Dİvan  Edebiyatı profesörü İskender Pala bir yazısında Rasih Beyin muhteşem gazeli için şöyle diyordu:

Attila İlhan, 'Hangi Edebiyat'ında aynı gazel için "Râsih'in ünlü gazeli, Türk şiirinin geleneksel ahengini en tumturaklı şekliyle hissettiren görkemli gazellerindendir; ilk defa 1943'te mi, 44'te mi ne, okuyup çarpılmıştım. Ya Rabbi ne yaman bir sesti o!?.." demekten kendini alamaz.

Tezkire ve şiir mecmualarında Rasih'in bu ünlü şiirine 37 şair tarafından yazılmış 45 benzer şiir kayıtlıdır. Bu kafiye ve vezindeki ilk şiir de Cem Sultan'a aittir. Bunların hepsi birbirine nazire (aynı vezin ve kafiyede benzer şiir) olup Rasih'in dizeleri kendisinden öncekileri aşmış, kendinden sonrakiler tarafından ise hiç aşılamamıştır.



SÜZME ÇEŞMİN GELMESÜN MÜJGAN MÜJGAN ÜSTÜNE

GAZEL

Süzme çeşmin, gelmesün müjgân müjgân üstüne
Urma zahm-i sîneme, peykân peykân üstüne

Rîze-i elmâs eker, her açtığı zahme o şûh
Lütfü vâr olsun, eder ihsân ihsân üstüne

Dîlde gâm var şimdilik, lûtfeyle, gelme ey sürûr
Olamaz bir hânede mihmân mihmân üstüne

Yârdan mehcûr iken düştük diyâr-ı gurbete
Dehr, gösterdi yine, hicrân hicrân üstüne

Hem mey içmez hem güzel sevmez demişler hakkına
Eylemişler Râsih’e, bühtân bühtân üstüne


Ölçüsü: Aruz Ölçüsü, Kalıbı:  Fâilâtün Fâilâtün Fâilâtün Fâilün

Günümüz Türkçesiyle:

1. Gözünü süzme, kirpiklerin üst üste gelmesin ki, bağrımın ok üstüne ok vurmuş olmayasın.
2. O cana yakın, çapkın güzel her açtığı yaraya elmas kırıntısı, tozu eker; ihsan üstüne ihsan ettiği için lûtfu var olsun!
3. Ey sevinç! Şimdilik gönülde gam var, sen lûtfet de gelme; misafir üstüne misafir olamaz.
4. Sevgiliden ayrı kalmışken bir de gurbet diyarına düştük; felek bize gene hicran üstüne hicran gösterdi.
5. Rasih için: "Hem şarap içmez, hem de güzel sevmez” demişler; hakkında iftira üstüne iftira etmişler.

İskender Pala'nın açıklaması

1. Ey sevgili! Gözlerini süzme ki, kirpik kirpik üstüne gelmesin; böylece bağrımda (gönlümde) açtığın yaraya ok üstüne ok atmış olma (üst üste kirpikler; üst üste ok demektir).

2. Sevgili, açtığı her yaraya elmas tozu ekiyor. Lutfu var olsun; (aşıkına) ihsan üstüne ihsanda bulunuyor (Sevgilinin birinci ihsanı aşıkının bağrında açtığı yara, ikinci ihsanı da o yaranın kapanmasını engelleyen elmas tozudur).

3. Ey sevinç; gönlümde gam var, şimdilik lutfeyle sen gelme. Çünkü bir evde misafir üstüne misafir uygun düşmez (gam gibi değerli bir misafir var iken sevinci ağırlamak mümkün değildir ki!).

4. Sevgiliden ayrı kalmıştık, bir de gurbetlere düştük. Felek bize hicran üstüne hicran gösterdi vesselam (birinci hicran sevgilinin ayrılık azabı, ikincisi de gurbet elemidir).

5. Rasih için "Hem içki içmez, hem güzel sevmez!" demişler. Zavallıya iftira üstüne iftira atmışlar (İçki de içer, güzel de sever).


GAZELİN YORUMU

(Bu kısım  namuharrir.blogspot.com) adresinde alınmıştır)
İlk beyitte özellikle bilinmesi gereken kelimelerin başında "zahm" vardır. Zahm yara demektir. Divan şiirinde aşık daima yaralıdır. Sevgilinin bir bakışı ile aşığın gönlü yaralanır, bağrına oklar saplanır. Aşıkların yaralısı makbuldür. Yani aşıklar yaralı olduğu ölçüde sevgilisine bağlıdır. Yarası daima tazedir, kanlıdır, kanaması devam eder. Ezelden beri bulunan yara hiç iyileşmez giderek kötüleşir. Giderek kötüleşir ki acısı artsın aşığına kavuşsun diye. Bu çerçevede beytin açıklaması şöyle olacaktır : Ey sevgili! Gözlerini süzme ki, kirpik kirpik üstüne gelmesin; böylece bağrımda açtığın yaraya ok üstüne ok atmış olma.

İkinci beyitteki ana unsur ''rize-i elmas'' yani elmas kırıntılarıdır. Açılan yaraların üzerine elmas kırıntıları atılarak yaranın daha çok acımasını, kanlanmasını sağlayarak işkenceler yapılırdı önceleri. Buna istinaden beyitte şöyle deniliyor : Sevgili, açtığı her yaraya elmas tozu ekiyor. Lutfu var olsun; aşığına ihsan üstüne ihsanda bulunuyor. (Sevgilinin birinci ihsanı aşıkının bağrında açtığı yara, ikinci ihsanı da o yaranın kapanmasını engelleyen elmas tozudur).

Üçüncü beyitte şair sevince sesleniyor ve diyor ki : Ey sevinç gilde yani gönlümde gam var şimdilik lutfeyle sen gelme. Çünkü bir evde misafir üstüne misafir uygun düşmez. Ne alaka diyeceksiniz gam gibi değerli bir misafir var iken evde bir de sevinci ağırlamak mümkün değildir. Çünkü yara gibi gam da aşığın istediği bir şeydir. Yara nasıl büyür kapanmaz ve aşık böyle olmasını ister, aynı şekilde gam ile tecrübe aşığın istediklerinin arasındadır. Yeter ki gam sevgilinin gamı olsun.

Dördüncü beyitte ise ''Sevgiliden ayrı kalmıştık, bir de gurbetlere düştük. Felek bize hicran üstüne hicran gösterdi vesselam'' denmiştir. Buradaki birinci hicran sevgilinin ayrılık azabı, ikincisi de gurbet elemidir.


Son beyitte ise "Rasih için 'Hem içki içmez, hem güzel sevmez!' demişler. Zavallıya iftira üstüne iftira atmışlar.'' Çünkü Rasih içki de içer, güzel de sever.

Yazıya Tepkini Göster!

1 Yorumlar

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Yorum Gönderme

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar