9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI

6. ÜNİTE: TİYATRO KONU ANLATIMI (2019-2020)


Bu yazımızda 9. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı tiyatro ünitesi (6.ünite) özet ders notlarını bulabilirsiniz... Ders notu içeriği tiyatro türünün tanımı, özellikleri, kısaca tiyatro gelişimi, tiyatro türleri, aralarındaki farklar, temel tiyatro terimleri ve örnek metin incelemelerinden oluşuyor.


9.SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERS NOTLARI, 6. ÜNİTE: TİYATRO DERS NOTLARI-PDF, 2018-2019

Tiyatro: Sahne üzerinde ve bir seyirci topluluğu önünde, sanatçılar tarafından, hareketli olarak canlandırılacak nitelikte yazılan edebi türdür.

➥ Başka bir tanımla ifade edilecek olursa; herhangi bir olay, durum veya tasarının sahnede canlandırılması amacı ile yazılmış eserlere “dramatik metinler” denir. Bu metinlerin sahnede canlandırılması ile ortaya çıkan sanat da tiyatro olarak adlandırılır.

$ads={2}

Tiyatronun Kökeni:

Tiyatronun kökeni Eski Yunan'da bağ bozumu tanrısı Dionysos (Diyonizos)  adına yapılan dini törenlere  dayanmaktadır.  Tiyatro sözcüğü Yunanca'da "seyirlik yeri" anlamına gelen theatron'dan türetilmiş, dilimize İtalyancandaki teatro sözcüğünden geçmiştir.
İlk tiyatro şenliği M.Ö. 534 yılında Atina'da yapılmıştır.

Kısaca Türk Edebiyatında Tiyatro:

Modern tiyatro öncesinde Anadolu'da geleneksel Türk tiyatrosu egemendi. Karagöz, Meddah, orta oyunu ve köy seyirlik oyunları...

Bizde Batılı anlamda tiyatro ilk kez Tanzimat Dönemi'nde görülmüştür. Bu dönemde Tanzimat sanatçıları Batı'dan tiyatro çevirileri yapmıştır. (Örneğin Ahmet Vefik Paşa'nın Moliere'den yaptığı çeviriler)

➠Modern anlamda ilk yerli tiyatro Şinasi'nin Şair Evlenmesi'dir. Bir töre komedisi olan oyunda görücü üsulüyle evlenmenin sakıncaları işlenmiştir. 

➠Sahnelenen ilk yerli tiyatromuz ise Namık Kemal'in Vatan Yahut Silistre'dir. (Silistre bugünkü Bulgaristan’da Tuna ırmağının kıyısında, bir kenttir. Tiyatro eserindeki olaylar 1853 yılında Osmanlı Devleti ve Rusya arasında başlayan Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile onun peşinden Silistre’ye giden Zekiye adlı genç kızın aşkı etrafında gelişir.

Tiyatro Türünün Genel Özellikleri: 
  • Canlandırmak esastır.
  • Diyaloglardan oluşur.
  • Olay çevresinde oluşur.
  • Kurmaca, yazılı ve dil şiirsel işlevde kullanılır.
  • Jest ve mimik önemlidir.
  • Sahne, oyuncu seyirci, tiyatro metnin önemli unsurlarıdır.
  • Belirli bir sahne düzeni içinde oyun sergilenir.
  • Dramatik örgü, mekan, zaman, çatışma ve kişiler yapı unsurlarından oluşur.
Tiyatronun Yapı Unsurları:
  • Dramatik örgü, mekan, zaman, çatışma ve kişiler tiyatronun yapı unsurlarını oluşturur.
Dramatik Örgü: Tiyatro eserindeki olay örgüsüdür.  Oyun içindeki olay örgüsü aynı zamanda “dramatik örgü” olarak da adlandırılır. Temel ve yan çatışmalardan doğan olaylar neden-sonuç ilişkisi ile birbirine bağlanır. Dramatik örgü, perde, sahne vb. bölümlemeler etrafında düzenlenir. (Bazı metinlerde bu bölümlere karşılık gelen meclis, fasıl gibi terimler bulunur. )

Kişi: Eserde özellikleri ve konuşmaları belirtilmiş olan karakterler kişileri oluşturmaktadır.  Kişiler, iletinin okura/izleyiciye ulaşmasını sağlayan temel unsurdur. Eserde yer alan kişiler (tip ve karakterler)  sahnede oyuncular tarafından canlandırılmaktadır. Oyuncuların yetenekleri ve roldeki başarıları eserdeki kişilerin tüm özelliklerinin tam olarak sahneye yansıtılmasında belirleyici bir rol oynamaktadır.

Mekan (Sahne): Tiyatrolarda  mekan dekorlarla sahnede izleyiciye gösterilir. Piyeste geçen olayların gerçekleştiği yerleri canlandırmada kullanılan malzemeler genel olarak "dekor” olarak adlandırılır. Geçen olaylara uygun olarak sahne düzenlenir.

Çatışma: Oyun içinde olay örgüsünü geliştiren, kişiler arasındaki mücadeleler, anlaşmazlıklar ve zıtlıklar çatışmayı oluşturur. Çatışmada farklı olguların birbiriyle mücadelesi bulunmaktadır. Çatışma, oyun içinde heyecanı ve izleyici dikkatinin çekilmesini sağlayan önemli bir unsurdur. Sosyal statü, mizaç farklılıkları, ekonomik durum, eğitim-kültür  gibi  birçok etken oyundaki kişiler arasında belirgin farkların çatışmayı belirler. (Örneğin gelenek-modernite çatışması, zengin-fakir, sömüren-sömürülen çatışması ya da bireyin toplumla veya kendisiyle yaşadığı çatışmalar vb.)

Zaman: Olayların gerçekleştiği zaman sahnede dekorlarla tasvir edilir. Günümüz tiyatrosunda zaman geniş bir zamanı kapsayabilmektedir. Ancak modern tiyatro öncesinde olayların 24 saat zaman dilimi içinde gerçekleştiği üç birlik kuralı (olay-zaman ve mekan birliği)  uzun bir süre bu oyunlarda uygulanmıştır.



MODERN TİYATRO TÜRLERİ

Bugünkü tiyatronun temeli antik Yunan tiyatrosudur. Bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan törenlerde orta çıkmıştır. İlk türler trajedi (tragedya) ve komedidir.

1. TRAJEDİ (TRAGEDYA): Yaşamın acıklı yönlerini, kendine özgü konularla sahnede yansıtmak; ahlak, erdem örneği göstermek amacıyla yazılmış manzum tiyatro eserlerine trajedi denir. 

Antik Yunan’da Dionysos adına yapılmış törenlerde, koradaki insanlar keçi derilerine sarınarak şarkı söyledikleri için bu türe keçi şarkısı anlamına gelen tragedya denilmiştir. 

Trajedi: izleyicide korku, heyecan,, acındırma duyguları uyandırarak ders vermeyi amaçlar. Trajedilerde işlenen trajik olay, iki yüksek değer arasındaki çelişkiyi yaşayan insanın durumundan doğar.

$ads={2}

Klasik trajedinin özellikleri:

1. Trajedilerde erdem ve ahlaka her şeyin üstünde yer verilir.
2. Trajedi, konularını tarih ve mitolojiden alır. (17. yüzyıla kadar)
3. Trajedilerde; çirkin sayılan vurma, yaralanma, öldürme gibi olaylar, sahnede, seyircilerin gözleri önünde sergilenmez, bu olaylar sahne gerisinden duyurulur.
4. Trajediler, manzum olarak yazılır.
5. Beş perdeden oluşur, diyalog ve koro bölümlerinden oluşur.
6. Kahramanlar olağanüstü varlıklar veya soylulardır. Tanrılar, tanrıçalar, yarı tanrılar; krallar, kraliçeler…
7. Trajedilerde üç birlik kuralı vardır. Bir eserin zaman, mekan (yer), olay birliği içinde verilmesine üç birlik kuralı denir.

  • Zaman birliği : Eserin konusunu oluşturan olay, 24 saat içinde geçer. Eserin konusu, olayın sonuca en yakın yerinden seçilir.
  •  Yer birliği : Olayın baştan sona kadar aynı yerde geçmesidir.
  • Olay birliği : Piyesin tek bir ana olay çevresinde gelişmesidir.


Önemli Tragedya Yazarları:

Aiskhylos (Ayklos), Sophokles (Sofokles), Euripides (Öripides), Ennius (Enius), Corneille (Korneyl), Racine (Rasin)

Örnek Metin İncelemesi:

Turan Oflazoğlu Kösem Sultan Tiyatro Oyunu


KÖSEM SULTAN/A.TURAN OFLAZOĞLU

Türü: Tragedya
Konusu: Kösem Sultan adlı oyunda kendi çıkarları için devletin çıkarlarını hiçe sayan, iktidar hırsıyla yanıp tutuşan Kösem Sultan’ın kendi sonunu hazırlaması anlatılıyor.

Teması: İktidar mücadelesi

Temel Çatışmaları: Bu piyes çatışma yönünden oldukça zengin bir içeriğe sahiptir. Temel çatışma olarak iktidar ve güç çatışması işlenir. “Kösem Sultan ve taraftarları ile Turhan Sultan ve taraftarları arasındaki iktidar mücadelesinin yarattığı çatışmalar söz konusudur. Ayrıca bireylerin iç dünyası da çatışmaları da diğer çatışma unsurları olarak söylenebilir.

Dil ve Üslup Özellikleri: Eser, tragedya türünün dil ve üslup özelliklerini gösterir. Bunun gereği olarak argo ve çirkin sözlere yer verilmez. Oyunda şiirsel bir üslup kullanılmış, deyimlere ve özlü sözlere yer verilmiştir. edebiyatfatihi.net

2. KOMEDİ (KOMEDYA)

İzleyiciyi güldüren, eğlendiren ve eğlendirirken düşündüren tiyatro türüne komedi denir. Komedide kişilerin ya da toplumun gülünç yanları ortaya konularak seyirciyi güldürme yoluyla düşündürme ve doğru yola yöneltme amacı güdülür. Komedi de trajedi gibi bağ bozumu tanrısı Dionysos adına yapılan törenlerden doğmuştur. Bu törenlerde komos denilen alaylar kurulurdu. Bol bol şarap içip acayip kılıklara giren halk flüt çalan birilerinin arkasından türlü taşkınlıklar yaparak sokaklarda, kırlarda dolaşırdı. İnsanlar birbirlerine sataşır, şakalar yapardı. Komedi terimi komos (cümbüş, alay) ve ode (ezgi) sözcüklerinin birleşmesinden doğmuştur.

Klasik komedinin özellikleri:

1. Konular günlük yaşamdan alınır.
2. Kişiler çoğunlukla halk kesimindendir.
3. Acı veren olaylar (vurmak, yaralamak vb. ) seyircinin gözü önünde gerçekleştirilebilir.
4. Üslûpta soyluluk aranmaz; her türlü kaba sözlere şakalara yer verilir.
5. Nazımla yazılır (17. yüzyıl klasik edebiyatında nesirle yazılmış komediler de vardır.).
6. Trajediler gibi komediler de birbiri arkasından sürüp giden “diyalog” ve “koro” bölümlerinden oluşur. Eser ara vermeden oynanır, perde arası yoktur.
7. Komedide de üç birlik kuralına uyulmuştur. Sonraları bu kuraldan vazgeçilmiştir.


Komedinin en önemli temsilcisi Eski Yunan'da Aristophanes ve 17. yüzyılda Fransız edebiyatında Moliere'dir.

Başlıca Komedi Çeşitleri :
  • Karakter Komedisi: İnsan karakterinin gülünç ve aksak yanlarını konu alan komedidir. (Moliere-Cimri. Shakespeare-Venedik Taciri vb.)
  • Töre Komedisi: Toplumun gülünç ve aksak yanlarını konu alan komedidir. (Moliere-Gülünç Kibarlar, Gogol- Müfetiş, Şinasi-Şair Evlenmesi vb.)
  • Entrika Komedisi (Vodvil): Olayların şaşırtıcı biçimde düzenlediği, çoklukla güldürmekten başka bir amaç güdülmeden yazılan komedidir. (Moliere-Scarpin’in Dolapları, Shakespeare-Yanlışlıklar Komedisi vb.)
Önemli Komedi Yazarları :

Aristophanes (Aristofanes), Menandros (Menandros), Terentius (Terenttius) Plautus (Platus), Moliere (Molyer)

Örnek Metin İncelemesi:

Necati Cumalı-Kaynana Ciğeri

Cumhuriyet Dönemi'nin usta yazarı Necati Cumalı "Kaynana Ciğeri" adlı töre komedisinde bir halk türküsünden yararlanmıştır. Sanatçı bu eserinde gelin-kaynana, gelin-görümce, gelin-efendi çatışmasını yalın bir dille ve abartılı komedi unsurlarıyla süsleyerek anlatmıştır.

Konusu ve Özeti: Oyunun konusu kedinin ciğeri alması üzerine kuruludur. Gelin bir sabah erkenden kalkar, eşinin kahvesini yapmak için mutfağa girer, o anda bir kedinin mutfak penceresinden içeri girdiğini ve tel dolabın açık olduğunu görür. Gelin, tel dolaba bakar ve kedinin önceki gün eşinin getirdiği ciğeri yediğini anlar. Evin gelini efendisinin (kocasının) bu yüzden kendisini boşayacağından korkar.
Türü: Töre Komedisi
Üslup: Yazar bu oyunda halk söyleyişlerinin de olduğu sade bir dil kullanmıştır. Abartılı mizah ögelerine yer verilmiştir.
Çatışma Unsurları: Gelin-kaynana, gelin-görümce, gelin-efendi çatışmaları...


3. DRAM 

➜Yaşamın acıklı ve gülünç yönlerini bir arada yansıtan tiyatro türüne dram denir.

Komediler yalnız gülünç, trajediler de acıklı olayları canlandırmak için yazılmıştır. Oysaki yaşam, acıları ve sevinçleriyle bir bütündür. 19. yüzyılda Fransa’da, yaşamın hem acıklı hem gülünç yönlerini birlikte işleyen dram türü ortaya çıkmıştır. Bu türün gelişmesinde William Shakespeare’nin önemli katkıları olmuştur. Shakespeare, klasik tiyatronun zaman ve yer birliği kuralını yıkmıştır. Ayrıca acıklı ve gülünç olayları sahnede iç içe vererek dramın ilk örneklerini vermiştir.

➤Dram türünün ilk örneklerini İngiliz sanatçı William Shakespeare vermiştir.
Dram türünün ilkelerini ise 19. yüzyıl Fransız sanatçı Victor Hugo belirlemiştir.

Dramın Özellikleri:

1. Üç birlik kuralına uyma zorunluluğu yoktur.
2. Hem acıklı hem gülünç olaylar, yaşamda olduğu gibi bir arada bulunabilir.
3. Ola tarihin herhangi bir devrinden ya da günlük yaşamdan alınabilir.
4. Kişiler halkın her kesiminden seçilebilir.
5. Klasik trajedi ve komedilerdeki eski Yunan mitolojisine yönelik değerler yerine ulusal değerlere yönelme görülür.
6. Acı veren olaylar( vurma, öldürme vb.) sahnede oluş halinde gösterilir.
7. Perde sayısı yazarın isteğine bağlıdır.
8. Hem şiir hem düz yazıyla yazılabilir.

Önemli Dram Yazarları:

İngiliz Edebiyatı:
  • William Shakespeare (1564–1616)
İspanyol Edebiyatı:
  • Lope de Vega (1562–1635)
Alman Edebiyatı:
  • Herder (1744–1803)
  • Schiller (1759 – 1805) 
  • Goethe (1749–1832)
Fransız Edebiyatı:
  • Victor Hugo (1802–1885)

Örnek Metin İncelemesi:

Turgut Özakman-Ocak
Türü: Dram

Oyunun Konusu: Dram türündeki "Ocak" adlı oyunda ekonomik sıkıntıların emekçi bir aile bireylerinin arasındaki ilişkileri büyük oranda etkilediği ve çatışmalara yol açması ama tüm bunlara rağmen ailenin bir arada arada durma çabasını anlatılıyor.

Dil ve Üslup: Yazar bir ailenin ekonomik sorunlar temelinde yaşadığı sıkıntıları eleştirel bir üslup, yalın ve sade bir dille anlatmıştır.

Çatışmaları: Ekonomik sorunlar temelinde aile bireyleri arasındaki çatışmalar; düşler, düş kırıklıkları, duyarlılıklar-tepkiler, öfke-sevgi gibi çatışmalar ele alınıyor.

TRAJEDİ-KOMEDİ-DRAM KARŞILAŞTIRMASI-TABLO
TEMEL TİYATRO TERİMLERİ

Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.
Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.
Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.
Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.
Aktris: Kadın tiyatro sanatçısı.
Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.
Antik tiyatro: Eski Yunan - Latin tiyatrosu.
Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.
Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.
Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.
Diyalog: Oyundaki iki ya da daha çok kişi arasındaki karşılıklı konuşmalar
Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; bir vakayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.
Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.
Figüran: Genellikle tiyatro ve sinemada, konuşması olmayan veya konuşması çok az olan rollere çıkan kimse.
Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. (Bugünkü perde karşılığı.)
Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız olmuştur.
Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vakanın geçtiği bölüm.
Feeri:
Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.
Grotesk: Gülünç, güldürücü.
Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.
Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.
Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktrislerce başlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.
Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.
Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.
Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.
Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan değişiklikler.
Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.
Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.
Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.
Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.
Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.
Perde: Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından, kapanmasına kadar geçen bölüm.
Piyes: Tiyatro eseri.
Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.
Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.
Replik: 1. Oyuncunun sözü karşısındakine bırakırken söyleyeceği son söz. 2. Oyunda karşısındakinin sözüne karşılık, karşılama sözü.
Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.
Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.
Revü: Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.
Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.
Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.
Senaryo: Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.
Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.
Temaşa: Tiyatro.
Temsil: Bir tiyatro eserinin oynanması.
Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler .
Trajik: Korku, sıkıntı, heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.
Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.
Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.
Virtüöz: Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.

Yazıya Tepkini Göster!

3 تعليقات

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

  1. Yaa çok teşekkür ederim, harika bir konu anlatımı oldu benim için. Ellerinize sağlık hocam

    ردحذف
  2. Teşekkürler arkadaşlar, faydalı olmasına sevindim...

    ردحذف

إرسال تعليق

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

أحدث أقدم

Reklam

Reklamlar