10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 6.Ünite: Tiyatro Ders Notları

Bu yazımızda editörlerimiz tarafından özenle hazırlanan 10. Sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 6. ünitesi olan tiyatro özet ders notlarını bulabilirsiniz... Tiyatro ünitesi ders notu yeni müfredata ve 10. Sınıf MEB Türk Dili ve Edebiyatı ders kitabıyla birebir uyumludur.  edebiyatfatihi.net



Tiyatro ünitesi ders notunda yer alan konular şöyle:
  • Geleneksel Türk tiyatrosu türleri (Karagöz, Orta oyunu, Meddah, Köy Seyirlik Oyunları)
  • Modern Türk tiyatrosu özellikleri (Tanzimat Dönemi ve Cumhuriyet Dönemi'nde tiyatro özellikleri-kısaca)
  • Geleneksel tiyatro ile modern tiyatronun farkları (tablo)
  • Şinasi-Şair Evlenmesi tiyatrosu ayrıntılı incelemesi
  • Dünya edebiyatı tiyatro örneği (Cimri-Moliere).
Ünite Konuları:
  • Geleneksel Türk tiyatrosu (Karagöz, Ortaoyunu, Meddah)
  • Modern Türk tiyatrosu
GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU GENEL ÖZELLİKLERİ
  • Doğaçlamaya dayalı (tuluat) oyunlardır.
  • Yazılı bir metin bulunmaz.
  • Bir sahne ve dekor anlayışı yoktur.
  • Karakterlerden çok belirli tipler vardır.
  • Şarkı, dans, ağız ve ses taklitleri bu oyunların önemli bir ögesidir.
  • Usta-çırak ilişkisiyle sonraki nesillere aktarılır.
  • Karagöz, orta oyunu, meddah, köy seyirlik oyunları geleneksel Türk tiyatrosu türlerdir.
KARAGÖZ 

Karagöz bir gölge oyunudur. Bu oyun tasvir denilen birtakım şekillerin (insan, hayvan, bitki, eşya vb.) arkadan ışıklandırılmış beyaz bir perde üzerine yansıtılması temeline dayalıdır. Gölge oyunun önce Çin daha sonra da Hindistan’da çıktığı söylentileri vardır. Halk arasındaki bir söylentiye göre ise Karagöz ile Hacivat, Sultan Orhan (14. yüzyıl) zamanında Bursa’da bir cami yapımında çalışmış işçilerdir. İkisi arasındaki nükteli konuşmalar diğer işçileri oyaladığı için Sultan Orhan tarafından öldürtülmüştür. Daha sonra Şeyh Küşteri Hacivat ile Karagöz’ün deriden yapılmış tasvirlerini oynatmış ve onların şakalarını tekrarlamıştır. Bu nedenle Karagöz perdesine Küşteri Meydanı da denir.

İslam dünyasında 11. yüzyılda sözü edilmeye başlanan bu oyuna hayal-i zıll (gölge hayali) denmiştir.

Karagöz oyunu, özellikle 17. yüzyıldan sonra oldukça yaygınlaşmıştır. 19. yüzyılda Karagöz, kısaca, hayal oyunu diye anılmış, bu oyunu oynatan sanatçılara da hayalî, hayalbâz (hayalci, Karagözcü) denmiştir.

Karagöz oyunu, halk kültürünün ortak ürünüdür. Bu oyunlarda işlenen çeşitli konuları kimin düzenlediği belli değildir. Karagöz, tulûata (doğaçlama) dayandığı için oyunun sözlerini, her sanatçı, oyun sırasında kendine göre düzenler. Karagöz oyunları 19. yüzyılda yazıya geçirilmeye başlamıştır.

ÖZETLE KARAGÖZ OYUNU:
  •  Bir gölge oyunudur. Bu nedenle bazı kaynaklarda “Hayal-i Zıl” şeklinde de adlandırılır.
  • Manda ve deve derisinden yapılan ve "tasvir" adı verilen figürlerin bir ışık yardımıyla sahnedeki perdeye yansıtılmasıyla oluşur.
  • Karagöz oyununda bütün konuşmalar perdenin arkasındaki tek kişi tarafından yapılır.
  • Karagöz oyununun oynatıldığı perdeye “hayal perdesi” denir. Oynatan kişi de hayalî ya da hayalbâz olarak adlandırılır.
  • Karagöz oyunu, Ramazan ayında kahvehanelerde; evlenme, sünnet, doğum gibi törenler dolayısıyla ev, saray ve konaklarda düzenlenen şenliklerde oynatılmıştır.
  • Oyunda tef çalan, taklitlerin şarkılarını söyleyen, tasvirleri hayalîye veren yardımcı yardak adını alır.
  • Karagöz oyunlarının en tanınmışları arasında Kanlı Nigâr, Bakkallık, Ağalık, Abdal Bekçi, Ters Evlenme, Bursalı Leyla, Balık/Balıkçılar sayılabilir.
  • Tanınmış Karagözcüler arasında Hayalî Kör Hasan-zâde Mehmet Çelebi, Nazif Bey, Hayalî Memduh, Hayalî Küçük Ali gibi isimler vardır.
KARAGÖZ OYUNUNUN BÖLÜMLERİ
  1. Giriş (Mukaddime) : Hacivat’ın bir semai okuyarak perdeye geldiği bölümdür.
  2. Muhavere (Söyleşme) : Karagöz ile Hacivat arasındaki karşılıklı konuşmaların yer aldığı bölümdür. Bu bölüm; Karagöz ve Hacivat’ın birbirlerini yanlış anladıkları, güldürü unsurunun yer aldığı bölümdür.
  3. Fasıl: Olayın konu edildiği bölümdür, oyuna burada işlenen konuya göre isim verilir.
  4. Bitiş: Hacivat ile Karagöz arasında geçen birkaç cümlelik kısa konuşmaların yer aldığı bölümdür. Hacivat: “Yıktın perdeyi eyledin virân. Varayım sahibine haber vereyim hemân” diyerek perdeyi terk eder. Karagöz de: Her ne kadar sürç-i lisan ettikse affola.’ diyerek oyunu bitirir.
ANA TİPLER:
  • Karagöz: Okumamış ve eğitim almamış bir tipi temsil eden Karagöz, oyunun en önemli kişisidir. Tam bir halk adamıdır, dobra dobra konuşur. Oyun sırasında kendisine söylenen sözleri hep yanlış anlar ve sürekli başını belaya sokar. Oyun da bu davranışlar üzerinden şekillenir.
  • Hacivat: Hacivat ise biraz eğitim almış, az da olsa medrese öğrenimi görmüş yarı-aydın bir tiptir. Gördüğü eğitimi ve bilgisini çevresindeki insanlara iyi pazarlamayı bilir.
  • Çelebi: İstanbul Türkçesini güzel konuşan, genç, züppe bir mirasyedidir.
  • Tuzsuz Deli Bekir: Bir elinde içki şişesi, bir elinde tabanca ya da kama vardır. Olayların karmaşıklaştığı anda gelip kaba kuvvetle olayı çözer.
  • Bebe Ruhi (Altı Kolaç): Yaşı büyük; aklı küçük idiot, yaygaracı bir tiptir.
  • Matiz: Sarhoş
  • Himmet: Kastamonulu Himmet olarak da geçer. Sırtında baltası vardır. Kaba saba bir tiptir. Karagöz oyunlarının en iri tasviridir.
  • Tiryaki: Afyon yutup pineklemekle ömür geçiren, olayın en can alıcı yerinde uyuklayan bir tiptir.
  • Zenne: Oyundaki kadın tipidir.
  • +++Bu tiplerin yanında; Laz, Kayserili, Rum, Yahudi, Kürt, Arap, Acem, Matiz, Ermeni, Bolulu, Arnavut ve onlarca tip daha bulunur.

2. ORTA OYUNU
  • Çevresi izleyicilerle çevrili bir alan içinde oynanan, yazılı metne dayanmayan, içinde müzik, raks ve şarkı da bulunan doğaçlama bir oyundur. Kol oyunu, meydan oyunu, taklit oyunu, zuhurî gibi adlarla da anılmıştır.
  • Oyuncular bir metne dayalı olarak değil doğaçlama olarak oynarlar.
  • Orta oyununda taklitlere, yanlış anlamalara ve şivelere sıkça yer verilir.
  • Orta oyununda müzik oldukça önemli bir oyundur.
  • Orta oyununda dekor yoktur, her yerde oynanabilir.
  • Oyunun oynandığı yuvarlak veya oval alana palanga denir. Oyunun dekoru; yeni dünya denilen bezsiz paravandan ve dükkân denilen İki katlı bir kafesten oluşur. Yeni dünya ev olarak, dükkân da iş yeri olarak kullanılır. Dükkânda bir tezgâh birkaç hasır iskemle bulunur.
  • Orta oyununun kişileri ve fasılları Karagöz oyunuyla büyük oranda benzerlik gösterir. Oyunun en önemli iki kişisi Kavuklu ile Pişekâr'dır. Kavuklu, Karagöz oyunundaki Karagöz'ün karşılığı, Pişekâr da Hacivat'ın karşılığıdır.
  • Orta oyununda da gülmece öğesi, Karagöz oyunundaki gibi, yanlış anlamalara, nüktelere ve gülünç hareketlere dayanır.
  • Oyunda çeşitli mesleklerden, yörelerden, uluslardan insanların meslekî ve yöresel özellikleri, ağızları taklit edilir. Bunlar arasında Arap, Acem, Kastamonulu, Kayserili, Kürt, Frenk, Laz, Yahudi, Ermeni vb. sayılabilir. Orta oyununda kadın rolünü oynayan kadın kılığına girmiş erkeğe Zenne denir. Kavuklu Hamdi ve Pişekâr Küçük İsmail Efendi, orta oyunun önemli ustaları sayılır.
ORTA OYUNU BÖLÜMLERİ
  1. Mukaddime (Giriş): Bu bölümde Pişekâr sahneye müzik eşliğinde çıkar ve oynanacak oyunu takdim eder. Sunuştan sonra bir kenara çekilir ve Kavuklu’nun sahneye çıkmasını bekler.
  2. Muhavere (Söyleşme): Kavuklu sahneye çıkar ve Pişekâr ile bir muhabbete başlarlar. Aslında bu konuşma, asıl oyuna bir hazırlıktır.
  3. Fasıl: Bu bölümde oyunun asıl oyunu oynanır. Diğer karakterler de bu bölümde oyuna dâhil olur. Pişekâr ile Kavuklu arasındaki atışmalara, diğer oyuncular da dâhil olur.
  4. Bitiş: Bu bölümde ana tipler olan Pişekâr ile Kavuklu konuşmalarını bir neticeye ulaştırır. Oynanan oyundan seyircilerin ders çıkarması amaçlanır. Her iki oyuncunun klasik olan sözleriyle oyun sonlandırılır.
Tüm özet ders notları için

3. MEDDAH

  • Geleneksel tiyatro içinde yer alan meddah, hikâyelerinde rol alan bütün kişileri, hikâyeyi anlatan kişidir.
  • Övmek, methetmek anlamına gelir.
  • Tek kişilik oynanan bir hikâye anlatma oyunudur.
  • Bu oyunda dekor yoktur.
  • Meddahın aksesuarını bir mendil bir değnek (pastav) oluşturur.
  • Doğaçlama olarak oynanır.
  • Sahnede olan oyuncu tek başında birçok karakteri ses taklitleriyle canlandırır.
  • Meddah, günlük olayları, destanları, masalları anlatır.

4. KÖY SEYİRLİK OYUNLARI

Tıpkı ortaoyunumuzda olduğu gibi bu oyunlar da genellikle köyün ortasında, köy meydanında oynanır. Seyirciler çepeçevre oyuncuları çevreler. Oyuncu- seyirci ayrılığı hem vardır hem yoktur. Oyuncuları oyuna seyirciler hep beraber hazırlar. Bir tas, bir şapka, bir baston, bir deve, bir sopa, bir tüfek olabilir. Sırası gelen oyuncu seyirci içinden çıkarak oyuna katılır, oyundaki görevi bittikten sonra yeniden seyircilerin arasına karışır. Köy seyirlik oyunlarında da orta oyununda ve meddahta olduğu gibi doğaçlamaya büyük önem verilir.

KARAGÖZ-ORTA OYUNU-MEDDAH KARŞILAŞTIRMASI


MODERN TÜRK TİYATROSU KISACA ÖZELLİKLERİ

TANZİMAT TİYATROSU GENEL ÖZELLİKLERİ


• Tiyatro ilk defa bu dönemde görülmeye başlanmıştır.
• İlk modern tiyatro örneği Şinasi'nin Şair Evlenmesi'dir.• Tiyatroyu bir eğlence ve eğitim aracı olarak gören Tanzimat Dönemi yazarları, genel olarak tiyatro eserlerinde sade bir dil kullanmışlardır.
• Okuma-yazma oranının düşük olduğu o dönemde bir eseri sahnede sergilemek, halka ulaşmada çok daha kısa ve etkili bir yol olarak düşünülmüştür.
• Tanzimat Dönemi'nin ilk kuşak sanatçıları, tiyatroda estetik ve sanat kaygısı gütmemişler, halkı eğlendirerek eğitmeyi, sosyal konular üzerinde bir kamuoyu yaratmayı amaçlamışlar, sade bir dille de bu amaçlarını gerçekleştirmek istemişlerdir.
• Tanzimat edebiyatının ikinci dönem tiyatro yazarları ise tiyatronun estetik ve edebî değer taşıyan bir tür olduğunu düşünerek, birinci dönemden farklı bir tiyatro anlayışı yaratmışlardır.
• Daha ağır ve sanatlı bir dil kullanmışlar, sahnelenmesi zor olan konuları işlemişler, "Okunmak için tiyatro" anlayışını getirmişlerdir.
• Batı kültür ve anlayışının toplumumuza yerleşmesi ve gelişmesinde, toplumsal yaşamımızın biçimlenmesinde Tanzimat Dönemi tiyatrocularının büyük katkısı olmuştur.
• Tiyatro bir çeşit Türk toplumunu kökten sarsan Batı kültürünün sosyal ve siyasî hayatımızı yansıtan belge niteliği kazanmıştır.

CUMHURİYET DÖNEMİ’NDE TİYATRO


• Bu dönemde tiyatro ile ilgilenen sanatkâr sayısının çokluğu, konu yelpazesinin genişliği ve sahneleme imkânlarının fazlalığı bu türün zirve dönemini yaşamasını sağlamıştır.
• Cumhuriyetin ilk yirmi yılında, kişisel ve toplumsal sorunlar birlikte ele alınmıştır.
• Sonraki yıllarda “taklitçilikten öteye geçmeyen Batılılaşma, bu yüzden kişilerin bayağılaşması; değişen yaşam tarzının sonucunda yaşanan aile dramları; değer yargılarının bozulmasını, köy gerçekliği; gelenekler, köyden kente göçün oluşturduğu problemler; sermaye gücünün, toplumun çeşitli kurumlarını ve insanları olumsuz yönde değiştirmesi; toplumsal ve ekonomik adaletsizlikler, eğitim ve sorunları” konu olarak ele alınmıştır.

Metin İncelemesi

ŞİNASİ-ŞAİR EVLENMESİ

Önemi: Batılı anlamdaki ilk yerli tiyatrodur.
Yazılış Amacı: Metnin amacı halkı eğitmek, bilgilendirmek ve görücü usülünün yanlışlığını ve olumsuz sonuçlarını halka tiyatro yoluyla göstermektir.
Temel Çatışması: Geleneklerin bireylerin hayatı üzerindeki olumsuz etkileri ve gelenekçiliğin ikiyüzlülüğüdür.
Teması: Görücü usulüyle evlenmenin yanlışlığı
Ana fikir: Eserden çıkarılabilecek ana fikir; görücü usulüyle evlenmenin ne kadar tehlikeli ve yanlış olduğudur. 

Oyunun Özeti:

Müştak Bey,
isimli bir genç şair, mahallesinde oturan Kumru isimli bir kızı sever ve bu kız ile evlenmek ister. Habbe Kadın ve Ziba Dudu, bu evlilik için aracı olurlar.
Nikahtan sonra genç şair Müştak Bey'e Kumru'nun çirkin ve yaşlı ablasını gelin olarak getirirler. Bu bayanın adı Sakine Hanım'dır. Bu oyunda din adamlığı görevini kötüye kullanan Ebüllâklâka da yerini alır. Hikmet Bey, genç şair Müştak Bey'in arkadaşıdır. İşte bu Hikmet Bey, Ebüllâklâka'ya rüşvet vererek arkadaşı Müştak Bey'i bu zor durumdan kurtarır.

ESERDE YER ALAN KİŞİLER:

ASIL KİŞİLER:

  • MÜŞTAK BEY: Güvey ve Kumru Hanım'ın aşığı. Müştak Bey aşka susamış, aşkla körü körüne hareket eden, sevincin ümitsizliğinde en son derecesine çıkan biridir. Müştak Bey alafranga tutum ve davranışı, kılık ve kıyafetiyle mahallelinin hoşuna gitmeyen, fakir fakat oldukça kafalı bir insandır.
  • KUMRU HANIM: Müştak Beyin sevgilisi ve Sakine Hanım'ın kız kardeşidir. Kumru hanım çok genç ve güzel bir hanımefendidir. O da Müştak Bey'e aşıktır.
  • SAKİNE HANIM: Kumru Hanımın büyük kız kardeşidir. Sakine Hanım; Kumru Hanıma göre oldukça yaşlı, çirkin, kart, kambur ve evde kalmış bir bayandır. Sakine Hanım eserde Müştak Beyin nikahlısıdır.
YARDIMCI KİŞİLER:
  • HİKMET EFENDİ: Müştak Bey'in en iyi dostlarından biridir. Çok pratik zekalı bir kişiliğe sahiptir. Hikmet Efendi; aklı başında, ağırbaşlı ve Müştak Bey'i o zor durumdan kurtaran kişidir.
  • ZİBA DUDU: Evlenmeye aracılık yapan kılavuz kişidir. Müştak Bey'in başına bu derdi açanlardan biridir. Ziba Dudu; çok geveze, laf taşıyan ve ortalığı karıştırmayı seven bir kişiliktir
  • HABBE KADIN: Müştak Bey'in yengesidir. Müştak Bey'in başına gelenleri duyunca feryadı basıp ortalığı karıştırıyor. Çok aceleci ve panik bir kişiliğe sahiptir.
  • EBU’L-LAKLAKATÜL’ENFİ: Sakine Hanım'ın nikahını kıyan imamdır. O da Sakine Hanım'ı Müştak Bey’e yamamaya çalışanlardan biridir. Çok düzenbaz, aşağılık ve dini başka şeylere alet eden bir tiptir. Aynı zamanda oldukça geveze, gürültücü, iri ve uzun burunlu biridir.
  • BATAK ESE: Mahallenin bekçisidir. Müştak Bey’e oynanan bu oyunda onun da çok büyük bir payı vardır. Oldukça cahil biridir ve ne duyarsa duysun, doğruluğunu araştırmadan hemen buna inanır ve mahalleyi karıştırır. Ayrıca her işe burnunu sokan biridir.
  • ATAK KÖSE: Mahallenin süprüntücüsüdür. İmama yardakçılık yapanlardan biri de odur. Oyunda arkasında küfe giyer, çok saf ve cahil bir tiptir.
  • MAHALLELİ: Eserde mahalleden tiplerde vardır. Bunlar genellikle cahil ve dedikoducu kişilerdir. Bunların çoğu esnaftan seçilmiştir.

KARAKTER ADLARI İLE SÖZ VE DAVRANIŞ UYUMLARI
Şair Evlenmesi'ndeki karakterlerin adları ile söz ve davranışlarıyla uyumludur.

Örneğin:
Müştak: özleyen, can atan demek...(Kahramanımız evlilik için can atan biri)
Ziba: süslü, özentili Dudu: Papağan
Habbe: Hileci, hile yapan
Ebu'l Laklaka: gevezelerin babası, çok konuşan

OLAYIN GEÇTİĞİ MEKAN:
Olayın neredeyse tamamı gelin odasında geçmektedir.

OLAYIN MEYDANA GELDİĞİ ZAMAN:

Eserdeki olay Tanzimat yıllarında meydana geliyor ve o zamanın en önemli sorunlarından birini anlatıyor.

GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU İLE MODERN TÜRK TİYATROSU KARŞILAŞTIRMASI
GELENEKSEL TÜRK TİYATROSU
MODERN TÜRK TİYATROSU
Yazılı bir metin yoktur.
Yazılı bir metin vardır.
Tipler vardır.
Karakterler vardır.
Sahneleme olanakları sınırlıdır.
Sahneleme tekniği zengindir.
Temel amaç güldürmektir.
Güldür­menin yanında izleyicileri farklı şekillerde etkilemek, onlara bir mesaj iletmek temel amaçtır.
Halk çevresinde ortaya çıkmıştır.
Aydın çevrede ortaya çıkmıştır.

ŞİNASİ BİYOGRAFİ
İBRAHİM ŞİNASİ (1826-1871):
• Tanzimat Dönemi şair ve yazarlarındandır.
• Fransızca'dan ilk şiir çevirilerini yapmıştır. (Tercüme-i Manzume)
• Batılı anlamda ilk tiyatro eseri olan Şair Evlenmesi’ni yazdı.
• Noktalama işaretlerini kullanan ilk yazardır. İlk kez "Şair Evlenmesi" eserinde kullanmıştır.
• La Fontaine'inkine benzer Batılı anlamda ilk fabl örneklerini yazmıştır.
• Agah Efendi’yle ilk özel gazete olan Tercüman-ı Ahval'i çıkarmıştır.
• İlk makale olan Tercüman-ı Ahval Mukadddimesi'ni yazmıştır.
• Atasözleri üzerine ilk incelemeyi yapmıştır.(Durub-ı Emsal-i Osmani)
• Şiire hak, adalet, eşitlik ve kanun gibi yeni kavramlar getirmiştir.
• Şiire ve şiir kitabına isim veren ilk sanatçıdır.
DÜNYA EDEBİYATI TİYATRO ÖRNEĞİ

CİMRİ-MOLİERE


Cimri, Moliére tarafından 17. yüzyılda yazılmış bir komedidir.
Oyunun teması “cimriliktir”. Oyunun başkahramanı Harpagon’un şahsında cimri bir adamın düştüğü gülünç durumlar, sergilediği tuhaf davranışlar ve bunlardan çıkarılacak dersler oyunun konusunu oluşturur.
Paradan başka hiçbir şeye değer vermeyen çok zengin olmasına rağmen hastalık derecesinde cimri bir adam olan Harpagon’un davranışları komedi tarzında sergilenmiştir.

Kaliteli ders notları, yeni müfredata uygun yazılı soruları, testler, kitap incelemeleri için ziyaret edebilirsiniz… 
www.edebiyatfatihi.net 

➲Ders notuyla ilgili eksik gördüğünüz yerleri, katkılarınızı, görüşlerinizi aşağıdaki yorum bölümünden bildirebilirsiniz...
⏭Tiyatro ünitesini uzman editörümüzün anlatımıyla aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz...


Yazıya Tepkini Göster!

11 Yorumlar

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

  1. Pdf formatı gelse fena olmaz

    YanıtlayınSil
  2. Çok teşekkür ederim sayenizde edebiyat sınavım güzel geçti. Tekrardan çok sağolun 🤗🤗

    YanıtlayınSil
    Yanıtlar
    1. 👍😊😊😊 Tebrikler, başarılarınızın devamını dileriz...

      Sil
  3. BİLGİLER YANLİŞ GELDİ GALİBA GELENEKSEL TÜRK TİYATROSUNDA SAHNE YOK Kİ SAHNEYE DİKKAT EDİLSİN

    YanıtlayınSil
  4. Başarılı, biraz yazım hatası var düzeltilirse iyi olur.

    YanıtlayınSil
  5. Pdf varmı acaba tşkler.

    YanıtlayınSil
  6. Evet, ders notunun pdf.sini yazı altındaki indirme bağlantısına tıklayarak direkt indirebilirsiniz... Faydalı olması dileğiyle...

    YanıtlayınSil
  7. ne zaman edebiyat ödevim olsa karşıma bu site çıkıyor. her konuda işime çok yarıyor gerçekten çook teşekkürler...

    YanıtlayınSil
  8. Yorumunuz için çok teşekkür ederiz, faydalı olmasına sevindik... Başarılar dileriz...

    YanıtlayınSil
  9. Hocam pdf linkleri açılmıyor rica etsem atar mısınız

    YanıtlayınSil

Yorum Gönderme

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar