Bir Roman Filme Alındığında O Romanla Film Arasında Ne Gibi Farklılıklar Oluşur?

Bu yazımızda bir romanla filmi arasındaki farklılıkları incelemeye çalıştık. 

İnceleme: edebiyatfatihi.net

Filmin senaryosu; dramatik kurguyu, sahne düzenini, diyalogları ve dekor değişimlerini esas alarak hazırlanmış kendine özgü tekniği olan metindir. Romanda ise  dilin bireysel tarzda kullanımı çevresinde oluşturulmuş; olay, mekân, zaman, şahıs kadrosu gibi yapı unsurlarının meydana getirdiği kurgunun bir anlatıcı tarafından nakledilmesi esasına dayanır.Romanda anlatılan her şey filmde anlatılmayabilir.
Filmin senaristi  romanı  tamamıyla sinemaya uyarlayamayacağı  için romanda kırpma ve eksiltme yapabilir. 
Romandaki diyaloglar ile filmdeki diyaloglar birebir aynı olmayabilir.
Romandaki yan karakterlere filminde çok fazla ağırlık verilmeyebilir.
Filmdeki olaylarla romandaki olayların kronolojik sıralaması farklı olabilir.
Romandaki karakterlerin fiziki ve ruhsal özellikleriyle filmdeki karakterlerin özelllikleri birbiriyle tam uyuşmayabilir.  www.edebiyatfatihi.net

ÖRNEK

(Aşağıdaki inceleme yasamingenisozeti.blogspot.com bloğundan alıntıdır)

Bir Roman Filme Alındığında O Romanla Film Arasında Ne Gibi Farklılıklar Oluşur?
                           ROMANLA FİLMİ ARASINDAKİ FARKLAR
             
yasamingenisozeti adlı blogda Patrick Süskind'in Koku adlı romanıyla romandan uyarlanan oriijinal adı Perfume olan filmde kitapla filmi karşılaştırılmış ve arasındaki farklar şöyle ortaya konmuş....


Kitapta: Grenouille daha çirkince tariflenmiş, içindeki kötülüğün dışından sezildiği bir karakter. Tam bir antikahraman.

Filmde: Çirkin değil hatta sevimli bir çocuk bulunmuş karakter için. Hatta bebeğin pazar tezgahının altında ağlaması, annesinin onu ölüme terk etmesi, yetimhanedeki çocukların onu boğmaya çalışmaları, sevimli görünüşü izleyicinin karakterle özdeşleşmesini sağlıyor ve empati kurmasına yardımcı oluyor.

Kitapta: Grenouille ilk önce süt anneye veriliyor ve 3 süt anne değiştiriyor. Hepsi çocuğun diğer bebeklerin de sütünü emdiğini ve bir türlü doymadığını söylüyor. Son süt anne çocuğu kiliseye geri getirdiğinde içine şeytan girdiğini söylüyor. Çünkü hiç kokmayan bir bebek.

Filmde: Süt anne kısmı atlanmış, hemen yetimhaneye götürülüyor ve Madam Gaillard’a teslim ediliyor. Çocuğun kokusuz olması kitabı okumamış izleyici için sürpriz oluyor.

Kitapta: Madam Gaillard kiliseden gelen ödeme kesilince Grenouille’i tabakhaneye götürüyor. Onu Mösyö Grimal’e bir komisyon karşılığında satıyor. Daha sonra ileriki yaşantısının bir özeti veriliyor ve 90’lı yaşlarda yoksulluk içinde vefat ettiği, kimsesizler mezarlığına gömüldüğü anlatılıyor.

Filmde: Madam, Grenouille’i tabakhaneye teslim ettikten hemen sonra, aldığı parayı çalmak isteyen hırsızlar tarafından boğazı kesilerek öldürülüyor. Daha sonra da Grenouille’in çıkar ilişkisinin bittiği insanların bir şekilde öldüğünü görüyoruz. Annesi doğumdan sonra asılmıştı. Daha sonra Baldini’den koku yapımı ile ilgili bütün bilgileri ve kalfalık belgesini de alıp yola çıktıktan sonra Baldini’nin evi yıkılacaktır. Hatta Duruot da suçlarının üstüne kaldığı kişi olarak idam edilerek öldürülür. Grenouille’in “kene” metaforu filmde böylelikle altı çizilerek anlatılmış.

Kitapta: Grenouille'in ilk kurbanı Paris’teki kızla karşılaşması, bir izin gününde Kral’ın tahta çıkışının yıldönümü kutlamalarında olmuştu. Kızın kokusunu nehrin öteki ucundan almış. Kokunun izini takip etmişti.

Filmde: Grenouille, Mösyö Grimal’in emriyle teslimata katılmak için kasabaya inmiş ve ortadan kaybolmuştu. Kız erikleri satmak için kalabalığa karışmış, Jean-Baptiste onun kokusunu almış ve Grimal’den ayrılmıştır. Kızın peşinden gider ve kız ona erik satmaya çalışır. Daha sonra geri döndüğünde Grimal’den dayak yer bu yüzden. (Empati sebebi)

Kitapta: Kızı görür, ona yaklaşır, bu sırada kız arkasında biri olduğunu hisseder ve döndüğünde Grenouille kızın boğazına yapışır ve çığlık atamadan öldürür.

Filmde: Kıza yaklaşır, koklar, kız arkasına dönünde çığlık atar. Grenouille onun bağırmasını engellemek için ağzını kapatır. O sırada merdivenlerden birileri gelmektedir. Kızın bağırmasını duymasınlar diye iyice bastırır. Onlar gittiğinde elini kızın ağzından çeker ama kız ölmüştür. Bunu bilinçli olarak yapmaz.( Empati sebebi)

Kitapta: Baldini’den iş isteyen Grenouille küstah, kendini bilmez bir oğlandır.

Filmde: Parfümcülüğü öğrenmek isteyen, görgü kurallarını bilmeyen, heyecanlı birisi. (Empati sebebi)

Kitapta: Grenouille mağaraya kapandıktan sonra, tamamen insanlıktan çıkar, rüyalar aleminde yaşar. Gördüğü bir kabusla, kendi kokusuzluğunun sonucu olan sisin onu öldüreceğinden korkar ve normal yaşama dönmeye ve kendine bir koku yapmaya karar verir.

Filmde: Yaşadığı mağara hayatı daha inzivaya çekilmiş bir tarzı yansıtmakta, kabusta ise Paris’te öldürdüğü kızla ilk karşılaşmalarında, kokusu olmadığı için kızın onu fark etmediğini görür. Uyanınca kendisini koklar ve hiç kokusu yoktur, bunun üzerine kendine bir koku edinmek ve “insan” olarak fark edilmek üzere şehre döner. (Burada bir ölüm korkusu olmadığı için biraz zayıf kaldığını düşünüyorum)

Kitapta: Mağaradan kasabaya indiğinde haydutlar tarafından kaçırıldığını söyler. Sağlıklı yaşamla ilgilenen Marquise de la Taillade-Espinasse’a bildirilir. Onun tarafından hem eski sağlığına hem de yabani halinden kurtulup bir beyefendiye dönüşür.

Filmde: Böyle bir bölüm yok. Jean-Baptiste mağaradan sonra hemen Baldini’nin bahsettiği kokuları saklamayı öğreneceği yer olan Grasse’a gelir. (Konunun özü açısından anlatılmasa da olacak bölümler rahatlıkla senaryodan çıkarılabilir)

Kitapta:
Grasse’a koku elde etmek için gider. Şehri dolaşırken kızın kokusunu alır ve bunun üstüne bir plan yapar. (Çok tesadüfi duruyor. Kitapta ilk öldürdüğü kızın kokusunu da uzaklardan almıştı, Grasse’takini de. Senaryo da iki farklı karşılaşma konulmuş bunların yerine)

Filmde: Grasse’ın en güzel kızı Laura ile yolda karşılaşır. Kızın kokusu Grasse’a gitmesinde etkili olur. Kızı gözetler ve kokusu için plan yapar.

Kitapta: Grenouille'in katil olduğunun anlaşılması Laura'yı da öldürüp kokusunu elde etmek için evine döndükten sonra, şehrin kapısındaki görevlinin ihbarı ile olur.

Filmde: Daha önce öldürdüğü kurbanlardan birinin köpeğinin, sahibinin kokusunu alarak Grenouille'in odasının zemimini kazıp perukları çıkartması ile suçlu olduğu anlaşılır. Bunun üzerine yola çıkan polis ekibi Grenouille'i Laura'nın kokusunu ormanda elde ettikten sonra yakalarlar.

En temel farklılık ise kitapta Grenouille'in insanların onu sevmelerini sağladığı anda, kendisini ve insanları sevmediğini farketmesiydi. Nefret etmekten ve kendisinden nefret edilmesinden mutlu oluyordu. Filmde ise; ilk öldürdüğü kız aklına geliyor, asla birini sevemeyecek ve o kız tarafından ya da başkası tarafından sevilemeyecek olduğunu anlıyor.


Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

أحدث أقدم

Reklam

Reklamlar