edebiyat kitabı cevapları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
edebiyat kitabı cevapları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

30 Eyl 2013

BİRYAY 10.SINIF EDEBİYAT 36-41.SAYFA CEVAPLARI(İLK KEZ BURADA)


2013/2014 BİRYAY 10.SINIF EDEBİYAT CEVAPLARI
36-41.SAYFA CEVAPLARI:

SAYFA 36:
A) COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER:
HAZIRLIK:
1)Şiirde ahenk ögeleri şunlardır:  Ölçü,Uyak/Redif/İç uyak,Aliterasyon,Asonans,Ses akışı,Vurgu ve tonlama (Söyleyiş tarzı)
SAYFA 37:
ALP ER TUNGA SAGUSU
a----Alp Er Tunga/ öldi mü      
 “dimü”ler redif
a----Isız ajun/ kaldı mu             
“l” yarım uyak 
a---Özlek öçin/ aldı mu 
b---Emdi yürek/ yırtılur

c---Ögreyüki /mundağ ok         
   “ok” redif 
c----Munda adın/ tigdağ ok 
c----Atsa ajun /uğrap ok 
b----Tağlar başı/ kertilür

d-----Begler atın/ argurup            
“up” redif 
d------Kagdu anı/ turgurup           
“r” yarım uyak
d------Menğzi yüzü/ sargarup 
b------Körküm ağnar/ türtülür

e---Ulşıp eren/ börleyü                
 “leyü” redif
e----Yırtıp yaka/ urlayu             
 “r” yarım uyak 
e----Sıkrıp üni/ yurlayu 
b-----Sıgtap közi /örtülür

f--Könğlüm için/ örtedi               
  “di” redif 

f---Yitmiş yaşığ /kartadı 
f--Keçmiş özüg /irtedi 
b---Tün kün keçüp/ irtelür


26 Eyl 2013

BİRYAY 10.SINIF EDEBİYAT 27-35.SAYFA CEVAPLARI (güncellendi)(ÖNCE VE SADECE BURADA)



1.DESTAN DÖNEMİ
SAYFA 27:
HAZIRLIK:
1) İnsanoğlu nedenini bulamadığı, etkisinde kaldığı bazı olayları olağanüstü güçlere bağlama eğilimindendir.
2....
3) Gelecek kuşaklara aktarılmak, geçmişle gelecek arasında köprü kurmak...
4) Kulaktan kulağa yayılıp daha sonra derlenip yazıya geçirilerek...
5) Evet yaşanır...
HAZIRLIK:
SAYFA 29:
1.ETKİNLİK:
A) Uygur Devleti yerleşik yaşamı benimseyen ilk Türk topluluğudur.Budizm ve Maniheizm'i benimsemişlerdir.Çin'den sonra matbaayı geliştirerek ikinci kez kullanılan ve hareketli harfleri icat ettiler.840 yılında Kırgız Türkleri tarafından yıkıldılar.Budizm ve Maniheizm Uygurların hem mimari alanında hem de savaşçı özelliklerini kaybetmelerinde etkili olmuştur.Kırgızlar Uygurları yıkarak Türk yurdunun Moğollar'ın eline geçmesine neden olmuşlardır. Bu yüzden Türk tarihinde olumsuz anılmışlardır.Karluk ve Basmiller’le birleşerek 2. Göktürk Devletini yıkan UYGURLAR Orhun bölgesinde UYGUR DEVLETİ‘ni kurdular. Kurucuları KUTLUK BİLGE KÜL KAĞAN, merkezleri Ordubalıktır. Bilge Kül Kağan’dan sonra MOYENÇUR başa geçmiş, onun döneminde Müslüman Araplar ile Çinliler arasında Talas Savaşı yaşandığından, Abbasilere yenilen Çinliler güç kaybına uğramışlardı. BÖGÜ KAĞAN devrinde Uygur Türkleri ile çin arasında iyi ilişkiler kuruldu ve ticaret iyice gelişti. Bögü Kağan Çine yardım amacıyla Tibet Seferine” çıkmaya karar verdi. Mani Dininin Özelliği Avlanmayı, et yemeyi ve savaşmayı yasaklayan bir dindir.
b.Metinden Uygurlara ait özellikler:
·         Devletin kağanlar tarafından yönetilmesi
·         Ziraatle uğraşmaları
·         Olağanüstülüklerin hayata hakim olması
·         Çinlilerle siyasi ilişkiler içinde olmaları
2.ETKİNLİK:
UYARI: Bu kitabın bütün etkinlik çözümleri için sitemizdeki farklı yayınevi cevaplarından da yararlanabilirsiniz...Kitaplar değişse de kazanımların hep aynı olduğunu ve benzer soruların sorulduğunu unutmayınız...Sadece biraz daha dikkatli inceleme ve araştırma yapmalısınız.Metinleri okuyup iyice anladıktan ve soruları KENDİNİZ cevapladıktan sonra buradaki cevapları kontrol etme amacıyla kullanmanız öğrenmeyi kalıcı hale getirme adına faydalı olacaktır.(edebiyat fatihi) http://edebiyatfatihi.blogspot.com/2011/09/zambak-10sinif-edebiyat2unite-destan.html
·         Mit; çok eski zamanlarda gelmiş ve yaşamış olan ulusların  inandıkları Tanrı’ların,  kahramanların, devlerin ve  perilerin hayatından bahseden hikâyelerdir. Her toplumun kendine özgü bir mit macerası vardır. Ve temsil ettiği topluluğun aynası gibidir. Mit toplumdan topluma farklılık gösterdiği gibi ortak yanlarda çok bulunmaktadır. Destanlarda bu mitolojik ögelere çok sık rastlanır.   Mitleri inceleyen bilim dalına ise mitoloji denir.
·         DAHA GENİŞ BİLGİ:

25 Eyl 2013

BİRYAY 10.SINIF EDEBİYAT 23.24.25.SAYFA CEVAPLARI (ÖNCE ve SADECE BURADA)




SAYFA 23:
DEĞERLENDİRME:
·         Türk Memlük Yaratılış Efsanesi Destan dönemi ürünüdür.
·         Farklı kültürlerin etkisi
·         Dini dönemde İslam medeniyetinin etkisi eserlere yansımıştır.
2) D,D,D,Y
3)İstanbul’u Dinliyorum > modern dönem
 Leyla vü Mecnun >Dini dönem
Oğuz Kağan Destanı > DESTAN  dönemi
Ben Sana Mecburum > modern dönem
4)B
5) A
1.ÜNİTE SONU ÖLÇME- DEĞERLENDİRME
1)D
2) D,D,Y,D,Y,D,D,D
3)E
4)B

24 Eyl 2013

2013/2014 MEB 11.SINIF EDEBİYAT 11-26.SAYFA CEVAPLARI(dikkat,yeni baskıya göre güncellendi)


TANZİMAT DÖNEMİ EDEBİYATI
OLUŞUMU-ÖĞRETİCİ METNLERİ
SAYFA 11:
1.ETKİNLİK

Askeri alanda Nizam-ı Cedid ordusu oluşturuldu. lll. Selim tahttan indirildi.Nizam-ı Cedid ordusu dağıtıldı ve yenilgiyi destekleyen devlet adamları ve kişiler cezalandırıldı.


2.ETKİNLİK
***Devlet yöneticileri tarafından istenmiştir.

3.ETKİNLİK

***İlk Türkçe gazete 1831'de çıkan Takvim-i Vekayi'dir.Tanzimat döneminde çıkan ilk gazete ise Ceride-i Havadistir. Ceride-i Havadis bir meslek gazetesi olan Vekayi-i Tıbbiye izledi.Yeni Türk nesrinin doğmasında en büyük rolü oynayan en önemli görevi yüklenen başlıca gazete ve dergiler:Takvim-i Vekayi(1831),Ceride-i Havadis(1840) gibi resmi gazetelerle Namık kemalin yayınladığı İbret (1871),Hadika(1872)Ali Suvai’nin yönettiği Muhbir(1866)Ahmet Mithat'ın çıkardığı Devir (1872)

4.ETKİNLİK

***Gazete ile birlikte makale fıkra gibi türlerle roman hikaye ve tiyatro gibi türlerde Tanzimat'la birlikte ortaya çıkmıştır.

5.ETKİNLİK


Surlar içinde İstanbul,Osmanlı sosyal yaşamının geleneksel yapısını koruyan ve yaşatan kısacası Türk İstanbul'un canlı bir merkezidir.Beyoğlu ise eskiden beri gayrimüslimlerin zorunlu ikamet yeri olarak Batılı bir yaşamı sürdüren ,Batı'dan gelen yeniliklerin görüldüğü ilk yer olma özelliğine sahip bir yerdir.
sayfa 14:
soru 1:nizam-ı cedit ordusu kuruldu.
*giderlerini karşılamak için nizam-ı cedit hazinesi kuruldu.
*tersane ıslah edildi.
*avrupa'nın önemli merkezlerinde sürekli elçilikler açıldı.
*resmi devlet matbaası kuruldu.
*Frasnsızca devletin ilk resmi yabancı dili olarak kabul edildi.
*merkeze bağlı eyaleteler yeniden düzenlendi.
Bu yenilikler askeri,mali,kültürel alanları kapsamaktadır
 2:can güvenliği,ırz,namus ve malın korunmasında yenilikler yapılmıştır.
askeri alandan askerlerle ilgili yenilikler yapılmıştır.ÖNEMİ İSE İLK KEZ KANUN FİKRİNİN ORTAYA ÇIKMASI VE GETİRİLEN   YENİLİKLERİN  KANUNLARLA KORUNMASIDIR.

 3:Getirilen yenilikler toplum hayatını da kapsamaktadır.Fakat getirilen yeniliklerle Osmanlı Devletindeki hakim millet fikri ortadan kalkmaya başlamıştır.
4)Tanzimat Fermanı ile yapılan yenilikler devlet yöneticileri tarafından  devletin varlığını sürdürmesi amacıyla yapılmıştır.
5) Verilen şemaya göre hem İslamiyetin kabulü hem de Tanzimat Fermanının ilanı her iki dönemin başlangıcı arasında bir boşluk olması bu değişiklik ve yeniliklerin hem aydınlar hem de toplum tarafından özümsenip benimsenmesi için geçen süredir.Unutulmamalıdır ki eskinin bir anda bırakılıp yeninin edebi ve toplum hayatına yerleşmesi bir anda mümkün değildir...

sayfa 16:

soru 1: http://edebiyatfatihi.blogspot.com/2013/09/yildirim-yayinlari-11sinif-edebiyat-22.html

soru 2:devletin ,milletin gelişmesini ve kalkınmasını sağlar.
ilim tüm insanların hizmetine sunulur
halkı bilinçlendir.Gazeteciliğin Tanzimat yıllarında ortaya çıkması gazetenin Batılı devletlerdeki işlevinin ve gücünün anlaşılması dolayısıyladır.

soru 3:yeni edebi türler:makale,fıkra , roman,tiyatro,hikaye,tenkit(eleştiri)türleridir.Bu türler Tanzimat ile birlikte ortaya çıkmıştır.

soru4:Verilen cümleler gazetelerin halkı aydınlatmak ve ona yol göstermek amacıyla çıkarıldığını gösteririr.Bu da TANZİMAT DÖNEMİNDE “FAYDA”NIN ÖN PLANA ÇIKTIĞININ BİR İŞARETİDİR.

1.etkinlik:
Tanzimat edebiyatı zihniyeti yüzünü her anlamda Batıya dönmüş,Batı’daki gelişme ve değişimleri yakın takibe almış bir karakter gösterir.Başka bir ifadeyle devletin kötü gidişatına çare bulmak için yeni tedbirler alıp kanunlar çıkararak her alanda Batı’ya yönelmek ve çağın gereklerine uygun olarak yenileşmektir.

5)
Tanzimat sanatçıları Batıdan gelen bu zihniyeti takip yoluna gitmiş ve oradan aldıkları edebi ve fikri unsurları edebiyatımıza sokmuşlardır.

b) Tanzimat Dönemi sanatçıları aynı zamanda devlet adamıdır.
SAYFA 17:
1) Örtüşmez, çünkü Tanzimat dönemi eserlerinde “sanat sanat içindir, değil sanat halk içindir.”Edebiyat amaç olarak değil araç olarak görülmüştür.
2) Verilen metinler öncekilerden farklıdır, daha önceki dönemlerde “eşitlik,kanun üstünlüğü” gibi kavramlarla, gazeteden bahseden bir metin bulunmamaktadır.

3:Verilen resimler Batılılaşma ile birlikte görülen değişimlerin kıyafetlere kadar yansıdığını gösterir.Bu da bu yeniliklerin önce devlet hayatında sonra da toplum hayatında başladığının bir işaretidir.

soru 4:Yazılı görsel basın ve internet almıştır.

23 Eyl 2013

(güncellendi)2013-2014 11.SINIF EDEBİYAT (YILDIRIM YAY) 28-34.SAYFA CEVAPLARI(İLK KEZ BURADA)



2.ÖĞRETİCİ METİNLER:
SAYFA 28:
HAZIRLIK:
1) Öğretici metinler, bilgi ve haber vermek, ikna etmek, kanıları değiştirmek, uyarmak, düşündürmek, yönlendirmek, tanıtmak gibi amaçlarla yazılan metinlerdir.
2)Çağdaşlaşma: Geri kalmış toplumların ekonomi, bilim, ekin, toplumsal düzenleniş. . . alanlarında günümüz bilim ve uygulayımının olanak verdiği en gelişkin aşamaya gelme çaba ve özlemlerini anlatan geniş kapsamlı toplumsal akım.
Modernleşme:Eski ve geleneksel toplumların modern olmalarına, moderniteye ulaşmalarına imkan veren süreçler için kullanılan genel terim...
Batılılaşma:Batılılaşma Batı'nın bilimde, fende, uygulamada, sanatta, imar ve refah vasıtalarında bulduklarını öğrenmek, yapmak ve bunlardan faydalanmaya çalışmak.

SAYFA 29:
1) Her iki metnin amacı da halka bilgi vermek ve halkı aydınlatmaktır.İkisi de öğretici metindir.

22 Eyl 2013

12.SINIF LİDER YAYINLARI EDEBİYAT 10-18.SAYFA CEVAPLARI(Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının Oluşumu)


2013-2014  Lider Yayınları 12. Sınıf Türk Edebiyatı Ders Kitabı Cevapları
  Cumhuriyet Dönemi Türk Edebiyatının oluşumu

Etkinlik: a) 1918-2000 yılları arasında toplumu derinden etkileyen sosyal ve siyasal olaylar nelerdir? Bu olaylarla edebî hareketler arasında bir bağlantı var mıdır? Araştırınız.
C. 1918-2000 yılları arasında toplumu derinden etkileyen birçok sosyal ve siyasal olay meydana gelmiştir. Bunlar :
Mondros Ateşkes Antlaşması (30 Ekim 1918)
Atatürk'ün Samsun'a çıkması (19 Mayıs 1919)
Amasya Genelgesi (22 Haziran 1919)
Erzurum Kongresi (23 Temmuz - 5 Ağustos 1919)
Sivas Kongresi (4 -11 Eylül 1919)
Mustafa Kemal, ulusal mücadeleyi yönetmek için merkez olarak seçtiği Ankara'ya geldi (27 Aralık 1919).
“Osmanh Meclis-i Mebusan”ı İstanbul'da açıldı (12 Ocak 1920)
Burada Mustafa Kemal’e bağlı temsilciler “Misak-ı Milli kararların,n kabul edilmesini sağladılar (28 Ocak 1920)
İstanbul'un işgali 15 Mart 1920
23 Nisan 1920 TBMM açıldı.

Sevr Antlaşması (10 Ağustos 1920) - Ankara'daki TBMM antlaşmayı reddetti.
1 Kasım 1922'de saltanat kaldırıldı.
Başkumandan Meydan Muharebesi'yle düşman denize döküldü. (30 Ağustos 1922) Kurtuluş Savaşı kazanıldı.
Lozan Antlaşması 24 Temmuz 1923
2 Ekim 1923'te işgal kuvvetleri İstanbul'dan ayrıldı.
6 Ekim 1923'te Türk ordusu coşkun gösteriler ve sevinç gözyaşları içinde İstanbul'a girdi.
29 Haziran 1939’da Hatay Millet Meclisi Türkiye’ye katılma kararı aldı.
13 Ekim 1923'te Ankara’nın başkent olması kabul edildi. 29 Ekim 1923’te rejimin adı konularak cumhuriyet ilan edildi. Oy birliği ile Gazi Mustafa Kemal Paşa, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanı, ilk Cumhuriyet hükümetini kurma görevini İsmet Paşa'ya verdi.
3 Mart 1924 Halifelik kaldırıldı.
Tevhid-i Tedrisat kanunu çıkarıldı (1924)
Latin alfabesi kabul edildi. 1928
Tekke ve zaviyeler kapatıldı. 1925
Soyadı kanunu 1934
10 Kasım 1938 - Atatürk'ün vefatı
1939-1945 2. Dünya Savaşı
ABD, Rusya ve İngiltere, Birleşmiş Milletleri kurdu.
1949'da NATO kuruldu.
Türkiye 1952'de NATO'ya kabul edildi.
1946'da Demokrat Parti kuruldu, 1950'de iktidara geldi.
27 Mayıs 1960 Askeri darbe yapıldı.
1974 - Kıbrıs Barış Harekatı
1983 KKTC kuruldu.
12 Eylül 1980 askeri darbe yapıldı.
28 Şubat 1997 postmodern darbe, 28 Şubat süreci

19 Eyl 2013

2013-2014 EVRENSEL İLETİŞİM YAY.11.SINIF DİL ve ANLATIM 27-41.SAYFA CEVAPLARI(güncellendi)


SAYFA 27:
ÖN HAZIRLIK:
 İnsanların geçmişten bugüne kadar kullandıkları iletişim araçları hakkında bir araştırma yapınız.
Günümüze kadar kullanılan iletişim araçlarının neler olduğunu yaptığınız araştırmalardan da yararlanarak söyleyiniz. Bu iletişim araçlarından hangilerinin hâlen kullanıldığını belirtiniz
 Geçmişte insanlar, duman, ateş, güvercin gibi çeşitli yollarla iletişim kurmaya çalışmışlardır. İlk Çağ'da insanlar, mağara duvarlarına çizdikleri resimlerle iletişim kurmuşlardır. Yazının icadıyla insanlar yazıyla daha kolay bir şekilde iletişimi sağlamışlardır. Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle iletişim çok daha kolay hale gelmiştir. (telefon, televizyon, internet)
 2. Cemal Süreya ve Ahmet Hamdi Tanpınar’ın hayatları ve edebi kişilikleri hakkında bir araştırma yapınız.
***Ahmet Hamdi Tanpınar kısaca maddeler halinde...
 3. Özel mektup türünde yazılmış metinler bulunuz. Beğendiğiniz bir metni sınıfınıza getiriniz.
 HAZIRLANALIM

Atatürk Lisesi Müdürlüğüne,
ANKARA
Okulunuzun Hazırlık B sınıfı 368 numaralı öğrencisiyim. Babamın iş yerinden okulunuz öğrencisi olduğuma dair “Öğrenci Belgesi” istenmektedir. Bu belgenin tarafıma verilmesi için gereğini yapılmasını saygılarımla arz ederim.

Adres:
Emre sok. Birlik apt.                                                                                      22.01.2006No:12/17                                                                                                      İMZA:
ANKARA                                                                                                                           Yelda KIZILDAĞ

TANZİMAT DÖNEMİNDE GAZETECİLİĞE NİÇİN ÖNEM VERİLMİŞTİR?



TANZİMAT DÖNEMİNDE GAZETECİLİĞE NİÇİN ÖNEM VERİLMİŞTİR?






  • Gazetenin Batılı devletlerdeki işlevinin ve gücünün anlaşılması
  • Gazetenin ticari bakımdan kitaba göre daha avantajlı olması,pazarlanmasının kolay olması
  •  Halkın anlayabileceği bir dille yazılması
  • Gazetenin basılan kitaplarla ve oynan tiyatro oyunlarıyla ilgili haber vermesi

YILDIRIM YAYINLARI 11.SINIF EDEBİYAT 22-27.SAYFA CEVAPLARI(İLK KEZ BURADA)







SAYFA 25:
2.ETKİNLİK:
Tanzimat döneminde Beyoğlu eskiden beri gayr-ı Müslimlerin (Hristiyan ve Yahudiler)zorunlu ikamet yeri olarak Batılı yaşamı sürdüren ve Batı’dan gelen yeniliklerin görüldüğü ilk yer olma özelliğine sahiptir.19.yüzyılda Beyoğlu’nda Batı mimarisiyle yapılan binalar bulunmakta eğlence ve Avrupai bir yaşamın ön planda olduğu dini kaygılardan uzak bir hayat sürülmüştür.
 İstanbul’un en eski yerleşim yeri olan Surlar içindeki İstanbul ise Osmanlı geleneksel sosyal yaşam yapısını koruyan  Doğu-İslam kültürünün hakim olduğu  merkez konumundadır.
1. TANZİMAT DÖNEMİNDE GAZETECİLİĞE NİÇİN ÖNEM VERİLMİŞTİR?
·         Gazetenin Batılı devletlerdeki işlevinin ve gücünün anlaşılması

·         Gazetenin ticari bakımdan kitaba göre daha avantajlı olması,pazarlanmasının kolay olması

·         Halkın anlayabileceği bir dille yazılması

·         Gazetenin basılan kitaplarla ve oynan tiyatro oyunlarıyla ilgili haber vermesi

·         Roman ve tiyatro eserlerinin tefrika edilmesini sağlaması ileriki yıllarda şiirlere ve edebiyat konularına halkın kolayca ulaşmasını sağlaması

·         Toplumsal konuların edebi türlere girmesini sağlaması
2) TANZİMAT DÖNEMİNDE YAYIMLANAN GAZETELER VE BU GAZETELERİN ÖZELLİKLERİ NELERDİR?
TANZİMAT DÖNEMİNDE ÇIKARILAN GAZETELER
I-TAKVİM-İ VEKÂYİ ( 1831)
            Toplumlarda gazetenin iki önemli görevi vardır. İktidarın bildirdiklerini halka iletmek ve halkı siyasi güncel olaylar hakkında bilgilendirmek. 1826 yılında Yeniçeri Ocağını kaldıran ve devlet yönetiminde reform hareketlerine girişen II. Mahmut'un bu gelişmelere paralel olarak 1831 de Takvim-i Vekayinin Osmanlıca ilk resmi gazete sıfatı ile çıkması tesadüf olamaz. 1830 yıllar II.Mahmut'un iktidarı merkezleştirmeyi amaçladığı bir dönemdir. Padişah, reformlarının gerçekleşmesinde siyasi basın gücünün farkındadır. Yurt içinde kamoyu oluşturmayı hedeflediği kadar imparatorluktaki reform ve değişileri batı dünyasına duyurma arzusu içinde Arapça, Ermenice,Farsça, Fransızca, ve Rumca baskılarıda yayımlanmıştır. Ayrıca Mısır 'da Kavalalı Mehmet Ali  Paşa'nın  teşebbüsü ile 1831 de Takvim-i Mısriyye yayımlanmıştır. Osmanlı Devletine karşı etkin bir propaganda aracı olarak kullanılmıştır. Takvim-i Vakayi haftalık olarak yayınlanan bir gazetedir. Resmi ilanların yanı sıra iç ve dış gelişmelere ilişkin haberler yer almaktaydı.  Resmi bir gazete olmasından dolayı makale içerikleri devletin görüşleri doğrultusundaydı. 1860'tan sonra sadece resmi duyurular ve kabul edilen yasa metinleri yayınlanır oldu. II.Abdülhamit devrinin büyük bir kısmında yayınlanmasına karşın, 1878 yılından 1891 yılına kadar yayınlanmadı. 1892 de yeniden yayın hayatı durdu. 1908 de Jön Türk İhtilali sırasında yenıden yayınlandı.  Türkiye Cumhuriyeti döneminde onun yerini Resmi Gazete almıştır.

17 Eyl 2013

2013-2014 EKOYAY 12.SINIF DİL VE ANLATIM 10-23.SAYFA CEVAPLARI


2013-2014 EKOYAY 12. Sınıf Dil ve Anlatım dersi Ders Kitabı Cevapları

 Sanat Metinlerinin Ayırıcı özellikleri- 
Sayfa 10-23 Arası

1. ÜNİTE- SANAT METİNLERİNİN AYIRICI ÖZELLİKLERİ
ÖN HAZIRLIK
1. Sanatın insan yaşamındaki etkisini araştırınız. 
Sanat kişinin duyan,düşünen ve üreten biri olmasını kolaylaştırır.
Sanat kişinin özgüvenin gelişmesine, yeteneklerini keşfetmesine fayda sağlar...
Sanat kişiyi egodan arındırıp toplum ve insanlığı da düşünen bir birey olmasına yardım eder.
Sanat  duygusal arınmaya teşvik eder.
Somut bir ödülün yaratılması güveni arttırır ve kişisel değer hissini besler.
2. Gezi yasızı, anı, makale, deneme, köşe yazısı, fabl, hikaye, roman, eleştiri türlerinde yazılmış metinler bularak bu metinleri okuyunuz. beğendiğiniz metinleri sınıfa getiriniz.
gezi yazısı örnekleri için tıklayınız
anı yazıları için tıklayınız

3. Edebi gerçeklik kavramını araştırınız.
c... Yazar içinde yaşadığı gerçekten yola çıkarak eserini oluşturur. Ancak yaşanan doğal gerçeklik olduğu gibi değil, edebiyatın kuralları içinde esere yansır. Yani sanatçı doğal gerçekliği konu olarak ele alıp yeni bir gerçeklik içinde tekrar şekillendirir, kurgular; buna edebi gerçeklik denir.
Bir edebî eserin temel özelliklerinden biri de sanatçının, eserinde meydana getirdiği dünyadır. Edebî eserde dış dünya, insan ve insana özgü özellikler kurmaca yoluyla dile getirilir. Bununla birlikte edebî eserlerde oluşturulan bu dünya tamamen hayalî değildir. Yani dış dünya dediğimiz gerçek dünya ile bağlantılıdır. Fakat gerçeğin tıpatıp aynısı da değildir.
4. Namık Kemal'in " Vatan yahut Silistre" adlı eserinin temasını ve konusunu araştırınız.
Konu
Olaylar 1853 yılında Osmanlı Devleti ve Rusya arasında başlayan Kırım Savaşı'nda gönüllü olarak orduya katılan İslam Bey ile onun peşinden Silistre’ye giden Zekiye adlı genç kızın aşkı etrafında gelişir. Silistre Kalesi, 15 Mayıs 1854’te Rus ordusu tarafından kuşatılmıştır. İmparatorluğun her yerinden gelen gönüllüler kaleyi savunmaktadır. Zekiye, erkek giysileri giyip Adem ismi ile gönüllülerin arasına karışır. İslam Bey yaralandığında ona bakar. İslam Bey, yaralı olmasına rağmen yanında Zekiye ile birlikte düşman cephanesini ateşlemeye gider. Kuşatma, haftalar boyu süren yoğun saldırılardan sonra Müslüman askerlerin kahramanca direnişi sayesinde kaldırılır. Döndüklerinde kuşatmanın kaldırıldığını gören Zekiye ile İslam Bey bu mutluluk içinde yapılan düğünle evlenir.
Tema: Vatan sevgisi
HAZIRLIK
1. ...................................
2. ..................
3.Saantın amacı öğreticilik değildir, estetik zevk kazandırmadır. sanat metni öncelikli olarak estetik zevk uyandırma amaçlı olmalı, eğiticilik yönü ikinci planda olmalıdır.
4. Sanat için, insana özgü duyguların, düşüncelerin türlü araç ve gerçlerle anlatımı, dışa vurumudur diyebiliriz. Güzellikler sanatla yaratılır. Yaşamı yüceltmek, daha anlamlı kılmak sanatla olanaklıdır. Sanat insana yaşamının her kesiminde güç ve zevk verebilir.
Sanat, "insandaki estetik yanın irdelenmesi, algılanması, duyumsanması, sorgulanması ve insan nesne arasındaki güzele varma çabasıdır" biçiminde tanımlanabilir. Sanat toplumsal değişmeleri kolaylaştırır; bireylerin anlama, düşünme, algılama, yetilerini açık tutar, duygusal yanlarını harekete geçirir. Sanat aynı zamanda evrensel bir dildir.
SAYFA 12 İNCELEME
ETKİNLİK1

C.1 Her üç metinde sanat yapmak amacı ile yazılmış metinlerdir.
ETKİNLİK2......................
ETKİNLİK 3. Nikbinlik adlı şiirin teması: umut; Mesut Ninni adlı şiirin teması: Çocukluk günlerine duyulan özlem; Serenad adlı şiirin teması: Aşk
ETKİNLİK4. Nikbinlik adlı şiir modern şiir geleneğine göre, Mesut Ninni, biçim olarak divan edebiyatı beyit geleneği muhteva olarak modern şiir geleneiğine göre, Serenad adlı şiir Halk edebiyatı şiir geleneğine göre yazılmış.
etkinlik5. her şiir okuyan kişiye göre değişik anlamlar kazanabilir. bunda okuyanın ruh hali , bilgi birikimi, sanat anlayışı, yaşam biçimi etkili olur.
ETKİNLİK 6. Nikbinlik adlı şiirin teması: umut; Mesut Ninni adlı şiirin teması: Çocukluk günlerine duyulan özlem; Serenad adlı şiirin teması: Aşk. üç metnin iletisi de açık değildir. sanat metinleri sezdirme yoluyla mesaj iletir.
ETKİNLİK 7. Nikbinlik adlı şiir yazıldığı dmnemin zihniyetini yansıtmaktadır. bu şiirde toplumsal gerçekçi şiir anlayışının yansımalarıonı görüyoruz. şiir hem biçim hem muhteva olarak toplumsal gerçekçi şiir anlayışını yansıtmaktadır.
ETKİNLİK 8. üç şiirde de dil sanatsal(şiirsel) işlevde kullanılmıştır.
ETKİNLİK 9. Her şiir insanı konu edinir. var olan yaşamdan izler taşır fakat bu günlük hayatta yaşanan gerçeklikle birebir aynı değildir. şiirsel gerçeklik kurgudur.
ETKİNLİK 10. Coşku ve Heyecana Bağlı AnlatımIN Özellikleri
A.Lirik anlatımda dil "heyecana bağlı işlev" de kullanılır.
B.Coşku ve heyecana bağlı anlatım daha çok şiir roman hikâye tiyatro türlerinde kullanılır.
C.Öyküleyici anlatımda bir olay ve durumun anlatılması; betimleyici anlatımda kişi durum ve varlıkların betimlenmesi; lirik anlatımda ise duyguların ifade edilmesi esastır.
D. Coşku ve heyecana bağlı anlatımlarda kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
E.Öyküleyici anlatımlarda olay ve durumlar anlatılırken duygusal düşünceler katılmaz. Coşku ve heyecana bağlı anlatımda duygular ve içinde bulunulan ruh hali yansıtılır.
ETKİNLİK 11. Zaman adlı metnin göndergesi zaman kavramı konusunda insanı düşündürmek. Felsefi metinlerin yazılış amacı ise düşündürmektir. metnin yazılış amacı ile göndergesi arasında bir ilişki vardır. düşünce yazılarında ileti daha açık bir şekilde ortaya konur. Şiirlerde ise ileti açıkça verilmemiştir.
ETKİNLİK12. Birinci paragraf giriş bölümü, ikinci paragraftan son paragrafa kadar olan kısım gelişme, son paragraf da sonuç paragrafıdır.
ETKİNLİK 13. Zaman adlı metinde dil göndergesel işlevde kullanılmıştır. bu metinde sözcükler daha çok gerçek ve yan anlamıyla kullanılmıştır. dilin şiirsel işlevinde ise sözcükler daha çok mecaz anlamlarıyla kullanılır.
sayfa16-17-18,
14. etkinlik: HARİKA ÇOCUK
Giriş: Yazarın birhanda çalışan arkadaşını ziyarete gitmesi ve orada bir çocukla karşılaşması.
Gelişme: Yazarla çocuk arasında geçen konuşmalar.Çocuğun torna tesviye işimnde çaılşması.
Sonuç: Ustanın gelmesi yle çocuğun işine dönmesi, yazarın camın arkasından onu seyretmesi
Kişiler: Ayhan(çocuk), Yazar, yazarın arkadaşı. Ateş Ali.
Yer: Sefer tasına benzeyen bir handa küçük bir matbaa atölyesi.
Zaman: Bir gündüz vakti, tam belli değil.
Anlatıcı: Yazarın kendisi.
Yazarın bakış açısı: Kahraman anlatıcı bakış açısı kullanılmış. I. tekil şahıs anlatım var.
Olay örgüsü:
* Yazarın arkadaşını ziyarete gitmesi.
* Büyükçe bir tahta sandığın içinde domates ekmek yiyen çocuğu görmesi.
*Çocuğun ona kimi aradığını sorması.
* Yazarla çocuk arasında geçen konuşmalar.
* Çocuğun annesini ve babsını kaybedişini anlatması.
* çocuğun kaptan olmak istediğini anlatması.
* Çocuğun Ateş Ali arkadaşlıklarını anlatması.
* Çocukla yazarın değişik konulardan konuşmaları
* Ustanın gelmesi
* Çocuğun işinin başına gitmesi.
Çatışma. Oyun oynaması gereken çocukların çalışmaları.
Tema: Küçük yaşta ailesini geçindirmek zorunda olan çocukların dramı
Etkinlik 15: Harika Çocuk sanat yapmak amacıyla yazılmış bir metindir. zaman adlı metin ise düşündürmek amacıyla yazılmıştır.
Etkinlik 16. Küçük yaşta ailesini geçindirmek zorunda olan çocukların dramı. bu ileti doğrudan değil sezdirme yoluyla verilmiştir. sanat metinlerinde ileti doğrudan değil sezdirme yoluyla okuyucuya ulaştırılır.
Etkinlik17: Sanat metinlerinde amaç okuyucuda estetik zevk ve heyecan uyandırmadır. diğer metinlerde ise bilgilendirmek, öğretmek amaçlanır.
Etkinlik 18:Harika Çocuk adlı metinde insana özgü gerçeklik edebiyatın kurmacası içinde ele alınarak yeniden kurgulanmış ve okuyucuya sunulmuştur.
Etkinlik 19: Harika Çocuk adlı metin yaşanılan dönemin zihniyetini yansıtmaktadır. eserin yazıldıuğı dönemde küçük yaşta çok zor işlerde çalışmak zorunda kalan çocukların varlığından bahsedilir. bu Cumhuriyet Devri Türk edebiyatı geleneğinin özelliklerini yansıtır.
Etkinlik 20: Metninn yazıldığı dönemde ekenomik sıkıntıların olduğu, küçük yaşta çocukların ağır işlerde çalıştığı, matbaa gibi, modern makinaların kullanıldığını öğreniyoruz.
Etkinlik 21. Harika çocuk adlı metinde anlatıcı yazarın kendisidir. buna kahraman anlatıcı denir. Yzar olayın içindedir. Zaman adlı metinde ise anlatıcı oalyın içinde değildir. daha çok düşünceler üzerinde yoğunlaşılmıştır. şahıs ön planda değildir. Harika Çocuk adlı metinde dil sanatsal işlevde kullanılmıştır.
Etkinlik 22.
1) öğretici metin
- bilgi vermek amacıyla yazılır.
- kesinlik vardır.
- uslüp kaygısı yoktur.
- açıklayıcı, tamamlayıcı gibi anlatım türleri kullanılır.
- söz sanatları kullanılmaz.
- dil göndergesel işlevindedir.
2) sanatsal metin
- estetik zevk ve duygu vermek amacıyla yazılır.
- kesinlik yoktur.
- öznel bir bilgidir.
- uslüp kaygısı vardır.
- betimleyici ve öyküleyici gibi anlatım türleri vardır.
- söz sanatları kullanılır.
- dil sanatsal işlevindedir.


sayfa21. ÖLÇME DEĞERLENDİRME
A: Aşağıdak,i cümlelerin sonuna yargılar doğru ise D yanlış ise Y yazınız.
Y
D
Y
D
D
D
B.: Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurunuz.
* Sanat metinleri temel ifede şekilleri bakımından anlatmaya bağlı, göstermeye bağlı ve coşku ve heyecana bağlı metinler olmak üzere üçe ayrılır.
* Sanat metinlerinde dil sanatsal işleviyle kullanılır.
* Güzel sanatlar kullandıkları malzemeye göre görsel , işitsel ve dramatik sanatlar şeklinde gruplandırılır.
* Anlatmaya bağlı metinlerin yapısını oluşturan ögeler. olayörgüsü , zaman, mekan ve kişilerdir.
* Şiirin yapısını anlam ve biçim kaynaşmasından oluşan birimler oluşturur.

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız:
1. E ölçü
2. A (BİR İLETİNİN OLMASI)
3. E okur, okuduğu metne eleştirel gözle bakmalıdır.
4. A. betimleme ( fakat aynı zamanda öyküleyici analtımda vardır)

. Ç. Aşağıdaki soruları sözlü olarak cevaplayınız.
1. Altı çizili cümlede var olan gerçeklik ile kurmaca gerçekliğin aynı olmadığını, okurun eseri okurken gerçek dünyadan kendini soyutladığı vurgulanmıştır.
2. sanatın toplum hayatı açısından önemi
Sanat için, insana özgü duyguların, düşüncelerin türlü araç ve gerçlerle anlatımı, dışa vurumudur diyebiliriz. Güzellikler sanatla yaratılır. Yaşamı yüceltmek, daha anlamlı kılmak sanatla olanaklıdır. Sanat insana yaşamının her kesiminde güç ve zevk verebilir.

Sanat, "insandaki estetik yanın irdelenmesi, algılanması, duyumsanması, sorgulanması ve insan nesne arasındaki güzele varma çabasıdır" biçiminde tanımlanabilir. Sanat toplumsal değişmeleri kolaylaştırır; bireylerin anlama, düşünme, algılama, yetilerini açık tutar, duygusal yanlarını harekete geçirir. Sanat aynı zamanda evrensel bir dildir.

Çağımızın sınırsız ve hızlı değişkenliğine, sonsuz istek ve beklentilerine, gerek ayak uydurabilmek, gerek onda olumsuz bulduğumuz yönelme ve olgulara karşı gereken savaşımı verebilmek için, çok yönlü, çok boyutlu vé demokratik düşünmeyi öğrenmek gerekir. Doğru toplumsallaşmayı gerçekleştirebilmek, yetişen kuşaklara bu değerleri kazandırabilmek, öğretebilmek ve her yeni kuşağın bir öncekini aşması gerektiğini kavratabilmek için her türlü eğitim ve öğretim yönteminin yeniden ele alınması gereklidir. Bu yeni yöntemler çok yönlü, çok boyutlu, sürekli yenilikler içeren ve yaratıcılığı destekleyen yöntemler olmalıdır. Böyle olunca sanat eğitiminin de eh geniş, en zengin kapsamıyla bu yeni anlayış içerisinde yer alması gerekir

SAYFA 23.
ÜNİTE DEĞERLENDİRME SORULARI

A: Aşağıdak,i cümlelerin sonuna yargılar doğru ise D yanlış ise Y yazınız.
Y
D
D
Y

B.: Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri doldurunuz.
* Sanat metinlerinin amacı insanda estetik zevk ve heyecan uyandırmadır.
* Sanat metinlerinde sözcükler çoğunlukla mecaz anlamda kullanılır.
* Masal, hikaye, roman anlatmaya bağlı sanat metinleri içinde yer alır.

C. Aşağıdaki çoktan seçmeli soruları cevaplayınız:
1. C. Sanat metinleri öğretmeyi amaçlar.
2.E . Nesnel anlatım kullandığı.
3. C . Betimleme
4. B. öyküleme
5. A. Açıklık

YILDIRIM YAYINLARI 11.SINIF EDEBİYAT KİTABI 11-18.SAYFA CEVAPLARI (İLK KEZ BURADA)


UYARI: Bu kitabın 11-18 sayfa cevapları için farklı  yayınevi kitap cevaplarından DA yararlanabilirsiniz...

BİRYAY 2013-2014 11.SINIF CEVAPLARI

YILDIRIM YAYINLARI 2013-2014 11.SINIF EDEBİYAT KİTABI 17-18.SAYFA CEVAPLARI
SAYFA 17 DEĞERLENDİRME SORULARININ CEVAPLARI:
HAZIRLIK SORULARI
1.Yenileşme: Yenileşme ifadesi, var olanın çağın gereksinim ve özelliklerine göre yeniden düzenlenmesidir. Yürürlükte olan uygulamalar ihtiyaca cevap veremiyorsa bu alanlarda yenileşmeye ihtiyaç duyulur.
Yenilik: Var olanı yetersiz görüp yeni biş şeyler ortaya koyma. Daha iyi verim elde edebilmek daha iyi yararlanmak için düzenlemeye ihtiyaç duyulur. Bu özellikler yapının veya nesnenin durumuna göre değişir.
3. Osmanlı toplumunda yenileşme hareketleri:
Her imparatorluk yükseliş dönemini yaşadığı gibi bu sürecin sonunda duraklama ve daha sonrasında da dağılma dönemi yaşamıştır Osmanlı İmparatorluğu da yükseliş döneminin sonrasında duraklama dönemine girmiştir Bu dönemde batı karşısında gerileyen, taşra birimleri üzerindeki denetimini yitiren, tüm kurum ve kuruluşlarıyla hızla çöküşe doğru giden devletin, içinde bulunduğu kötü durumdan telaşa düşen yöneticiler çözüm arayışlarını hızlandırdılar Yeniden eski gücün kazanılması için, yerli kurum ve geleneklerin diriltilmesi yönündeki girişimler, bunları uygulayacak kadroların yetersizliği yüzünden başarılı olunamadı Ayrıca kendisini yenileyecek iç dinamikleri tamamen körelen kurumlar, bozulanyapıyı onarmada yetersiz kalıyordu Bu durumda, daha kolay ve uygulamaya konulabilecek hazır çözümler öneren Batılılaşma gündeme geldi

Avrupa’da yeni bir siyasal düzen ve toplum anlayışının kapılarını açan 1789 Fransız İhtilali,, Osmanlı Devleti’nde “yenilikçi padişahlar dönemi”nin başlangıcıdır III Selim, 1808’e kadar süren iktidarında, askeri, idari, mali ve iktisadi alanlarda ilk köklü değişiklikleri başlattı Bu köklü değişim çabaları daha çok askeri alanda olmuştur Batı orduları karşında alınan mağlubiyetler sonunda tekrar başarılar kazanmak amacı güdülüyordu Bu uğurda III Selim Nizam-ı Cedid’i (Yeni Düzen) teşkil edecektir Hareket esas itibariyle, dış görüntüsünde belirlendiği üzere sadece askeri değildir Talim ve terbiyesi kalmamış bir insan yığınından ibaret olan yeniçeriler karşısında modern bir ordu tesis etmenin yanında, ulema sınıfının nüfuzunu kırmak, selâhiyetlerini azaltmak ve ayrıca Avrupalıların sanat ve ilimdeki ilerlemelerine ortak olucu sınâi, ziraî, iktisadi müesseselerden iktibaslar yapmak arzu ve iştiyakı mühim rol oynamıştır

Yenileşme çabalarının süreklilik kazanması ancak II Mahmud’un saltanatının son devresinden itibaren mümkün olabildi Zarar gören devlet otoritesini onarmak, iç ve dış güvenliği sağlayabilecek askeri güce sahip olmak, mali ve ekonomik yapıyı güçlendirmek ve nihayet sosyal ihtiyaç olarak öne çıkan yenilikleri yapmak Sultan’ın esas amacı idi İşte 1808 tarihinde Padişahın arzusu üzerine Anadolu ve Rumeli Beylerbeyleri İstanbul’a gelmişler ve devletin bu kötü durumuna son vermek için çareler aramaya başlamışlardır Neticede Sadrazam ve Anadolu ve Rumeli Beylerbeyleri bir metin tespit edip, bu metinde belirtilen esaslara sadık kalındığı takdirde, Osmanlı Devleti’nin eski haline gelmesinin mümkün olduğu görüşünde birleşmişlerdir Bu metne Sened-i İttifak ismi verilerek 7 Ekim 1808 tarihinde ilan edilmiştir Bu imzalanan metin o tarihe gelinceye kadar hükümdarlık haklarını hiçbir kayıt ve şarta tabi olmaksızın kullanabilme hakkını bu metinle tespit edilen esaslara göre sınırlandırılmıştır
Osmanlıda başlayan bu yenileşmenin yanında batılaşma hareketleri iç ve dış sebepler sonucunda devam etmiştir

ÇÖZÜMLEME / İNCELEME
1.METİN
1. ETKİNLİK.

XIX.(19.YY) Osmanlı Devleti'nin yükselme döneminin sosyal ve siyasal yapısı nasıldır?
sosyal yapısı
Osmanlı Devleti başlangıçta doğrudan doğruya Türk unsuru tarafından kuruldu. Sonraki yüzyıllarda sınırlar genişledikçe devletin kurucu ve temel unsuru olan Türklerin yanında başka topluluklar da görülmeye başladı. Giderek Osmanlı toplumu çok çeşitli milletlerden oluşan bir özellik kazandı.
Osmanlı Devleti toplumu, islâm Hukuku ve Örfi Hukuk denilen hukuk kurallarına göre biçimlendirdi. Buna göre Osmanlı toplumu iki temel bölüme ayrılıyordu. Bunlardan biri "yönetenler", diğeri "yönetilenler"di. Yönetici sınıfa Osmanlılar, "askerî sınıf diyordu. Osmanlı Devleti'nde "askerî" demek, herhangi bir devlet
hizmeti yapan kişi demekti. Bunlardan askerlik yapanlara seyfiye denirdi, Eğitimö ğretim işiyle uğraşan müderrisler, yargı ve yönetim işlerine bakan kadılar ilmiye sınıfını oluştururdu. Devlet dairelerinde çalışan her kademedeki memurlara ise kalemiye sınıfı denirdi. Genellikle askeriler vergi vermezlerdi. Bunun karşılığında devlete bir hizmet görürlerdi. Böyelce devlet, gelirinin önemli bir kısmını buradan sağlardı. Yönetilenler ise bunların dışında kalan gruptu. Yönetilen sınıfa Osmanlılar "reaya" diyordu. Kırsal kesimde köylüler, çiftçiler, şehirlerde tüccar, esnaf gibi gruplar reaya sınıfını oluştururdu. Reaya vergi verirdi.
siyasi yapısı
Osmanlı İmparatorluğu'nun siyasi ve hukuki rejimi, daha çok bir sentez niteliği taşır. Osmanlı Devleti, her şeyden önce bir Türk ve İslam Devleti'dir. Bir yönüyle de İslamiyet öncesi Türk Devletleri yapısının izlerini taşır.
Eski Türk Devletlerinde, siyasi yapılanmanın en önemli unsurlarından biri kenttir. Bu bağımsız bir şekilde aşiretler halinde yaşayan halkın, barış içinde kalmasını sağlar. Osmanlı'da federatif bir yapı görülmekle birlikte kimi yerlerde de bu kent yapısına rastlanmaktadır.
Zamanla, idare merkezileşti ve hükümdarlar, doğaüstü bir kaynaktan gelme vasıflarını aldılar. Hükümdarlara "padişah-ı cihan" adı verildi. Bu hükümdar, mutlak şahsi evrensel ve kutsal bir kimliğe kavuştu ve bunun gerektirdiği hukuki statüye sahip oldu. Bütün sosyal ve siyasi hayatın hakimi, düzenleyicisi olan en yüksek organ haline geldi.
Osmanlı'nın yapısını büyük ölçüde oluşturan İslam Dini ve bunun temelleri, getirdiği yeni müesseseler dışında, dinde de birtakım değişiklklere yol açtı. Hükümdar, Tanrı'nın tahta çıkardığı değil onun yeryüzündeki temsilcisiydi.
1.
Orta çağa ait dünya görüşünü ifade eden kelimeler: Hüma ‘da mutluluk, ne baykuşta uğursuzluk,ne uğurlu vakit ne ne burçlerın uğursuzluğu,ne atlas dünyayı omuzunda taşıyor,ne ruh göçü kaldı,Ne Amr Zeyd’in esiri,ne Zeyd Amr’ın efendisi...
Modern dünya görüşünü ifade eden kelimeler: Ne zorlama ne zorbalık, Zaman bilim zamanı, Akıl tanrının birliği fikrini ispat ettiği için bütün milletler birlik yolunu tuttu.....
2. Sadullah Paşa Hayatı Eserleri Edebi Kişiliği
SADULLAH PAŞA KISACA HAYATI,EDEBİ KİŞİLİĞİ MADDELER HALİNDE
3. XVII. Yüzyıldan itibaren osmanlı Devletinde sosyali siyasal , ekonomik ve askeri alanalrda yapılan değişiklikler Osmanlyı Batılı devletler karşısında güçlendirmesi gerekirken bunlar develt içindeki azınlıkların hak arayışınai var olan kültürel yapının bozulmasına dönüşmüş i toplum içinde kültürel ve siyasi çatışmalar yaşanmaya başlamıştır. Bu da Osmanlıyı iyice zayıflatmıştır.
a. Ordu düzeninin bozulması devletin otoriter yapısının bozulmasına sepep olmuştur.
b. Yenileşme devlet yapısındaki çöküşün sonucudur. Sebebi değildir. Bunlar çöküşü hızlandırmıştır.
2. metin
1. Cumhuriyet idaresinde padişah, imparator, sadrazam, dışişlri bakanı vb. yoktur. Bunların herbiri birer memleket ferdidir. Cumhuriyet idaresinde zorla zulumle insanalrı asker yapmaki yüzbinlerce kişiyi yerinden yurdundan ayırıp kışlalarda çüritmek gibi bir usul yoktur……
Yazar böyle bir eleştiriye devlet yönetiminde bulunan kişilerin yaptığı hatalı uygulamalar, baskılari zorbalıklar itmiştir.
2. burada yönetim yönünden, bireysel özgürlükler yönünden, yargı yönünden, hukuki yönden karşılaştırmalar yapmıştır. Bu karşılaştırmalar ile halkı bilinçlendirmeki hak ve özgürlüklerine sahip çıkm abilinci oluşturmak, zalim idareey boyun eğmemek gibi mesajlar verilmek istenmiş olabilir.
3. Ziya Paşa’nın batı düşüncesine, eğitim ve hukuk düzenine, yaşama biçmine ilgi duyması kendi toplunumda bunlaarın olmayışından kaynaklanmaktadır. Osmanlının çöküş döneminde sorunlar artmış, yolsuzluki rüşveti adam kayırma, ahlaki zaafiyet hızla yayılmıştır.

2. ETKİNLİK.
Ülkeyi yöneten aydınların çoğu Batıda eğitim görmüş, oranın yaşam biçmini benimsemiş aydınalrdır. Bu yüzden Osmanlının kurtuluşunu Batının gelişen biliminde sanatında, kültüründe görmüşlerdir. Kendi kültürene karşı aşağılık kompleksine giren Osmanlı aydını Batının bilimini teknolojisini almak yerine develt yapısınıdeğiştirip yönetime hakim olmak kendi iktidarını kurmak hevesine kapılmıştır. Batının Bilimi yanında halaki zaafiyetlerini de birer medenilik ölçüsü olarak algıla yanlışlığına düşmüştür.

3. ETKİNLİK.
a. Tanzimat Fermanında yer alan genel konular:
*Tüm vatandaşların can, mal ve namus güvenliğinin sağlanması,
*Yargılamada açıklık, hiç kimse yargılanmadan idam edilemeyecek (Hukuk devleti özelliğini yansıtır),
*Vergide adalet,
*Erkeklere dört yıl mecburi askerlik,
*Rüşvetin ortadan kaldırılması,
*Herkesin mal ve mülküne sahip olması, bunu miras olarak bırakabilmesi.(Özel mülkiyet güvence altına alındı. Müsadere kaldırıldı)
*Fermanda verilen bütün sözlerin tamamen yerine getirilememesine rağmen bu çabalar, çağdaşlaşmaya ve cumhuriyet fikrine ön ayak olmuştur. Tanzimat Fermânı'nın okunmasından I. *Meşrutiyet'in ilanına kadar geçen dönem, Osmanlı tarihinde Tanzimat Dönemi (3 Kasım 1839 - 22 Kasım 1876) olarak anılır.
Tanzimat Fermanının ilan edilme nedenleri:
· Mısır Valisi Mehmet Ali Paşa meselesinde Avrupa'nın desteğini almak
· Avrupa'nın Osmanlı iç işlerine karışmasını önlemek
· Fransız İhtilali'nin milliyetçilik etkisini azaltmak
· Gayrimüslimleri devlete bağlamak

b. Tanzimat fermanı, diğer adıyla ,Gülhane Hattı Humayunu ,3 Kasım 1839Tarihinde Gülhane Parkı’nda Mustafa reşit Paşa tarafından okunarak ilan edildi

4.ETKİNLİK
*Orta Çağ felsefesi ( Skolastik düşünce)tarihsel dönem itibariyle ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. M.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına-16. yüzyıl başlarına, rönesansa kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır.Bir çok felsefe tarihi kitabında ortaçağda felsefe yok sayılır ya da ortaçağın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra ortaçağda felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da sözkonusudur.
* Tanzimat öncesi osmanlı toplumunda islam anlayışının etkili olduğunu görüyoruz. Tanzimat ve sonrasında ise Batı kültürünün ve yaşam tarzının etkili olmaya başladığı görülür. Batı kültüründe ortay .ıkan modern tiyatroi gazete, dergi gibi kültürel ve bilimsel gelişmeler Osmanlı toplumunda da ilgiyle takip edilmiş, bunun sonucunda Batı tarzı yaşam Osmanlı toplumunu etkisi altına almıştır.
Batıda kilisenin baskısı, Otra çağ felsefesi, toplumun üzerinde ciddi bir baskı kurmuş, bu baskıdan bunalan batı toplumu çıkş yolları aramaya başlamıştır. Din adamları, krallar menfaatlerini kilise üzerinden halka dayatmışlar. Bu yüzden her türlü yeniliğe ve buluşa dini değerler üzerinden karşı çıkrak otoritelerini korumaya çalışmışlardır. Bütün bunlara rağmen batı toplumu bilimsel alandaki gelişmesini sürdürmüş, kendini geliştirmiştir. Bu da Osmanlı aydınında Batıya karşı bir hayranlık uyandırmıştır.

ANLAMA YORUMLAMA
1.ON Dokuzuncu Asır
Nazım birimi: beyit
Nazım Şekli : kaside
Ölçüsü: Aruz ölçüsü
Tema: Bilimin Önemi
Dil ve anlatım: süslü sanatlı bir anlatım var. Arapça , Farsça kelim ve kavramlar la yüklü ağır bir dil kullanılmış.
2. Metin: öğretici metin giriş, gelişme ve sonuş bölümlerinden oluşuyor. Birinci paragraf giriş, son Paragrafa kadr olan kısım gelişme, son paragraf sunuç paragrafı
Tema: Cumhuriyet
Konu: Cumhuriyet rejiminin önemi
Dil ve Anlatım: Diğer metne göre daha sade bir anlatımı var. Arapça , Farsça kelime ve kavramlar kullanılmış.
2. Evet , Dış baskılar sonucunda ortaya çıkmıştır(1856 Paris Antlaşması)
-Fransa nın ısrarı ile diğer devletlerin de katılımıyla(ingiltere,avusturya vsvs...) fermanın maddeleri belirlenmiştir.Islahat fermanı çıkış kaynağını yabancı devletlerden alır.Paris antlaşmasında yer aldığı için uluslar arası bir sorun haline gelmiştir.
-Osmanlı devleti paris antlaşmasının şartlarını kendi lehine çevirebilmek için bu fermanı ilan etmek zorunda kalmıştır.
Islahat fermanının asıl hedefi
- Müslümanlar ile gayri müslimler arasında her yönden tam bir eşitlik sağlamaktır.
- Din, vergi, yargılama, eğitim, devlet memurluğu ve temsil alanında o zamana kadar olan farklar kaldırılıyordu.
- Hukuki niteliği olarak ıslahat fermanı ferman niteliğindedir.
Paris anlasması görüsmeleri sürerken Islahat Fermanı ilan edilmisti.(1856) Bu Fermanla ilgili bir madde Paris Anlasmasında da yer aldı.
3.osanlıtoplumunun Batılılaşmasında aydınların önemli bir rolü var. Batılıaşma haareketi Batıya özellikle Fransaya ilim öğrenmeye giden aydınlarımız tarfından başlatılmıştır. Toplımda batılı sant ve kültür faaliyetleri aydınlarımız tarafından getirilmiştir.
5. ETKİNLİK
Skolastik düşünce, rönasans ve roform hareketleri, pozitivizm akımı batıda atkili olan akımdır.
Skolastik düşünce batıda rönesans ve reform hareketlerini doğurmuş pozitivizm akımı ortaya çıkmıştır.
6. ETKİNLİK.

XIX. YÜZYILDA OSMANLI DEVLETİNDE MEYDANA GELEN GELİŞMELER VE YENİLİKLER

ASKERİ ALANDA
Askerlik sürelerinin belirlenmesi ve aske ralımının bir usule bağlanması

DÜŞÜNCE HAYATINDA
Pozitivist düşünce ön plana çıktı.

SOSYAL VE SİYASİ HAYATTA
önetim merkezi olan babıali güçlendirildi
-Meclis-i ahkam-ı adliye (mahkeme) kuruldu
-Yeni meclisler komisyonlar kuruldu
-Ceza ve ticaretle ilgili yasalar çıkarıldı, yabancılarında katıldığı karma ticaret mahkemeleri kuruldu.
-Padişahın yetkileri kısıtlandı yönetim yetkisi meclise verildi.
- Ülke vilayetlere sancaklara kazalara köylere ayrıldı valiler kaymakamlar görevlendirildi.
Posta telgra teşkilatı kuruldu, haberleşmede gelişme sağlandı.

19. yüzyılda sosyal hayatta yapılan yenilikler
-Posta telgra teşkilatı kuruldu, haberleşmede gelişme sağlandı.
-Yeni yollar yapıldı, ilk demiryollarının yapımına başlandı.
-Belediyeler kuruldu
-İlk nüfus sayımı yapıldı (askere gidecekleri belirlemek için)
-Kıyafet değişikliği yapıldı, devlet memurlarına ceket gömlek fes giyme zorunluluğu getirildi.
-Halk avrupai yaşama özenmeye başladı, evlerde yurtdışından mobilyalar ve ev eşyaları kullanılmaya başlandı, eğlence şekilleri değişti.

EĞİTİM ALANINDA
1846'da Mekatib-i Umumiye Nezareti kuruldu.1848 de Darülmuallim (öğretmen okulu) açıldı. Harbiye, Bahriye ve Tıbbiye dışındaki okulların kontrolü bu nezarete verildi.
Rüştiyelerin açılmasına hız verildi.
1868'de Fransızca eğitim ve batılı anlamda ilk eğitim verecek olan lise ile üniversite arasında bir kurum olan Galatasaray Sultanisi açıldı.
1869'da Fransız eğitim sistemini örnek alan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi yayınlandı.
1870'te Dârülmuallimât adında kız öğretmen okulu açıldı.
İlk kez yurt dışına öğrenci gönderildi.
Devlet memuru yetiştirmek amacıyla,Mekteb-i Maarif-i Adliye kuruldu.(II. Mahmut)
EKONOMİ ALANINDA
1841-1842 yılında ilk bütçe hazırlandı, 1846-1847 yılında ise ilk modern bütçeye geçildi.
Vergilerin mükellefler arasında düzgün ve gelirlere göre dağıtılması amaçlandı.
Devlet görevlilerinin halktan resmi vergiler dışında aldıkları vergiler yasaklandı.
1840'ta Kaime-i Nakdiye ismiyle ilk kâğıt para dolaşıma sokuldu.
1855'te Kırım Savaşı'nın maddi yükünü karşılamak için tarihte ilk kez dış borç alındı.Borç ingiltereden alınmıştı

7. ETKİNLİK
Yenileşme dönemi ile birlikte Osmanlı kültür yapısının bozulmaya başladığı görülmüştür. Batıyı örnek alan aydınlarımız batını bilimini almalrı gerekirken bu istenilen düzyde olmamış Fransada kiliseye duyulan öfkelye ortaya çıkan dini reddeden bir yaşam anlayışı bizim aydınlarımı da etkisi altına almış orada edindikleri bu yaşam tarzını kendi toplumlarına taşımışlardır. Bunu da yeni ortaya .ıkan gazete, dergi, tiyatro, roman gibi sanat dallarıyla gerçekleştirmişlerdir.
II. Mahmut döneminde yenileşmenin önemli bir aracı olacak ilk gazete de çıkar: Takvim-i Vekayi (1831)
Osmanlı Devleti’nde Batı’ya yöneliş Abdülmecit döneminde, Mustafa Reşit Paşa tarafından hazırlanan Tanzimat Fermanı (Gülhane Hatt-ı Hümayunu, 1839) ile resmiyet kazanmıştır. Tanzimat, “düzenlemeler” anlamına gelen bir sözcüktür. Bu fermanın ilanıyla birlikte Tanzimat Dönemi de başlamış olur.
Tanzimat Fermanı din, dil, ırk gözetmeksizin bütün halkın can, mal ve namusunun korunacağını, askerlik ve vergi kanunlarının yeniden düzenleneceğini ortaya koyan eşitlikçi bir söylem taşıyordu. Hâkim millet anlayışı yerine kanuni eşitlik getirilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti, Batı anayasalarında yer alan temel hak ve özgürlükleri kabul ettiğini duyurmuştur. Tanzimat Fermanı, kökten bir değişme değildir, devlet yönetiminde bazı düzenlemelerden ibarettir. Tanzimat Fermanı’yla padişahın hak ve yetkileri sınırlandırılmıştır. Tanzimat Fermanının ardından ceza ve ticaretle ilgili yeni yasalar hazırlanmıştır. Bankalar kurulmuştur. Ülke vilayetlere, sancaklara, kazalara ve köylere bölünmüştür. Askerlik süresi beş yıl olarak belirlenmiştir. Telgraf idaresi, posta istasyonları kurulmuştur.
DEĞERLENDİRME SORULARI:
1) D,D,Y (1839’da olmalıydı)
2)Boşluk doldurma cevapları:
·         .............Tanzimat edebiyatının hazırlayan nedenlerdendir.
·         Hürriyet,adalet,eşitlik,kanun gibi kavramlar
2.Mahmut
3) E şıkkı
4) D (Osmanlı’daki yenileşme hareketleri ilk askeri alanda gerçekleşmiştir.)
5) Yenileşme Döneminde aydınların Batı’ya yönelmesinin sebepleri:
Osmanlı’nın Avrupa karşısında gittikçe gerilemeye başlaması
Aydınların devletin devamını sağlamak istemeleri...

SAYFA 18:
·         Osmanlı Devletinde Yenileşme dönemi aydınları Batı’nın  düşüncesine, yaşama biçimine ve batıda gerçekleştirilen bilimsel gelişmelere ilgi duymuşlardır.
·         Osmanlı Devleti’nde yenileşme çöküşün sebebi değil sonucudur.
2) D/Y cevapları
D,D,D
3)C
4) D
5) B

16 Eyl 2013

12.SINIF PAŞA YAY.DİL VE ANLATIM CEVAPLARI


 12.SINIF DİL VE ANLATIM
Sanat metinleri  -Fabl
Sayfa 16-20
Hazırlık
1.Soru. Fabl türündeki metinlerde kahramanlar niçin hayvanlardan seçilmiş olabilir?
c. daha dikkat çekici olması ve akılda kalıcılığı sağaldığı için kahramanlar hayvanlardan seçilir.
s.2 Edebi eserlerin eğitici yönü: her edebi eserin okuyucuya iletmek istediği bir mesaj vardır. Edebi eserler sadece hoşa gitme, insanda estetik duygu ve heyecan uyandırma amaçlı değildir. Aynı zamanda onda fayda da amaçlar arsındadır. İnsanı güzele yönlendirirken faydayı da amaç edinir.
17.sayfa etkinlik1.
a. ….
b. Bu metinlerin tümünün ortak özelliği yapı unsurlarının ortak olmasıdır. Tüm metinlerde yapıyı oluşturan unsurlar(olay örgüsü, zaman, mekan,kişiler, dil ve anlatım) aynıdır.
2.Etkinlik
a.

.  Metnin yazılış amacı: Ders vermek,
.  Kahramanlar, tilki ile leylektir.
.  Aldatma duygusu insan özgü kötü bir davranıştır. Burada bu davranışın ne kadar kötü olduğu vurgulanmak istenmiş. İnsanlarla alay etmek,onarlı küçük görmek, herkese tepeden bakmak gibi davranışlar yanlış olan davranışlardır.
.  Metinde  hilekar ve kurnaz  bir insanı tilki temsil etmektedir.  Leylek ise akıllı, saygılı bir tipi temsil etmektedir. Leylek ile tilki insan gibi konuşturularak intak sanatı yapılmıştır. İnsan özgü davranışları insan dışı varlıklara yüklemeye  teşhis (kişileştirme), insan gibi konuşturmaya da intak denir.
b. fabllar …teşhis.. ve .. in tak… sanatları üzerine kurulmuştur.
   Soyut düşünceleri çocukların kavramaları biraz zor olduğu için genelde soyut kavramlar somutlaştırılarak verilir. İnsanları aldatmanın güzel bir davranış olmadığı fikri, tilki ile leylek üzerinde somutlaştırılmış.
3. Etkinlik
a. Düşsel olay:   Tilki ile leyleğin arkadaş olması ve birbirini yemeğe davet etmeleri.
Kişiler: Tilki ile leylek
İnsan özgü davranış,düşünce,değer ve tutumlar: aldatma, kurnazlık, masa, sandalye, tabak unsurlarını kullanarak temek yeme, leyleğin ders olması için tilkiyi yemeğe davet etmesi, üzüntülü bakışlar insana özgü davranışlardır.
b.  Olay zinciri:
1. Tiklinin leyleği yemeğe davet etmesi.
2. masaya iki tabak koyması
3. Leyleğin tabaktan yemek yiyemeyişi
4. Leyleğin tilkiye ders vermek amacıyla onu yemeğe davet etmesi.
5. leyleğin masaya dar boğazlı bir kap içinde yemek koyması.
6. Tilkinin dar olan kaptan yemek yiyemeyişi.
c. Metinde yaşananlar gerçek hayatta yaşanacak bir olay değildir. Çünkü leylek ile tilkinin arkadaş olmaları birbirini yemeğe davet etmeleri düşünülemez. Fakat burada yaşananlar inansa özgü davranışlar olduğu için günlük hayatta birebir olmasa da benzeri durumlar yaşanabilir.
Ç.Tilki. Kurnaz, hilekar arkadaşlığın değerini bilmeyen bir kişiyi temsil etmektedir.
   Leylek, akıllı, bilgili, dostluğa değer veren dürüst bir kişiliği temsil etmektedir.
4.Etkinlik: sayfa 18.