Bu yazımızda 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı sorumluluk sınavı sorularını ve cevap anahtarı yer alıyor. 11. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı yeni müfredatına uygun hazırladığımız bu sorular giriş ünitesi, hikaye, şiir, roman, tiyatro, makale, sohbet-fıkra, röportaj-mülakat üniteleriyle bu ünitelerde yer alan yazım kuralları, cümlenin ögeleri ve anlatım bozukluklarını kapsayan 10 klasik sorudan oluşuyor.
UYARI: Bu sorular ve cevap anahtarının tüm hakkı Youtube/edebiyatfatihi kanalı, edebiyatfatihi.net sitesine aittir. Hiçbir şekilde Youtube kanalı, forum, web sitesi vb. yerde yayınlanamaz.
Üç sene evvel bizim ağa dere boyundaki ufak tarlamıza sahip çıkar oldu. Bağırdık, çağırdık, fayda etmedi. Oğlan sakat, bende de derman yok; hakkımızı kendimiz arayamadık. Mecbur olduk hükümet kapısına düşmeye. İki sene mahkememiz sürdü. Bizim tapumuz filan yoktu ama bütün köylü o tarlanın bize dededen kaldığını bilirdi. Bunu soran olmadı, ağa yalancı şahit dinletti, mahkemeyi kazandı. Mahkeme sürerken benden kafakağıdımı istediler, nereden bulayım? Askerden döneli devlet kapısına işim düşmemişti; aradım aradım yok…
2. Toplumcu-gerçekçi anlayışla yazılan romanların özelliklerinden beş tanesini yazınız. (10 Puan)
Bu eserle ilgili çok şey duymuştum (:) Bizans İmparatorluğu’ndan kalma bir eser olduğunu
(,) içinde değerli fresklerin bulunduğunu, binanın yıllar önce müzeye çevrildiğini (…) Ama bir türlü yolum düşmemişti bu tarihî anıta (.) Bu anıtı ziyaret etmeyen bir tek ben mi kalmıştım şu koca İstanbul’da (?)
EDEBİYAT FATİHİ 2019-2020 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIFLAR
TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI SORUMLULUK SINAVI ÖRNEK SORULARI
|
Üç sene evvel bizim ağa dere boyundaki ufak tarlamıza sahip çıkar oldu. Bağırdık, çağırdık, fayda etmedi. Oğlan sakat, bende de derman yok; hakkımızı kendimiz arayamadık. Mecbur olduk hükümet kapısına düşmeye. İki sene mahkememiz sürdü. Bizim tapumuz filan yoktu ama bütün köylü o tarlanın bize dededen kaldığını bilirdi. Bunu soran olmadı, ağa yalancı şahit dinletti, mahkemeyi kazandı. Mahkeme sürerken benden kafakağıdımı istediler, nereden bulayım? Askerden döneli devlet kapısına işim düşmemişti; aradım aradım yok…
1. Aşağıdaki soruları metne
göre cevaplayınız. (10 Puan)
Metinde hangi toplumsal sorun
işleniyor?
|
|
Temel Çatışması
|
Ağa-köylü çatışması
|
Anlatıcı ve bakış açısı?
|
|
Metin hangi hikâye anlayışını yansıtıyor?
|
Toplumcu-gerçekçi hikaye
|
Değirmen, Ses, Kağnı gibi hikâye kitapları da bulunan bu metnin yazarı?
|
|
2. Toplumcu-gerçekçi anlayışla yazılan romanların özelliklerinden beş tanesini yazınız. (10 Puan)
- İşçilerin, dar gelirlilerin yaşamları, işçi hakları; köydeki yaşam tarzı, köy ve köylü sorunları, ağa-köylü, zengin-fakir, güçlü-güçsüz, öğretmen-imam, halk-yönetici, aydın-cahil çatışmaları; köyden kente göçün ortaya koyduğu sorunları, geçim savaşı gibi konular işlenmiştir.
- "Sanat toplum içindir." anlayışıyla eser verilmiştir.
- Bu anlayışla yazılan romanların birçoğu belirli görüşleri anlatmak, belirli bir siyasi anlayışı savunmak için bir araç olarak kullanılmıştır.
- Toplumcu gerçekçi yazarlar, genellikle, kendi ideolojik söylemlerini eserlerine yansıtmışlardır.
- Eserlerde, realizm ve natüralizm akımlarının etkisi görülür.
- +Yapıtlar konuşma diliyle yazılmıştır, dil sadedir.
- ++Anlatım tekniklerinden çok anlatılan şey önemli görülmüştür.
- +++Halk kültüründe yer alan birçok unsura yer verilmiştir.
|
TANZİMAT I. DÖNEM
ŞİİRİ
|
SERVETİFÜNUN ŞİİRİ
|
Tema-Konu
|
Hak, hukuk, eşitlik, adalet, hürriyet vb. toplumsal temalar…
|
Aşk, ölüm, tabiat, karamsarlık, umutsuzluk gibi bireysel
temalar işlenmiştir.
|
Nazım Biçimleri
|
Kaside, murabba, terkib-i bend gibi divan edebiyatı nazım
biçimleri kullanılmıştır.
|
Divan ed. nazım biçimleri terk edilmiştir. Serbest müstezadın
yanında sone, terzerima, triyole gibi Batı edb. nazım biçimleri
kullanılmıştır.
|
Sanat Anlayışı
|
“Sanat, toplum içindir.” anlayışı
|
“Sanat, sanat içindir.” anlayışı
|
Ölçü
|
Aruz ölçüsü (hece, birkaç dışında kullanılmadı)
|
Aruz ölçüsü www.edebiyatfatihi.net
|
Dil ve Üslup:
|
Dilde sadeleşme fikri amaçlansa da bunda tam başarılı
olunamamıştır.
|
Ağır, süslü, sanatlı, imgeli bir dil...
|
4. Aşağıda boş bırakılan yerleri uygun
ifadelerle tamamlayınız. (10 Puan)
a. Modernist hikayelerde dil ve anlatımda geleneksel
tekniklerin dışına çıkılır, anlatıcı birey bilinciyle kendi “ben”ini öne
çıkarır.
b. Romantizme tepki olarak doğan realizm akımında gerçekçi
gözleme büyük önem verilir.
c. Türk edebiyatına Fransız edebiyatından geçen anjanbuman şiirde
bir cümlenin bir dize, beyit ya da bentte tamamlanmayarak sonraki dize, beyit
veya bentlere taşmasıdır.
d. Fecriati Edebiyatı, slogan olarak "Sanat, şahsi ve muhteremdir." sözünü
benimsedi.
e. Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve Kemal Tahir
........................................... anlayışını benimseyen eserler
verdi.
f.
“Kaynakça” bölümü
makalenin sonunda, yararlanılan kaynakların liste hâlinde gösterildiği
bölümdür.
g. Ruşen Eşref Ünyadın “Diyorlar ki ve Anafartalar Kumandanı Mustafa Kemal Paşa ile Mülakat” adlı eseri bizde mülakat
türünün ilk örneğini vermiştir.
h. Fıkra yazılarında yazar güncel konularla
ilgili görüşlerini yalın ve yoğun bir anlatımla ele alır.
i.
Mehmet Akif Ersoy halkın
değerlerini ve yaşam yaşam tarzını yansıtan manzumeler yazmıştır.
j.
Tiyatroda, sahnenin
arkasında bulunan kısım; sahne arkasına kulis denir.
5.
Aşağıdaki
tabloda verilen eserlerin sanatçısını tabloya yazınız. (10 Puan)
ESER
|
SANATÇISI
|
Şermin
|
|
Tutunamayanlar
|
|
Otlakçı
|
|
Eşref Saat
|
|
Buzlar Çözülmeden
|
|
Safahat
|
|
Kendi Gök Kubbemiz
|
|
Tahrib-i Harabat
|
|
Fermanlı Deli Hazretleri
|
|
Murtaza
|
|
6. Makale ve fıkra (köşe yazısı) yazıları arasındaki farklardan beş tanesini yazınız. (10 Puan)
- Makale yazarı ele aldığı fikirleri bilimsel bir yaklaşımla incelerken fıkra yazarı kişisel görüşle ele alıp inceler.
- Makalelerde yazılanları ispatlama kaygısı vardır; ancak fıkralarda yazılanları ispatlama kaygısı yoktur.
- Makalelerde ciddi, yapmacıksız, bilimsel bir anlatım vardır. Fıkralarda açık, sade ve anlaşılır bir dil kullanılır.
- Makalede yazar doğruyu; fıkrada ise yazar kendi doğrusunu anlatır.
- Makale fıkraya göre daha uzun bir yazı türüdür.
7. 1923-1950 arası Cumhuriyet Dönemi Türk tiyatrosunun özelliklerinden beş tanesini yazınız. (10 Puan)
- 1923-1950 yılları arasında tiyatro, daha çok, Cumhuriyet değerlerinin halka aktarılmasında bir araç olarak kullanılmıştır.
- Devlet konservatuvarlarının, devlet tiyatrolarının, şehir tiyatrolarının açılması ve özel tiyatro gruplarının oluşması ile tiyatro güçlenmiştir.
- Cumhuriyet'in ilk yıllarında tiyatro yazarları daha çok Türk tarihi, efsaneler ve masallara yönelmiş, bu yolla ulusal bilinci pekiştirmek istemişlerdir.
- Kurtuluş Savaşı yılları, Atatürk'ün fikirleri, Cumhuriyet kazanımları, mitoloji, efsaneler ve masalları, Türk tarihi, Türk milliyetçiliği, Batılılaşma, toplumsal değerlerdeki değişimler vb. sıkça işlenen temalardır.
- Bu dönemde Muhsin Ertuğrul, modern Türk tiyatrosunun oluşmasında önemli katkılar sağlamıştır.
8. Aşağıdaki cümleleri ögelerine ayırınız. (10 Puan)
a) Şairleri haykırmayan bir millet / sevenleri toprak olmuş öksüz çocuk gibidir.
Özne Yüklem
b) Şimdilerde blokların yükseldiği bu yerde / eskiden / menekşeler / açardı.
D.T ZT. ÖZNE Y.
9. Aşağıdaki cümlelerdeki anlatım bozukluklarını bulup cümlelerin düzeltilmiş halini yazınız. (10 Puan)
a) Çürümüş yiyecekler yarardan çok zarar sağlar.
Çürümüş yiyecekler yarardan çok zarar verir.
b) Bana en kutsal meslek nedir diye sorsanız hiç düşünmeden öğretmenlik diyebilirim.
Bana en kutsal meslek nedir diye sorsanız öğretmenlik diyebilirim. (Anlamca çelişen sözcüklerin bir arada kullanılması…)
c) Önümüzdeki haftanın programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık sayın seyirciler.
Önümüzdeki haftanın programlarından bazılarını sizlere tanıtmaya çalıştık sayın seyirciler.
d) Ben sırama isimlerimizi, sen kalbime aşkı yazmıştın.
Ben sırama isimlerimizi (yazmıştım) sen kalbime aşkı yazmıştın.
e) İnsanlara gereken ilgi ve önemi vermek zorundayız.
İnsanlara gereken ilgiyi göstermek ve önemi vermek zorundayız.
10. Aşağıdaki ayraç içindeki yerlere uygun noktalama işaretlerini yazınız. (10 Puan)
(,) içinde değerli fresklerin bulunduğunu, binanın yıllar önce müzeye çevrildiğini (…) Ama bir türlü yolum düşmemişti bu tarihî anıta (.) Bu anıtı ziyaret etmeyen bir tek ben mi kalmıştım şu koca İstanbul’da (?)
إرسال تعليق
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.