cumhuriyet edebiyatı ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
cumhuriyet edebiyatı ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Nis 2015

Cumhuriyet dönemi öğretici metinler maddeler halinde...

CUMHURİYET DÖNEMİNDE ÖĞRETİCİ METİNLER
İnsanlar bilgi verme amacıyla düzenlenen, yazılan metinlere öğretici metin denir.
·         Cumhuriyet döneminde savaştan yeni çıkmış ve yaralarını sarmaya yeni başlamış bir ülke olarak Türkiye, büyük bir kalkınma hamlesi içine girmiştir.
·         Yurdun dört bir tarafında ekonomik ve sosyal projeler birbiri ardı sıra devreye sokulmuştur.
·         Sosyal hayata etki eden bu durum; Batılılaşmanın etkisiyle toplumun ilerleme ve çağdaşlaşması için gerekli enerjiyi sağlamıştır.
·         Millet ve milli kültür anlayışı ön plana çıkmış, aydınlar ile halk arasındaki uçurumun kapanması için halka ve milli kültüre yöneliş başlamıştır.
·         Bunun doğal sonucu olarak da Cumhuriyet dönemi öğretici metinlerinde Anadolu, Anadolu insanı ve milli unsurlar tema olarak seçilmeye başlanmıştır.

Ø  Bu dönem öğretici metinleri bir tema etrafında birleşmiştir.
Ø  Tema ise Anadolu ve Anadolu insanı ile milli konuların işlendiği temadır.
Ø  Konuşma diline yakın sade bir dil tercih edilmiştir.
Ø  Süssüz, açık, duru ve yalın bir anlatım benimsenmiştir.
Ø  Türkçe dil kuralları uygulanmıştır.
Ø  Halk söyleyişlerine ait kelime gruplarına yer verilir.
Ø  Amaç bilgi verme, düşündürme ve açıklamadır.
Ø  Bu dönem metinlerinde sadeleşen Türkçe yardımıyla daha çok okura ulaşılmıştır.
Bu dönemde ön plana çıkan öğretici türler ve önemli sanatçıları şunlardır:
SANATÇILARIN EDEBİ KİŞİLİKLERİ VE TÜM ESERLERİ İÇİN ADLARININ ÜSTÜNE TIKLAYINIZ
1)      Deneme
2)      Makale
3)      Gezi Yazısı
4)      Hatıra
5)      Fıkra
Deneme

Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının oluşumu ve özellikleri (ilk kez özlü ve maddeler halinde...)

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATININ OLUŞUMU
·         Türk edebiyatı, İslam öncesi, İslami dönem ve Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatı olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
·         Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı ise Batı etkisinde gelişen Türk edebiyatının 1923’te başlayan dönemidir.

18 May 2014

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI DERS NOTLARI (GENİŞ İÇERİK)

CUMHURİYET DEVRİ TÜRK EDEBİYATI  DERS NOTLARI

Cumhuriyet Devri Türk Edebiyatı, 1923 yılında Cumhuriyet’in ilanı ile başlar, günümüze kadar gelir.
Cumhuriyet’in kurulması ile bir dizi inkılâplar yapılır. Ülkenin aydınları, yazarları, fikir adamları Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda eserler meydana getirirler. Sosyal hayatta köklü değişiklikler olur. Düşünce ve sanat alanlarında da yeni kurulan cumhuriyetin amaçlarına uygun eserler verilir.
1911’de genç Kalemler dergisinde Mehmet Emin Yurdakul, Ömer Seyfettin, Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem gibi aydınların başlattığı edebiyatta millileşme ve yerlileşme akımı, cumhuriyet döneminde de etkisini sürdürmüştür. Sanatçılar; milli, yerli ve toplumsal temaları işlemeye devam etmişlerdir. Edebiyatımız bir yandan yerlileşmiş, diğer yandan da Batı edebiyatının etkisine açık kalmıştır.
Atatürk inkılâplarıyla, sosyal ve kültürel yapımızın yanı sıra sanat ve edebiyat hayatında da önemli değişiklikler meydana gelmiştir. Yeni alfabenin kabulü, medeni kanun, yeni okulların açılması gibi halka yönelik hareketler, edebiyatımızın Anadolu’ya ve halka yönelişini hızlandırmıştır. Yazılan eserler, genç cumhuriyetin sosyal, kültürel ve fikri yapısını yansıtmıştır.

9 May 2014

CUMHURİYET DÖNEMİ(1923-1960) TÜRK ŞİİRİ GENEL ÖZELLİKLERİ (GENİŞ İÇERİK)

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK ŞİİRİ GENEL ÖZELLİKLERİ 

Cumhuriyet dönemi coşku ve heyecanı dile getiren metinler
  • Genel Özellikler
Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında daha önceki yıllardan bu döneme gelen şairlerle karşılaşıyoruz. Bu şairlerin başında, ulusal yazın anlayışını yansıtan Türkçe ve hece ölçüsüyle etkileyici şiir örnekleri veren Beş Hececiler geliyor. Beş Hececiler’in dikkati çeken yanları, şiirlerinde Anadolu’ya yönelik olanlar başta olmak üzere, kahramanlık duygularını kamçılayan temalara yer vermeleridir. Ele aldıkları temaları, lirizmin egemen olduğu bir söyleyişle okuyuculara aktaran şairlerin, kendileriyle aynı yıllarda şiirlerini yayımlayanları etkiledikleri gibi, kendilerinden sonrakileri de etkiledikleri göze çarpıyor. En çok Faruk Nafiz’in şiirlerinde görülen lirizm, kimi şiirleriyle Ali Mümtaz Arolat’ta (1897-1967), daha etkili olarak Necip Fazıl Kısakürek’te (1905- 1983) dikkati çekiyor.


Arolat hece ölçüsünü ve dizeleri kısalı uzunlu kullanmada Enis Behiç’in başlattığı biçim değişikliğine yenilerini etkilemiştir. Şair şiirlerini Bir Gemi Yelken Açtı, Hayal İkliminden Dönen Diyar ki adlı iki kitapta toplamıştır.


Cumhuriyet'in ilk yıllarındaki şiirde Milli edebiyat döneminin şairleri etkilidir. Kurtuluş Savaşının acıları, yeni kurulan devletin sorumlulukları şiirde kendini lirik bir idealizm olarak gösterir.


Şiirde zamana dikkat çekilir, içerik zenginleşirken dış yapı özellikleri yavaş yaşvaş bırakılır. Önce serbest müstezatla bozulan şiir dizesinde kırılmalar çoğalır. Konular toplumsallaştıkça şiir; ölçü, uyak gibi ögelerden kurtulur.


Cumhuriyet döneminin ilk topluluğu Yedi Meşaleciler'dir. Amaçları şiiri tek düzelikten kurtarmaktır, fakat Ziya Osman Saba dışındakiler pek başarılı olamamışlardır. Cahit Sıtkı Tarancı ile Fazıl Hüsnü Dağlarca çok kendilerine özgüdürler.


Cumhuriyet döneminin ikinci topluluğu; Orhan Veli, Oktay Rıfat ile Melih Cevdet Anday'dan oluşan Birinci Yeniler (Garipçiler)dir. Şiirden ölçü, uyak atılır. Şiir diline konuşma dilinin yakınlığı getirilir. Konunun da şairane olması gerekmez, sokaktaki adam şiire girer. Garip etkisi bugünkü şiirimizde bile görülür.


1950'lerden sonra toplumsal konulardan uzaklaşan şairler imgeye ya da alaylamaya yönelirler.


Cumhuriyet döneminin üçüncü topluluğu İkinci Yeniler (Maviciler)dir. Birinci Yeniler karşıt olarak yeniden dış yapıda biçime, konuda seçiciliğe ve anlatımda şairaneliğe yönelirler.


1960'lı yıllarda Nazım Hikmet'in kitaplarının yayınlanmasıyla yeni bir toplumcu şair kuşağı yetişir. Can Yücel şiirin lirizmi içine gülmeceyi sokmayı başarır.


1. Öz Şiir (Saf Şiir) Anlayışını Sürdüren Şiir (1920-1940)

2. Serbest Nazım ve Toplumcu Şiir (1920-1940)

Dilin kalabalıkları harekete geçiren gücünden yararlanmışlardır.(Söylev üslubu) Geniş kitlelere hitap etmek ve onları harekete geçirmek amacıyla yazmışlardır. Şiir diline yeni ifade ve kavramları sokmuşlardır. Toplumsal konuları dile getirmişlerdir. Emek, sömürü, baskı, başkaldırı gibi konular öne çıkmıştır. Onlara göre sanatçı, toplumun ruh mühendisidir. Toplum için sanat anlayışı esastır. Şiirde daha önce işlenmemiş konuları işlemişlerdir. Biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir. Serbest ölçüyle şiirler yazmışlar, serbest nazmı kullanmışlardır. Fütürizmin etkisi vardır.

TEMSİLCİLER: Nazım Hikmet Ran
3. Millî Edebiyat Zevk ve Anlayışını Sürdüren Şiir (1920 - 1950)

 Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış, dünyadaki milliyetçilik akımından etkilenmişlerdir. 
Anadolu halkının hayatını, sanat anlayışını, kültürünü ve zevklerini şiirlerinde konu olarak ele aldılar. Milli kültüre yöneldiler. 
Şiirde ahenk, ses akışı ve yapı özellikleri bakımından öz şiir anlayışına yakındırlar. 
Halk şiiri nazım biçimlerini ve hece ölçüsünü kullandılar. 
Nazım birimi olarak dörtlüğü benimsediler. 
Yalın, sade, süssüz bir anlatımları vardır. Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı, Ağaç şiirlerini yayımladıkları dergilerdir. 

TEMSİLCİLER: 

Arif Nihat Asya Kemalettin Kamu Orhan Şaik Gökyay Ahmet Kutsi Tecer Zeki Ömer Defne 


4. Garip Hareketi (I. Yeni) (1940-1950)

5. Toplumcu Şiir Zevk ve Anlayışını Ön Plana Çıkaranlar (1940 - 1960)

Yoksulluk, ezilmişlik, eşitlik, yalnızlık gibi toplumsal konuları ele almışlardır. Çeşitli felsefe- ve ideolojilerden beslenmişlerdir. Ele aldıkları konu ve hitap ettikleri kesime uygun olarak sade bir dil kullanmışlardır. Nazım Hikmet ve serbest nazım, şiirlerde etkilidir. Toplumsal konular bireysel bir bakış açısıyla dile getirilmiştir.

TEMSİLCİLER: 

Rıfat Ilgaz Cahit Irgat Abdülkadir Meriçboyu Suat Taşer Enver Gökçe
6. Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir (1940 - 1960)

Garip, 2. Yeni gibi topluluklara katılmamışlardır. İdeolojilerini şiirlerine temel yapmamışlardır. Yeni bir, bakış açısı ve üslup aramışlardır. Lirizmi kaybetmeden yeniliği sürdürmüşlerdir. Serbest şiire bağlı kalmışlardır. Kendi tarzlarını yenileme ve değiştirme ihtiyacı hissetmişlerdir. 

TEMSİLCİLER: Fazıl Hüsnü Dağlarca, Behçet Necatigil,


7. İkinci Yeni Şiiri (1950-1965)

8. İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir (1960-1980)

Sosyal ve politik sorunlar karşısında bireyin eleştirel duruşunu ve özgürlük arayışını yansıtmışlardır. Onlara göre şiir, toplum bilincini uyaran ve toplumu dönüştüren bilincin sesidir. Üslupta slogan ve söylev üslubu ağır basar. Şairler kendilerini toplumun sözcüsü olarak kabul etmişlerdir. Geleceğe inanç, ümit, direnme ve sorgulama isteği temaların genel özelliğidir. Şiir dili ve söyleyişinde aşırılıktan kaçınmışlardır. Açık anlatıma yönelmişlerdir. Somut şiir anlayışına sahiptirler. Toplumcu şair; milli, toplumsal ve evrensel sorunlar karşısında şiiri bir araç olarak görmüş, mücadelede toplumun sözcülüğünü yapmış, şiirden kitleleri harekete geçiren bir güç olarak yararlanmak istemiştir. Biçimden çok içeriğe önem vermişlerdir. Serbest nazım geleneğini sürdürmüşlerdir.


TEMSİLCİLER :


İsmet Özel Süreyya Berfe Ataol Behramoğlu Nihat Behram Refik Durbaş Ahmet Arif Can Yücel
9. 1980 Sonrası Şiir

10. Cumhuriyet Döneminde Halk Şiiri


Eski halk şairleri okuma-yazma bilmez geleneksel usta-çırak ilişkisi içinde yetişirken günümüz halk şairlerinin çoğu okuma yazma bilmektedir. Eskiden “cönk”lerle ve sözlü gelenekle yayılan halk şiiri bu asırda radyo, televizyon, gazete, dergi gibi yayın araçlarıyla her kesimden insana ulaşabilmektedir. Eski dönemlerde aşk, ölüm gurbet vb. konular işlenirken değişim ve gelişime paralel olarak konular da artmış bunun tabii sonucu olarak halk şairleri de bu konulara uzak durmamıştır İşçi sorunu, yoksulluk gibi yeni ve güncel konulara da yer vermişlerdir. Bu asırda folklor çalışmaları, üniversitelerin “halkbilimi” dersleri koymaları, halk edebiyatının desteklenmesi bu geleneğin devamını sağlamada önemli bir paya sahiptir. Sivas, Erzurum, Kars, Konya, Kayseri gibi illerde düzenlenen “ÂĢık Bayramları” da halk edebiyatının unutulmasını önleyen önemli unsurlardandır. Bu dönemde şairler, yapısal değişikliklere gitmemişler, geleneksel biçim ve türleri devam ettirmişlerdir. Konuşma dilinden uzaklaşmamışlar, yalın bir anlatımı tercih etmişlerdir. Şiirler büyük ölçüde saz eşliğinde söylenmeye devam etmiştir.

TEMSİLCİLER:

Âşık Veysel Şatıroğlu Karslı Murat Çobanoğlu Âşık Mahzuni Şerif Şeref Taşlıova Abdurrahim Karakoç Âşık Feymani Âşık Reyhanî

Sevgili takipçilerimiz, Cumhuriyet Dönemi Türk şiiri hem 12.sınıf edebiyat dersi hem de LYS edebiyat soruları için çok önemli bir konu...Bu dönemi konu anlatımlı test kitaplarındaki özlü bilgilerin yanında daha da ayrıntılı incelemek gerekiyor...Eğer bu konuda bilgi eksikliğiniz varsa aşağıdaki bağlantıya tıklayıp ilgili makaleyi okumanızı öneririm.