9.sınıf edebiyat konu anlatımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
9.sınıf edebiyat konu anlatımı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Eyl 2016

ANLATMAYA BAĞLI METİNLERDE TEMANIN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE

ANLATMAYA BAĞLI METİNLERDE TEMANIN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE
  • Tema, diğer metin türlerinde olduğu gibi anlatmaya bağlı metinlerde de yapıyı kuran birimler arasındaki birlik ve bütünlüğü sağlayan bir öğedir.
  • Anlatmaya bağlı metinlerde temayı olay örgüsünü meydana getiren parçalar arasındaki çatışma, oluşturur.(edebiyatfatihi.net)
  • Bu metinlerde tema insanı konu alan her şey olabilir.
  • Anlatmaya bağlı metinlerde tema, olay örgüsünün içinde yedirilmiş olarak yer alır
  • Anlatmaya bağlı  metinlerde  çok değişik  temaların  işlendiği görülse de belli türlerde aynı temaları görmek mümkündür. Örneğin destanlarda genellikle kahramanlık teması işlenirken masallarda iyilikseverlik, erdem, tutumluluk, cömertlik gibi temalara çokça rastlanır...(wwww.edebiyatfatihi.net)

20 Eyl 2016

COŞKU VE HEYECANA BAĞLI METİNLERİN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE



COŞKU VE HEYECANA BAĞLI METİNLERİN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE
  • COŞKU VE HEYECANA BAĞLI METİNLER ŞİİRLERDİR.
  • Bu metinlerde duyguların ifade edilmesi esastır.
  • Duygular ve içinde bulunulan ruh hâli yansıtılır.
  • Ritme ve imgeye dayanan, kendine özgü dili ve söyleyiş özelliğiyle estetik bir niteliği vardır.Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
  • Öznel metinlerdir.
  • Dil “heyecana bağlı işlev”de kullanılır.
  • Konularına göre farklı türleri ve nazım biçimleri vardır.

11 May 2016

Öğretici metinler türlere ayrılırken hangi ölçütler kullanılmaktadır ?

Öğretici metinler türlere ayrılırken hangi ölçütler kullanılmaktadır ?


  • YAZILIŞ AMAÇLARI
  • DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİ
  • HİTAP ETTİKLERİ KİTLE 

10 May 2016

9.SINIF GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER KONU ANLATIMI

9.SINIF GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER KONU ANLATIMI

GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ

1. Canlandırmak esastır.
2. Diyaloglardan oluşur.
3. Olay çevresinde oluşur.
4. Kurmaca, yazılı ve dil şiirsel işlevde kullanılır.
5. Jest ve mimik önemlidir.
6. Yapı unsurları vardır.
7. Sahne, oyuncu seyirci, tiyatro metnin önemli unsurlarıdır.
8. Belirli bir sahne düzeni içinde oyun sergilenir.

25 Nis 2016

Bir öğretici metnin gelenekle ilişkisini belirlerken hangi ölçütlerden yararlanırız?


Bir öğretici metnin gelenekle ilişkisini belirlerken hangi ölçütlerden yararlanırız? Bir öğretici metnin gelenekle ilişkisini belirlerken hangi ölçütlerden yararlanırız?
Bir öğretici metnin gelenekle ilişkisini belirlerken hangi ölçütlerden yararlanırız?
Bir öğretici metnin gelenekle ilişkisini belirlerken hangi ölçütlerden yararlanırız?
Bir öğretici metnin gelenekle ilişkisini belirlerken hangi ölçütlerden yararlanırız?

  • KONU , 
  • YAZILIŞ AMACI ,
  • DİL VE ANLATIM (ÜSLUP)
  • ZİHNİYET

6 Nis 2016

Göstermeye bağlı edebi metinlerin hangi ölçütlere göre gruplandırılır ?

Göstermeye bağlı edebi metinlerin hangi ölçütlere göre gruplandırılır ?
  • YAZILI BİR METNİN VARLIĞINA
  • TEMASINA
  • KONUSUNA
  • YAPISINA 
  • DİL VE ANLATIM ÖZELLİKLERİNE 
  • ÜSLUBUNA

TİYATRO METİNLERİNDE TEMEL İFADE BİÇİMİ NEDİR ?

TİYATRO METİNLERİNDE TEMEL İFADE BİÇİMİ NEDİR ?
TİYATRO METİNLERİNDE TEMEL İFADE BİÇİMİ NEDİR ?

Tiyatro metinlerinde temel ifade biçimleri, gösterme ve anlatmaya dayalı nesir ve nazımdır.Tiyatro, dramatik (ritmik) sanatlardan biridir.

KOÇYİĞİT KÖROĞLU KONUSU,TEMEL ÇATIŞMASI VE TEMASI,OLAY ÖRGÜSÜ,YER VE ZAMAN ,KİŞİLER,İNCELEMESİ

KOÇYİĞİT KÖROĞLU KONUSU,TEMEL ÇATIŞMASI VE TEMASI,OLAY ÖRGÜSÜ,YER VE ZAMAN ,KİŞİLER,İNCELEMESİ

4 Nis 2016

9.SINIF TÜRK EDEBİYATI KİTABI,MEB, 146.SAYFA CEVAPLARI

146.SAYFA CEVAPLARI
1.ETKİNLİK
WWW.EDEBİYATFATİHİ.NET

HAMLET KONUSU, DİL VE KONUNUN ANLATIMI NASILDIR ?

Hamlet metni, tür olarak bir dramdır. Bu tür eserlerde üç birlik kuralına uyulmaz. Sahnede acıklı ve gülünç olaylar işlenir. Olaylar tarihten de günlük hayattan da alınabilir. Oyunun kişi­leri toplumun hemen her tabakasından seçilebilir. Metindeki Hamlet soylu, Birinci Soytarı, sıradan bir kişidir. Yerli ve milli özellikler eserlerde işlenir. Her türlü olay sahnede gösterilir. Hamlet'in, mezarlıkta olması ve bir kuru kafayı eline alması, dram türünün özelliklerine uygundur.

2 Nis 2016

"KARAGÖZ AĞALIĞI" İLE "SİNAN" ADLI METNİN BENZERLİK VE FARKLILIKLARI


Karagöz’ün Ağalığı adlı metinle Sinan adlı metni dil, anlatım ve yapı bakımından inceleme , metinler arasındaki benzerlik ve farklılıklar
Karagöz’ün Ağalığı adlı metinle Sinan adlı metni dil, anlatım ve yapı bakımından inceleme , metinler arasındaki benzerlik ve farklılıklar
Karagöz’ün Ağalığı adlı metinle Sinan adlı metni dil, anlatım ve yapı bakımından inceleme , metinler arasındaki benzerlik ve farklılıklar

BENZERLİKLER
Yapı özellikleri aynı olan iki metin de göstermeye bağlı edebi türdür. İki metinde de diyaloglar bulunur.


FARKLILIKLAR
  • Karagöz'ün Ağalığı metni bir gölge oyunundan, Sinan metni ise bir modern bir tiyatro türü olan dramdan alınmıştır. 
  • İki metnin temaları farklıdır. 
  • Karagöz'ün Ağalığı metninde kaba sayılabilecek, özensiz bir dil kullanılmıştır. Diğer metnin dili şiirseldir. 
  • Karagöz'ün Ağalığı metnindeki karakterlerin gölgeleri bir perdeye yansıtılır, diğer metin oyuncular tarafından sahnelenir. 
  • Karagöz'ün Ağalığı metni insanları güldürmek, Sinan metni ise okurları etkilemek için yazıl­mıştır. Karagöz'ün Ağalığı metnindeki kişiler tip, Sinan metninin kişileri karakter özelliği gösterir.

TİYATRO TERİMLERİ

TİYATRO TERİMLERİ

Adapte: Yabancı bir eseri yer adları, şahıs adları, deyimleri, gelenek ve görenekleriyle yerli hayata uygulayarak çevirme; uyarlama.

Adaptasyon: Adapte etme. uyarlama.

Aksesuar: Tiyatro sahnesinde kullanılan eşya.

Aksiyon: Roman, hikâye, tiyatro vb. türlerde konuyu genişleten asıl olaylar. Genel anlamıyla hareket.

Aktör: Erkek tiyatro sanatçısı.

Aktris: Kadın tiyatro sanatçısı.

Akustik: Tiyatro, konser salonu ve benzeri kapalı yerlerin, sesleri bozmadan yansıtabilme özelliği.

Antik tiyatro: Eski Yunan - Lâtin tiyatrosu.

Darülbedayi: İstanbul Şehir Tiyatrosunun eski ismi. 1914'te kurulmuştur.

Dekor: Tiyatroda, sahneyi eserin konusuna göre döşeyip hazırlamada kullanılan eşyanın toplu adı. Üç çeşit dekor vardır: realist dekor, şairane dekor, stilize dekor.

Diksiyon: Tiyatro ve benzeri edebiyat türlerinde dilin müzik karakterini başarı ile yaşatabilme yeteneği. Tiyatro okullarında ders olarak okutulmaktadır.

Diyalog: İki kişi arasında karşılıklı konuşma. Roman, hikâye ve tiyatroda kahramanların karşılıklı konuşmaları.

Döşeme: Türk Halk Edebiyatında "başlangıç" karşılığı kullanılan bir kelime.

Dramatize etmek: Bir olayı, duyguyu, düşünceyi canlandırarak anlatmak; bir vakayı olduğundan daha acıklı bir şekle sokmak.

Dublör: Tiyatroda ve sinemada bir rolün yedek oyuncusu.

Entrik unsur, Entrika: Roman, hikâye ve tiyatro türlerinde, olayların okuyucuda ya da seyircide merak uyandıracak şekilde birbirine dolanması.

Epizot: Bir hikâyede asıl olaya karışan ikinci derecede önemli bir olay. (Bugünkü perde karşılığı.)

Fantazi pastoral: Çobanların hayatını fantazilerle süsleyerek anlatan tiyatro çeşidi.

Fars (Farce): Komedinin, sanat yönü az, kaba bir türü. Çok eskiden tiyatrolarda perde arası gösterisiydi, sonra bağımsız olmuştur.

Fasıl: Bölüm. Tiyatroda perde karşılığı kullanılmıştır. Karagöz oyununda belli bir vakanın geçtiği bölüm.

Feeri: Masalların tiyatro sahnesinde dramatize edilmesinden doğma, cinlerin perilerin de rol aldığı bir tiyatro türü.

Grotesk: Gülünç, güldürücü.

Jest: Tiyatro sahnesinde, sanatçıların bütün el, kol, ayak ve benzeri beden hareketleri.

Kabare tiyatrosu: Daha çok güncel konuları iğneleyici, taşlayıcı biçimde ele alan skeçlerin oynandığı, monologların, şarkıların ve şiirlerin söylendiği küçük tiyatro.

Kanto: Tanzimat Dönemi'nde Türk sahnesinde azınlık aktrislerce başlatılan oyunlu ve neşeli şarkılar.

Koro: Eski Yunan tiyatrosunda bir grup erkek ve kadından kurulu şarkıcılar topluluğu. Oynanan eserin konusuna da katılırlar ve eserdeki olaya karşı, toplumun duygu ve düşüncelerini temsil ederlerdi. Hayvanlar, ağaçlar, bulutlar yerine sembol olarak kullanıldıkları da olmuştur.

Kostüm: Tiyatroda sanatçıların giydiği oyuna uygun kıyafet.

Kulis: Tiyatroda, sahnenin arkasında bulunan kısım; sahne arkası.

Maket: Tiyatroda dekor taslağı.

Makyaj: Tiyatro ve sinemada sanatçıların yüzlerinde boya ve başka maddelerle yapılan değişiklikler.

Mimik: Bir duygu veya düşüncenin kaş, göz, ağız, yüz hareketleriyle anlatılması.

Mizansen: Bir tiyatro eserinin sahneye konması, sahneye göre düzenlenip uygulanması.

Monolog: Tek kişinin konuşması. Tek kişilik taklitli bir komedya türü. İnsanın içinden kendisiyle konuşması.

Muhavere: Konuşma. Tiyatro, roman, hikâye, fabl, röportaj ve benzeri türlerde kahramanların konuşmaları.

Pandomim: Sessiz hareket. Sessiz hareketler, jestler, yüz ifadeleri ve kostümler yoluyla duyguları, düşünceleri, tutkuları anlatmaya yarayan tiyatro çeşidi.

Perde:
 Tiyatro eserinde bir perdenin açılmasından, kapanmasına kadar geçen bölüm.

Piyes: Tiyatro eseri.

Reji: Sahneye koyma ve yönetme işi.

Rejisör: Sinema ve tiyatroda, eserin sahneleninceye veya seyirci önüne çıkıncaya kadar geçirdiği her anı yöneten kimse; yönetmen.

Repertuvar: Opera, operet ve tiyatro topluluklarının bir oyun mevsiminde gösterecekleri eserlerin listesi.

Rol: Opera, operet, tiyatro ve benzeri sahne sanatlarında, oyuncuların, eser kişilerini sahnede canlandırmaları.

Rövü (revü): Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.

Sahne: Tiyatro. Tiyatro sahnesi. Tiyatro eserinde bir perdelik bölümün, dekor bakımından değişik olan küçük kısımları. Bir perdelik bölüm içinde, kişilerin girip çıkmasıyla değişen topluluk, meclis. Yapılarına göre tiyatro sahneleri şunlardır: sabit sahne, döner sahne, asansörlü sahne.

Sahne eseri: Tiyatro eseri, piyes.

Senaryo:
 Tiyatroda yazılı metin. Sinemada filmin konusunun yazılı şekli.

Suflör: Tiyatroda, kuliste durarak oyunculara sözlerini fısıltıyla söyleyip hatırlatan yardımcı.

Şakşak: Ona oyununda Pişekâr
ın elinde bulunan kapalı yelpazeye benzer bir gürültü aracı. Vuruşlarda ses çıkarır.

Tablo: Tiyatro eserlerinde, perdeden daha küçük bölümlerin her biri. Bir perde çeşitli tablolara bölünmüş olabilir.

Takım: Orta oyununda kişiler, rol alan bütün sanatçılar.

Temaşa: Tiyatro.

Temsil:
 Bir tiyatro eserinin oynanması.

Tirat: Sahnede kişilerin birbirlerine karşı söyledikleri uzun sözler .

Tirajik: Korku, sıkıntı, heyecan veren veya korkunç, kötü, sonu ölümle neticelenen.

Trajikomik: Hem acı, hem gülünç olayların anlatıldığı tiyatro. Olaylar gülünç ama olay kahramanları acınacak hâlde verilir.

Tuluat: Tiyatro türlerinden biri. Sanatçılar, oynadıkları eserin konusuna bağlıdırlar; ama oyundaki sözleri içlerinden geldiği gibi söylerler. Yazılı esere uymak mecburiyetleri yoktur. Perdeli orta oyunu da denir.

Virtüöz: Üstün bir tekniği, yorum gücü ile ustalık düzeyine erişmiş oyuncu.

1 Nis 2016

CİMRİ KONUSU,DİL VE KONUNUN ANLATIMI NASILDIR ?

Cimri metni, tür olarak bir komedidir. Bu türde de konular günlük yaşamdan alı­nır. Kişiler halkın arasından seçilir. Halkın konuşma diliyle, halkın anlayacağı sadelikte yazılır. Cimri metninde olduğu gibi bazı olaylar aşırı abartılarak komikleştirilir.

ELEKTRA (SOPHOKLES) KONUSU ,DİL ,KONUNUN ANLATIMI

ELEKTRA (SOPHOKLES) KONUSU ,DİL ,KONUNUN ANLATIMI
Elektra metni, tür olarak bir trajedidir. Trajedilerde baştan sona ağırbaşlı, ciddi bir hava hissedilir. Bu türde, Elektra'da olduğu gibi erdeme ve ahlaka önem verilir. Konular genellikle mitolojiden ve tarihten alınır. Kahramanlar asil ve soyludur. Bu eserde de kahramanlar asildir. Bu metinde de gördüğümüz gibi diyalog ve koro bölümlerinden oluşur. Üç birlik kuralına uyulur. Tek bir olay, tek bir zaman ve mekânda sahnelenir. Vurma, yaralama gibi kötü davranışlarla kötü sözler sahnede yer almaz. Şiirsel bir üslupla yazılırlar.

"göstermeye bağlı edebi metinlerin Batı uygarlığında aldığı isimler, tarih içindeki gelişimi ve yeri"

"göstermeye bağlı edebî metinlerin Batı uygarlığında aldığı isimler, tarih içindeki gelişimi ve yeri"  
Batı uygarlığında göstermeye bağlı edebî metinlere toplu hâlde “tiyatro”, “drama”, “dramatik edebiyat” adları verilir.

NASRETTİN HOCA FIKRASI ,OLAY ÖRGÜSÜ ,YER ,ZAMAN VE KİŞİLER,İNCELEMESİ


YORGAN GİTTİ KAVGA BİTTİ
Soğuk bir kış gecesi sokaktan kavgacıların sesi duyulur. Nasrettin Hoca ile karısı pencereden dışarıyı gözleyip bir şeyler anlamaya çalışırlarsa da gürültüden bir anlam çıkaramazlar. Hoca meraka kapılır üşümemek için yorganını sırtına alarak aşağı inip kavgacılara yaklaşıp ne olup bittiğini anlama­ya koyulur. Bir an kavgacılardan biri Hoca'nın sırtından yorganı aldığı gibi kaçar gider. Öbürü de orta­lıktan çekilir. Hoca yorganı kapıp gidenin arkasından bakakalır. Çaresiz eve döner. Karısı evde merak­la, neden kavga ediyorlarmış, diye sorunca, Hoca, kavga bizim yorgan üstüneymiş yorgan gitti kavga bitti, demiş.

OLAY: Nasrettin Hoca'nın evinin önünde kavga eden insanlar.

KİŞİLER:
Nasrettin Hoca, kavga eden kişiler ve Hoca'nın eşi

ZAMAN: Gece.

MEKÂN: Nasreddin Hoca'nın evinin önü.

Bu unsurların bir bütün olarak gerçek hayatta aynen yaşanması mümkün değildir. Bu fıkrada in­sana özgü gerçeklikler, kurmacanın etkisiyle dönüşmüş, değişmiştir...

11 Mar 2016

ROMAN TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE

ROMAN TÜRÜNÜN ÖZELLİKLERİ MADDELER HALİNDE
  • Roman, olmuş ya da olması mümkün olayları kişi, yer, zaman bağlamında anlatan, hikâyeye göre daha uzun, anlatmaya dayalı bir türdür. 
  • Romanda, kahraman, mekân ve olaylar daha çok ve çeşitlidir. 
  • Romanlarda birden çok anlatıcı ve bakış açısı görülebilir. 
  • Romanlarda tasvirlerin yanı sıra tahliller de vardır.
  • Romanda da öyküde de olay, kişi, yer ve zaman öğeleri vardır.
  •  Öyküden farklı olarak romanlarda bu öğeler daha ayrıntılı daha kapsamlı bir biçimde ele alınır. Romanda betimlemelere ve psikolojik tahlillere öyküden daha geniş yer verilir.
  • Romanda olaylar, roman kahramanlarının karakter özellik­lerinden doğar.
  • Romanların olay örgüleri olaylar arasındaki neden-sonuç ilişkilerinden doğar.
  • Romanlar işlediği konulara göre; sosyal roman, serüven (macera) romanı, tarihi roman, egzotik roman, psikolojik roman (tahlil romanı), polisiye, biyografik ve otobiyografik roman gibi türlere ayrılır.

9.HARİCİYE KOĞUŞU ROMANININ YAZILDIĞI DÖNEMİN ZİHNİYETİ HAKKINDA

9.HARİCİYE KOĞUŞU ROMANININ YAZILDIĞI DÖNEMİN ZİHNİYETİ
ROMANDAN METİN PARÇASI
"Kime yaranmak olursa olsun, güzel Türkçe dururken, sokak levhalarına, tabelalara Fransızca ibare­ler yazılmasına aleyhtar olduğumu söyledim. Paşa ve doktor, basit kozmopolit fikirleriyle bana hücum et­meye başladılar. Paşa Fransızlara sevgisini içtimai bir akide seviyesine çıkarmak için nafile yoruluyor. Fransa'nın bizim kültürümüz üstündeki tesirlerine dair alelade Tanzimat fikirlerini sıralıyordu. Doktorun samimi olup olmadığını bilmiyordum, fakat onun bütün delili, Türkçenin kifayetsizliğini iddiadan ileri geçmi­yordu. 'Reçetelerinizi bile Fransızca yazıyoruz.' diyordu.”

Yukarıdaki metin parçasından yola çıkarak metnin yazıldığı dönemin zihniyeti hakkında neler söylenebileceğini sözlü olarak ifade ediniz. 



Bu dönemde özellikle Fransız kültürü, ülkeyi kuşatmıştır. Okumuş kesim ile halk arasındaki uçurumun daha da açılmasına sebep olan konuşulan dildir. Halk, her ne kadar kendine has bir şekilde Türkçeyi konuşuyorsa da aydın kesim, Türkçeyi küçümsüyordu. Türkçenin anlatım imkânlarının son derece sığ olduğunu iddia eden aydınlar, Fransızcaya itibar etmeye başladılar. Bunun sonucu olarak, halk da aydınları taklit ederek kendi diline gereken özeni göstermemeye başladı. Fransızca, Osmanlı'nın son devirlerinde neredeyse yarı resmi bir dil haline gelmişti. Bütün okuryazarlar bu dili biliyordu. Bazı Türkçe gazetelerde haberlerin Fran­sızca özetleri bile görülüyordu. İnsanlar, modernliği, çağdaşlığı temsil ettiği için bu dili öğrenmeye başlamışlardı. Bu dili öğrenirken de Fransız kültürü ülkemize akmaya başladı. Dildeki yozlaşma, kültürel değerlerimizde de bozulmalara sebep oldu.

2 Mar 2016

MASAL VE HİKAYE TÜRÜ BENZERLİK VE FARKLILIKLARI MADDELER HALİNDE

Bu yazımızda Masal türü ile hikâye türü arasındaki benzerlik ve farklılıkları maddeler halinde bulabilirsiniz...

MASAL VE HİKAYE TÜRÜ ARASINDAKİ BENZERLİK VE FARKLILIKLAR

BENZERLİKLERİ
  • Masal ve hikâyede bir olay örgüsü, kişiler, zaman ve mekân unsurları vardır. 
  • İki türde de doğal dilden farklı olarak edebî bir dil kullanılır. 
  • İki metin türünde de dönemin zihniyetini yansıtacak ipuçları vardır.

  • FARKLILIKLARI
  • Masallar sözlü gelenekten beslenir , anonimdir ; hikayeler yazılıdır ve yazarları bellidir.
  • Masallardak, zaman ve mekan genellikle belirgin değildir , hikayelerde belirgindir.
  • Masallardaki kişiler genellikle "tip"tir , hikayedeki kişiler ise "karakter"dir.
  • Masalların içinde kalıplaşmış ifadeler, tekerlemeler yoğun bir şekilde kullanılır , hikayede ise bunla ryoktur.
  • Masallarda olağanüstü olaylar ve kişiler vardır , hikayelerde ise bu durum genellikle görülmez...

HİKAYE TÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI , HİKAYE NE ZAMAN ORTAYA ÇIKMIŞTIR ? TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA HİKAYE TÜRÜ

HİKAYE TÜRÜNÜN ORTA ÇIKIŞI , HİKAYE NE ZAMAN ORTAYA ÇIKMIŞTIR ? TÜRK VE DÜNYA EDEBİYATINDA HİKAYE TÜRÜ

Bu türün kaynağı olarak eski Hint gösterilir ve “Binbir Gece Masalları”ndan beslendiği söylenir. İtalyan yazar Boccacio'nun Decameron adlı eseri, Batıda hikâye türünün ilk örneği olarak bilinir. Bunu İspanyol yazar Cervantes’in çalış­maları izler.

Hikâye, Türk edebiyatında Tanzimat döneminde Batıdan girmiş ve bu türün ilk örnek­leri bu dönemde yazılmaya başlanmıştır.

 Emin Nihat'ınMüsameretnâme’si basılan ilk hi­kâyedir. Ahmet Mithat Efendi batılı tarzda ilk öykü örneği Letâif-i Rivâyât'ı yazar. 

Daha sonra Şemsettin Sami, Küçük Şeyler adlı eseriyle modern Türk hikâyeciliğinin ilk örneklerini verir. 

Türk Edebiyatında Ömer Seyfettin Maupassant tarzı hikâyenin, Sait Faik Abasıyanık da Çehov tarzı hikâyenin öncüsü kabul edilir.