ÖMER SEYFETTİN-FALAKA ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN
(ayrıntılı inceleme ilk kez edebiyat fatihinde)
Anafikir: Yaptığımız basit şakalar çok ciddi sonuçlara sebep olabilir.
inceleme: www.edebiyatfatihi.net
Hikâyenin Konusu: İhtiyar bir hoca efendinin gereksiz yere yemin etmesi sonucu gülünç duruma düşerek işinden olmasıdır.
FALAKA ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ:
Hikâyenin Konusu: İhtiyar bir hoca efendinin gereksiz yere yemin etmesi sonucu gülünç duruma düşerek işinden olmasıdır.
FALAKA ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ:
Kahraman anlatıcı hikâyesine gittiği mektebi, mektepteki hoca ile yardımcısını, hocanın eşeğini ve falakayı tanıtarak başlar. Mektepte verimsiz bir eğitim verilmektedir. 40 çocuk ne öğrendiklerini bilmeden dersleri hep bir ağızdan bağırarak tekrar ederler. Hocanın rahlesinin önünde ise onları korkutup caydıran falaka asılı durmaktadır. Bir gün okulu teftiş için Hakim Bey’le beraber Kaymakam gelir. Çocukları teker teker okutmak isterse de koro halinde tekrara alışık öğrenciler başarısız olur. Kaymakam bu durumdan hoşlanmaz ve gözü asılı duran falakaya ilişir. Hocayı dışarı çağırarak konuşur ve gider. Bu olaydan sonra falaka kaldırılır. Kaymakam Bey falakayı yasaklamıştır. Bunu fırsat bilen çocuklar dövülmeyeceklerini anlayınca zıvanadan çıkarlar. Onlarla dayaksız baş edemeyeceğini anlayan Hoca kaymakamı dinlemez ve falakayı tekrar çıkarıp minderinin arkasına saklar. Artık eskisinden daha fena dövmektedir. Bunun üzerine kırk çocuk hocaya karşı birlikte hareket etme kararı alırlar. Bahçede anlaşıp derste hep birlikte esnemeye başlarlar. Onları gören Hoca da esner ve uyuya kalır. Bunu fırsat bilen öğrenciler rahlenin üzerindeki enfiye (keyif verici olarak kullanılan toz halinde tütün mamulü) kutusunu alır ve burunlarına çekerler. Hepsi hapşırmaya başlar. Sesleri duyan hoca uyanır ve bunu kimin yaptığını sorar. Hepsi “bilmiyoruz” deyince kalfasını çağırır ve tüm sınıfı falakaya yatırarak döver. O kadar sinirlenir ki bu olaydan sonra her esneyen ve hapşıranı falakaya yatırıp döveceğine “şart olsun” diyerek yemin eder. Anlatıcı eve gidince “Şart olsun” yeminini annesine sorar ve bunun çok büyük bir yemin olduğunu, yerine getirilmezse eşinden boşanmış sayılmak manasına geldiğini öğrenir. Öğrendiklerini arkadaşlarına da anlatır ve çocuklar da evli adamlar gibi bu yemini etmeye başlarlar. Anlatıcı bir gün öğle paydosundan edebiyat fatihi.net sonra sınıfa gelir. Sınıftaki uğultular içinde hoca rahlesinde uyuya kalmıştır. Sus işareti yaptırarak arkadaşlarını susturur. Sessizce yürüyerek hocanın rahlesi üzerinde açık duran enfiye kutusunu cüzünün içine boşaltır. Enfiye çekeceklerini zanneden arkadaşları etrafına toplanırsa da o başka bir planı olduğunu söyleyerek rahlesine geri döner. Çocuklar gülüşmeye başlayınca hoca uyanır ve kutunun boş olduğunu görür. Kimin aldığını sorsa da hep bir ağızdan “Bilmiyoruz” diyerek yemi ederler. Hoca alanın nasılsa hapşırarak meydana çıkacağını söyler ve onu falakaya yatıracağına “şart olsun” diye yemin eder. Hoca biri hapşırsın diye öfkeyle beklemektedir. Anlatıcı rahlesinin altında cüzünden iki yaprak koparıp boru gibi büker ve enfiyeleri içine doldurur. Akşam yaklaşınca da eşeği hazırlamak bahanesiyle arkadaşıyla beraber izin isteyerek sınıftan çıkar. Yatan eşeği tekmeleyerek ayağa kaldırırlar. Yularını semerini vurular ve sınıfın çıkmak üzere olduğunu anlayınca enfiyeleri eşeğin burnuna doğru üflerler. Hoca merdivenlerden inerken eşek şaha kalkmakta ve hapşırmaktadır. Bunu fırsat bilen anlatıcı eşeğin hocayla dalga geçtiğini ve falakaya yatırılması gerektiğini söyler. Bütün çocuklar “falaka” diye bağırmaya başlar. Onlardan cesaret alan anlatıcı hocaya ettiği yemini hatırlatır ve tutmazsa karısının boş düşeceğini söyler. Çocuklar bağırarak “boş düşer” diye tekrarlarlar ve elden ele falakayı hocaya getirirler. Ettiği yemin nedeniyle zor durumda kalan hoca eşeğin yıkılmasını emreder ve ayaklarını falakaya takıp dövmeye başlar. Eşeğin debelenmesiyle tüm çocuklar bağrışıp eğlenirken içlerinden biri “Kaymakam Bey!” diye bağırır. Teftişe gelen Kaymakam hocaya ne yaptığını sorar. Hoca şaşkın bir vaziyette durumu izah etmeye çalışsa da bunu başaramaz. Kaymakam hiddetli bir şekilde önce hapşıran ve gülüşen çocukları kovar sonra da hocayı arkasına alarak çıkar. O günden sonra çocuklar mektepte ne Hoca Efendi’yi ne de falakayı görürler. Anlatıcı bundan sonra kimi hapşırırken görse yaptığı muzipliği ve onun yüzünden işinden olan hocasını hatırlayıp vicdan azabı duyar. Son olarak da şunu sorar: “Bunun gibi hayattaki her gülünç şeyin altında görünmez bir facia yok mudur? ”
Şahıs Kadrosu ve Özellikleri
Kahraman Anlatıcı: Hikayenin ana kahramanıdır. Mektebe
gitmektedir. Sınıfın zeki kurnaz ve haşarı öğrencilerinden biridir. Hocayı
gülünç durumlara düşürmeye uğraşır. Bunun için planlar kurar ve sınıf
arkadaşlarını yönlendirir. En son yaptığı muziplik ise hocanın işten atılmasına
sebep olur.
Hoca Efendi: Hikayenin ikinci kahramanıdır. Mektebin
ihtiyar ak sakallı uzun boylu bağırtkan hocasıdır. Yaz kış kolları paçaları
sıvalı vaziyette sınıfta oturur. Verdiği eğitim verimsizdir. Sınıfta disiplini
sağlamak için falaka kullanır. Sınıfta öğrencileri önünde gülünç duruma
düşürülünce büyük bir yemin eder ve ettiği bu yemin onu daha da gülünç hale
getirerek işinden eder.
Abdurrahman
Çelebi: Hocanın ihtiyar siyah huysuz inatçı
eşeğidir. Çocuklar hocanın gelip gelmediğini ona bakarak anlarlar. Öğrencilerce
getirilen yemlerle beslenir. Onu besleyip bakımını yapmak hocanın gözüne girmek
için bir araç olarak kullanılır.
Kâhya: Hocanın ondan daha genç olan
yardımcısıdır. Öğleden sonraları Çarşı Camii’ni süpürmeye ve müezzinlik yapmaya
gider. Çocuklara öteberi satar.
Kaymakam: Siyah setre pantolonlu, kırmızı
fesli, sakalsız, esmer, uzun boylu, gülmez ve ekşi suratlı, aksi bir adamdır.
Hocayı iki kere teftişe gelir. İlk teftişte falakayı kaldırtır. İkinci
teftişinde verdiği talimatın yerine getirilmediğini görünce hocayı işten atar.
Diğer
şahıslar: Okuldaki öğrenciler (40 kişi), zaptiye
memurları, Hakim Bey
Zaman: Anlatıcının mektebe gittiği çocukluk
yıllarıdır.
Yer:
Anlatıcının Gönen’den
ayrıldıktan sonra gittiği yerdir. Neresi olduğu konusunda bilgi verilmez.
ldgfxz
YanıtlayınSilçok uzun ama ya biraz kısa olsa çok iyi olurdu bence ama harika ve açıklayıcı (h)
YanıtlayınSil:) Teşekkür ederiz, blogumuzun daimi takipçisi Mustafa Topçu Beyefendiye bir kez daha teşekkür edelim bu vesileyle...
SilABİ BİRAZ DAHA UZUN OLSAYMIŞ İYİ OLURMUŞ AMA YİNEDED SAOLUN ÖDEVİM İÇİN GERÇEKTEN İYİ OLDU
SilKonusuyla tıpa tıp aynı uzun olsa bile teşekkürler
YanıtlayınSilya bu sitedeki yazıları neden kopyalayamyrm ödevim için yazmam gerek :(
YanıtlayınSillütfen suna bişey yapın kopyalayabilelim
YanıtlayınSilÇok iyi
YanıtlayınSilTeşekkürler , başarılar...
Silisim ve sıfat anlamalarını yapamaz misiniz
YanıtlayınSilBURAYI TIKLAYIN
Silbence uzun olması iyi olmuş
YanıtlayınSilBu hikayenin teması hakkında bilgi verir misiniz? Acil ödevim için!!!
YanıtlayınSilBu hikayenin teması hakkında bilgi verir misiniz? Acil ödevim için!!!
YanıtlayınSilÇok uzun
YanıtlayınSilÇok güzel ama hoca bize künye dedi o bumu oluyor ?
YanıtlayınSilÇok güzel ama hoca bize künye dedi o bumu oluyor ?
YanıtlayınSilKünye; eserin adı, yazarı, yayınevi, basım yılı, sayfa sayısı vb. bilgilerdir...
SilEdebiyat fatihi lütfen bana bu hikayenin künyesini atabilirmisiniz
YanıtlayınSil*TEŞEKKÜRLER*
:-t şimdi sınava gireceğim ve kunyeleri soylemedin :--
YanıtlayınSilOlay örgüsü hangisi ya söyler misiniz?
YanıtlayınSilYapısı,Teması,Dil Ve Anlatım unsurları nı söylermisiniz
YanıtlayınSilTemasi dil ve anlatimi ve olay orgusunu yapamazmisiniz
YanıtlayınSilYorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.