83.SAYFA
1. “Çapanoğlu” metnindeki kelime gruplarını bularak bunların hangi kavram ve nesneleri karşıladığını belirtiniz.
TÜM KELİME GRUPLARI VE ANLAMLARI İÇİN TIKLAYINIZ
2. Metindeki kelime gruplarını belirlerken nelere dikkat ettiniz?
- EN AZ İKİ KELİMEDEN OLUŞMALARINA
- BELLİ BİR İLİŞKİ İÇİNDE BİR ARAYA GETİRİLMELERİNE
- ANLAMCA BÜTÜNLÜK OLUŞTURUP OLUŞTURMADIKLARINA dikkat ettik.
- www.edebiyatfatihi.net
3. “Çapanoğlu” metninde geçen deyimleri bulunuz. Bulduğunuz deyimlerin metne anlam bakımından nasıl bir zenginlik kattığını açıklayınız.
RİVAYET ETMEK , PARMAĞI AĞZINDA KALMAK ,KENDİNİ DEV AYNASINDA GÖRMEK ,SUYUNA GİTMEK , BAŞINA BELA ETMEK , BAŞI DARDA KALMAK , GÖZDAĞI VERMEK, HER İŞE BURNUNU SOKMAK VB...
DEYİMLER ÇOĞU KEZ ANLATILMASI GÜÇ DURUMLARI KISA YOLDAN ANLATMAYA SOYUT DURUMLARI VEYA OLAYLARI SOMUTLAŞTIRIP METNE ZENGİNLİK KATAR
1. ETKİNLİK
■ Farklı ülke ve kültürlerde benzer anlama gelen atasözleri ve deyimler olmasına rağmen, bu atasözlerinin ifade şekilleri ve anlamlandırılmaları oldukça değişiktir.
1. ETKİNLİK
■ Farklı ülke ve kültürlerde benzer anlama gelen atasözleri ve deyimler olmasına rağmen, bu atasözlerinin ifade şekilleri ve anlamlandırılmaları oldukça değişiktir.
Verilen örneklerde Türkçede ve Fransızcada aynı anlama gelen fakat farklı kavramlarla ifade edilen atasözleri görüyorsunuz. Size göre, aynı anlama gelmelerine rağmen ifadelerdeki bu farklılığın temel sebebi nedir?
ECİR VE SABIR
— Vah Cemal'im. Ah yavrum! Bu sene büyük tövbenin on sekizine kadar yaşasaydı, beşini bitirip altısına basacaktı... Ne oldu bilmem ki. Kimlerin nazarı değdi? İlahî gözleri çıksın... Yavrucağım bir haftalığına uğradı. Bir ateş, bir nöbet, hekim, ilaç. Hoca, nefes deyinceye kadar a dostlar, uçtu elimizden gitti.
Hüseyin Rahmi GÜRPINAR
1. Metinde geçen deyimlerin kelimelerinden birini çıkardığınızda ya da değiştirdiğinizde deyimin ifade ettiği anlamda bir değişiklik olup olmadığını açıklayınız.
Deyimler kalıplaşmış söz grupları olduğu için sözcüklerin yeri değiştirilemez veya çıkarılamaz.
www.edebiyatfatihi.net 2. Metinde bulunan deyimlerin yerine başka kelime ve kelime grubu kullandığınızda aynı anlamı verip vermediğini belirtiniz.
Örneğin nazar değmek deyiminde nazar yerine bakış kelimesini kullanırsak aynı anlamı vermez , deyim özelliğini kaybeder.
3. “Başa çıkamamak, avucunun içine almak, kendini dev aynasında görmek, gözünü daldan budaktan sakınmamak, ismi var cismi yok, yükte hafif pahada ağır olmak” deyimleri en az kaç kelimeden oluşmaktadır?
EN AZ İKİ SÖZCÜKTEN OLUŞMAKTADIR.
4. Deyimleri oluşturan kelimelerin gerçek anlamlarıyla kullanılıp kullanılmadığını belirtiniz.
ÇOĞU ZAMAN MECAZ ANLAMLIDIR.
5. Bir, iki, üç ve dördüncü sorulara verdiğiniz cevaplardan hareketle deyimlerin özelliklerini maddeler hâlinde yazınız.
DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE...TIKLAYINIZ
6. Deyimlerin günlük hayatımızdaki önemini anlatan bir yazı yazınız.
CEVABI İÇİN TIKLAYINIZ
1. ETKİNLİK
■ “Ara, denk, yol, el, avuç, beyin, dil, gönül, dört” kelimelerinin geçtiği deyimler bulunuz. Bulduğunuz deyimleri birer cümlede kullanınız.
İçinde "ara" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- Ara bulmak: Anlaşamayanları uzlaştırmak.
- Arada bir: Seyrek olarak, kimi zaman.
- Arada kalmak: İki kişinin arasına girmek yüzünden zor duruma düşmek.
- Aradan çekilmek: Bir daha görünmemek, ilgisini ve ilişkisini kesmek.
- Aradan çıkarmak: Başka işlerle daha iyi uğraşabilmek için el altındaki işlerden birini bir an önce bitirivermek.
- Araları yağ bal olmak: Aralarında pek sıcak arkadaşlık bulunmak.
- Aralarına almak: Bir çevreye kabul etmek.
- Aralarında dağlar kadar fark olmak: (deyiminin anlamı) Aralarında düzeyce pek büyük ayrım bulunmak.
- Aralarında karlı dağlar olmak: Aralarında çok büyük uzaklık bulunmak.
- Aralarından su sızmaz: Birbirleriyle pek içli dışlı olanlar için kullanılır.
- Arası iyi olmak: Dost olmak, dostluğu ilişkiyi sürdürmek.
- (Bir olayın) Arası soğumak: Aradan zaman geçerek önemini yitirmek.
- Arası şeker renk olmak: Dostlukları sarsılmış olmak.
- Araya girmek: 1. İki kişinin arasındaki bir işe karışmak. 2. Bir iş yapılırken ona engel olacak başka bir şey çıkmak.
- (Birini) Araya koymak: Bir işte sözü geçer bir kimsenin aracılığına başvurmak.
- İçinde "denk" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- Denk gelmek (getirmek): Uygun düşmek, uygun gelmek iyi rastlamak.
- Dengi dengine: Herkes eşit olduğu, kendine uygun olan kimseyle. Davul bile dengi dengine (Atasözü).
- Dengine getirmek: Uygun, elverişli bir durumunu, zamanını yakalamak, fırsat doğmak.
- İçinde "yol" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- (Bir şeye) Yol açmak: Bir olayın nedeni olmak.
- Yol almak: Belli bir amaç doğrultusunda belli bir plana göre mesafe kat etmek.
- Yol boyu: Yolun uzunluğunca olan yer.
- Yor erkan: Davranış kuralları.
- Yol geçen hanı: (deyiminin anlamı) Girip çıkanı çok ve belirsiz olan yer.
- Yol görünmek: Yola çıkmak gerektiği anlaşılmak.
- Yol tepmek: Uzun yol yürümek.
- Yola gelmek: Akla uygun duruma girmek, düzelmek.
- Yola revan olmak: (Eskiden) Yola çıkmak.
- Yolları ayrılmak: İki kişi yada iki grup için görüş farkı belirmek, ayrı yönlere sapmak.
- (Bir yere) Yolu düşmek: 1. O yerden geçmesi gerekmek. 2. Sırası gelmek.
- Yolun açık olsun: Yolculara söylenen iyi bir dilek sözü.
- Yoluna çıkmak: 1. Karşılamaya gitmek. 2. Engel olmak için karşısına çıkmak.
- Yolunu beklemek: Gurbetteki birinin gelmesini beklemek.
- Yolunu bulmak: 1. Bir kişi, amacına ulaşmak için gereken uygun çalışma biçimini bulmuş olmak. 2. Bir iş yapmanın kolayını bulmak. 3. (argo) Uygun olmayan yollardan para kazanmak.
- Yolunu şaşırmak: Yanlış yola sapmak.
EL İLE İLGİLİ DEYİMLER
- Bir şey) El değiştirmek: Bir kimseden başka bir kimseye geçmek.
- El değmemiş: Hiç kullanılmamış.
- El ele vermek: Bir konuda yardımlaşmak amacıyla birleşmek.
- El ense çekmek: Birini çıkar uğruna aldatmak.
- El ermez, güç yetmek: Bir iş karşısındaki güçsüzlüğü anlatmak için kullanılır.
- El etek çekilmek → El ayak çekilmek.
- El etek çekmek: (deyiminin anlamı) Kimi dünya işlerinden vazgeçip kendini ibadete vermek; eski alışkanlıklarını bırakmak.
- El etek öpmek:
- Bir iyi yaptırmak için yalvarmak.
- Yaltaklanmak.
- El etmek: Elle işaret yapmak, bir kimseyi el işaretiyle çağırmak.
- El ile (-le) tutulur: Apaçık ve besbelli.
- (Biri) El kaldırmak: (Kalabalık toplantılarda) Oy vermek yada söz istemek.
- El kadar: (Genellikle yeni doğan çocuk için) Küçük.
- El katmak: Bir işe karışmak.
- El kiri: Kolayca vazgeçilir, atılır (şey).
- El koymak:
- Yetkili olanlar, bir sorun yada olayı ele almak.
- Hükümet bir malı yada bir kuruluşu kendi buyruğuna almak.
- El pençe divan durmak: Saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup ayakta durmak.
İçinde "avuç" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- Avucu kaşınmak: Halk inanışına göre ele para geçeceği sanılmak, umulmak.
- (Parayı) Avucuna saymak: Peşin ödemek.
- Avucunu yalamak: (deyiminin anlamı) (Alay yollu) Umduğunu ele geçirememek.
- (Bir yeri) Avucunun içi gibi bilmek: Çok iyi ve ayrıntılarıyla bilmek.
- (Birini) Avucunun içinde tutmak: Birine istediğini yaptıracak bir durumda olmak.
- Avucunun içine almak: Bir kimseyi istediği gibi yönlendirecek biçimde baskı ve etki altına almak.
- İçinde "beyin" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- Beyin yıkamak: İnsanı, kendi düşünce ve dünya görüşüne yabancılaştırmak, başka yönde düşünür ve davranır duruma sokmak amacıyla çeşitli yollarla yoğun biçimde etkilemek.
- Beyin yormak (fırtınası): Bir konu üzerinde yoğunca düşünmek.
- Beyni bulanmak: (deyiminin anlamı) 1. Sersem duruma gelmek. 2. Kötü bir şey sezinlemek.
- Beyni karıncalanmak: Zihin yorgunluğundan düşünemez duruma gelmek.
- Beyni sulanmak: Bunamak.
- Beyninde şimşekler çakmak: Kafasında birden bir düşünce doğmak.
- Beyninden vurulmuşa dönmek: (deyiminin anlamı) Beklenmedik bir durum karşısında olağanüstü üzüntü ve şaşkınlığa uğramak.
- İçinde "dil" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- Dil çıkarmak: Alay etmek, eğlenmek.
- Dil (diller) dökmek: Kandırmak, yaranmak yada yararlanmak için tatlı sözler söyleyip durmak.
- Dil pelesengi (persengi): Söz arasında yerli yersiz söylenen ve durmadan tekrarlanan "efendim", "efendime söyleyeyim", "şey" gibi sözler.
- Dil uzatmak: Bir kimse yada şey hakkında kötü söylemek.
- Dil yarası: Acı sözün yol açtığı gönül kırıklığı.
- Dile (dillere) düşmek: (deyiminin anlamı) Hakkında dedikodu yapılmak, herkese dedikodu konusu olmak.
İçinde "gönül" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.- Gönül açmak: (Neşe verici şeyler) İnsanın iç sıkıntısını gidermek.
- Gönül almak: Ufak da olsa bir armağanla sevindirmek, hoşnut etmek.
- Gönül alçaklığı: → Alçak gönüllülük.
- Gönül avcısı: Geçici aşklar arkasında koşan kimse, çapkın.
- Gönül bağı: Sevgi bağı.
- Gönül bağlamak: Bütün sevgisiyle bağlanmak içten sevmek.
- Gönül belası: Aşkın verdiği sıkıntı, aşk yüzünden düşülen dert.
- Gönül birliği: Ortaklaşa istek.
- Gönül bulandırmak: İnsanın içine tasa, üzüntü, kuşku düşürmek.
- Gönül çekmek: Aşık olmak, sevdaya düşmek.
- Gönül dilencisi: Sevdiğinden ayrılmamak için onun her hareketine katlanan kimse.
- İçinde "dört" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
- (Kedi gibi) Dört ayak üstüne düşmek: (deyiminin anlamı) Talihi çok yaver gitmek.
- Dört başı mamur: Her yönden istenildiği gibi olan, kusursuz.
- Dört bir tarafı (yanı): Her yanı.
- Dört bucak: Her taraf, her yer.
- Dört dönmek: Heyecan ve telaşla çare aramak, bir iş yapmak için şuraya buraya koşup durmak.
- Dört duvar arasında kalmak: Bir yerde, isteği dışında, kapalı kalmak.
- (Bir işe) Dört elle sarılmak:
- Büyük bir önem ve özen vererek girişmek.
- (Birine) Destek yada yardımını umarak iyice bağlanmak.
- Dört göz: Gözlüklü kimse.
- Dört gözle beklemek: İsteyerek ve özleyerek beklemek.
- DEYİMLER KAYNAK: www.lafsozluk.com
- DİĞER SAYFA CEVAPLARI İÇİN TIKLAYINIZ
-
25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 156,, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251, 252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299,
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.
EmoticonEmoticon