Kaygusuz Abdal'ın Nutuk adlı şiirini ahenk ögeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kaygusuz Abdal'ın Nutuk adlı şiirini ahenk ögeleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Mar 2014

KAYGUSUZ ABDAL "NUTUK" ŞİİR İNCELEMESİ


Bu yazımızda 15.yüzyıl tasavvuf sanatçısı Kaygusuz Abdal'ın Nutuk adlı şiirini ahenk ögeleri , birimlerde anlatılanlar , konusu ,teması ,yorum bakımından inceleyeceğiz

NUTUK
♦ Tekkelerde tarikata yeni giren gençlere yol göstermek, öğüt vermek ve tarikat kurallarını öğretmek için tasavvuf büyüklerince söylenmiş şiirlerdir.
♦ Daha çok Bektaşilerde görülür.
♦ Genellikle hece ölçüsü ile ve dörtlüklerle söylenir.
♦ Didaktik bir özellik taşır.


KAYGUSUZ ABDAL "NUTUK" İNCELEMESİ


Müridlerin tarikata ilk kez girişlerinde onları bilgilendirmek, Bektaşî tarikatının yollarını göstermek, gelenek-görenek-âdet ve âdabını anlatmak amacıyla yazılan şiirler olup genellikle Bektaşiliğe yeni girenlerin eğitim-öğretimi için yazılıp okunan öğretici nitelikteki şiirlerdir


ŞİİRİN YORUMU

Şiir insanın edepli olması gerektiği üzerine kurulmuştur. Edep, İslâmiyet'te önemli bir esas, tasavvuf mesleğinde de hassasiyetle ele alınan bir husustur. Pratikte, şimdiye kadar onu daha ziyade erbab-ı tasavvuf ele almış ve o sahadaki büyük mürşit, mübelliğ, mürebbi ve muallimler ısrarla üzerinde durmuşlardır. Kur'ân ruhunun özü ve esası, Sünnet-i sahihanın da ısrarla üzerinde durduğu edep sayesinde, yüzlerce, binlerce Şah-ı Geylânî, Şazelî, Şah-ı Nakşibend, İmam Gazzâlî, Ebû Hanife ve İmam Şafiî gibi edep âbideleri ve üstadları yetişmiştir. Bu yıldızları çoğaltmak mümkündür. Hele Allah Resûlü'nün terbiye atmosferinde, gökteki yıldızlara denk, yerde de pek çok edep insanı yetişmiştir.
Edebi bizde, sadece farz ve vacibin dışında teferruata ait oturup kalkmada, âdâb-ı muaşerette, insanlarla muamelelerimizde, çocukların tavır ve davranışlarıyla alâkalı dar alanlı ele alanlar olmuştur. Ama bu, edebi daraltma ve dar bir çerçeve içinde ele alma demektir. Haddizatında edep, Efendimiz'in hayatının gayesi ve bütün hayatıyla bize talim buyurduğu hakikatlerin umumudur. Bir ehl-i tahkikin de dediği gibi: "Edep, Allah Resûlü'nün vaz'ettiği hudutlara riayet etmek demektir."
Evet, edep, din sahibinin, Allah'tan aldığı şeyleri bize tebliğde tespit buyurdukları hudutlardır. Binaenaleyh, Allah Resûlü'nün hayat-ı seniyyesinde gaye edindiği şeylerin hudut ve sınırlarına riayet etmek bütünüyle bir edeptir. Meselâ, farzlara dikkat etmek, Allah'a karşı edepli ve saygılı olmanın bir ifadesidir. Yine vaciplere titizlikle riayet etmek, Allah'a ve Resûlullah'a karşı saygının göstergesidir. Efendimiz'in hayat-ı seniyyesiyle bir yol olarak ortaya koyduğu ve "Sünnet" dediği, -Sünnet Arapça'da tutulup gidilen yol anlamına gelmektedir- ve bizim de onu en nurlu bir yol olarak benimsediğimiz o yolun prensip ve âdâbına riayet etmek, edeptir. Bütün bunlara riayet eden edeple serfiraz sayılır. Riayet etmeyen de O'nun nurundan, feyzinden ve bereketinden mahrum kalır; kalır ve karanlıklara sukut eder.

"Nutuk"un dil ve söyleyiş özellikleri
Nutuk hece ile yazılan dörtlükler ve sade bir dille söylenir.
Gelenekle ilişkisi
Bu şiir Halk şiiri geleneğinden beslenmiştir. Dilinin sade olması, hece ölçüsüyle söylenmesi, dörtlüklerle şekillenmesi gelenekle olan ilişkisindendir.
Zihniyet hakkında çıkarımlarım

Edepli olmaya büyük önem veriliyor.
İnsanlar edeple eğitiliyor.
Şiir eğitim aracı olarak kullanılıyor.
İnsanlar dinle içli dışlılar

www.edebiyatfatihi.net