Bu yazımızda tekke-tasavvuf edebiyatının aşk ve sevgi çağlayanı  Yunus Emre'nin "Ne söylerler ne bir haber verirler" ilahisini zihniyet, yapı, ahenk unsurları (kafiye, redif, ölçü...) tema vb. ölçütlere göre incelemeye çalıştık...

İLAHİ

Yalancı dünyaya konup göçenler,
Ne söylerler, ne bir haber verirler.
Üzerinde türlü otlar bitenler,
Ne söylerler, ne bir haber verirler.

Kiminin başında biter otlar,
Kiminin başında sıra selviler.
Kimi masum, kimi güzel yiğitler,
Ne söylerler, ne bir haber verirler.

Toprağa gark olmuş nazik tenleri,
Söylemeden kalmış tatlı dilleri.
Gelin duadan unutman bunları,
Ne söylerler, ne bir haber verirler.

Yunus der ki: Gör takdirin işleri,
Dökülmüştür kirpikleri, kaşları.
Başları ucunda hece taşları,
Ne söylerler, ne bir haber verirler.

Yunus Emre
DÖNEMİN ZİHNİYETİ

Yunus Emre'nin bu şiirinde "Yalancı dünyaya konup göçenler"  dizesinde dünyayı yalan olarak algılama biçimi var...
"Kimin başında biter ağaçlar , Kiminin başında sıra selviler" dizeleri mezarlık gelenekleri hakkında ipuçları taşıyor.
"Takdirin işleri" ifadesi Yunus Emre'nin ölüm karşısındaki teslimiyetini dile getirir.
 Şairin sanat ve zevk anlayışı, dil özellikleri dönemin zihniyetini yansıtan diğer unsurlardır.

YAPI UNSURLARI:

Nazım Birimi: Şiir ses ve anlam kaynaşmasından meydana gelen dört dörtlükten oluşmuştur.
Nazım Biçimi: İlahi

AHENK UNSURLARI

a--Yalancı dünyaya konup göçenler,
b--Ne söylerler, ne bir haber verirler.
a--Üzerinde türlü otlar bitenler,
b--Ne söylerler, ne bir haber verirler.

"enler" redif
"Ne söylerler, ne bir haber verirler." redif

c--otlar
c--selviler
c--yiğitler
b--Ne söylerler, ne bir haber verirler.

"ler" redif

...

Tema: Ölüm... Ölüm herkes için kaçınılmaz bir gerçektir. Bir gün vadesi dolduğunda zengin, fakir  her insan mutlaka ölüm gerçeğiyle karşılaşacaktır. "Zengini fakiri, yaşlısı genci ölüm vasıtasıyla toprağın koynuna verilir." Yunus ölüm gerçeğini “takdirin işleri” olarak nitelendirir ve ölüm hakkındaki düşünceleri dizelerine yansıtır.

Dil ve Anlatım:

Yunus Emre'nin şiirlerinde sade ve yalın bir halk dili vardır. Bu dil,  13. yüzyıl halk Türkçesidir. Büyük mutasavvıf bu şiirde de düşüncelerini sade, akıcı, süsten ve gösterişten uzak bir üslupla dile getirmiştir. 

www.edebiyatfatihi.net

Yunus Emre Kimdir?

Edebi Kişiliği 

1238
'de doğduğu 1320'de öldüğü tahmin ediliyor. 
-Yaşına ilişkin bilgiler sınırlıdır. Doğum ve ölüm yeri kesin olarak bilinmemektedir. 
-13. yüzyılın ortalarına doğru Moğol İstilası ve Selçuklu Devleti'nin yıkıldığı dönemde Anadolu'da yaşadığı sanılıyor. 
-Taptuk Emre'nin dergahında hitmet etti. Taptuk Emre'nin düşüncelerini yaymak için Anadolu'da köy köy kasaba kasaba dolaştı. 
-Şiirlerinde içli bir Allah aşkı ve derin bir insan sevgisi vardır. 
-Tüm şiirlerinde Allah'a ulaşma çabasıyla duyduğu mutluluk, O'na kavuşma isteğinin coşkusu ve kavuşamamanın verdiği acı vardır. 
-İlahi türünün en güzel örneklerini vermiştir. 
-Çoğunlukla hece ölçüsü kulllanmıştır. Risaletü'n Nushiyye adlı eserinde ise aruz ölçüsünü kullanmıştır. 
-Sade bir Türkçe ile söylemiştir. Halk dilinin deyiş ve özelliklerini de şiirlerinde kullanmıştır. Süsten uzak ve içten söylemiştir. 
-Tasavvufun çizgilerini ve felsefesini halka en iyi anlatan mutasavvıftır.

ESERLERİ

Divan 
Risaletü'n Nushiyye (Nasihatler Kitabı)



Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar