NEŞET ERTAŞ SANATÇI KİŞİLİĞİ ,HAYATI,TÜRKÜLERİ ,ALBÜMLERİ ,HAKKINDA İLGİNÇ BİLGİLER MADDELER HALİNDE...
derleme: www.edebiyatfatihi.net
TÜRKÜ SÖZLERİ
Zahidem
Zahide kurbanım ne olacak halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidene haber sorayım
Zahide bu hafta oluyor gelin
Hezeli dedeli gönül hezeli
Çiçekdağı da döktü m'ola gazeli
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahidem'den güzeli
Gurbet ellerinde esirim esir
Zahide kurbanım hep bende kısır
Eğer anan seni bana verirse
Nemize yetmiyor bu ev kadar hasır
Sevda Olmasaydı
Sevda olmasaydı da
Gönüle dolmasaydı
Dünya neye yarardı
Güzeli olmasaydı
Nar danesi danesi
Seviyom merdanesi
Güzellerin içinde
Sevdiğim bir danesi
O yar zülfünü darar
Gönül yarini arar
Bu dünyada sevmeyenler
Ahrette neye yarar
Nar danesi danesi
Seviyom merdanesi
Güzellerin içinde
Sevdiğim bir danesi
Güzel gönül gülüdür
Aşığın bülbülüdür
Sevmeyeni neyleyim de
Sevenim sevgilidir
Nar danesi danesi
Seviyom merdanesi
Güzellerin içinde
Sevdiğim bir danesi
Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısını
Seher vakti çaldım yarin kapısını
Baktım yarin kapıları sürmeli
Boş bulmadım otağının yapısını
Çıka geldi bir gözleri sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Açtırdım kapıyı girdim içeri
Aklımı başımdan aldı o peri
Dedim sende buldum halis cevheri
Dedi yok yok bir mehenge sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Hep gönüller muradıdır aşığın
Nöbeti bekliyen alır keşiğin
Beklemeli o sultanın eşiği
Günde yüzbin kere yüzler sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Agahi karıştırır kanı yaş ile
Dost bulunmaz hayal ile düş ile
Yetilmez menzile bu gidiş ile
Hemen aşk atına binip sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Kızılırmak
Kızılırmak can inciltme sen bugün
Mübarek günlerde sel bayram eder
Kitabın kavlince dağlar al geymiş
Karışmış çiçeğe çöl bayram eder
Bülbül ile saka hep uçan kuşlar
Gece bu aylarda figana başlar
Eser yel eğilir dallar ağaçlar
Mübarek günlerde dal bayram eder
Yavru şahin bir kekliği salaklar
Bugünlerde kabul olur dilekler
Cennette huriler gökte melekler
Sevinir mahlugat kul bayram eder
Niye Çattın Kaşlarını
Niye çattın kaşlarını
Bilmiyom yar suçlarımı
Ölürsem ben saçlarını
Yolma gayri yolma leyli leyli
Ben yandım aşkın narına
Meyletmem dünya malına
Ölürsem ben mezarıma
Gelme gayri gelme leyli leyli
Bir garibim düştüm dile
Gerçeklerde olmaz hile
Zalımlar elinden bile
Alma beni alma leyli leyli
Tatlı Dile Güler Yüze
Tatlı dile güler yüze
Doyulur mu doyulur mu
Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Zülüflerin dökse yüze
yar badeyi sunsa bize
Lebleri meyime meze
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Hem bahara hemi yaza
Yarin ettikleri naza
Yar aşkına çalan saza
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Garibim geldik gitmeze
Muhabbetimiz bitmeye
Yar ile sohbet etmeye
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Hata Benim
Bilemedim kıymatını kadrini
Hata benim günah benim suç benim
Eliminen içtim derdim zehrini
Hata benim günah benim suç benim
Birgünden bir güne sormadım seni
Körümüş gözlerim görmedim seni
Boşa mecnun eylemişim ben beni
Hata benim günah benim suç benim
Bilirim suçluyum gendi özümde
Gel desem gelirdin benim izimden
Her ne çekti isen benim yüzümden
Hata benim günah benim suç benim
Sana karşı benim bir sözüm yoktur
Haklısın sevdiğim kararım haktır
Garibim derdimin dermanı yoktur
Hata benim günah benim suç benim
Açma Zülüflerin
Açma zülüflerin yar yar yellere karşı
Senin zülfün benim telim değil mi
Bülbül figan eder yellere karşı
O yar benim gülüm gülüm değil mi
Sallama saçların yar yar sen de bulursun
Ezrail misali canım alırsın
Etme bu cefayı kanlım olursun
Bu kul senin kulun kulun değil mi
derleme: www.edebiyatfatihi.net
- Neşet Ertaş, 1938 yılında Kırşehir’in Çiçekdağı ilçesinde doğmuş, 25 Eylül 2012 tarihinde vefat etmiştir.
- Abdal müziğinin son temsilcisidir.
- Ünlü Türk ozanı ”Bozkırın Tezenesi” lakabıyla da bilinir. Bu adı ona Yaşar Kemal takmıştır...
- Bozlak formunun en önemli ustasıdır.
- Babası Ozan Muharrem Ertaş, annesi Döne hanım’dır. Annesinin ölümünün ardından annesinin köyü Yozgat’ın Kırıksoku köyünde çocukluk çağlarını geçirmiştir..
- Babası Muharrem Ertaş’ı kendisine örnek almış, ve onun yolunu kendine yol bilmiştir.
- “Gönül” sözcüğünün geçmediği neredeyse bir tek türküsü yoktur.
- Yoğun yöresel özellikleri ve baskın mahallilik unsurları ile donanmış bu müziği yöresinin dışına çıkarmış, ülke genelinde ve hatta yurt dışında bilinmesini ve tanınmasım sağlamıştı
- Neşet Ertaş'ın sanatı; müziğin özünü, ruhunu kavrayan birinin, hiç bir yapmacıklığa tevessül etmeden, olduğu gibi kendini, kendi özünü ve hissettiklerini saza, söze dökmesidir.
- 9.Cumhurbaşkanı'nın ona takdime tmek istediği, devlet sanatçısı ünvanını şöyle geri çevirmiştir;
- “Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, buna ek olarak bir devlet sanatçısı unvanı ayrımcılık yapılıyor gibi hissederim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam daha çok mutlu olurum. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, yalnızca TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım” demiştir.
- Unesco’nun yaşayan insan hazineleri diye nitelendirdiği sanatçılar arasındadır.
- Çok mütevazı bir halk bir sanatçısıdır.Büyük usta 2000 yılında Harbiye Cemil Topuzlu Açık Hava tiyarosunda verdiği konser sırasında ceketini çıkarmak için seyirciden müsade almıştır.
- O ANIN GÖRÜNTÜSÜ AŞAĞIDAKİ VİDEO
EK BİLGİLER:
Neşet ERTAŞ henüz okul çağına gelmeden keman çalmayı öğrenmiş. Ardından ise bağlama çalmayı öğrenmiştir. Bağlamayı öğrenmesiyle, babası ile beraber sazını eline alıp, düğün ve toplantılarda saz çalmış türküler söylemiştir.
Tek idolünün babası Muharrem Ertaş olduğunu belirten sanatçı ilk plağını, 1950’li yıllarda babasının kaleme aldığı “Neden garip garip ötersin bülbül” isimli türküye çıkarmıştır. Bu plağın halk tarafından sevilmesi ve ilgi görmesiyle kendi eserlerini kaleme almaya başlamış ve bir biri ardında plak çıkarmaya devam etmiştir.
1960’lı yılların girmesiyle bağlama denildiğinde ilk akla gelen bir isim olmuştur. Ankara’da yaşam sürmeye başlayan ozan, yaşadığı hastalık nedeniyle Almanya’ya kardeşinin daveti sayesinde gitmiş ve oraya yerleşmiştir. Orada hastalığının tedavisini yaptıran Ertaş, türkülerini kaleme almayı ve bestelemeyi bırakmamıştır. 2000’li yıllarda Türkiye’ye dönmüş ve sanat hayatına bıraktığı yerden devam etmiştir.
9.Cumhurbaşkanı'nın ona takdime tmek istediği, devlet sanatçısı ünvanını şöyle geri çevirmiştir;
“Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, buna ek olarak bir devlet sanatçısı unvanı ayrımcılık yapılıyor gibi hissederim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam daha çok mutlu olurum. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, yalnızca TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım” demiştir.
Unesco’nun yaşayan insan hazineleri diye nitelendirdiği sanatçılar arasındadır. 25 Eylül 2012 Salı günü tedavi gördüğü İzmir’de hayatına ve sevenlerine veda etmiş. Tüm ülkeyi yasa boğmuştur.
Kendisi ve bıraktığı eserleri ile halkın gönlünü fethetmiş. Aramızdan ayrılsa dahi bıraktıklarıyla ölümsüzdür. “gönül” sözcüğünün geçmediği neredeyse bir tek türküsü olmayan büyük ustayı daima gönüllerimizde olacaktır.
Tek idolünün babası Muharrem Ertaş olduğunu belirten sanatçı ilk plağını, 1950’li yıllarda babasının kaleme aldığı “Neden garip garip ötersin bülbül” isimli türküye çıkarmıştır. Bu plağın halk tarafından sevilmesi ve ilgi görmesiyle kendi eserlerini kaleme almaya başlamış ve bir biri ardında plak çıkarmaya devam etmiştir.
1960’lı yılların girmesiyle bağlama denildiğinde ilk akla gelen bir isim olmuştur. Ankara’da yaşam sürmeye başlayan ozan, yaşadığı hastalık nedeniyle Almanya’ya kardeşinin daveti sayesinde gitmiş ve oraya yerleşmiştir. Orada hastalığının tedavisini yaptıran Ertaş, türkülerini kaleme almayı ve bestelemeyi bırakmamıştır. 2000’li yıllarda Türkiye’ye dönmüş ve sanat hayatına bıraktığı yerden devam etmiştir.
9.Cumhurbaşkanı'nın ona takdime tmek istediği, devlet sanatçısı ünvanını şöyle geri çevirmiştir;
“Hepimiz bu devletin sanatçısıyız, buna ek olarak bir devlet sanatçısı unvanı ayrımcılık yapılıyor gibi hissederim. Ben halkın sanatçısı olarak kalırsam daha çok mutlu olurum. Şimdiye kadar devletten bir kuruş almadım, yalnızca TBMM tarafından üstün hizmet ödülünü kabul ettim. Onu da bu kültüre hizmet eden ecdatlarımız adına aldım” demiştir.
Unesco’nun yaşayan insan hazineleri diye nitelendirdiği sanatçılar arasındadır. 25 Eylül 2012 Salı günü tedavi gördüğü İzmir’de hayatına ve sevenlerine veda etmiş. Tüm ülkeyi yasa boğmuştur.
Kendisi ve bıraktığı eserleri ile halkın gönlünü fethetmiş. Aramızdan ayrılsa dahi bıraktıklarıyla ölümsüzdür. “gönül” sözcüğünün geçmediği neredeyse bir tek türküsü olmayan büyük ustayı daima gönüllerimizde olacaktır.
Diskografi
Tek parçalar
- 1957 - Neden Garip Garip Ötersin Bülbül
- Çoban
- 1957-1979 Yılları arasında Kendisinin bile bilmediği birçok plak albüm yapmıştır.Bazıları Şunlardır;
- Hareli Gelin
- Diloylu Halay Havası
- Varıp Bir Kız On Yaşına Değince
- Şeytanın Atına Binip Yeldirme
- Bir Leyla Misali
- Yardan Tatlısı Bulunmaz
- Engeller Koymuyor Yar Sana Varsam
- Ceylan
- Vefasız Yar Aşkına (vay bana vah bana)
- Kıbrıs Destanı (Kıbrıs Barış Harekatından Sonra Yazmış Olduğu Türküsü)
- Giyindim Kuşandım Gittim Düğüne
- Aşk Elinden Ağlayan
- Sar Leyla Leyla(ayrıldığı karısına yazmıştır)
- Hasta Düştüm
- Tor Şahin Misali
- Uyma Sakın
Albümleri
- 1957 - Neden Garip Garip Ötersin Bülbül
- 1960 – Gitme Leylam
- 1979 – Türküler Yolcu
- 1985 - Sazlı Oyun Havaları
- 1987 - Türkülerle Yaşayan Efsane Deyişler Bozlaklar Türküler
- 1988 – Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde
- 1988 – Kendim Ettim Kendim Buldum
- 1988 – Kibar Kız
- 1989 – Hapishanelere Güneş Doğmuyor
- 1989 – Sazlı Sözlü Oyun Havaları
- 1990 – Gel Gayri Gel
- 1992 - Şirin Kırşehir
- 1993 – Kova Kova İndirdiler Yazıya
- 1995 – Seçmeler 2
- 1995 – Seçmeler 3
- 1995 – Seher Vakti
- 1995 – Altın Ezgiler 3
- 1995 – Benim Yurdum
- 1997 - Nostalji 1
- 1998 - Ölmeyen Türküler 2
- 1999 - Ölmeyen Türküler 3
- 1998 – Gönül Yarası
Neşet Ertaş Külliyatı (15 serilik)
- 1999 – Zülüf Dökülmüş Yüze 1 Kayıt tarihi:1969-1974
- 1999 – Gönül Dağı 2 Kayıt tarihi: 1969-1974
- 1999 – Mühür Gözlüm 3 Kayıt tarihi: 1969-1974
- 1999 – Zahidem 4
- 1999 - Neredesin Sen
- 2000 - Garibin Dünyada Yüzü Gülemez 5 Kayıt tarihi: 1969-1974
- 2000 - Niye Çattın Kaşlarını 6 Kayıt tarihi: 1969-1974
- 2000 - Çiçekdağı 7 Kayıt tarihi: 1969-1974
- 2000 - Ayaş Yolları 8
- 2000 - Sevsem Öldürürler 9 Kayıt tarihi: 1974-1986
- 2000 - Ağla Sazım 10 Kayıt tarihi: 1974-1986
- 2000 - Hata Benim 11
- 2001 - Dostlara Selam 12
- 2001 - Sabreyle Gönül 13
- 2002 - Yar Gönlünü Bilenlere 14
- 2002 - Vay Vay Dünya 15
- 2003 - Gurban Olduğum
- 2008 - Neşet Ertaş 2008
BelgeselCan Dündar, Garip: Neşet Ertaş Belgeseli, Kalan Müzik
- TRT İç Yapım, Bozkırın Tezenesi, TRT
- Cine5 İç Yapım, Portreler Neşet Ertaş belgeseli, Cine5
TÜRKÜ SÖZLERİ
Zahidem
Zahide kurbanım ne olacak halim
Gene bir laf duydum kırıldı belim
Gelenden gidene haber sorayım
Zahide bu hafta oluyor gelin
Hezeli dedeli gönül hezeli
Çiçekdağı da döktü m'ola gazeli
Dolaştım alemi gurbet gezeli
Bulamadım Zahidem'den güzeli
Gurbet ellerinde esirim esir
Zahide kurbanım hep bende kısır
Eğer anan seni bana verirse
Nemize yetmiyor bu ev kadar hasır
Sevda Olmasaydı
Sevda olmasaydı da
Gönüle dolmasaydı
Dünya neye yarardı
Güzeli olmasaydı
Nar danesi danesi
Seviyom merdanesi
Güzellerin içinde
Sevdiğim bir danesi
O yar zülfünü darar
Gönül yarini arar
Bu dünyada sevmeyenler
Ahrette neye yarar
Nar danesi danesi
Seviyom merdanesi
Güzellerin içinde
Sevdiğim bir danesi
Güzel gönül gülüdür
Aşığın bülbülüdür
Sevmeyeni neyleyim de
Sevenim sevgilidir
Nar danesi danesi
Seviyom merdanesi
Güzellerin içinde
Sevdiğim bir danesi
Seher Vakti Çaldım Yarin Kapısını
Seher vakti çaldım yarin kapısını
Baktım yarin kapıları sürmeli
Boş bulmadım otağının yapısını
Çıka geldi bir gözleri sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Açtırdım kapıyı girdim içeri
Aklımı başımdan aldı o peri
Dedim sende buldum halis cevheri
Dedi yok yok bir mehenge sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Hep gönüller muradıdır aşığın
Nöbeti bekliyen alır keşiğin
Beklemeli o sultanın eşiği
Günde yüzbin kere yüzler sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Agahi karıştırır kanı yaş ile
Dost bulunmaz hayal ile düş ile
Yetilmez menzile bu gidiş ile
Hemen aşk atına binip sürmeli
Aslanım eller eller
Kokuyor güller güller
Ne bilsin eller eller
Perişan haller
Kızılırmak
Kızılırmak can inciltme sen bugün
Mübarek günlerde sel bayram eder
Kitabın kavlince dağlar al geymiş
Karışmış çiçeğe çöl bayram eder
Bülbül ile saka hep uçan kuşlar
Gece bu aylarda figana başlar
Eser yel eğilir dallar ağaçlar
Mübarek günlerde dal bayram eder
Yavru şahin bir kekliği salaklar
Bugünlerde kabul olur dilekler
Cennette huriler gökte melekler
Sevinir mahlugat kul bayram eder
Niye Çattın Kaşlarını
Niye çattın kaşlarını
Bilmiyom yar suçlarımı
Ölürsem ben saçlarını
Yolma gayri yolma leyli leyli
Ben yandım aşkın narına
Meyletmem dünya malına
Ölürsem ben mezarıma
Gelme gayri gelme leyli leyli
Bir garibim düştüm dile
Gerçeklerde olmaz hile
Zalımlar elinden bile
Alma beni alma leyli leyli
Tatlı Dile Güler Yüze
Tatlı dile güler yüze
Doyulur mu doyulur mu
Aşkınan bakışan göze
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Zülüflerin dökse yüze
yar badeyi sunsa bize
Lebleri meyime meze
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Hem bahara hemi yaza
Yarin ettikleri naza
Yar aşkına çalan saza
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Garibim geldik gitmeze
Muhabbetimiz bitmeye
Yar ile sohbet etmeye
Doyulur mu doyulur mu
Doyulur mu doyulur mu
Canana kıyılır mı
Cananına kıyanlar
Hakkın kulu sayılır mı
Hata Benim
Bilemedim kıymatını kadrini
Hata benim günah benim suç benim
Eliminen içtim derdim zehrini
Hata benim günah benim suç benim
Birgünden bir güne sormadım seni
Körümüş gözlerim görmedim seni
Boşa mecnun eylemişim ben beni
Hata benim günah benim suç benim
Bilirim suçluyum gendi özümde
Gel desem gelirdin benim izimden
Her ne çekti isen benim yüzümden
Hata benim günah benim suç benim
Sana karşı benim bir sözüm yoktur
Haklısın sevdiğim kararım haktır
Garibim derdimin dermanı yoktur
Hata benim günah benim suç benim
Açma Zülüflerin
Açma zülüflerin yar yar yellere karşı
Senin zülfün benim telim değil mi
Bülbül figan eder yellere karşı
O yar benim gülüm gülüm değil mi
Sallama saçların yar yar sen de bulursun
Ezrail misali canım alırsın
Etme bu cefayı kanlım olursun
Bu kul senin kulun kulun değil mi
Harika bir yazı.
YanıtlayınSilYorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.