2 Oca 2015

NESİMİ EDEBİ KİŞİLİĞİ VE ESERLERİ MADDELER HALİNDE...

Reklamlar

Nesimî
  • Coşkulu ve lirik şiirler yazan Nesimî’nin asıl adı İmadüddin veya Nesimüddin’dir. Şamahı, Şiraz, Diyarbakır veya Bağdat yakınlarındaki Nesim kasabasında doğduğu ve bu çevrede yaşadığı, I. Murat devrinde Anadolu’ya geldiği rivayet edilir.
  • Şeyh Şiblî’nin dervişlerinden olan Nesimî, Fazlullah-ı Hurufî’ye intisap etmiş ve onun halifesi olmuştur. Hacı Bayram-ı Veli’ye intisap etmek isteyen ancak bu isteği kabul edilmeyen Nesimî,1404’te Halep’te öldürülmüştür.
  • Coşkulu olduğu kadar pervasızca inandıklarını söyleyen Nesimî, fitneye sebep olmuş, zındıklıkla suçlanmış ve sonunda derisi yüzülerek öldürülmüştür.
  • Şiirlerinde dört halifeden sadece Hz. Ali ve Âl-i abâ’ya yer vermesinin de etkisiyle Alevi ve Bektaşiler onu kendilerinden saymışlardır. Alevi şairler arasında Şah-ı Şehid lakabıyla anılır.
Eserleri
Mezmunları şiirlerinde başarıyla kullandığı kurucu şairlerden sayılır. Nesimî önceleri Hüseynîmahlasını kullanmış, Fazlullah-ı Hurufî’ye bağlandıktan sonra Nesimî mahlasını kullanmaya başlamıştır. Şiirlerinde sekiz ve otuz iki harfe dayanarak insan yüzünün Tanrı’nın tecelligâhı, güzelliklerin göründüğü mekân olduğunu söylemiştir. Arapça, Farsça ve Türkçe şiirleri vardır.
Sanat hayatını iki devrede incelemek gerekir. İlkinde Hakk’ı, aşkı doğruluğu aramıştır. Bu dönemde Mevlana’nın etkisindedir. İkinci dönemi ise Fazlullah’la tanışmasından sonradır. Bâtınî inançlara kayıtsız kalamayan şair, Fazlullah’ın keşfettiği yedi hattı, her türlü dini tekâlifi anlamak ve ilahi sırları çözmek için yeterli bulmuştur. Kur’an-ı Kerim’in sırlarının çözüldüğüne inanarak Fazlullah’ın propagandacısı olur.
Divanında üç elif-name vardır. Yaşadığı yüzyılda Türkçeyi en kullanan şairlerden biridir.
Etkisi özellikle tasavvuf şairleri üzerindedir. Kafiyeye çok önem veren Nesimî, iç kafiye ve redifi çokça kullanır. Akis sanatına ilk yer veren de Nesimî’dir.
Öldürülmesinin de etkisiyle ardından çok sayıda mersiye yazılmış olan Nesimî’yi Ali Şir Nevaî, bütün şairlerden üstün tutmuştur.
Türkçe Divan: En eski nüshası 1469 tarihlidir. En iyi baskısı Salman Mümtaz Bey tarafından 1926’da yapılmıştır. Son basımını Hüseyin Ayan yapmıştır (2002).
Farsça Divan: Hurufi inancını konu alan şiirlerine yer verir. Türkçe divanı gibi tamamlanamamış, yarım kalmıştır.
Mukaddimetü’l-Hakayık: Fazlullah Hurufî’nin Cavidan-name’sini esas alarak yazdığı mensur eserde çeşitli dini konuları Hurufiliğe göre açıklamaktadır




Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!