Cahit Külebi Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda Söz Sanatları

Cahit Külebi Atatürk Kurtuluş Savaşı'nda Şiirindeki Kişileştirme Sanatı

⇲edebiyatfatihi.net 

Yapay ya da yapma destan; bir şairin, toplumu etkileyen herhangi bir olayı doğal destanlara benzeterek söylemesi sonucu oluşan destanlardır. Bu destanları oluşturanlar bellidir. Bir şair tarafından doğal destana benzetilerek yazılır. Şair kendi milletinin tarihinden çıkmış olaylara kendi duygu ve düşüncelerini de katarak destanlaştırır. Örneğin Cumhuriyet Dönemi'nin önemli şairlerinden Cahit Külebi Türk tarihinin önemli dönüm noktalarından biri olan Kurtuluş Savaşı gerçekliğini destansı biçimde anlatıyor. 

ATATÜRK KURTULUŞ SAVAŞINDA
(...)
Bir gemi yanaştı Samsun’a sabaha karşı
Selâm durdu kayığı, çaparı, takası
Selâm durdu tayfası.
Bir duman tüterdi bu geminin bacasından bir duman
Duman değildi bu!
Memleketin uçup giden kaygılarıydı.
Samsun limanına bu gemiden atılan
Demir değil!
Sarılan anayurda
Kemal Paşanın kollarıydı.

...

Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar
Kalktı takalar,
İzin verseydi Kemal Paşa
Ardından gürleyip giderlerdi.
Erzuruma kadar.
Bir selâm gibi gitti Erzurum’a,
Bin selâm gibi geldi Sivas’a Erzurum’dan.
Dağlar alçaldı yol vermeğe,
Temizlendi ılkımından karından
Analar bacılar yola döküldü,
Cephane taşıdı arkasından.
Irmaklar suyundan faydalattı,
Ağaçlar daldasından.
Yer gök inledi bir yol daha
Kurtuluş savaşından.
(…)

Cahit KÜLEBİ

SÖZ SANATLARI

Kişileştirme (Teşhis)

• "Selâm durdu kayığı, çaparı, takası" dizesinde kayık selam durma yönüyle
• "Kalkıp ayağa ardısıra baktı dalgalar/Kalktı takalar" dizelerinde dalgalar ve takalar
• "Dağlar alçaldı yol vermeğe" dizesinde dağlar
• "Irmaklar suyundan faydalattı" dizesinde ırmaklar kişileştirilen varlıklardır.