Bu yazımızda yeni döneme ait 11. sınıf Türk Dili ve Edebiyatı 1. dönem 1. yazılı sorularını ve cevap anahtarı yer alıyor. Yazılı sınav; 11.sınıf Türk Dili ve Edebiyatı müfredatı giriş ve hikaye üniteleriyle dil bilgisi konuları olan cümlenin ögeleri, yazım kuralları ve noktalama işaretlerini içeren klasik tarzdaki sorulardan oluşuyor.


📢Yazılı sorularını ve cevap anahtarını aşağıdaki linke tıklayarak görüntüleyebilir ve indirebilirsiniz.

EDEBİYAT FATİHİ 11. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI 
1. DÖNEM 1. YAZILI ÖRNEK SORULARI VE CEVAP ANAHTARI (2020)

1. Tabloda temel ilkeleri verilen edebiyat akımlarını ve bunların bir temsilcisini yazınız.

Temel İlkesi:

Edebiyat Akımı

Türk edebiyatından bir temsilcisi

İnsanın duygu ve tecrübesini önemseme, yerli ve millî olma

Romantizm

Namık Kemal

Bilimsel, deneysel gerçekçiliği esas alma; mekân ve çevreye önem verme

Natüralizm

Hüseyin Rahmi Gürpınar

Anlamda kapalı olma; musikî /ahenge önem verme

Sembolizm

Ahmet Haşim

Şiirde gerçekçilik sanatı güzellik işlevi ile sınırlama:

 

Parnasizm

Tevfik Fikret

Akıl ve sağduyunun rehberliği; eski Yunan ve Latin’e dönme

Klasisizm

Şinasi























📢Soruların çözümünü aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz...

Eve gitmek uzun sürer. En azından on beş dakika; üşeniyorum. Usanç geldi bu yoldan. Babam kızmış, kapının sürgüsünü gene sürdürmüştür anneme. Otele gitsem. Ömrümde giremedim gıcırtılı, esnedi esneyecek gibi duran kapısından içeri. Yıllardır da geçerim önünden. Ne zaman gelecektim sanki. Yatağımı, evimi severdim şimdiye kadar; oda demeli, oda demek daha doğru olur. Odamı, yalnız odamı severdim. Ondan da soğuttular sanki beni. Garip olacak, kılığım da pek uygunsuz, aldırma. Kapı sürgülü olsa bile bodrum penceresinden girerdim. O da olurdu. Otel, oteli denemeli. Yeni bir oda görürüm, sırası gelmişken... Param var. Nüfus cüzdanım yanımda değil. O gerekli sanırım. Adama, Sarıkumluyum da diyemem, evine gitseydin der, inanmaz da kapının sürgülenmesi hikâyesine, kuşkulanır, inansa bile bir türlü, otelin önünden geçemem bir daha. En iyisi açıkça yanıma almadım, demek. Balığa çıktık derim. Lâf olsun diye zaten birer balık çektik Suat’la. O, eli boş dönmesin diye aldı yanına...

(Bilge Karasu / Odalardan Biri)

2. Okuduğunuz hikâye parçasıyla ilgili tablodaki soruları cevaplayınız.

Tema

Kararsızlık, ruhsal yalnızlık

Anlatıcı-Bakış açısı

1. tekil kişi, kahraman anlatıcının bakış açısı

Karakterin kişilik özellikleri?

Kararsız, üşengeç, hayattan usanç duyan, ailesiyle ve kendisiyle çatışmalar yaşayan, çevresiyle sorunlu biri…

Anlatım Teknikleri

İç konuşma

Hikâye eğilimi/anlayışı

Modernist hikaye anlayışı











3. Hikâye anlayışının özelliklerinden dört tanesini ve bu anlayışın temsilcilerini yazınız. 

  • Modernizmi esas alan eserlerde yalnızlık, toplumdan kaçış, geleneksel değerlere başkaldırı gibi konular işlenir.
  • Dil ve anlatımda geleneksel tekniklerin dışında arayışlara gidilir.
  • Diyalog ve hikâye etme yerine bilinç akışı kullanılır.
  • Alegorik (sembolik) anlatıma önem verilir.
  • +Yazarlar insanı çevreleyen toplumsal dünyayı yalın bir biçimde anlatmaktan kaçınırlar.
  • ++Metinler anlaşılmaz bir kurgu, yapı ve dil ile yazılır.
  •  +++Modernizmi esas alan eserler, varoluşçuluk akımından etkilenmiştir.
Temsilcileri:
Yusuf Atılgan, +++Oğuz Atay, Bilge Karasu, Sait Faik Abasıyanık, Nezihe Meriç, Vüsat O. Bener, Haldun Taner, Tahsin Yücel, Füruzan, Adalet Ağaoğlu…

Tam ekran görmek için üzerine tıklayınız


5. Durum ve olay hikâyesinin farklarından dört tanesini yazarak 1923-1940 arası Cumhuriyet Dönemi’nde durum ve olay hikâyesi tarzında hikâyeler yazan bir sanatçı yazınız.
  • Olay hikâyesi olay üzerine kurulur. Durum hikâyesi özenle seçilmiş büyük olaylardan oluşmaz.
  • Olay hikâyesi "serim", "düğüm" ve "çözüm" bölümlerinden meydana gelir. Durum hikâyesinde bu bölümler bulunmaz.
  • Olay hikâyesinde mekân, insan karakterini şekillendirmede önemlidir. Durum hikâyesi; mekân üzerinde fazla durmaz.
  • Olay hikâyesinde merak ögesi ön plandır, durum hikâyesinde bu ögeye önem verilmez.
  •  Durum hikâyesi temsilcisi: Memduh Şevket Esendal
  • Olay hikâyesi temsilcisi: Reşat Nuri Güntekin


6. Aşağıdaki cümlelerde boş bırakılan yerleri uygun ifadelerle tamamlayınız.
  • Bireyin iç dünyasını anlatan eserlerde psikoloji ve psikiyatri bilimlerinden yararlanılmıştır.
  • Realizmi yeterince gerçekçi bulmayan natüralizm akımında gerçeğin çirkin yönleri de ele alınır.
  • Yaşar Kemal, Orhan Kemal ve Kemal Tahir toplumcu-gerçekçi anlayışı benimseyen eserler verdi.
  • Millî Edebiyat Dönemi sanatçılarının da eser vermeye devam ettiği Cumhuriyet Dönemi'nin ilk yıllarında daha çok, gözlemci gerçekçiliğe dayalı hikâyeler yazılmıştır.
  • Cumhuriyet’in ilk yıllarında hikâye türüne daha çok ağırlık veren yazar, Reşat Nuri Güntekin’dir.
  • Peyami Safa, Memduh Şevket Esendal, Tarık Buğra, Cevat Şakir Kabaağaçlı, Sabahattin Kudret Aksal gibi yazarlar bireyin iç dünyasını esas alan anlayışla insan gerçekliğini psikolojik yönüyle yansıtan hikâyeler yazmışlardır.
  • Toplumcu gerçekçi yazarlar genellikle kendi ideolojik söylemlerini eserlerine yansıtmışlardır.
  • Batı'da ortaya çıkan edebiyat ve sanat akımları Türk edebiyatını Tanzimat Dönemi'nden itibaren etkisi altına almıştır.
  • Parnasizm’i edebiyatımızda ilk kez tanıtan Cenap Şahabettin’dir.
  • Bilinç akışı tekniği bireyin duygu ve düşüncelerinin, seri fakat düzensiz olarak konuşma halinde verilmesi anlamına gelmektedir.

7. Tablodaki eserlerin sanatçısını yazınız.

ESER

YAZARI

ESER

YAZARI

Alemdağ’da Var Bir Yılan

Sait Faik Abasıyanık

Ekmek Kavgası

Orhan Kemal

Memleket Hikâyeleri

Refik Halit Karay

Korkuyu Beklerken

Oğuz Atay

Sırça Köşk

Sabahattin Ali

Troya’da Ölüm Vardı

Bilge Karasu

Eski Resimler

Nahit Sırrı Örik

Türk Kalbi

Aka Gündüz

Yaşasın Deniz

Halikarnas Balıkçısı

Olağan İşler

Reşat Nuri Güntekin

 

 

 

 

 

 

 

 

 


8. Edebiyat-toplum ilişkisini açıklayan bir paragraf yazı yazıp edebiyatın toplumsal hayatı etkilemesine bir örnek veriniz.


İnsan toplumsal bir varlıktır ve edebiyatın konusu da insandır. Edebî eserler insan ilişkilerine, toplumun duyuş ve düşünüşüne göre şekillenir. Edebî eserlerin bir kısmı, topluma öncülük etmek, onu değiştirip geliştirmek amacını taşır. Yazarlar içinden çıktığı toplumun duyuş ve düşünüşünü eserlerine yansıtır.

Örnek:
Reşat Nuri Güntekin'in Çalıkuşu romanındaki genç ve idealist bir öğretmen karakteri olan Feride, o dönemde toplum tarafından o kadar çok sevilmiş ve benimsenmiştir ki birçok genç kız Anadolu’da öğretmenlik yapmak için yetkili kurumlara başvurmuştur. 

9. Aşağıdaki cümlelerin ögelerini bulup yazınız.

Bazen / bir kırlangıç / küçük kanat çırpınışlarıyla / tıpkı yüzen bir insanın kendisini sadece olduğu sularda tutmaya çalışan haliyle / boşlukta tutunduğu noktadan / hudutsuz maviliğe / kendisini / bırakıyordu. 
  • bırakıyordu: yüklem
  • bazen / : zarf tümleci
  • bir kırlangıç: özne
  • küçük kanat çırpınışlarıyla / tıpkı yüzen bir insanın kendisini sadece olduğu sularda tutmaya çalışan haliyle : zarf tümleci
  •  boşlukta tutunduğu noktadan: dolaylı tümleç 
  • hudutsuz maviliğe: dolaylı tümleç
  • kendisini: belirtili nesne
Sana / dün / bir tepeden / baktım / aziz İstanbul! 
  • Sana: dolaylı tümleç
  • dün: zarf tümleci
  • bir tepeden: dolaylı tümleç
  • baktım: yüklem
  • aziz İstanbul: CDÖ (cümle dışı öge)
Hiçbir el değmemiş ağaçlarda / geceden tâ şafak sökünceye dek / yükselir / perde perde / içli sesi.
  • Hiçbir el değmemiş ağaçlarda: dolaylı tümleç
  • geceden tâ şafak sökünceye dek: zarf tümleci
  • yükselir: yüklem
  • perde perde: zarf tümleci
  • içli sesi: özne
Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya / toplanmıştı / garipler / şimdi kervansaraya. 
  • Bir deva bulmak için bağrındaki yaraya: zarf tümleci
  • toplanmıştı: yüklem
  • garipler: özne
  • şimdi: zarf tümleci
  • kervansaraya: dolaylı tümleç
www.edebiyatfatihi.net hazırladı

10. Aşağıdaki cümlelerde belirtilen noktalama işaretlerinin hangi işlevlerde kullanıldığını yazınız.

  • Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz!
VirgülHitap kelimesinden sonra
  • Geldim, gördüm, yendim.
VirgülSıralı cümleleri ayırmak için
  • Etrafı ağaçlarla çevrili bir köy, köyün tam ortasında küçük ama muhteşem bir göl…
Üç nokta Anlatım olarak amamlanmamış cümlenin sonuna konmuş.
  • 1496 (?) yılında doğan Fuzuli divan edebiyatının en büyük şairlerindendir.
Soru işaretiBilinmeyen, kesin olmayan veya şüpheyle karşılanan yer, tarih vb. durumlar için kullanılır.
  • Tanzimat Dönemi hikâyecileri şunlardır: A. Mithat Efendi, Sami Paşazade Sezai, R. Mahmut Ekrem…
İki noktaKendisiyle ilgili örnek verilecek cümlenin sonuna konur
  • Bize birkaç türkü söyle, dediler Kerem’e.
Virgül➠ Tırnak içinde olmayan alıntı cümlelerinden sonra konur


11. Aşağıdaki parçada yay ayraçların içine uygun noktalama işaretlerini yazınız.

Delikanlı hemen arkasını döndü (,) uzaklaşmaya başladı (.) Fakat şoförün penceresine dayanarak ona birtakım şeyler havale eden esmer (,) uzun boylu (,) sırım gibi incelmiş boyun bağlı birisi arkasından bağırdı (:)

(—)
Gel buraya (!) Hey (,) delikanlı (!)

Köylü döndü (.)

12. Aşağıdaki parçada geçen yazım yanlışlarını tespit edip bunların doğrusunu yazınız.

"Amcamın Teğmen olan küçük oğlu Ali’de Ramazan bayramı için Hakkari’den gelmişti. Ev ahalisinden hiç biri annesi kadar sevinmedi. Annesi Selanik’li bir göçmen kadındı. Çok şevkatli ve canayakındı. Severdim onu. Akşam üstü Kemal Amcamlara gidip onu gördüm ben de."

Doğru yazılışlar:
teğmen, Ali de, Hakkâri’den, hiçbiri, Selanikli, şefkatli, cana yakın, akşamüstü, Kemal amcamlara.

www.edebiyatfatihi.net hazırladı

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar