KANIK (13 NİSAN 1914-14 KASIM 1950) 
  • Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde yeni bir çığır açan Orhan Veli Birinci Yeni (Garipçiler) hareketinin en önemli ismidir.
  • Orhan Veli, Türk şiirinde Oktay Rifat, Melih Cevdet'le birlikte büyük bir atılım yapmış yeni bir anlayışın öncüsü olmuştur.
  • 1941'de GARİP adlı şiir kitabı ve yazdığı Önsöz'de Türk şiirine yepyeni bir hava getirmek getirmek gerektiğini savunur.
  • Orhan Veli’nin yazdığı önsözünde, “hece ölçüsü ve uyağın şiiri yozlaştırdığı” savunuluyor, “şiirin insanın beş duyusuna değil, beynine seslenen bir söz sanatı olduğu” belirtiliyordu.
  • Şairaneliğe, edebi sanatlara, ölçü ve kafiyeye karşıdır.
  • Türk şiirini yıpranmış kalıplardan, klişe sözlerden kurtarıp sokağa, gerçek hayata, yapmacıksız ve doğal bir söyleyişle günlük yaşamın arasına taşımıştır.
  • Yalın anlaşılır, halk diliyle esprili, nükteli ve realist tarzda şiirler yazmıştır.
  • Onda nükteli realizm ve lirizm vardır.
  • "Yaprak" adlı edebiyat dergisini çıkarmış, La Fontaine'inkine benzer fabller yazmıştır.
  • Nasrettin Hoca fıkralarını nazma dönüştürmüştür.
  • Rumelihisarı’ndaki Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Eserleri
Şiir
Garip, (1941- O. Rifat ve M. Cevdet ile birlikte)
Vazgeçemediğim (1945)
Destan Gibi (1946)
Yenisi (1947)
Karşı (1949)
Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949)
 Bütün Şiirleri (1951).
Düzyazı
Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975), Bütün Yazıları (1982- 1. Cilt "Sanat Edebiyat Dünyamız", 2. Cilt "Bindiğimiz Dal").

Çeviri
Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (1943- A. De Musset'den), Scapin'in Dolapları (1944- Moliere'den), Fransız Şiiri Antolojisi (1947), W.Shakespeare, Hamlet Ve Venedikli Tüccar (1949- C. Labm'dan - Ş. Erdeniz'le), Saygılı Yosma (1961- J. P. Sartre'den), Batıdan Şiirler (1963).



Çok genç yaşta kaybettiğimiz büyük şair Orhan Veli'nin bu fotoğrafını hiç görmemiştim.Bir "GARİP" şairimiz 18 yaşında...Nur içinde yatsın...

9 Nis 2014

SAKIN ŞAŞIRMA,ORHAN VELİ YÜZ YAŞINDA !

Orhan Veli Kanık'ın pek bilinmeyen özelliklerinin anlatıldığı yazıya geçmeden blogda daha önce yayınladığımız aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz...

12 Ara 2013

GARİP AKIMI ÖZELLİKLERİ VE GARİPÇİLER MADDELER HALİNDE


  1.YENİ  (GARİP AKIMI) (1940-1950)
      Bazı değişikliklere karşın Milli edebiyatın etkisi 1940'lara kadar süregelmiştir. Ancak 40'lı yıllarda elli yıldır denenmiş hece ölçüsünden, halk şiiri ve nazım birimlerinden bıkan, kuru ve söylevci yurt güzellemelerinden, soyut vatan ve millet sevgisi edebiyatından sıyrılmak isteyen yeni bir kuşak yetişmiş ve bunlar insan özgürlüğüne, yaşama hakkına, dünya güzelliklerine yönelmişlerdir.
            
            Garip akımı bir arayışın öncülüğünü yapmıştır. Akımın yaratıcıları Orhan Veli Kanık, Melih Cevdet Anday ve Oktay Rifat Horozcu'dur.

8 Eyl 2013

ORHAN VELİ edebi kişiliği,eserleri maddeler halinde...


  • Cumhuriyet Dönemi Türk şiirinde yeni bir çığır açan Orhan Veli Birinci Yeni (Garipçiler) hareketinin en önemli ismidir.
  • Orhan Veli, Türk şiirinde Oktay Rifat, Melih Cevdet'le birlikte büyük bir atılım yapmış yeni bir anlayışın öncüsü olmuştur.
  • 1941'de GARİP adlı şiir kitabı ve yazdığı Önsöz'de Türk şiirine yepyeni bir hava getirmek getirmek gerektiğini savunur.
  • Orhan Veli’nin yazdığı önsözünde,hece ölçüsü ve uyağın şiiri yozlaştırdığı” savunuluyor, “şiirin insanın beş duyusuna değil, beynine seslenen bir söz sanatı olduğu” belirtiliyordu.
  • Şairaneliğe, edebi sanatlara, ölçü ve kafiyeye karşıdır.
  • Türk şiirini yıpranmış kalıplardan, klişe sözlerden kurtarıp sokağa, gerçek hayata, yapmacıksız ve doğal bir söyleyişle günlük yaşamın arasına taşımıştır.
  • Yalın anlaşılır, halk diliyle esprili, nükteli ve realist tarzda şiirler yazmıştır.
  • Onda nükteli realizm ve lirizm vardır.
  • "Yaprak" adlı edebiyat dergisini çıkarmış, La Fontaine'inkine benzer fabller yazmıştır.
  • Nasrettin Hoca fıkralarını nazma dönüştürmüştür.
  • Rumelihisarı’ndaki Aşiyan Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Eserleri
Şiir
Garip, (1941- O. Rifat ve M. Cevdet ile birlikte)
Vazgeçemediğim (1945)
Destan Gibi (1946)
Yenisi (1947)
Karşı (1949)
Nasrettin Hoca Hikâyeleri (1949)
 Bütün Şiirleri (1951).
Düzyazı
Nesir Yazıları (1953), Edebiyat Dünyamız (1975), Bütün Yazıları (1982- 1. Cilt "Sanat Edebiyat Dünyamız", 2. Cilt "Bindiğimiz Dal").

Çeviri
Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (1943- A. De Musset'den), Scapin'in Dolapları (1944- Moliere'den), Fransız Şiiri Antolojisi (1947), W.Shakespeare, Hamlet Ve Venedikli Tüccar (1949- C. Labm'dan - Ş. Erdeniz'le), Saygılı Yosma (1961- J. P. Sartre'den), Batıdan Şiirler (1963).

EK BİLGİ:

20 Tem 2013

İSTANBUL'U DİNLİYORUM ŞİİR TAHLİLİ (zihniyet,yapı,tema,dil ve anlatım,ahenk ayrıntılı inceleme)

     

    Garip Akımının öncüsü olan, sevilen ve beğeniyle okunan şiirlere sahip, Orhan Veli Kanık’ın “İstanbul’u Dinliyorum” adlı şiirinin ayrıntılı incelemesi aşağıda verilmiştir. Bu inceleme beş temel unsur ele alınarak yapılmaya çalışılmıştır. Zihniyet, Yapı, Tema, Dil, Ahenk unsurları çerçevesinde açıklanmaya çalışılan şiirde; şairin, şiir anlayışı, dönemin özellikleri ve bunları şiirine ne derece yansıttığı saptanmaya çalışılmıştır. Yıllarca hafızalardan silinmeyen ve genç yaşlı herkesin en az bir kere dinlemiş olduğu “İstanbul’u Dinliyorum” şiiri, şairin en beğenilen şiirleri arasında yer almaktadır. Döneme damgasını vuran ve günümüzde de tazeliğini hiç kaybetmeyen bu şiirin daha iyi anlaşılması ve şiirin arkasında yatan duygu ve düşünce yoğunluğuna okuyanları ulaştırmak için bu tahlil siz değerli okurlarımıza sunulmuştur.Yapmış olduğum akademik çalışmalardan biri olan bu incelemenin, şiir denizinize bir damla katkı getirmesi dileğiyle…  

14 Kas 2012

ORHAN VELİ YÜZ YAŞINDA...


Orhan Veli Kanık'ın pek bilinmeyen özelliklerinin anlatıldığı yazıya geçmeden blogda daha önce yayınladığımız aşağıdaki bağlantıları inceleyebilirsiniz...