ÖMER SEYFETTİN-KESİK BIYIK
Hikayenin Konusu: Bir gencin günün modasına uyup
bıyıklarını Amerikalılar gibi kestirmesi ve
insanların bunu birbirinden çok değişik yorumlayarak
ona karşı takındıkları farklı tavır ve tutumlardır.
Özet: Kahraman anlatıcı Darwin’in insanların maymundan geldiğini öne sürdüğü evrim teorisine alaycı bir şekilde atıfta bulunarak başlar. Zira gözlemleri ona bu teorinin doğru olabileceğini söylemektedir. İnsanların aynı maymunlar gibi neyi görseler taklit ettiklerini söyleyen anlatıcı bu tezine kendi hayatından bir anıyı anlatarak örnek verir. Günün modası bıyıklarını Amerikalılar gibi kestirmektir. Anlatıcı da bu modaya uyar ve bıyıklarını kestirir. Ancak bu yaptığından dolayı çok utanmaktadır. Hatta kimse görmesin diye arka sokaklardan eve gelir. Kapıyı açan üvey kız kardeşi onu görünce çok şaşırır, bağırarak kaçar ve derhal olayı annesine haber verir. Bunu duyan anne hemen odasına gelir. Ömer yaptığından öyle utanır ki elleriyle ağzını kapayarak annesine göstermek istemez. Anne odaya geldiğinde olayın şokunu yaşamaktadır. Hüngür hüngür ağlamaya başlar. Oğlunun mason olduğu için böyle yaptığını zanneder ve onu evlatlıktan dışlar. Ömer bunu sadece özendiği için yaptığını söylese de annesini bir türlü ikna edemez. Evlatlık kız durumu eve gelen babaya da haber vermiştir. Baba da kalın bastonuyla odada belirir. Ömer çok korkar. Baba kapalı tuttuğu ellerini açtırır. Ömer işin hepten sarpa saracağını anladığı için artık bir yalan uydurmak zorundadır. Bıyıklarının bir bölümünü sigara içerken yanlışlıkla yaktığı için kestirmek zorunda kaldığını söyler. Baba bu yalanı yutmaz ve bağırıp çağırarak onu evlatlıktan reddeder ve evden kovar. Hatta bıyıkları çıksa bile namusunun artık yerine gelmeyeceğini söyler. Ömer gidecek başka yeri olmadığı için çaresizce Topkapı’daki arkadaşına doğru yola koyulur. Yolda karşısına çıkan sporcu arkadaşları onu görünce adama benzediğini söylerler. Ömer gördüğü bu farklı tepkilere hayret eder. Mahcup bir edayla Topkapı tramvayına biner. Yanına aksakallı ve sarıklı bir hoca efendi oturur. Bakışlarıyla kendisini süzdüğünü görünce ondan da kötü bir tepki göreceğini zanneder ve kalbi çarpar. Tam kalkmaya hazırlanıyordur ki ihtiyar beklediğinin aksine ona gülümser ve “Eksik olmayınız oğlum, var olunuz” der. Ömer çok şaşırır ve böyle demesinin sebebini sorar. İhtiyar da onun gibi şık gençleri sünnetli görmenin onur verici olduğunu söyler. Ömer ne demek istediğini anlamayıp susunca ihtiyar bıyıkları kestirmenin Peygamberimizin bir sünneti olduğunu hatırlatır.
Şahıs Kadrosu ve Özellikleri:
Anlatıcı: Hikayenin ana kahramanıdır. Ömer Seyfettin
gençliğinde tam bir moda düşkünüdür. Herkes ne yapıyorsa onu yapar ve
bıyıklarını Amerikalar gibi kestirme hevesine kapılır.
Anne ve
Baba: Anlatıcının anne ve babası hikâyede muhafazakârlığı ve
tutuculuğu temsil eden tipler olarak karşımıza çıkarlar. Bıyıklarını
kestirmesini kabullenemeyip onu dışlar ve evden kovarlar.
Kız
Evlatlık: Anlatıcının evlerinde yaşayan
üvey kardeşidir. İspiyoncu bir tip olarak karşımıza çıkar. Bıyıklarını kestiren
abisini derhal anne ve babasına haber verir.
Topkapı’daki
Arkadaş:Anlatıcının evden kovulmasından
sonra kendisine gitmek üzere yola çıktığı kişidir.
Sporcu
Arkadaşlar:Anlatıcıyı yolda bıyıkları kesik görünce beğenen ve onaylayan
arkadaşlarıdır.
Hocaefendi: Topkapı tramvayına bindiğine anlatıcının yanına
oturan ak sakallı ve sarıklı kişidir. Kendisinden tepki göreceğini zannederken
onu sünnete uyduğu için tebrik eder. Bardağa dolu tarafından bakmayı, bilgeliği
temsil eder. Her şeyin güzel yönlerini görme düşüncesinin vücut bulduğu
kişidir.
Yer: İstanbul
Zaman: Anlatıcının gençlik yıllarının geçtiği 1900’lü yılların
başı
Anafikir: İnsanlar aynı maymunlar gibi taklit
etmeyi seven, özenti yaşayan
varlıklardır. Gerekli ya da gereksiz de olsa çevremizdeki insanların yaptıklarını
yapmak ister bundan enteresan bir şekilde haz duyarız.
Yardımcı Fikirler:
*İnsanlar
aynı olay karşısında dünya görüşlerine göre çok farklı tutumlar sergileyebilirler.
*Kötü gibi
görünen olaylara bile iyi taraflarından bakabilmek gerekir.
HAZIRLAYAN: Mustafa TOPÇU dostumuza içten teşekkürler :))
çok yalan konuşuyorsunuz bu kitab böle deil.. yalan konusmayın..
YanıtlayınSilabi ya bır vasıyetnameyı dde yapsana
YanıtlayınSilYorum Gönderme
YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...
1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.