18 Nis 2014

HALK HİKAYESİ İLE DESTANIN FARKLI YÖNLERİ...

Reklamlar



  • Hikâye türünün en eski örnekleri olan ve destandan modern hikâyeye geçişi sağlayan anonim eserlerdir. 
  • Türk edebiyatı verimleri içinde 16.asırdan itibaren görülmeye başlanan, genellikle âşıklar tarafından nazım-nesir karışık bir ifade tarzı ile dinleyicilere karşı anlatılarak nesilden nesile intikal eden, yer yer masal ve destan özellikleri gösteren hikayelerdir.
  • İlk örnek Dede Korkut Hikâyeleridir. 
  • Genellikle aşk konusunun işlendiği halk hikâyelerinde zaman zaman kahramanlık konularıyla dini konuların işlendiği de görülmüştür. 
  • Nazım-nesir karışık olarak anlatılan bu hikâyelerin gelişip yayılmasında saz şairlerinin önemli bir fonksiyonu vardır. 
  • Hikâyenin kahramanı âşık olur, sevgilisine kavuşma yolunda çeşitli maceralara girer, sonunda kavuşur veya kavuşamaz ama hikâye de orada biter. Destanlarda böyle kesin bir son mevcut değildir. 
  • Halk hikâyelerinde anlatılan ilişkiler, toplum içi olup, fertler ve tabakalar arasında cereyan eder. Hikâyelerde olağanüstü özellikler epeyce azalmıştır. 
  • Halk hikâyeleri, destandan modern öyküye ve romana geçişin köprüsü kabul edilir. 
  • Hikâyeler masallara göre oldukça uzundur. 
  • Halk hikâyeleri daha çok âşıklar tarafından kahvelerde, düğün ve benzeri toplantılarda erkeklere hitap eder. 
  • Halk hikâyelerinin destan döneminin kapanmasından sonra ortaya çıktığı kanaati yaygındır. Nitekim Türk edebiyatında halk hikâyelerinin en eski örneği sayılan “Dede Korkut Hikâyeleri” de destandan halk hikayeciliğine geçiş dönemi ürünü olarak kabul edilmektedir.
  • 10. yy'dan itibaren halk hikâyelerinin belki de destandan boşalan yeri doldurmak üzere ortaya çıktığı söylenebilir. 
  • Aşk ve kahramanlık konularının çokça işlendiği halk hikâyelerinin gerçek hayat olaylarından ayrılan, kendilerine göre bir mantık örgüsü vardır. Bunun sonucu hikâye kahramanı idealist bir kişiliğe sahiptir. 
  • Kendi içinde tutarlı bir mantığa dayanmak şartıyla halk hikâyelerinde olmayacak şey yoktur.
  • ”Döşeme”, “asıl hikâye” ve “dua” bölümlerinden oluşur.

Destanlardan Ayrılan Yönleri:
  • Tarihi bir vakanın olması şart değildir.
  • Nazım-Nesir karışıktır. Zamanla nesir nazıma üstünlük kazanmıştır.
  • Şahısların ve olayların anlatılmasında gerçekçiliğe daha çok yer verilmiştir.
  • Kahramanlıktan çok, aşk maceralarına yer verilmiştir.
  • Söz konusu edilen olaylar ve kişiler oldukça azalmıştır. 
  • Toplum karşısında anlatılmışlardır.
  • Değişik bir anlatılma üslup ve geleneği vardır.
  • Belli yerlerinde tekerleme adı verilen söz kalıpları kullanılmıştır.



>Konuları Bakımından Halk Hikâyeleri-1:
1) Aşk Hikâyeleri
2) Kahramanlık Hikâyeleri
3) Aşk ve Kahramanlık Hikâyeleri

>Konuları Bakımından Halk Hikâyeleri-2:1)Aşk Hikâyeleri (Arzu ile Kamber, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Yusuf ile Züleyha, Ercişli Emrah ile Selvihan, Tahir ile Zühre… )
2)Dini-Tarihi Kahramanlık Hikâyeleri (Hayber Kalesi, Kan Kalesi, Battal Gazi, Danişment Gazi, Köroğlu… )
3)Destani Halk Hikâyeleri: (Dede Korkut)

>Coğrafi Yayılışları Bakımından Halk Hikâyeleri:1) Anadolu'da Bilinen Halk Hikâyeleri
2) Türk Dünyasının Bir Bölümünde Bilinen Halk Hikâyeleri
3) Türk Dünyasının Genelinde Bilinen Halk Hikâyeleri

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!