ömer seyfettin hikaye incelemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ömer seyfettin hikaye incelemesi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

23 Haz 2017

Ömer Seyfettin Tuhaf Bir Zulüm Hikayesinin Konusu, Özeti, İncelemesi

Ömer Seyfettin Tuhaf Bir Zulüm Hikayesinin Konusu, Özeti, İncelemesi

İnceleme: edebiyatfatihi.net

Kendisi de aynı zamanda aker olan usta öykücümüz Ömer Seyfettin Balkan Savaşları'nda yaşanan büyük acıları hikayelerine konu edinmiştir. Özellikle Bulgar komitacıların müslüman Türklere uyguladığı zulümleri  pek çok hikayesinde konu edinir.

“Tuhaf Bir Zulüm” hikâyesinde Deliorman'da Goşpodin Kepazef adındaki eski bir diplomatın  müslüman Türkleri kendi bulduğu "tuhaf  bir işkence" yöntemiyle nasıl göç ettirdiği anlatılıyor. 

Goşpodin Kepazef, gençliğinde İstanbul’da okumuş, Türkleri çok iyi tanıyan , Türkçeyi ana dili bilen , önceleri ihtilalci, sonra dahiliye memurluğu yapmış, birkaç ay da adliye nazırlığı yapmış bir diplomattır. Deliorman'da kaymakamken orada bulunan  Türkleri katliam yapmadan  kendince bulduğu "tuhaf bir zulüm" yöntemiyle İstanbul'a göçe nasıl zorladıklarını  yazar-anlatıcıya anlatır. Goşpodin Kepazef Türklerin yaşadığı yerlere önce Makedonya’dan Bulgarları göç ettirir. Bu yeni gelen Bulgar göçmenlere de gizli ödenekten parasını verdirterek on-on beş domuz dağıtıp, onları aç bırakarak  kasabaya salmalarını  söyler.  Domuzlar sokaklarda  gezmeye, çeşmelerdeki suyu kirletmeye, tarlalara zarar vermeye  başlayınca müslüman Türkler bu duruma çok kızar. Durumu şikayet için Kepazef'e giderler. Ama Kepazef onlara  uzun bir hürriyet nutku çekip  Allah’ın yarattığı mahlûkların hiç kabahatleri olmadığım, keçi, inek, öküz, tavuk gibi, domuzların da hür yaşamak hakları olduğunu söyler. Aradan aylar geçip domuzlar çoğalıp kasabanın her yanını sarınca Türkler başka çareleri kalmayıp İstanbul'a göç  etmek zorunda kalırlar. Böylece Deliorman hiç kurşun atılmadan Kepazef’in “domuz” fikriyle Bulgarlaştırılmış olur. edebiyatfatihi.net 

7 Haz 2017

YUF BORUSU SENİ BEKLİYOR HİKAYE ÖZETİ,KONUSU,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,İNCELEMESİ

ÖMER SEYFETTİN-"YUF BORUSU SENİ BEKLİYOR" HİKAYE ÖZETİ,KONUSU,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,İNCELEMESİ

Hazırlayan : edebiyatfatihi.net   

Bu ve diğer içeriklerimizi aynen veya değiştirerek  başka sitelerde yayınlamanıza iznimiz yoktur.


HİKAYENİN KONUSU: 

Usta öykücümüz Ömer Seyfettin, "Yuf Borusu Seni Bekliyor"adlı  hikayesini 1919'da yazmıştır. Hikayede  Aksaraylı Cabir Paşa isimli vurguncu bir tipin yaşadıkları anlatılıyor . Şuna da açıklık getirelim yuf borusu boynuzdan yapılan bir tür borudur. Kınama, üzüntü ve nefret bildirmek için de bu söz kullanılır. Zaten hikayeyi okuyunca hikayenin neden bu ilginç adı aldığını anlıyoruz.

HİKAYENİN ÖZETİ :

Hikayenin kahramanı Aksaraylı Cabir Paşa bir zamanlar çok tanınan, saraylı eşinin sayesinde makam,mevki ve para sahibi olan , ihtikâra karışan bir tiptir. (İhtikar , ileride meydana gelebilecek fiyat dalgalanmalarından yararlanarak haksız kazanç sağlama, alaverecilik demek) 

Cabir Paşa, Meşrutiyet’ten sonra yapılan tensikatla emekli edilir... Bir süre emekli maaşıyla geçinir . Sonra geçim sıkıntısı yaşamaya başlar .

www.edebiyatfatihi.net özgün ve doğru içerik


Eski debdebeli hayatından eser kalmayan Cabir Paşa ufak bir sermayeyle bakkal dükkanı açar.Köyün eli maşalı  kadınlarından olan Takunyalı Fitnat Hanım Cabir Paşaya şiddetle karşı çıkar , bütün köyü Cabir Paşanın başına toplar ve ona "Sen hükümet kapısında yetim hakkı yemeye alışmışsın. Galiba şimdi de mahalle bakkallığını mı yiyim yeri yaptın?" diyerek hakaret ve beddualar eder.Cabir Paşa bu olaydan sonra bakkal işini bırakır.

Daha sonra İstanbul’a gelen Cabir Paşa  İttihatçılar’ın vurgun işlerine sahne olan Ömer Âbid Hanı’nda ticarete koyulur.  Torpille ticaret vesikası alır. Fakat bu işte de  başarılı olamaz. 

30 Nis 2017

TOPUZ HİKAYE ÖZETİ,OLAY ÖRGÜSÜ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,ZİHNİYETİ (İNCELEMESİ)

ÖMER SEYFETTİN- TOPUZ HİKAYE ÖZETİ,OLAY ÖRGÜSÜ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,ZİHNİYETİ (İNCELEMESİ)

Olay örgüsü : 


  • Bağımsızlıklarını ilan eden Eflaklıların gelecek Türk elçisini beklerlerken bunu kutlamaları 
  • Kumandanın padişahın göndereceği "beratı"  bağımsızlık alameti ;  topuz ve davulu da hediye olarak değerlendirip böbürlenmesi
  • Türk elçinin üç yüz kişilik maliyetiyle şehre gelmesi , kumandanın yardımcısının bundan şüphelenmesi fakat rahat davranması
  • Elçinin attan inip saraya üç adamıyla yürüyerek götürülmesi 
  • Elçinin huzuruna çıkması , padişaha "berat"ını verirken muhafazın elindeki topuzla prensi öldürmesi
  • Elçinin üç adamına görev verip sancağı diktirmesi , davul çaldırması , Ulahça nara attırması
  • Elçinin salondakilere kimsenin Osmanlı'ya isyan edemeyeceğini haykırıp Prens'in tahtına oturması , salondakilere kendi şahsında padişaha bağlılıklarını bildirmesini emretmesi
  • Salondaki asilzadelerin elçinin eteğini öpmesi , bu sırada kumandan ve elçilerinin kellelerinin uçurulması...

ZİHNİYET UNSURLARI :

Osmanlı Devletinin çözülme yaşadığı Milli edebiyat döneminde Milli edebiyat sanatçıları halka moral ve umut vermek ve milli bilinci harekete geçirmek için Türk tarihinin şanlı sayfalarındaki destanları şiir ve hikaye biçiminde yazıyorlardı...Metnin oluşmasını sağlayan zihniyet budur...

Ayrıca sade dilin kullanılması , milli konuların işlenmesi diğer zihniyet unsurlarıdır.


TEMA : İsyanın cezalandırılması

ANLATICI VE BAKIŞ AÇISI : Hikaye üçüncü kişi ağzından anlatılmış , ilahi bakış açılı hakim anlatıcı kullanılmıştır.

TÜRLE İLGİLİ BİLGİLER :

Hikaye Maupassant (klasik vak'a öyküsü) biçiminde yazılmıştır. Serim , düğüm ve çözüm bölümlerinden oluşmuştur.

DİL VE ANLATIM

Sade bir dil kullanılmıştır. Doğal dil edebi haline dönüştürülmüştür.


16 Şub 2017

ÖMER SEYFETTİN'İN MÜKEMMEL BİR HİKAYECİ OLDUĞUNU KANITLAYAN , HAFIZALARA KAZINAN 10 ENFES ÖYKÜSÜ

Ömer Seyfettin olay hikayeciliğinin edebiyatımızdaki en tanınmış yazarlarından biri olup onun  yazdığı hikâyeler çocuklara okuma zevk ve alışkanlığı kazandıracak en uygun eserler arasında yer almaktadır. Onun öyküleri, gerek konu / tema gerekse dil ve üslûp özellikleri bakımından her yaştan okuyucunun beğenisini kazanmıştır. İŞTE KARŞINIZDA edebiyatfatihi.net yayın editörü tarafından hazırlanan ÖMER SEYFETTİ'N'İN HAFIZALARA KAZINAN 10 ENFES ÖYKÜSÜ...HEPSİNİ MUTLAKA OKUMALISINIZ...

-edebiyatfatihi.net-
1. Ant
Çocukların birbirlerinin kanını içerek kan kardeşi olmaları ve kan kardeşlerin kötü gününde kardeşinin yanında olacağına ant içerek yaptıkları fedakarlıkları anlatan enfes bir öykü...
HİKAYE VE İNCELEME İÇİN TIKLAYINIZ


2. Falaka

İhtiyar bir hocaefendinin gereksiz yere yemin etmesi sonucu gülünç duruma düşerek işinden olmasını konu edinir.

HİKAYE VE İNCELEMESİ İÇİN TIKLAYINIZ



3. Nadan

“Nâdanla (bilgisiz,kaba,cahil kişi) sohbet etmek âkile (akıllıya) cehennem ateşinden beterdir..” ana düşüncesini anlatan az bilinen ; ama çok eğlenceli bir hikayesi...



4. Büyücü

Kendi halinde yaşayan dışarıya hiç çıkmadığı için Dımışk halkının çok merak ettiği ve zamanla şehirdeki bütün uğursuzlukların ondan geldiğine inandığı "büyücü" diye isim taktığı Doğan adında bir alimin müthiş buluşuyla İslam ordusuna sağladığı büyük destek..
HİKAYE VE İNCELEMESİ İÇİN TIKLAYINIZ


Ömer Seyfettin, Yeni Bir Hediye Hikaye Özeti,Konusu,Olay Örgüsü,İncelemesi

Ömer Seyfettin, Yeni Bir Hediye Hikaye Özeti,Konusu,Olay Örgüsü,İncelemesiÖmer Seyfettin / Yeni Bir Hediye

-ÖZET-

Sadi Bey otuzlu yaşlarına gelmemiş kel ve sıska biridir. Eşi Cevriye Hanım ise kilolu Sadi Bey’e göre daha dinç, dinamik ve yemek yemeyi de seven bir kadındır. Üstelik şiir de yazmaktadır. Sadi Bey ve eşi Cevriye Hanım akşam yemeği sonrası balkonda oturmuş kahve içmektedirler.

Cevriye Hanım kocasıyla ayın yansımasının güzelliği, kendi duygu durumu, ayın izlediği aşıklar konusunda konuşmak istemekte ancak Sadi Bey’in dikkatini çekememektedir. Sadi Bey, karısının söylediği her şairane söze donuk cevaplar vermekte eşi Cevriye Hanım’ı kızdırmaktadır. Çünkü onun kafasında başka düşünceler vardır: “Dayı çocuklarının sünnetine götürecekleri hediye masrafı.”


15 Şub 2017

Bir Temiz Havlu Uğruna Hikayesinin Konusu,Özeti,Olay Örgüsü,İncelemesi

ÖMER SEYFETTİN'İN Bir Temiz Havlu Uğruna Hikayesinin Konusu,Özeti,Olay Örgüsü,İncelemesi
ÖZETİ
Sıcak bir İstanbul günü.. Balık istifi denecek kadar kalabalık şirket vapuru… Yolculuk esnasında arada karşılaşıp selamlaşan üç eski okul arkadaşı vapurun bir kenarına çökmüş sohbet etmektedir. Sohbetleri başta babalarının sefasını sürdüğü eski güzel İstanbul üzerinedir. Kahramanın arkadaşlarından şişman, kumral olanı eski İstanbul’da yaşamak istediğini belirtir. İsmini tam hatırlayamadığı Gülhane Rüştiyesinden tanıştığını düşündüğü diğer arkadaşı da bu muhabbeti onaylayarak devam ettirir. İki arkadaş eski İstanbul un doğa güzelliği boğazın eğlencelerine imrenmektedirler.

Kahramanımız bu muhabbete dışarıdaki mutsuzluğun evde aile ortamında unutulabileceğini belirterek katılır ve onlarında aslında onaylamasını beklerken arkadaşlarından biri mutsuz evliliğinden yakınmaya ve mutsuzluğunun nedenini anlatmaya başlar.

22 Oca 2017

Binecek Şey Hikaye Özeti,Konusu,Olay Örgüsü, Kişiler,Yer ve Zaman

Binecek Şey Hikaye Özeti,Konusu,Olay Örgüsü, Kişiler,Yer ve Zaman

Ömer Seyfettin'in "Binecek Şey" adlı harika öyküsünde Derviş Hasan adlı birinin Allah'a isyan etmesi ve sonrasında yaşadığı pişmanlık konu ediniyor.

ÖZETİ:
Derviş Hasan köy köy kasaba kasaba gezen dünyayla alakası olmayan kainatın sırrına ermiş bir derviştir. Gittiği yerlerde adını bile bilmediği köylerde , tekkelerde canı sıkılıncaya kadarıyla kalır.
Derviş Hasan çok sıcak bir Haziran gününde yolda bir orman kenarındadır, çok yorulmuştur .Tek isteği öğlden evvel bir köye ulaşmaktır . Üstelik karnı çok acıkmış  ve gücü de gittikçe tükenmiştir. Karşısına bir yokuş çıkar , o kadar çok yorulmuştur ki artık Allah'a isyan etmek üzeredir . Allah'a kendisine "binecek şey" göndermesi için dua eder. Çeşmenin başında uyuyakalır , çok güzel bir rüya görür . Kalktıktan sonra çeşmenin başında bir sürü at , katır görür. Bu bir yörük kafilesidir. Bunları görünce çok sevinir , kendisine de bir at verileceğini düşünür ve duasının kabul olduğunu sanır . Ama gerçek hiç de öyle değildir , tam ağzını açacağını vakit Yörüklerden biri kendilerine yardım etmelerini ister . İstedikleri şey yeni doğmuş bir kısrağı kucagina alıp yokuşun başına cikarmasidir.Derviş Hasan bu istek karşısında şoke olur , çok sinirlenir , adamla tartışmaya başlar , diğer adamlar gelip Derviş Hasan'ı tekme tokat dövüp yerinden kaldırırlar. Kısrağı da kucağına verirler ve Derviş Hasan'ı yokuşa sürerler . Derviş Hasan'ın  Allah'tan istediği "binecek şey" kucağındadır , Derviş Hasan Allah'a isyan ettiği için çok pişman olur ve tövbeler eder.edebiyatfatihi.net

15 Oca 2017

Ömer Seyfettin Birdenbire öyküsünün konusu,özeti,olay örgüsü, kişileri,incelemesi

 Ömer Seyfettin "Birdenbire" öyküsünün konusu,özeti,olay örgüsü, kişileri,incelemesi

ÖZETİ:

Dul bir kadın olan kırk yaşlarındaki Ahter ile onun evinde misafir kalmakta olan on dokuz yaşındaki yeni boşanmış Yumuk arasında geçen bir konuşmanın oluşturduğu kısa bir öykü “Birdenbire”

Yumuk, Ahter’in evinde misafirdir. Yaşamında birdenbire gelecek olan bir aşk istemektedir. İki arkadaş konuşmaya başlarlar. Ahter’e göre aşk “uzun süre yaşanmış bir temayül, derin bir hürmet, samimi bir takdir olmadan doğmaz”. Özellikle birdenbire nazariyesini çok saçma bulur. Evet, aşk birdenbire başlamaz ama birdenbire bitebilir ona göre. Bu düşüncesini kanıtlamak üzere Ahter, Yumuk’a bir tanıdığının başından geçen bir olayı anlatır.

Yirmi yirmi beş sene önce bu tanıdık, çocukken beraber oynadıkları köşk komşusu bir delikanlıya âşıkken ailesi tarafından ona sorulmadan başkasıyla evlendirilmiş ama dul kalmış. Aradan on beş yirmi yıl geçtikten sonra bu tanıdık yıllardır sevdiği, şimdi başkasıyla evli olan adamın köşkünün selamlık tarafına kiracı olarak geçmiş. Meğer o adam da yirmi yıl önce alamadığı komşu köşkün kızını seviyormuş. Karısıyla Ahter’in samimiyetinin koyulaşması sonucu aradaki kapıyı açıp bir aile gibi yaşamaya başlamışlar. Ancak bir gün kadın ara kapının arkasından birtakım sesler işitmiş. Sevdiği adam ona söylediği sözlerin aynısını hizmetçi kıza söylemekte. Bunun üzerine ara kapıyı mıhlatıp sevdiği adam ve karısıyla selamı sabahı kesmiş. Bu öyküyü duyan Yumuk o kadının Ahter olduğunu anlar. Hatta adamın kim olduğunu bile bilir. Bu öyküde Ahter evli bir adamı sevmenin cezasını çekerken yaşamında birdenbire doğan ilahi bir aşk düşlemek isteyen Yumuk bunu başaramaz. İki kadın da mutsuzdur.

YAZAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER:

8 Oca 2017

Aşk Dalgası hikayesinin konusu, özeti,olay örgüsü,kişileri,incelemesi

Ömer Seyfettin'in Aşk Dalgası hikayesinin konusu, özeti,olay örgüsü,kişileri,incelemesi

tüm inceleme: edebiyatfatihi.net ÖZETİ
Vapurla Kadıköy'e giden öykü kahramanı vapurda aşkla ilgili tatlı hayallere dalmışken  omzuna bir el dokunur. Bu kişi  on iki senedir görüşmediği çok sevdiği  mektep arkadaşlarından biridir. Aradan geçen bu zamanda arkadaşı biraz değişmiştir. Arkadaşı kahramanımıza neden bu kadar dalgın olduğunu sorar. Öykü kahramanı da "Hiç , dalga geçiyordum" der , "Ne dalgası ?" sorusuna ise gülerek "aşk dalgası" cevabını verir. Arkadaşının "Bekar mısın ?" sorusuna kahramanımızın verdiği "Bekarım" cevabı kahramanımızın arkadaşını ciddileştirir ve ona acır gibi bakar .Hala bekar olmasının ve aşkla ilgili hayallere dalmasının ne kadar serserice olduğunu ve yaşadığı toplumu anlayamadığını sebepleriyle  uzuuun uzuuun anlatmaya başlar. Arkadaşı yaşadıkları dönemin Türkiyesinde toplumsal baskılardan bahseder. Birbirine nikah düşen bir kadınla erkeğin dışarıda görüşmesinin asla mümkün olmadığını , toplumun bu konuda çok katı olduğunu ,  ancak görücü usülüyle çok çirkin kızlarla evlenilebileceğini , böylesi bir toplumda "aşk"ın mümkün olamayacağını vapur iskeleye yanaşıncaya kadar birçok örnek vererek anlatır. Sonunda vapur iskeleye yanaşır , arkadaşının anlattıkları kahramanımızı hayallerden yaşadığı toplumun gerçekleriyle yüzleştirir .Arkadaşının dedikleri doğrudur , vapurdan en son çarşaflı , kara peçeli  kadınlar çıkar .www.edebiyatfatihi.net



5 Oca 2017

Ömer Seyfettin Türkçe Reçete hikayesinin konusu,özeti,olay örgüsü,kişiler,yer ve zaman,teması,incelemesi

Ömer Seyfettin Türkçe Reçete hikayesinin konusu,özeti,olay örgüsü,kişiler,yer ve zaman,teması,incelemesi...

Ömer Seyfettin'den yine harika bir öykü : “Türkçe Reçete”  Hayatın içinden ilginç öyküleriyle edebiyatımızda öykü türünde eşsiz bir yere sahip olan Ömer Seyfettin'in Türkçe Reçete adlı  öyküde kocasıyla kavga etmiş olduğu için isteri* krizi geçiren Belkıs öykünün başkahramanıdır. 

ÖZETİ 
Genç kadın kocasını “vurdumduymaz” olarak nitelemektedir. Belli ki geçirdiği isteri krizi kocası tarafından anlaşılmamak yüzündendir. İpek kaplı bir yorganın altında yattığına ve evde bir hizmetçi olduğuna göre maddi bir sorunu yoktur. Şimdi “kalbi sızlıyor, başı çatlayacak gibi ağrıyor ve zangır zangır titremekte”. Hatta ciddi ciddi öleceğine inanmaktadır. 


Belkıs sorununun çözümünü “insanı lafla iyi etiği” söylenen bir doktorda görür. Hizmetçisi Eleni’ye akrabalık bağı olan bu doktoru çağırmasını söyler. Gelecek olan doktor bir “kadın hastalıkları” doktorudur. Öyküde betimlenmesi “iri yarı, şuh bir delikanlı” olan doktor yarım saat içinde gelir ve Belkıs’ı önce yatakta oturtur sonra da Eleni’ye kahve yapmasını söyler. Ardından da birer sigara yakıp dedikoduya başlarlar. Bir saat sonra Belkıs’ın hiçbir şikâyeti kalmaz. Doktor kalkıp gitmek üzereyken Belkıs ondan bir ilaç ister. Ancak bu ilaç acı ve toz ya da draje şeklinde olmamalıdır. Kadın hastalıkları uzmanı olan Doktor, Belkıs’ın “kadın” hastalığını iyileştirmek için bir reçete yazar. Ona iyi gelecek şey son moda tayyörler, elmas ve incili mücevherler ve her gün en aşağı iki saatlik bir araba gezintisidir. Belkıs’ın bu reçete tepkisi neredeyse “siz doktor değil duygulu bir koca, hisli bir erkeksiniz” olacakken “siz Lokmansınız” olur. Böylece ironik bir biçimde Belkıs, öykünün sonunda sorununu çözdüğünü sanarak aslında gerçekdışı beklentilerinden kurtulamayacağı için çok daha kötü durumdadır.

*isteri : Duyu bozuklukları, türlü ruh karışıklıkları, çırpınma, kasılmalar ve bazen inmelerle kendini gösteren bir sinir bozukluğu, isteri.

AŞAĞIDAKİ BAĞLANTILARA BAKMADAN GEÇMEYİN👀

👉ÖMER SEYFETTİN FİKRİ VE EDEBİ YÖNÜ , TÜM ESERLERİ İÇİN TIKLAYINIZ
👉ÖMER SEYFETTİN'İN HİKAYECİLİĞİ İÇİN TIKLAYINIZ
👉DİĞER TÜM ÖYKÜLERİ İÇİN TIKLAYINIZ

1 Oca 2017

Ömer Seyfettin Aşk ve Ayak Parmakları Öyküsünün Konusu, Özeti,Kişiler ,Yer ve Zaman,İncelemesi

Ömer Seyfettin Aşk ve Ayak Parmakları Öyküsünün Konusu, Özeti,Kişiler ,Yer ve Zaman,İncelemesi

Özeti:
Ömer Seyfettin'ın mektuplaşma tarzında yazılmış olan“Aşk ve Ayak Parmakları” adlı ilginç öyküsünün  kahramanı Âsıme Hanımefendi’dir. Âsıme Hanım genç, güzel ve zengindir. Üstelik birinci sınıf tahsillidir de. Sorunu çok büyüktür. Kendisine deli gibi âşık olan kocası Hasan birdenbire ondan nedensiz bir şekilde kaçmış, sonra da onu boşamıştır. Âsıme kocasının bu davranışının nedeninin merak etmektedir. Sorununu kendisini terk edip boşayan kocasına mektup yazıp davranışının nedeninin sorarak çözmeye karar verir. 

Yazdığı mektupta kocasına kesinlikle ona yalvarmadığını söyler. Ancak niçin kendisini istemediğini bilmek istemektedir. 

Kocası Hasan’dan cevabî mektup gelir. Hasan’ın kendine özgü bir insanları sınıflandırma sistemi vardır. Herkesi bir hayvanla özdeşleştirir. Ona göre herkesin bir hayvan görünüşü vardır. Ve herkes mutlaka görünüşüne göre hareket eder. Örneğin tilki görünüşlü bir insan herkesi aldatır. Eşek görünüşlü bir insan da eşekçe hareket eder. Hasan ,  Âsıme’yi bir hayvan görünüşü olmadığı için sevmiştir. Ancak bir sabah Âsıme uyanınca çorabının tekini sağ ayağının parmağı ile tutmuş ve kaldırmıştır. Yani ayağını el gibi kullanmıştır. İşte bu davranışı Hasan’da onunla ilgili maymun görünüşünü çağrıştırmıştır. Bunun üzerine Hasan “tekâmül etmemiş” (gelişmemiş ,olgunlaşmamış)  bir hayvan olduğu için ondan uzaklaşmıştır. Böylece Âsıme Hanım sorununu çözmeye çalışırken karşısına çıkan gerçekle daha da mutsuz olur

21 Ara 2016

Ömer Seyfettin,Türbe hikayesinin özeti,konusu,olay örgüsü,kişiler,yer ve zaman,incelemesi

ÖMER SEYFETTİN "TÜRBE" ADLI ÖYKÜSÜNÜN KONUSU,ÖZETİ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,İNCELEMESİ

TÜRBE HİKAYESİNİN ÖZETİ
Ömer Seyfettin bu öyküsünde otuz senedir dul olan üfürükçü Şefika Molla adındaki bir kadını anlatıyor.  Çocuksuz olup evinde can yoldaşı Rüküş Kadın adında bir zenciyle beraber yaşamaktadır. Otuz senedir evinden dışarıya çıkmamıştır. Şimdiki sorunu dışarıya çıkmak zorunda olmasıdır. 

Çocukluk arkadaşı Hacı Gülsüm Hanım ölüm döşeğindedir ve gelip kendisini görmesi için haber üstüne haber göndermektedir. Gideceği yer deniz kıyısında olup kendisinde kötü bir anısı vardır. Çocukluğunda örtüye girmeden evvel babası ile denizi görmeye gittiğinde orada konsolosları öldürdükleri için idam edilen birkaç Müslüman’ın asılmasını seyretmiştir. O günden beri deniz kıyısından hoşlanmamaktadır. 

Şeytan makinesi tabir ettiği tramvaya binmeyi reddeder ve Rüküş Kadın'la birlikte yürümeye karar verir. Uzun bir süre yürüdükten sonra eskiden mezarlık olup şimdi meydan olan bir yere gelirler. Bozulmuş mümin mezarları üstünde yürümek asabını bozar ve Şefika Molla eve geri dönmeyi düşünürken önünde duvarları koyu kil ile sıvanmış güzel, zarif bir türbe görür. Rüküşle birlikte türbedeki zâtı ziyaret etmek ister. Türbeye on adım kala durup ikisi de ellerini kaldırıp dua ederler. Gelen geçen herkes onla bakmakta ne yaptıklarını merak etmektedir. Nihayet türbeye gireceklerken Şefika Molla tam eski mezarlardan hiç olmazsa bir tanesinin kaldığına şükretmektedir ki türbeye iki gayrı-müslimin (müslüman olmayan) girdiğini görür ve dehşete kapılır. Oradaki bir zabite gidip ağlayarak durumu anlatır. Zabit gülerek kendisine o binanın türbe değil abdesthane, yani tuvalet olduğunu söyler. Böylece öykünün sonunda Şefika Molla cehaletinin utancını yaşar.


14 Ara 2016

ÖMER SEYFETTİN "HOROZ" ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ,KONUSU,OLAY ÖRGÜSÜ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,İNCELEMESİ

Usta öykücümüz Ömer Seyfettin'in kadın başkarakterin anlatıcı olduğu tek öykü “Horoz” adını taşımaktadır. Ömer Seyfettin bu öyküsünde yine okuru şaşırtmayı başarıyor , sıradışı konusuyla Horoz ilginç bir öykü...Mutlaka okumanızı öneririz...edebiyatfatihi.net
"HOROZ" ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ
Anlatıcı genç kız  , kocaya varmak istememektedir. Tüm ailesi kendisine çılgın gözüyle bakmaktadırlar. Nedenini sorduklarında genç kız onlara cevap verememektedir. Çünkü kendisine güleceklerini düşünmektedir. Onu bu düşünceye götüren olay kümesteki horoz ile ilgilidir. Evden pek çıkmayan bir ailede yaşayan genç kız sık sık tavukların bahçesindedir. Gözlemlerine göre tavuklar insanları beslemek için yumurtlar, civciv çıkarmak ve onları büyütmek için fedakârlık yapar. Hatta kendilerinden yüz misli büyük bir düşmanın üstüne atlarlar yavrularını korumak için. Ancak başlarında horoz adında bir bela vardır. Horoz tavukları devamlı hırpalamaktadır. Yiyecek bir şey bulunca hemen kendi yutar, yenmeyecek bir şeyi de tavuklara ikram eder. Zalim olduğu kadar da ödlektir. Havadan bir çaylak geçince ödü kopar. 

Genç kız bir gün Pamuk adını verdiği bir tavuğu Horoz onu döverken kurtarır ve ayrı bir yere koyar. Bir ayda hayvan kendini toplar ve semirirken kümesteki diğer tavuklar yoluk tüylü, sıska ve kirlidirler. Genç kız giderek horozun tavrını babasının davranışları ile özdeşleştirir. Horoz kümeste, babası evde hüküm sürmektedir. Annesine babasının davranışlarından şikâyet edince aldığı cevap, “”Dünyanın nizamı böyle kurulmuş. Kadın kadın! Erkek efendi. Namuslu insanlar bu kaidenin dışına çıkmazlar” olur. Bu konuşma sonucu bahçeye çıkan genç kız tavuklardan birini bırakıp birini altına almakta olan, tavukları kovalayan ve tuttuğunu dövmekte olan horozu taşla öldürür. Erkeğin de genç kıza göre horozdan farkı yoktur. Horozsuz bir kümes, yani kocasız, efendisiz, kumandasız, amirsiz, emirsiz bir ev istemektedir. İşte genç kız bu nedenle evlenmek istememektedir. Aynı Pamuk’un geçirdiği mesut, gamsız, rahat, sakin ve tatlı bir hayat istemektedir. Oysa annesi ona “Dünyanın nizamını bozacaksın, her kadına mutlaka bir erkek lazım” demeye devam eder.
www.edebiyatfatihi.net
 https://www.edebiyatfatihi.net/2014/07/basini-vermeyen-sehit-oyksunun.html

4 Ara 2016

ÖMER SEYFETTİN HAVYAR ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ,KONUSU,OLAY ÖRGÜSÜ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,SES OLAYLARI,İNCELEMESİ

ÖMER SEYFETTİN HAVYAR ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ,KONUSU,OLAY ÖRGÜSÜ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,SES OLAYLARI,İNCELEMESİ
Usta öykücümüz Ömer Seyfettin'den ilginç bir hikaye "Havyar" .Klasik vak'a öykülerinde farklı temalar ve konuları işleyen Ömer Seyfettin'de "kadın" da önemli bir yer tutar. Havyar adlı kısa hikayesinde de  yirmi senedir dul yaşayan zengin Hamude Hanım’ın başına gelenleri anlatır.

ÖYKÜNÜN ÖZETİNİ AŞAĞIDA BULABİLİRSİNİZ...Ömer Seyfettin'in tüm öykülerini okumanızı öneririz. Diğer öykü incelemeleri içinse 👉BURAYI tıklayınız...

"HAVYAR" ÖYKÜ ÖZETİ :
BÜYÜTMEK İÇİN RESMİN ÜZERİNE TIKLAYINIZ


21 Kas 2016

BALKON HİKAYESİNİN ÖZETİ,OLAY ÖRGÜSÜ,KONUSU,TEMASI,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,ANA FİKRİ,İNCELEMESİ,ÖMER SEYFETTİN


KİTABIN ADI : İLK DÜŞEN AK
ÖYKÜNÜN ADI : BALKON
ÖYKÜNÜN YAZARI : ÖMER SEYFETTİN
ÖYKÜ SAYFA SAYISI: 9
YAYINEVİ : İNKILAP KİTAPEVİ SANAYİ VE TİCARET AŞ.
YAYIN YILI : 2003

ÖZET:
Ömer Seyfettin'in "İlk Düşen Ak" adıyla İnkılap Yayınlarından çıkan kitaptaki "BALKON" adlı öykünün özeti,kişiler,yer ve zaman,ana fikri,incelemesini aşağıdaki yazımızda bulabilirsiniz...Ömer Seyfettin'in bu şoke edici öyküsünü mutlaka okumalısınız. 


YAZAR HAKKINDA GENEL BİLGİLER:

2 Haz 2016

NİÇİN ZENGİN OLMAMIŞ HİKAYE KONUSU,ÖZETİ,İNCELEMESİ

İNCELEME : www.edebiyatfatihi.net 

ÖMER SEYFETTİN "NİÇİN ZENGİN OLMAMIŞ?" HİKAYE İNCELEMESİ 
Usta öykücümüz Ömer Seyfettin kısacık acıklı  hayatında(BURADAN okuyun) kabına sığmaz zekâsı ve millî ruh ve heyecanıyla pek çok hikâye yazmıştır. (yaklaşık 151 tane )www.edebiyatfatihi.net 

5 Şub 2016

ÖMER SEYFETTİN KURUMUŞ AĞAÇLAR HİKAYESİNİN KONUSU,ÖZETİ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN,İNCELEMESİ

ÖMER SEYFETTİN
KURUMUŞ AĞAÇLAR ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ:
inceleme: www.edebiyatfatihi.net

1 Şub 2016

ÖMER SEYFETTİN'DEN SARSICI BİR HİKAYE: ZEYTİN EKMEK...ÖZETİ-KONUSU, YER VE ZAMAN...(ilk kez edebiyat fatihinde)

ÖMER SEYFETTİN-"ZEYTİN EKMEK" ÖYKÜSÜ
Öykünün tamamını okumak için burayı tıklayınız...
Konusu: Zeytin ekmekten başka yiyecek bir şeyi olmayan çok fakir bir kadın olan Naciye'nin karnını doyurmak için az kalsın namusundan olması...
ÖZETİ:
“Zeytin Ekmek” adlı kısa öykünün kadın kahramanı genç ve çok güzel ama fakir Naciye’dir. Naciye, ailesinin tüm fertlerini kaybetmiştir. Ev sahipleri olan kadın onu bir duvar işçisiyle evlendirmiştir. Kocası askerdedir. Naciye’nin sorunu fakirlik nedeniyle vesika ekmeği ile zeytinden başka yemek yiyememektir. Sorununu çözmek, bir seferlik de olsa börekler tatlılar yiyebilmek uğruna namusundan vazgeçer gibi yapmaya karar verir. Ona bu fırsatı çocukluk arkadaşı Sabire verir. Naciye’yi bir akşamlığına evinde kalmaya ve o akşamki ziyafete gelmeye ikna eder. Sabah kahvaltısındaki zeytin ekmekten başka bir şey yememiş olan Naciye yiyeceği yemekleri düşünerek bu daveti kabul eder. Ancak, Naciye önce giydirilir sonra da Sabire tarafından Fasih Bey adında bir adama pazarlanır. Bu iş için Sabire iki yüz lira alacaktır. Evin çok kalabalık ve gürültülü olacağı mazeretiyle Naciye’yi evinde kalmak üzere Fasih Bey’e teslim eder. Naciye açlıktan bayılmak üzeredir. Hemen gidip sofraya oturduktan sonra bir mazeret uydurup sabaha kadar teslim olmayıp sabah da kaçmaya karar vererek Fasih Bey’le birlikte gider. Tesadüf ya o akşam evde yemek yoktur. Fasih Bey evdeki uşağa ne bulursa getirmesini emreder. Yemeğin hazır olduğu söylenince büfenin kristallerle dolu olduğu yemek salonuna girerler. Masanın üzerinde vesika ekmeği ve zeytin vardır. Bunu gören Naciye deli gibi ağlamaya başlar ve evden kaçar. Deniz kıyısına gider, kendisini denize atmak ister. Ama bunu yapamayacak kadar halsizdir. Oraya yıkılır. Naciye böylece açlık sorununu çözmeye çalışırken yapmış olduğu davranışla yüzleşir ve kaderinden kaçamaz.


31 Oca 2016

KORKUNÇ BİR CEZA ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ,KİŞİLER,YER VE ZAMAN

KORKUNÇ BİR CEZA ÖYKÜSÜNÜN ÖZETİ:

16 Eyl 2015

Ömer Seyfettin "Teselli" öyküsü konusu ve onun hikayelerindeki kahramanlık

Yazı:  www.edebiyatfatihi.net 
   Edebiyatımızda klasik vak'a (olay) öyküsü denilince akla gelen ilk isim şüphesiz Ömer Seyfettin'dir. Çok genç yaşta(36) yitirdiğimiz büyük öykücümüz Ömer Seyfettin kısacık ömrüne 151 öykü sığdırmıştır. Bunlardan bazıları "roman" denilebilecek uzunluktadır. Ömer Seyfettin'in çok bilinen ve sevilen öyküleri yanında daha az bilinen öyküleri de vardır.Örneğin beğenerek okuduğumuz ve hiç unutmadığımız Nâdân'da Köse Vezir isimli alim ,arif bir kişiliğin çok cahil bir adamla yaşadığı olaylar muhteşem anlatılmıştır. (Bu öykü için BURAYI tıklayınız)