SAYFA 35
1. Atasözleri, bir milleti oluşturan fertlerin ortak tecrübelerinin ürünüdür. Atasözlerinde yaşanmış hayatın izleri vardır. Okuduğunuz savlar ve Oğuz Kağan Destanı’nda mitolojik yaşama biçimi ile ilgili hangi ögelere rastlanmaktadır? Bu savların, dönemin zihniyeti ile ilişkisini açıklayınız.

            Oğuz Kağan’ın doğumu çocukluğu büyümesi gökten inen bir ışıkla kızın ortaya çıkması bunlar mitolojik öğelerdir.
            Zihniyeti oluşturan şey ise toplumların yaşayışları ve kültürleridir. Bütün edebi ürünler  üretildiği dönemin zihniyetini yansıtır.Şüphesiz savlar da öyledir. Savlar İslam öncesi döneme aittir. Dönemin zihniyeti bir çok yönden yansıtır. Örneğin  Avcı ifadesi dönemde avcılıkla geçinilmesini yansıtır. Tarla ekmek ifadesi yine dönemin yaşayışını anlatır vs.vs.


2. Sizce mitlerin oluşmasında insanlığın ilk dönemlerinde kişilerin tabiatla, üstün güçlerle ve düşmanla mücadelesinde düş yoluyla ortaya koyduğu eser, söylediği söz, takındığı tavırların da katkısı var mıdır? Mitolojik ögelerin o dönemdeki sanatı ve dili nasıl zenginleştirdiğini Oğuz Kağan Destanı’ndan örnekler vererek belirtiniz.
Elbette vardır.Destanlar, eski çağlarda ezgiye eşlik etmeye en uygun biçimde, çoğunlukla nazımla düzenlenmiştir. Epik şiirin en güzel örnekleri olan destanlarda olağanüstü olayla­rın, doğaüstü kahramanların, Tanrı’ların savaşlarının yanı sıra; eski çağ insanlarının inanışları, yaratılış ve varoluş konusundaki düşünceleri; ulusların özlemleri ve düş­leri de dile getirilir. Destanlar insanların olayları dinleme ve anlatma gereksinimin­den dolayı kuşaktan kuşağa yayılmıştır. Yüzyıllar boyunca Türklerin duyuş, düşünüş, inanış ve hayallerini; güzel sanatları­nı; aşk, aile, vatan, ulus ve devlet anlayışlarını Türk destanlarında görebiliriz. Destanlar her zaman tarihî gerçekleri doğru biçimde nakletmezler. Destanlarda tarihî olay ve kahramanlar milletin ortak bilinçaltının, vicdanının istek, beklenti, doğruları ve değerleri ile idealleştirilir. Eski hatıralarla birleştirilerek tarihi gerçekmiş gibi anlatılırlar. Her milletin millî kimlik ve nitelikleri, ortak dünya görüşü, hatıra ve beklentileri yanında kusurları ve yanlışları da destanlarına yansır.
       
                                                Bu paragraf  en iyi örnek olacaktır.
Bu çocuk anasının göğsünden ilk sütü emdi ve bir daha emmedi. Çiğ et, çorba ve kımız istedi. Dile gelmeye başladı. Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü ve oynadı. Ayakları öküz ayağı gibi, beli kurt beli gibi, omuzları samur omuzu gibi, göğsü ayı göğsü gibiydi. Vücudu tamamen tüylü idi. At sürüleri güder, at biner ve avlanırdı. Günlerden ve gecelerden sonra bir yiğit oldu...
ANLAMA-YORUMLAMA
1. Destan Dönemi ve bilgi çağını düşünce dünyası açısından karşılaştırınız. Farklı olan yönlerini
belirleyiniz.
            Bilgi çağını düşünce dünyası pozitivist düşünce temellidir. Olay ve durumları bilgi, akıl yolu ile açıklamaya çalışır. Belgelere dayandırarak bu bilgileri kanıtlama yoluna gider. Destan Dönemi düşüncesi ise mitolojiktir. Açıklamalar mitlere başvurularak yapılır.

2. Destan Döneminin mitolojik unsurları bugünün sanatçılarına ne gibi katkı sağlayabilir? Düşüncelerinizi arkadaşlarınızla paylaşınız.
Sinema günümüzde en önemli modern mitolojik hikaye üretme ve anlatma iletişim araçlarından biridir.  “Yıldız Savaşları”, “Yüzüklerin Efendisi”, “Matrix”, “Forrest Gump”, “Oyuncak Hikayesi”, “Kaplan ve Ejderha”, “Ruhların Kaçışı” gibi filmler,  her yaştan, her ırktan, ulustan insan üzerinde derin ve güçlü etkisi vardır.Mitolojik unsurlar sanatçıları besler,geliştirir ve buradan aldıkları ilhamla kendi hayal derinliklerinde yolculuk yaparak kendi hikayelerini yazarlar...     

3. Yaptığınız araştırmadan yararlanarak mitlerin etkisinde yazılmış eserlere örnekler veriniz. Bunlarda hangi mitlerin (mitolojik ögelerin) kullanıldığını belirtiniz.



      Bereketin, cinselliğin, özgürlüğün, Mezopotamya'nın Aşk Tanrıçası İnanna'nın romanı.
Kızım İnanna'ya tanrısal bilgelik sırlarını hediye ediyorum. Yeraltı dünyasına nasıl inileceğinin... ve tekrar nasıl çıkılacağının tekrar nasıl çıkılacağının sırrını. Her şeyi duyan kulaklar, konsantrasyon yeteneği, korku, dehşet, yorgunluk, moral bozukluğu... Aşk sanatını hediye ediyorum... Her kadının bilmesi gereken mezar taşını diriltme sanatını!
Bir hançer ve bir kılıç, savaş için kara, aşk için cıvıl cıvıl giysiler hediye ediyorum. Sana uzun saçını baştan çıkartıcı bir şekilde bağlama ve çıplak vücudunu üzerinde bir pelerin gibi taşıma sanatını hediye ediyorum."
"Hediyeni kabul ediyorum!"...
"İnanna gitmek istiyor! Uruk'a...
Uruk'a gidecek..."      




Kutsal Olimpos Dağının Efendisi, Tanrıların En büyüğü, 

Yüce Kronos'un Oğlu, Bulutlar Devşiren Zeus.
Zeus bakışlarını Hermes'e çevirdi. Sana ne demiştim?
İki iyi insan bulursak insanlığı yok etmeyecektin!
Zeus buz gibi bakışlarla oğlunu süzdü.
Artık yeryüzünde iki iyi insan yok!
Hermes itiraz etmeye hazırlanıyordu ki Philemon'un başının göğsüne düşmüş olduğunu gördü. Yaşlı adam oturduğu yerde son nefesini vermişti. Karısı Baucis'in başı da onun omzuna düşmüştü. Zeus onların dileğini kabul etmiş, aynı anda ölmelerine izin vermişti.
İnsanlık yok olacak! diye bağırdı Zeus. 
Tufan olsun!





«
Next
Sonraki Kayıt
»
Previous
Önceki Kayıt

1 yorum:

Yorumunuz için şimdiden teşekkürler...Blogger'da bir hesabınız yoksa ''Anonim'' veya ''Adı/Url'' bölümünü seçerek kolayca görüşlerinizi belirtebilirsiniz...