dilbilgisi ödevleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
dilbilgisi ödevleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

15 Haz 2017

Ömer Seyfettin İlk Cinayet'in İsim Tamlamaları

Ömer Seyfettin İlk Cinayet'in İsim Tamlamaları

Bu yazımızda Ömer Seyfettin'in İlk Cinayet adlı hikayesindeki isim tamlamalarını inceledik. Öykünün özetine ve detaylı incelemesine buradan ulaşabilirsiniz

İLK CİNAYET ÖYKÜSÜNDEKİ İSİM TAMLAMALARI VE TÜRLERİ


  1. acı içi : belirtisiz isim tamlaması
  2.  cehennem sıkıntıları : belirtisiz isim tamlaması
  3.  cehennem sıkıntıları içinde : zincirleme isim tamlaması
  4. üzen şeylerin hiçbiri: belirtili isim tamlaması
  5. kendisinin sokulduğunu : belirtili isim tamlaması
  6. şirket vapuru: belirtisiz  isim tamlaması
  7. gözümün önü: belirtili isim tamlaması
  8. annemin kucağı: belirtili isim tamlaması
  9. gümüş bir maşa : takısız isim tamlaması
  10. gümüş maşacığın halkası: zincirleme isim tamlaması
  11. hanımın çarşafı: belirtili isim tamlaması
  12. tentenin kenarı : belirtili isim tamlaması
  13. bu gölgenin altı: belirtili isim tamlaması
  14. koltuklarımın altı: belirtili isim tamlaması
  15. martı yavrusu : belirtisiz isim tamlaması
  16. benim kucağım : belirtili isim tamlaması
  17. kuşçağızın tüyleri : belirtili isim tamlaması
  18. kanatlarının kemikleri : belirtili isim tamlaması
  19. kırmızı gagasının kenarı : belirtili isim tamlaması
  20. beyaz kuşun boynu: belirtili isim tamlaması
  21. annemin eli: belirtili isim tamlaması
  22. beyaz kuşun ölüsü: belirtili isim tamlaması
  23. bu cinayetin üzeri : belirtili isim tamlaması
  24. anneciğimin hiç bitmeyen paylaması: belirtili isim tamlaması
  25. www.edebiyatfatihi.net hazırladı


4 Haz 2017

Karanfiller ve Domates Suyu Hikayesindeki Tüm Fiilimsiler ve Türleri

Karanfiller ve Domates Suyu Hikayesindeki Tüm Fiilimsiler ve Türleri

Edebiyatımızın en önemli öykücülerinden Sait Faik’in muhteşem öyküsü Karanfiller ve Domates Suyu adlı öyküsündeki fiilimsileri inceleyip türlerine göre sınıflandırdık…
Bu ve diğer incelemelerimizi başka sitelerde ve kaynak kitaplarda yayınlamanıza iznimiz yoktur. 





28 Mar 2017

EK EYLEM ÖRNEKLERİ (50 ADET ) YEPYENİ ÖRNEKLERLE,

EK EYLEM ÖRNEKLERİ (50 ADET ) YEPYENİ ÖRNEKLERLE

Bu yazımızda belirlediğimiz isim türündeki kelimeleri ek eylem ekleri ile çekimledik... Ek-fiil veya ek-eylemler, Türkçede isim soylu kelimelerin sonuna gelerek yüklem olarak kullanılmalarını sağlayan, ayrıca basit fiillerden bileşik zamanlı fiil yapan çekim ekleridir. Ek-fiiler -di, -miş, -se ve -dir'dir ancak sözcüklere bitişik olarak yazıldıklarında ses uyumlarına uyarak değişiklik gösterebilirler.


ÖRNEKLER : www.edebiyatfatihinet 
  1. hasta : Annesi oldukça hastaymış.
  2. iyi :  Bu sorular oldukça iyiymiş
  3. çalışkan :  O , çok çalışkandır.
  4. yaramaz : Çocuğu hiperaktif değil bildiğin yaramazdı
  5. doktor : Eltisi doktormuş 
  6. yumuşak : Kek çok yumuşaktı 
  7. konuşkan : Konuşkandı , bu yüzden biraz antipatik karşılanıyordu
  8. temiz :Buraların havası temizdir.
  9. asker : Benim babam askerdir.
  10. İstanbul :İki gün önce İstanbul’daydım.
  11. soğuk : Geçen hafta hava karlı ve soğuktu.
  12. okul : Sen geçen sene de bu okulda mıydın?
  13. mühendis : Senin baban mühendis miydin?
  14. değil : İş yeriniz uzak değilse yürüyerek gidelim.
  15. değil : Sorular kolay değilse değiştirelim.
  16. yalnız : Her zaman yalnızsalar.
  17. Çocuk : Ben daha çocuğum.
  18. Sen : Sensin beni hasta eden.
  19. Göre :Sen tam bana göresin.
  20. aç : Karnım iki gündür açtı.
  21. mütereddit : Bu konuda çok müteredditti .
  22. zengin : Baban zenginse bize de yardım eder.
  23. hüzünlü : Hüzünlüyse mutlaka şiir okumuştur.
  24. adam : İyi bir adamsan sözlerine dikkat etmelisin.
  25. zor :  Günümüzde başarılı olmak zordur.
  26. okumak : Kültürün temeli okumaktır.
  27. Anne : Seni en çok seven annendi
  28. ders  : En zevkle dinlediği dersti edebiyat
  29. edebiyat : Hayat edebiyatttır.
  30.  kitap : Bir solukta okuduğu bir kitapmış
  31. Çekingen : Çekingensen bunu aşmalısın
  32. kafe : Çok keyifli bir kafeydi burası 
  33. kan : Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır
  34. Şehit : Deden Çanakkale'de şehitti.
  35.  çirkin : Sözlerinle çok çirkinsin
  36. hiddet : Ne hiddetliydi konuşurken ...
  37. Biz : En iyi eğlenen de ortamda bizdik
  38. kamçı: Borç yiğidin kamçısıdır.
  39. gibi : Sen peri gibisin 
  40. dünya : Bilirim seni yalan dünyasın
  41. Seni arayan bizdik
  42. yalnızlık : Gizin içine gizlenen bir yalnızlıksa hayatım...
  43. duman : acı bir dumandır yalnızlık; yamandır
  44. yaman : acı bir dumandır yalnızlık; yamandır
  45. sen : Sensizim sokak lambalarında.
  46. var : İleri görüşleri vardı ama okumuşluğu yok
  47. sesler : Biz,kısık sesleriz
  48. koku : Ve beslenme çantamda otlu peynir kokusuydu babam
  49. bu: Tek neşem bu(dur)  benim
  50. haber : Zaman ve mekandan habersizdi.

Başını Vermeyen Şehit Hikayesindeki Ek Fiiler ,Türleri ,İsimlendirilişi


Başını Vermeyen Şehit Hikayesindeki Ek Fiiler ,Türleri ,İsimlendirilişi
BAŞINI VERMEYEN ŞEHİT

Yarın arifeydi. Öbür günkü bayram için hazırlanan beyaz kurbanlar, küçük Grijgal palangasının etrafında otluyorlardı. Karşıda... Yarım mil ötede Toygun Paşa'nın son muhasarasından çılgın kışın hiddeti sayesinde kurtulan Zigetvar Kalesi, sönmüş bir yanardağ gibi, simsiyah duruyordu. Hava bozuktu. Ufku, küflü demir renginde, ağır bulut yığınları eziyor... Sürü sürü geçen kargalar tam hisarın üstünden uçarken sanki gizli bir kara haber götürüyorlarmış gibi, acı acı bağırıyorlardı. Palanga kapısının sağındaki beden siperinde sahipsiz bir gölge kadar sakin duran Kuru Kadı yavaşça kımıldadı; ikindiden beri rutubetli rüzgarın altında düşünüyor, uzakta, belirsiz sisler içinde süzülen kurşuni kulelere bakıyordu. Bunların hepsi Türklerin elindeydi. Yalnız şu Zigetvar...

Yıkılmaz bir ölüm seddi halinde "Kızılelma" yolunu kapatıyordu. Sanki bu uğursuz kargalar hep onun mazgallarından taşıyor, anlaşılmaz bir lisanın çirkin küfürlerine benzeyen sesleriyle her tarafı gürültüye boğuyorlardı. Kuru Kadı içini çekti. Sonra "Ah..." dedi. İncecik, sinirli boynunun üstünde bir taş topuz gibi duran çıkık alınlı, iri kafasını salladı. Yeşil sarığını arkaya itti. Islak gözlerini ovuşturdu. Şimdiye kadar, asker olmadığı halde, her muharebeye girmişti. Birkaç bin yeniçeriyle dört beş topu olsa... Bir gece içinde şu kaleyi alıvermek işten bile değildi! Şimdi vâkıa müstakildi. Ne isterse yapabilirdi. Palanganın kumandanı Ahmed Bey, öteki boy beyleriyle beraber Toygun Paşa ordusuna katılıp Kapuşvar fethine gitmişti. Kapuşvar'dan sonra Zigetvar'ı saran ordu, kışın aman vermez zoruyla, zaptı yaza bırakarak Budin'e dönünce, o da askerleriyle tekrar palangasına gelmemiş, Toygun Paşa'nın yanında kalmıştı. Bugün Grijgal'den altı mil uzaktaydı. Palangaya yalnız Kuru Kadı karışıyordu; esmer, zayıf yüzünü buruşturdu: "Palanga, palanga...Amma topu tüfeği kaç kişi?" dedi. Bütün genç muharipleri, Ahmed Bey, beraberinde götürmüştü. Hisardakiler zayıflardan, bekçilerden, hastalardan, ihtiyar sipahilerden ibaretti. Hepsi yüz on üç kişiydi!!! Düşman, galiba öteki palangalardan çekiniyordu. Yoksa burasını bırakmaz, mutlaka almaya kalkardı. Biraz eğildi. İnce yosunlu, soğuk sipere dirseklerini dayadı. Aşağıya baktı. İki üç asker beyaz koyunların arasında dolaşıyordu. Bir tanesi karşısına geçtiği iri bir koçu, başına dokunarak kızdırıyor tos vurduruyordu. Öbürleri elleri silahlarında bu oyunu seyrediyordu. Bağırdı:

— Oynamayın şu hayvanla...

WWW.EDEBİYATFATİHİ.NET HAZIRLADI

Ek Fiil Almış Kelime     Ek Fiil Almış Kelimenin Türü                  İsimlendirme
arifeydi                               isim                                               ek fiilin geçmiş zamanı
otluyorlardı                      fiil                                                   şimdiki zamanın hikayesi
duruyordu                        fiil                                                   şimdiki zamanın hikayesi
bozuktu                             isim                                                 ek fiilin geçmiş zamanı
götürüyorlarmış                fiil                                                  şimdiki zamanın rivayeti
bağırıyorlardı.                   fiil                                                  şimdiki zamanın hikayesi
bakıyordu                           fiil                                                 şimdiki zamanın hikayesi
elindeydi                            fiil                                                  duyulan g. zamanın hikayesi
kapatıyordu                      fiil                                                  şimdiki zamanın hikayesi
boğuyorlardı.                   fiil                                                  şimdiki zamanın hikayesi
girmişti                              fiil                                                 duyulan g. zamanın hikayesi
değildi                            edat                                                   ek fiilin hikayesi
müstakildi                       isim                                               ek fiilin hikayesi
isterse                              fiil                                                  geniş zamanın şartı
yapabilirdi                     fiil                                                     geniş zamanın hikayesi
gitmişti                          fiil                                                   duyulan g. zamanın hikayesi
kalmıştı                         fiil                                                   duyulan g. zamanın hikayesi
götürmüştü                   fiil                                                   duyulan g. zamanın hikayesi
ibaretti                          isim                                                ek fiilin geçmiş zamanı
kişiydi                           isim                                                ek fiilin geçmiş zamanı
 çekiniyordu                 fiil                                                    şimdiki zamanın hikayesi
kalkardı                        fiil                                                    geniş zamanın hikayesi
dolaşıyordu                   fiil                                                    şimdiki zamanın hikayesi
tos vurduruyordu         fiil                                                    şimdiki zamanın hikayesi
seyrediyordu                 fiil                                                    şimdiki zamanın hikayesi

27 Şub 2017

Savaş ve Barış, Ateşten Gömlek adlı metinlerdeki fiilimsiler


Savaş Barış adlı metindeki fiilimsiler :

İSİM FİİLER (-me , -iş , -mak)

Alınan metinde yok...

SIFAT FİİLLER 

  • bakan
  • beklenmedik
  • vurulmuş (bir kuş )
  • gören
  • vermemiş
  • gördüğüne
  • durduğu
  • giren
  • fısıldayan
  • doldurulacak
  • kalmadığı

edebiyatfatihi.net inceledi

ZARF-FİİLER : 


  • koşarak
  • diye
  • kıvrılarak
  • uçarken
  • dönerek



"ATEŞTEN GÖMLEK"  ADLI METİNDEKİ

İSİM FİİLER: 

  • ağlamaktan
  • dönmesini

SIFAT-FİİLLER : 

  • kıskandığını 
  • koşturan ,
  • uzanmış
  • delen
  • yatan
  • dağılmayan
  • giden
  • geldiği
  • dövüşebileceğine
  • alacaklarını 

ZARF-FİİLLER

  • uçarak
  • ağlayarak
  • (yardım) almadan
  • ağlayarak
  • sallayarak
  • (tavsiye) ettikçe



15 Şub 2017

İçinde Deyim Geçen Kısa Hikayeler


İçinde Deyim Geçen Kısa Hikayeler

Aşağıdaki sıcacık  dostluk hikayesinde geçen deyimler renkli harflerle gösterilmiştir. (edebiyatfatihi.net)

Taş Atana Gül

Bir zamanlar can ciğer iki arkadaş çölde yolculuk yapıyorlardı. Yolun bir yerinde aralarında tartışma çıktı ve ağız dalaşının sonunda  arkadaşlardan birisi diğerinin yüzüne tokat attı. Tokat yiyen arkadaşın canı yanmış , kalbi kırılmıştı; ama o  hiçbir şey demedi . O an ağzını bıçak açmadı ,  sadece eğilip kuma şunları yazdı :

“Bugün en iyi arkadaşım yüzüme tokat attı.”

Yürümeye devam ettiler. Suları bitmek üzereydi. Neyse ki  sonunda bir vahaya ulaştılar. Doya doya su içtiler , mataralarını doldurdular. Sonra suda yıkanmaya karar verdiler. Tokat yemiş olan arkadaş. suyun balçıklı kısmına takıldı. Git gide batıyordu. Ama arkadaşı can havliyle atılıp hemen onu kurtardı. Suda boğulmanın eşiğinden kurtulan arkadaş , biraz ötedeki bir kayanın yanına gitti ve kayanın üzerine şu yazıyı kazıdı:

“Bugün en iyi arkadaşım hayatımı kurtardı.”

Diğeri sordu:

Senin canını yaktıktan sonra kumun üstüne yazmıştın. şimdi ise bir kayanın üstüne yazıyorsun. neden?”

Arkadaşı ona şöyle cevap verdi:

“Birisi bizi incittiğinde, bunu kumun üstüne yazmalıyız. Ta ki affedicilik rüzgarları onu kolayca silebilsin. Fakat. birinin bize iyiliği dokunduğunda  onu kayanın üstüne nakşetmeliyiz ki. Ne öfke ne intikam rüzgarları onu oradan silemesin.

13 Şub 2017

Fatih-Harbiye romanında tamlayanı veya tamlamanı zamir olan isim tamlamaları

Fatih-Harbiye romanında tamlayanı veya tamlamanı zamir olan isim tamlamaları

  • farkların çoğuna  : (tamlananı belgisiz zamir)
  • farkların her birine (tamlananı belgisiz zamir)
  • birinin camekânı : (tamlayanı belgisiz zamir)
  • bir şeyin altı : (tamlayanı belgisiz zamir)
  • onun olması ihtimali : (tamlayanı kişi zamiri)
  • imkân kapılarının hepsini : tamlananı belgisiz zamir
  • şeylerin  hepsi : tamlayanı da tamlananı da zamir

12 Şub 2017

Kürk Mantolu Madonna romanında geçen bazı zamirler (adıllar)

Kürk Mantolu Madonna romanında geçen bazı zamirler (adıllar) 
inceleme : www.edebiyatfatihi.net
KİŞİ ZAMİRLERİ: Onun , Ondan , bana , ben , benim , kendimi , seninle ...

İŞARET ZAMİRLERİ : Bunun  , bunu , bu ... 

BELGİSİZ ZAMİRLER : şeylere , hiç kimse , herkesten , birini ...

26 Oca 2017

Gizli Mabet öyküsündeki ses olayları

Gizli Mabet öyküsündeki ses olayları
İNCELEME : edebiyatfatihi.net

Ömer Seyfettin'in Gizli Mabet adlı öyküsündeki  ses olaylarının inceledik...

  • Bana : ünlü değişimi 
  • etti : ünsüz benzeşmesi
  • bilmiyorsunuz : ünlü daralması 
  • yaşamıyorsunuz : ünlü daralması 
  • olduğunu : ünsüz yumuşaması
  • kestiremediğini : ünsüz benzeşmesi,  ünsüz  yumuşaması
  • Yaşamadığımızı, göremediğimizi : ünsüz yumuşaması 
  • coştu : ünsüz benzeşmesi 
  • tarafta : ünsüz benzeşmesi 
  • söylüyorlar : ünlü daralması 
  • sevmiyorsunuz : ünlü daralması 
  • hududunu : ünsüz yumuşaması 
  • tanımıyoruz : ünlü daralması 
  • diyoruz : ünlü daralması
  • güzellikten : ünsüz benzeşmesi 
  • dediğimiz : ünsüz yumuşaması 
  • Aklıma : ünlü düşmesi 
  • Karagümrük'te : ünsüz benzeşmesi 
  • halayıkçığıyla : ünsüz yumuşaması 
  • ufacık :ünsüz düşmesi 
  • ufacık : ünsüz düşmesi 
  • yalnız : ünlü düşmesi
  • karıştırıyordu :ünsüz benzeşmesi 
  • Maksadı : ünsüz yumuşaması 
  • diyecektim : ünlü daralması  , ünsüz benzeşmesi 
  • sevincine : ünsüz yumuşaması 
  • Konuştuğunuz : ünsüz yumuşaması 
  •  benzemiyor: ünlü daralması 
  • — Anneciğim : ünsüz yumuşaması 
  • bildiğin : ünsüz yumuşaması 
  • Hicretten : ünsüz benzeşmesi 



12 Oca 2017

Bir anı yazısında isimleri yapısına göre (basit,türemiş,birleşik) inceleme

Bir anı yazısında isimleri yapısına göre (basit,türemiş,birleşik)  inceleme

Bu yazımızda bir anı yazısındaki isimleri yapısına göre inceleyeceğiz...Bildiğiniz gibi tüm sözcük türlerinde olduğu gibi isimler de yapısına göre basit , birleşik , türemiş olmak üzere 3'e ayrılır.
Anı yazısı Peyami Safa'nın Saik Faik'le hoş bir anısı olsun...ANI YAZISI İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ (bağlantıdaki 2.anı örneği) 

ANI YAZISINDAKİ İSİMLERİN YAPISI

İNCELEME: www.edebiyatfatihi.net
BASİT İSİMLER :

  • lokanta-da
  • masa-y-a
  • sohbet
  • derd-i-n-i
  • can-ım
  • el-i-n-i
  • üzüntü-y-le
  • kardeş-im
  • icap-ı-n-a
  • ifade
  • zaruret
  • iç-i-n-de
  • mal
  • beyan-ı-n-da
  • apartman-ım
  • var
  • anne-m-le
  • han-ımız
  • Burgaz Adası
  • köşk-ümüz


TÜREMİŞ İSİMLER : 

  • ad-ım-larla  (kelimenin kökü at- )
  • anlat-ma-y-a
  • iş-siz
  • yatış-tır-ma-y-a
  • bak-ış-ları-n-da-ki
  • yok-luk-tan
  • ol-mak-tan
  • sıra-la-ma-y-a
  • yan(ı)l-ış-lık

8 Oca 2017

Ömer Seyfettin'in Aşk Dalgası hikayesindeki ses olayları,incelemesi


AŞK DALGASI HİKAYESİNDEKİ SES OLAYLARI
Ömer Seyfettin'in Aşk Dalgası hikayesindeki ses olayları şöyle :
  •  öttü : ünsüz benzeşmesi 
  •  hafifçe : ünsüz benzeşmesi 
  • gidiyorduk :ünsüz yumuşaması
  • ılıklaştırıyor : ünsüz benzeşmesi.
  • hakikatten : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • hissimi : ünlü türemesi
  • dimağımdan : ünsüz yumuşaması
  • olduğumu : ünsüz yumuşaması
  • Ömrümde : ünlü düşmesi 
  • görmüyor : ünlü daralması
  • yalnız : ünlü düşmesi
  • verdiğim : ünsüz yumuşaması
  • diyordum : ünlü daralması
  • diyen : ünlü daralması
  • uçuştuklarını   : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • açıkça  : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • mahmurluktan : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • kurtulamıyordum
  • sevdiğim  :  
  • ünsüz yumuşaması
  • görüşmemiştik : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • şeridinden : ünsüz yumuşması
  • Mektepte : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • değişmişti :  
  • ünsüz benzeşmesi 
  • ağarmış : ak-ar-mış : ünsüz yumuşaması
  • şişmanlamıştı : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • olduğunu  : ünsüz yumuşaması
  • bilmediğimiz : ünsüz yumuşaması
  • surette : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • bulunduğu  : ünsüz yumuşaması
  • yaşıyordu : ünlü daralması
  • niçin : n(e) için : ünlü düşmesi 
  • uzaklaştıa : 
  • ünsüz benzeşmesi 
  • söylüyorlar  : 
  • ünlü daralması 
  • dinliyorlar : ünlü daralması
inceleme : edebiyatfatihi.net

25 Ara 2016

Bir metin üzerinde isim ve sıfat tamlamalarını ve çeşitlerini bulma,gösterme

Bir metin üzerinde isim tamlamalarını ve çeşitlerini gösterme

Metnimiz aşağıdaki şiir olsun...

Gemiciler

Biz dalgalar, fırtınalar kahramanı yiğitleriz.
Ufuklardan ufuklara haber sorar, gezeriz.
Güneşlerde uyuklayan yamaçları,
Kalbi durgun tarlaları bıraktık.
Gölge veren ağaçları
Sevmiyoruz biz artık.
Sevgilimiz,
Ey deniz!

İşte biz;
Nihayetsiz
Mavilikler yolcusu!
Ruhumuzun kardeşidir
Güneşlerde parlayan bu yeşil su.
Bayrağımız yeşil sular ateşidir.
Biz bayrağın fedaisi sayısız Türk genciyiz.
Biz hilale şan arayan korku bilmez gemiciyiz.
Ey vatandan müjdelerle bize kadar gelen rüzgâr!
O sarışın sahillerde kara gözlü genç kızlar,
Yaz gecesi mehtap ile konuşurken,
Doğru söyle, sordular mı bizleri?..
Nasıl cevap verdiği gökten
Gemimizin rehberi,
O vefakâr
Yıldızlar?..

Poyraz var;
Yelken dolar.
Gemi sanki kanatlı!
Enginlerde pembe güneş
Gülümserken bu yolculuk ne tatlı!
Çal sazını kalenderce yiğit kardeş!
Nağmelerin yorulmayan dalgalardan bahtiyar.
Gönderelim bu ahengi o sevgili yurda kadar...

Enis Behiç Koryürek

ŞİİRDEKİ TÜM İSİM TAMLAMALARI
  • tüm inceleme : edebiyatfatihi.net
  • dalgalar, fırtınalar kahramanı : belirtisiz ad tamlaması
  • Mavilikler yolcusu : belirtisiz ad tamlaması
  • Ruhumuzun kardeşidir  :  belirtili  ad tamlaması
  • yeşil sular ateşi : belirtisiz ad tamlaması
  • bayrağın fedaisi : belirtili isim tamlaması
  • Türk genci : belirtisiz ad tamlaması
  • Yaz gecesi  :belirtisiz ad tamlaması
  • Gemimizin rehberi :belirtili isim tamlaması

ŞİİRDEKİ TÜM SIFAT TAMLAMALARI

Sıfat tamlamaları sıfat +isimden oluşur .Sıfat tamlamalarının sıfatları mavi renkle gösterilmiştir.

  • dalgalar, fırtınalar kahramanı yiğitler :
  • Güneşlerde uyuklayan yamaçlar : 
  • Kalbi durgun tarlalar 
  • Gölge veren ağaçlar
  • Nihayetsiz mavilikler 
  • Güneşlerde parlayan bu yeşil su
  • yeşil sular
  • bayrağın fedaisi sayısız Türk genci
  • hilale şan arayan korku bilmez gemici
  • vatandan müjdelerle bize kadar gelen rüzgar
  • O sarışın sahillerde
  • kara gözlü genç kızlar
  • O vefakâr Yıldızlar
  • pembe güneş
  • bu yolculuk 
  • yiğit kardeş
  •  yorulmayan dalgalardan
  • bu ahengi 
  • o sevgili yurda 

17 Ara 2016

ANADOLU TOPRAĞI ŞİİRİNDEKİ SES OLAYLARI

ANADOLU TOPRAĞI Senelerce sana hasret taşıyan
Bir gönülle kollarına atılsam. 
Ben de, bir gün, kucağında yaşayan 
Bahtiyarlar arasına katılsam. 

 Bu bakımsız, en kuytu bir bucağın 
Bence İrem Bağı gibi güzeldir. 
Bir yıkılmış evin, harâb ocağın, 
Şu heybetli saraylara bedeldir. 

 Kadîr Mevlam, eğer senden uzakta
 Bana takdir eylemişse ölümü; 
Rahat etmem bu yabancı toprakta, 
Cennette de avutamam gönlümü. 

 Anladım ki: Sevda, gençlik,şeref, şan... 
Asılsızmış şu yalancı dünyada. 
Hasretinle yâd ellerde dolaşan 
Hızr'ı bulsa yine ermez murâda. 

 Yalnız senin tatlı esen havanda 
Kendi milli gururumu sezerim. 
Yalnız senin dağında, ya ovanda
 Başım gökte, alnım açık gezerim. 

 Hürüm derim, eskisinden daha hür,
 Zincirinle bağlansa da ayağım. 
Şimdikinden daha ferah görünür,
 Zindanında olsa bile durağım. 


 Bir gün olup kucağına ulaşsam, 
Gözlerimden döksem sevinç yaşını.
 Sancağının gölgesinde dolaşsam,
 Öpsem, öpsem toprağını taşını! 
ORHAN SEYFİ ORHON

ŞİİRDEKİ TÜM SES OLAYLARI






10 Ara 2016

BİR HİKAYE METNİNDEKİ SÖZCÜK TÜRLERİNİ (İSİM,SIFAT,ZAMİR,FİİL,FİİLİMSİ,EDAT,BAĞLAÇ,ÜNLEM) İNCELEME,

BİR HİKAYE METNİNDEKİ SÖZCÜK TÜRLERİNİ (İSİM,SIFAT,ZAMİR,FİİL,FİİLİMSİ,EDAT,BAĞLAÇ,ÜNLEM) İNCELEME,Tuz Ve Su
Hintli bir yaşlı usta, çırağının sürekli her şeyden şikayet etmesinden bıkmıştı. Bir gün çırağını tuz almaya gönderdi. Yaşamındaki her şeyden mutsuz olan çırak döndüğünde, yaşlı usta ona, bir avuç tuzu, bir bardak suya atıp içmesini söyledi.
Çırak, yaşlı adamın söylediğini yaptı ama içer içmez ağzındakileri tükürmeye başladı.
- ‘Tadı nasıl?’ diye soran yaşlı adama öfkeyle:
- ‘Off acı !’ diye cevap verdi. Usta kıkırdayarak çırağını kolundan tuttu ve dışarı çıkardı. Sessizce az ilerdeki gölün kıyısına götürdü ve çırağına bu kez de bir avuç tuzu göle atıp, gölden su içmesini söyledi. Söyleneni yapan çırak, ağzının kenarlarından akan suyu koluyla silerken aynı soruyu sordu:
- ‘Tadı nasıl?’ ‘Ferahlatıcı’ diye cevap verdi genç çırak.
- ‘Tuzun tadını aldın mı?’ diye sordu yaşlı adam, ‘Hayır’ diye cevapladı çırağı. Bunun üzerine yaşlı adam, suyun yanına diz çökmüş olan çırağının yanına oturdu ve şöyle dedi:
- ‘Yaşamdaki ıstıraplar tuz gibidir, ne azdır, ne de çok. Istırabın miktarı hep aynıdır. Ancak bu ıstırabın acılığı, neyin içine konulduğuna bağlıdır. Istırabın olduğunda yapman gereken tek şey ıstırap veren şeyle ilgili hislerini genişletmektir. Onun için sen de artık bardak olmayı bırak, göl olmaya çalış.’


METİNDEKİ TÜM SÖZCÜK TÜRLERİ:



3 Ara 2016

GÖZ VE BURUN KELİMELERİNİN GERÇEK ANLAM,YAN ANLAM,MECAZ ANLAM VE TERİM ANLAMI

GÖZ VE BURUN KELİMELERİNİN GERÇEK ANLAM,YAN ANLAM,MECAZ ANLAM VE TERİM ANLAMI
GÖZ : 
Göz sağlığı çok önemli (gerçek anlam)
Göz alıcı bir güzelliği vardı. ( mecaz anlam)
Kalem , çekmecenin gözünde ( yan anlam)
Göz tansiyonu hastanın ilk zamanlarında erken dönemde herhangi bir belirti vermez(terim anlam)

BURUN :
Maçta aldığı darbeyle burnunu kırdı. (gerçek anlam)
Geminin burnu limana çarptı (yan anlam)
Arkadaşım burnundan soluyordu. (mecaz)

1 Ara 2016

BİR METİN,HİKAYE ÜZERİNDE BASİT,BİRLEŞİK,TÜREMİŞ SÖZCÜKLERİ GÖSTERME

BİR METİN,HİKAYE  ÜZERİNDE BASİT,BİRLEŞİK,TÜREMİŞ SÖZCÜKLERİ GÖSTERME

On altıncı katta asansörden indik. Bana odayı gösterecek çocuğun peşinden yürüyordum. Çocuk kısa bir koridoru geçti, bir odanın Önünde durdu, Ben de durdum. Kapıyı açtı, içeri girdik. Perdeler sıkı sıkıya kapalı. Çocuk perdeleri açıp dışarıyı göstermek istedi. Engel oldum. Lambaları yaktı. Banyonun kapısını açtı. Bir şey isteyip is­temediğimi sordu. İstemediğimi söyledim. Bahşişini verdim, gitti.
METİNDEKİ BASİT KELİMELER:
  • on
  • katta
  • asansörden
  • indik
  • bana
  • odayı
  • çocuğun
  • peşinden
  • yürüyordum
  • çocuk
  • kısa
  • bir 
  • koridoru
  • geçti
  • bir
  • odanın
  • önünde
  • durdu
  • durdum
  • kapıyı
  • açtım
  • girdik
  • perdeler
  • lambaları
  • yaktık
  • banyonun
  • bir 
  • şey
  • bahşini
  • verdim
TÜREMİŞ YAPILI SÖZCÜKLER

  • altı-ncı
  • iç-eri
  • dış-arı
  • sık-ı
  • göster-mek
  • iste-y-ip
  • iste-me-dik-im-i
BİRLEŞİK SÖZCÜKLER
  • engel olmak

15 Kas 2016

ÖMER SEYFETTİN UÇURUMUN KENARINDA ÖYKÜSÜNÜN İNCELENMESİ,SES OLAYLARI

Ömer Seyfettin'in Uçurumun Kenarında adlı öyküsündeki ses olayları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir.


1 Kas 2016

BİR METİN ÜZERİNDE FİİLLERİ,EK EYLEMLERİ BULMA,GÖSTERME

BİR METİN ÜZERİNDE FİİLLERİ,EYLEMLERİ BULMA,GÖSTERME
Bir yerde yaşamayı sevmek için orada mutlaka anılarınızın olması gerekli. Yoksa evler soğuk birer duvar yığını, cadde ve sokaklar yabancılara ait yerlerdir. Size dostça bakmayan bu otobüs du­rağında eğreti eğreti beklersiniz. Yeni bir eve taşınmanın birçok insana hiç çekici gelmemesinin nedenleri de aslında bunlardır, Evin duvarlarında geçmişinizin o acı tatlı anılarından hiçbir iz yoktur. Bir tanışla iş dönüşü karşılaşıp dostça iki çift laf edilmiş o eski sokağınızla hiçbir benzerliği bulun­maz bu sokağın. Her şey, sesler, renkler sizin dışınızda akıp gider gibidir. Bu yüzden, hayatınıza yeni giren bir yeri benimsemek için zamana ihtiy­acınız olacaktır, Orayı sevemezsiniz. Ta ki anı biriktirene kadar.

İNCELEME: 👉www.edebiyatfatihi.net
YUKARIDAKİ METİNDEKİ FİİLER ŞÖYLE:
  • beklersiniz > geniş zamanda çekimlenmiş fiil
  • bulunmaz > geniş zamanın olumsuzu,3.tekil şahıs
  • olacaktır > gelecek zaman,3.tekil şahıs
  • sevemezsiniz > geniş zaman, birleşik fiilin olumsuzu,2.çoğul şahıs

EK EYLEMLER İSE ŞÖYLE
  • gerekli(dir) > ek eylemin geniş zamanı
  • yerlerdir > ek eylem geniş zamanı
  • bunlardır > ek eylem geniş zaman
  • yoktur > ek eylem geniş zamanı
  • gibidir > ek eylem geniş zamanı

21 Nis 2016

BİR ROMANDAKİ KELİME GRUPLARINI BULMA,GÖSTERME,İNCELEME

BİR ROMANDAKİ KELİME GRUPLARINI BULMA,GÖSTERME,İNCELEME

Yayına hazırlayan: www.edebiyatfatihi.net

Denizin oyduğu kaya parçası içinde, dalgalar çekildiği zaman durgun, az derin, dibindeki balıklar, kaya kenarındaki yengeç ve böcekler görünecek kadar berrak sulu, son derece tabiye benzer yapılmış rokay bir havuza benzeyen gölceğiz, ortasındaki küçük taş parçası adasıyla kalıyordu. (s. 37)

Cümlenin Öğeleri : 

kalıyordu: yüklem

dalgalar çekildiği zaman durgun, az derin, dibindeki balıklar, kaya kenarındaki yengeç
ve böcekler görünecek kadar berrak sulu, son derece tabiye benzer yapılmış rokay bir
havuza benzeyen gölceğiz: özne

ortasındaki küçük taş parçası adasıyla: zarf tümleci

denizin oyduğu kaya parçası içinde: yer tamlayıcısı

BİR METİNDEKİ İSİM VE SIFAT TAMLAMALARINI BULMA , İNCELEME

AHMET HAMDİ TANPINAR HUZUR ROMANINDAKİ İSİM TAMLAMALARI VE SIFAT TAMLAMALARI
www.edebiyatfatihi.net