30 Ara 2015

9.SINIF DİL VE ANLATIM KİTABI CEVAPLARI ,MEB,83.SAYFA

Reklamlar


83.SAYFA 

1. “Çapanoğlu” metnindeki kelime gruplarını bularak bunların hangi kavram ve nesneleri karşıladığını belirtiniz.


TÜM KELİME GRUPLARI VE ANLAMLARI İÇİN TIKLAYINIZ

2. Metindeki kelime gruplarını belirlerken nelere dikkat ettiniz?
  • EN AZ İKİ KELİMEDEN OLUŞMALARINA
  • BELLİ BİR İLİŞKİ İÇİNDE BİR ARAYA GETİRİLMELERİNE
  • ANLAMCA BÜTÜNLÜK OLUŞTURUP OLUŞTURMADIKLARINA dikkat ettik.
  • www.edebiyatfatihi.net 
3. “Çapanoğlu” metninde geçen deyimleri bulunuz. Bulduğunuz deyimlerin metne anlam bakımından nasıl bir zenginlik kattığını açıklayınız.
RİVAYET ETMEK , PARMAĞI AĞZINDA KALMAK ,KENDİNİ DEV AYNASINDA GÖRMEK ,SUYUNA GİTMEK , BAŞINA BELA ETMEK , BAŞI DARDA KALMAK , GÖZDAĞI VERMEK, HER İŞE BURNUNU SOKMAK VB...

DEYİMLER ÇOĞU KEZ ANLATILMASI GÜÇ DURUMLARI KISA YOLDAN ANLATMAYA SOYUT DURUMLARI VEYA OLAYLARI SOMUTLAŞTIRIP METNE ZENGİNLİK KATAR

1. ETKİNLİK


■ Farklı ülke ve kültürlerde benzer anlama gelen atasözleri ve deyimler olmasına rağmen, bu atasöz­lerinin ifade şekilleri ve anlamlandırılmaları oldukça değişiktir. 

Verilen örneklerde Türkçede ve Fransızcada aynı anlama gelen fakat farklı kavramlarla ifade edilen atasözleri görüyorsunuz. Size göre, aynı anlama gelmelerine rağmen ifadelerdeki bu farklılığın temel sebebi nedir?



ECİR VE SABIR


— Vah Cemal'im. Ah yavrum! Bu sene büyük tövbenin on sekizine kadar yaşasaydı, beşini bitirip altısı­na basacaktı... Ne oldu bilmem ki. Kimlerin nazarı değdi? İlahî gözleri çıksın... Yavrucağım bir haftalığına uğradı. Bir ateş, bir nöbet, hekim, ilaç. Hoca, nefes deyinceye kadar a dostlar, uçtu elimizden gitti.

Hüseyin Rahmi GÜRPINAR

1. Metinde geçen deyimlerin kelimelerinden birini çıkardığınızda ya da değiştirdiğinizde deyimin ifade ettiği anlamda bir değişiklik olup olmadığını açıklayınız.

 Deyimler kalıplaşmış söz grupları olduğu için sözcüklerin yeri değiştirilemez veya çıkarılamaz.
www.edebiyatfatihi.net 2. Metinde bulunan deyimlerin yerine başka kelime ve kelime grubu kullandığınızda aynı anlamı verip vermediğini belirtiniz. 

Örneğin nazar değmek deyiminde nazar yerine bakış kelimesini kullanırsak aynı anlamı vermez , deyim özelliğini kaybeder.

3. “Başa çıkamamak, avucunun içine almak, kendini dev aynasında görmek, gözünü daldan budaktan sakınmamak, ismi var cismi yok, yükte hafif pahada ağır olmak” deyimleri en az kaç kelimeden oluşmaktadır? 

EN AZ İKİ SÖZCÜKTEN OLUŞMAKTADIR.

4. Deyimleri oluşturan kelimelerin gerçek anlamlarıyla kullanılıp kullanılmadığını belirtiniz. 

ÇOĞU ZAMAN MECAZ ANLAMLIDIR.

5. Bir, iki, üç ve dördüncü sorulara verdiğiniz cevaplardan hareketle deyimlerin özelliklerini maddeler hâlinde yazınız.

DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE...TIKLAYINIZ

6. Deyimlerin günlük hayatımızdaki önemini anlatan bir yazı yazınız.

CEVABI İÇİN TIKLAYINIZ

1. ETKİNLİK

■ “Ara, denk, yol, el, avuç, beyin, dil, gönül, dört” kelimelerinin geçtiği deyimler bulunuz. Bulduğunuz deyimleri birer cümlede kullanınız.



İçinde "ara" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.

  • Ara bulmak: Anlaşamayanları uzlaştırmak.
  • Arada bir: Seyrek olarak, kimi zaman.
  • Arada kalmak: İki kişinin arasına girmek yüzünden zor duruma düşmek.
  • Aradan çekilmek: Bir daha görünmemek, ilgisini ve ilişkisini kesmek.
  • Aradan çıkarmak: Başka işlerle daha iyi uğraşabilmek için el altındaki işlerden birini bir an önce bitirivermek.
  • Araları yağ bal olmak: Aralarında pek sıcak arkadaşlık bulunmak.
  • Aralarına almak: Bir çevreye kabul etmek.
  • Aralarında dağlar kadar fark olmak(deyiminin anlamı) Aralarında düzeyce pek büyük ayrım bulunmak.
  • Aralarında karlı dağlar olmak: Aralarında çok büyük uzaklık bulunmak.
  • Aralarından su sızmaz: Birbirleriyle pek içli dışlı olanlar için kullanılır.
  • Arası iyi olmak: Dost olmak, dostluğu ilişkiyi sürdürmek.
  • (Bir olayın) Arası soğumak: Aradan zaman geçerek önemini yitirmek.
  • Arası şeker renk olmak: Dostlukları sarsılmış olmak.
  • Araya girmek: 1. İki kişinin arasındaki bir işe karışmak. 2. Bir iş yapılırken ona engel olacak başka bir şey çıkmak.
  • (Birini) Araya koymak: Bir işte sözü geçer bir kimsenin aracılığına başvurmak.
  • İçinde "denk" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.

    • Denk gelmek (getirmek): Uygun düşmek, uygun gelmek iyi rastlamak.
    • Dengi dengine: Herkes eşit olduğu, kendine uygun olan kimseyle. Davul bile dengi dengine (Atasözü).
    • Dengine getirmek: Uygun, elverişli bir durumunu, zamanını yakalamak, fırsat doğmak.
    İçinde "yol" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.
  • (Bir şeye) Yol açmak: Bir olayın nedeni olmak.
  • Yol almak: Belli bir amaç doğrultusunda belli bir plana göre mesafe kat etmek.
  • Yol boyu: Yolun uzunluğunca olan yer.
  • Yor erkan: Davranış kuralları.
  • Yol geçen hanı(deyiminin anlamı) Girip çıkanı çok ve belirsiz olan yer.
  • Yol görünmek: Yola çıkmak gerektiği anlaşılmak.
  • Yol tepmek: Uzun yol yürümek.
  • Yola gelmek: Akla uygun duruma girmek, düzelmek.
  • Yola revan olmak: (Eskiden) Yola çıkmak.
  • Yolları ayrılmak: İki kişi yada iki grup için görüş farkı belirmek, ayrı yönlere sapmak.
  • (Bir yere) Yolu düşmek: 1. O yerden geçmesi gerekmek. 2. Sırası gelmek.
  • Yolun açık olsun: Yolculara söylenen iyi bir dilek sözü.
  • Yoluna çıkmak: 1. Karşılamaya gitmek. 2. Engel olmak için karşısına çıkmak.
  • Yolunu beklemek: Gurbetteki birinin gelmesini beklemek.
  • Yolunu bulmak: 1. Bir kişi, amacına ulaşmak için gereken uygun çalışma biçimini bulmuş olmak. 2. Bir iş yapmanın kolayını bulmak. 3. (argo) Uygun olmayan yollardan para kazanmak.
  • Yolunu şaşırmak: Yanlış yola sapmak.
EL İLE İLGİLİ DEYİMLER
  • Bir şey) El değiştirmek: Bir kimseden başka bir kimseye geçmek.
  • El değmemiş: Hiç kullanılmamış.
  • El ele vermek: Bir konuda yardımlaşmak amacıyla birleşmek.
  • El ense çekmek: Birini çıkar uğruna aldatmak.
  • El ermez, güç yetmek: Bir iş karşısındaki güçsüzlüğü anlatmak için kullanılır.
  • El etek çekilmek → El ayak çekilmek.
  • El etek çekmek: (deyiminin anlamı) Kimi dünya işlerinden vazgeçip kendini ibadete vermek; eski alışkanlıklarını bırakmak.
  • El etek öpmek:
    1. Bir iyi yaptırmak için yalvarmak.
    2. Yaltaklanmak.
  • El etmek: Elle işaret yapmak, bir kimseyi el işaretiyle çağırmak.
  • El ile (-le) tutulur: Apaçık ve besbelli.
  • (Biri) El kaldırmak: (Kalabalık toplantılarda) Oy vermek yada söz istemek.
  • El kadar: (Genellikle yeni doğan çocuk için) Küçük.
  • El katmak: Bir işe karışmak.
  • El kiri: Kolayca vazgeçilir, atılır (şey).
  • El koymak:
    1. Yetkili olanlar, bir sorun yada olayı ele almak.
    2. Hükümet bir malı yada bir kuruluşu kendi buyruğuna almak.
  • El pençe divan durmak: Saygı için ellerini göbeğinin üstüne kavuşturup ayakta durmak.
İçinde "avuç" kelimesi geçen deyimler ve açıklamaları.

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!