11.Sınıf Dil ve Anlatım Kitabı Cevapları, Ekoyay,2017-2018, Sayfa 26

SAYFA 26

MEKTUP

ÖN HAZIRLIK
Özel Mektup, edebi mektup, resmi mektup ve iş mektubu örnekleri bularak sınıfa getiriniz.

ÖZEL MEKTUP ÖRNEĞİ:


Canım Dostum,                                                                                    16.09.2017

Arkadaş dediğin  dört işlem gibi olmalı; sevinci çarpmalı üzüntüyü bölmeli geçmişi çıkarmalı yarını toplamalı.. Her an yanında olmalı, paylaşmalı herşeyini yani herşeyini derken gerçekten herşeyini sırrını , düşüncesini , sinirini ve daha birçok şeyi. onun gerçek arkadaşın olduğunu onunla geçirdiğin her an her saniye en mutlu zamanınızsa o zaman anlarsınız. SEN benim canımsın SEN benim herşeyimsin SEN herşeyimi paylaşabildiğim tek kişisin. BEN bazen seni kırabilirim üzebilirim benim sağım solum belli olmaz ama bil ki hepsi bir hatadır ve bu hatayı yaptığımı anladığım gün düşünürüm. "neden.... neden kırdım neden üzdüm ki onu neden üstüne o kadar gittim ki"

Seni seviyorum ve bil ki senden ayrılmak benim için neredeyse DÜNYANIN sonudur . Sensiz olacağımı düşününce bütün dünyam yıkıldı. SENİ SEVİYORUM HAYATIN BOYUNCA YANINDA OLDUĞUMU BİL.. İSTEDİĞİN ZAMAN BANA GELEBİLİRSİN! HAYATIN BOYUNCA BAŞARI , MUTLULUK VE HUZURLA BERABER OL İYİ TATİLLER DİLERİM . SAKIN BENİ UNUTMA :)

Sevgilerle... Sedef


İŞ MEKTUBU ÖRNEĞİ








EDEBİ MEKTUP ÖRNEĞİ-1




Aşağıdaki mektup Cahit Sıtkı Tarancı'dan Ziya Osman Saba'ya yazılmıştır.

Ziyacığım,
Farkında olmadan, merakını tam zamanında teskin etmiş olduğuma cidden sevindim... Mamafih ben yazmış olmayıp da senden bir ihtar mektubu almış olmayı isterdim! Neyse, kısmet değilmiş, doğrusunu istersen ben sabırsızlandım ve senin yazmanı bekleyemedim.
Benden, avlulu, havuzlu, bahçeli bir şiir istemen hoşuma gitmedi Ziyacığım. Ben, senden, apartmanlı, tramvaylı, otobüslü bir şiir istesem, hoşuna gider mi? Hele “Diyarbekir kokulu” tabirin hakiki bir şairin ağzından çıkacak laf değil. Diyarbekir kokulu, Kayseri kokulu, Trabzon kokulu şiir olur mu Ziyacığım? Hani bazı mecmualarda şiir kitapları tenkid edilirken şöyle denir: “Ilchante son pays natal” (memleketini terennüm ediyor). O gibi yazılara şiir demiyeceğini biliyorum ve hele benim gibi onlardan tiksindiğini de biliyorum... Burada da bana soruyorlar: “Cahit bey, Diyarbekir hakkında bir şey yazmadınız mı?” Cevap vermek istemiyorum, verecek olsam, suallerinin saçmalığını yüzlerine vurmak lazım... Senin bunu şaka diye, kaleminin ucuna gelmiş olduğu için yazdığına eminim. Diyarbekir’i benim şiirlerimle tanımak hevesinden vazgeç Ziyacığım. Ben, senden “Gitmek” şiirini istemiştim, hiç bahis bile etmiyorsun... “Kuyuya Düşen Çocuk” şiirim “Güneşe Aşık Çocuk” serisinden olacaktı. Onun için ona o ismi vermiştim ve zannedersen, isim fena değildi. Mamafih, değiştirdiğine kızdım veya alındım zannetme... Yalnız başına “Kuyu” da iyi... Mamafih, ben o şiiri yazarken sen hatırıma gelmemiş değildin... Öyle, hiç meydana çıkmaman, kendi kendine çalışman, sahiden bir kuyuya düşmüşsün vehmini veriyordu bana... Neyse... 

EDEBİ MEKTUP ÖRNEĞİ-2

Kardeşim Hamdi,

İki gündür Yahya Kemal’in ölümünün derin hüznü içindeyim. Uzun zamandır yavaş yavaş çöken, zerre zerre eriyen bu aziz varlığın yok ola­cağı acısına gerçi ben de hazırlanmıştım. Fakat o muhteşem sesin ebedi­yen dinmiş olduğunu düşünmek bana tarifi imkânsız gönül bezginliği ve­riyor. Onun hakkında duyup düşündüklerimi toplayıp yazmam için biraz vakit geçmesi lâzım. Yalnız bugünlerde yapılması lâzım gelen bir vazifem var. Bana üstadın bir vasiyeti olmuştu; onu senin vasıtanla matbuata in­tikal ettirmek istiyorum:

1937 veya 1938 senelerinde idi. İzmir’de güzel bir yaz akşamı Yahya Kemal’le Kordon’daki Şehir Gazinosu’nda idik. Söz galiba “Rindle­rin Ölümü” manzumesi dolayısıyla o mecraya dökülmüştü. Ve bana öldü­ğü zaman, taştan, sade bir mezar yapılmasını, taşının üstüne de yalnızca bu manzumenin ikinci kıtasıyla adının, doğum ve ölüm tarihlerinin yazıl­masını istediğini “vasiyet” kelimesini de kullanarak söylemişti.

edebiyatfatihi.net 
HAZIRLIK
İnsanların geçmişten bugüne kadar kullandıkları iletişim araçlarıyla haberleştiklerini söyleyiniz.

Geçmişte insanlar, duman, ateş, güvercin gibi çeşitli yollarla iletişim kurmaya çalışmışlardır. İlk Çağ'da insanlar, mağara duvarlarına çizdikleri resimlerle iletişim kurmuşlardır. Yazının icadıyla insanlar yazıyla daha kolay bir şekilde iletişimi sağlamışlardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle iletişim çok daha kolay hale gelmiştir. (telefon, televizyon, internet)

  • Haberleşmenin ve iletişimin günümüzdeki kadar hız kazanmadığı zamanlarda mektubun insan hayatın önemini açıklayınız
  • Mektup geçmişte tek iletişim aracıydı. insanlar birbirleriyle mektuplaşarak iletişim kurarlardı. Bu yüzden geçmişte mektubun önemi büyüktü.
  • Çağımızdaki iletişim araçları mektubun yerini tutabileceğine inanıyor musunuz?
Yorum sizin.
  • Mektup kişiliğimizin aynasıdır; saygımız, sevgimiz, karekterimiz, inancımız, görüş ve düşüncelerimiz, hatta kültürümüz mektubumuza yansır.


Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar