Bu yazımızda 1950-1980 arası Cumhuriyet Dönemi Türk romanının özelliklerini ve temsilcileri yer alıyor.



1950-1980 ARASI ROMANININ GENEL ÖZELLİKLERİ
  • 1950’den itibaren Türk romancılığında farklı yönelimler ortaya çıkmış, birçok sanatçı hem bu yönelimlerin doğrultusunda hem de bireysel yaklaşımlarla eser vermiştir.
  • 1950’li yıllardan itibaren Türk edebiyatında köy ve kasaba gerçeğine değinen romanlar görülmeye başlanır. Yaşar Kemal, Orhan Kemal, Fakir Baykurt, Talip Apaydın, Kemal Tahir, Mahmut Makal, Dursun Akçam, Necati Cumalı, Tarık Buğra gibi yazarlar köy-kasaba edebiyatı olarak da adlandırılan bu yönelimin önde gelen yazarlarındandır.
  • Tarihî duyarlılığa sahip Mustafa Necati Sepetçioğlu, Hüseyin Nihal Atsız gibi romancılar tarihsel olayları, kişileri, millî konuları eserlerinde ele almışlardır. Sâmiha Ayverdi, Emine Işınsu, Sevinç Çokum, Mustafa Miyasoğlu, Bahaeddin Özkişi, Rasim Özdenören gibi romancılarımız da dinî hassasiyeti ön planda tutarak eserler vermiştir.
  • 1960’lardan itibaren Türk romancılığında “yenilikçi anlayış” da denen, modernizmi esas alan romanlar yazılmıştır.
  • Modernizmden beslenerek farklı anlatım teknikleri ve postmodernist anlayışla yazılan romanlar ise romancılığımızın farklı bir yönüdür.
  • Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Pınar Kür, Oğuz Atay gibi sanatçılar bu tarzlarda romanlar yazmıştır.
  • 1970-1980 yılları arasında roman yazarları sayısında büyük bir artış görülür. Toplumsal sorunları ele alan romanlar ve tarihî romanlarla birlikte Almanya’ya göç eden Türklerin karşılaştıkları sorunlar anlatılır.
  • Cumhuriyet Dönemi romanında tarihî olayları ele alan romanlar da yazılmıştır. Bu eserlerde yazarlar geçmişin şanlı dönemlerini anlatarak millî bir uyanış gerçekleştirmeye, topluma tarih bilinci aşılamaya çalışmışlardır.
  • İttihat ve Terakki, Mütareke ve Millî Mücadele, I. Dünya Savaşı gibi yakın zamana ait tarihî olayları konu edinen yazarlara Halide Edip Adıvar, Reşat Nuri Güntekin, Nahit Sırrı Örik, Mithat Cemal Kuntay gibi romancılarımız örnek verilebilir. Kimi yazarlar ise Osmanlı İmparatorluğu’nun şanlı dönemlerini ele almışlardır. Kemal Tahir’in Devlet Ana, Tarık Buğra’nın Osmancık romanları buna örnek verilebilir.


⏩1950-1980 Cumhuriyet Dönemi romanı konu anlatımını aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz...




1950-1980 CUMHURİYET DÖNEMİ ROMAN ANLAYIŞLARI

1950-1980 arasında roman türü farklı eğilim/anlayışlarla gelişimini sürdürmüştür.

 

Bu roman anlayışlarının temsilcilerini ise bir tabloda şöyle gösterdik:


1. TOPLUMCU-GERÇEKÇİ ROMANLAR
  • Toplumcu-gerçekçi yazarlar, toplumsal sorunlar ve çatışmalar ile köy gibi küçük yerleşim yerlerinin sorunları üzerinde yoğunlaşmışlar; eserlerini ağa- köylü, öğretmen-imam, halk-yönetici, zengin-fakir, güçlü-güçsüz, aydın-cahil çatışması üzerine kurmuşlardır.
  • Toplumcu gerçekçilerin eserlerinde üzerinde durdukları bir başka konu da büyük şehirlere göçün ortaya çıkardığı problemler ve şehrin kenar mahallerindeki hayat olmuştur.
  • "Sanat toplum içindir." anlayışıyla eser verilmiştir.(edebiyatfatihi.net)
  • Bu anlayışla yazılan romanların birçoğu belirli görüşleri anlatmak, belirli bir siyasî anlayışı savunmak için bir araç olarak kullanılmıştır.
  • Toplumcu gerçekçi yazarlar, genellikle, kendi ideolojik söylemlerini eserlerine yansıtmışlardır.
  • Marksist ve sosyalist düşünceden etkilenilmiştir.
  • Eserlerde, realizm ve natüralizm akımlarının etkisi görülür.
  • Yapıtlar konuşma diliyle yazılmıştır, dil sadedir.
  • Kahramanlar bölgesel (yöresel) ağızlara göre konuşturulmuştur.
  • Güçlü tasvirler yapılmıştır.
  • Anlatım tekniklerinden çok anlatılan şey (içerik)  önemli görülmüştür.
  • Halk kültüründe yer alan birçok unsura yer verilmiştir
Toplumcu-Gerçekçi Yazarlar

Kemal Tahir, Orhan Kemal, Yaşar Kemal, Aziz Nesin, Necati Cumalı, Samim Kocagöz, Kemal Bilbaşar, Mahmut Makal, Talip Apaydın, Fakir Baykurt, Faik Baysal, Dursun Akçam, Abbas Sayar, İlhan Tarus, Muzaffer İzgü, Orhan Hançerlioğlu, Rıfat Ilgaz, Attila İlhan, Tahsin Yücel …

2. MİLLÎ VE DİNÎ DUYARLILIĞI YANSITAN ROMANLAR
  • Milli Edebiyat Dönemi’nde eser veren kimi önemli romancılar (Yakup Kadri, Halide Edip gibi)  Cumhuriyet Dönemi’nde de eser verir. Onları yeni yazarlar da izler.
  • Bu tür romanlarda gelenekçi bir anlayışla tarihî konular, millî ve dinî değerler ön plana alınır.
  • Realist bir bakış açısıyla gerçekçi gözlemler yapılmıştır.
  • Eserlerde açık ve anlaşılır bir dil kullanılmıştır.
Temsilcileri:

Hüseyin Nihal Atsız, Emine Işınsu, Münevver Ayaşlı, Sevinç Çokum, Mustafa Miyasoğlu, Mustafa Necati Sepetçioğlu, Bahaeddin Özkişi, Yahya Akengin...

3. BİREYİN İÇ DÜNYASINI ELE ALAN ROMANLAR
  • Bu sanatçılar, olaylardan ve insanlardan hareketle bireyin iç dünyasını yansıtmaya çalışmışlardır.
  • İnsan gerçeği, toplumsal açıdan değil psikolojik açıdan ele alınır.
  • Bireyin bunalım, sıkıntı, yabancılaşma ve yalnızlıklarını ele almışlardır.
  • Psikoloji ve psikiyatriden faydalanmışlar; çağrışımlara açık, sanatlı bir dille ruh çözümlemelerine yer vermişlerdir.
  • Eserlerde özellikle bilinç akışı, iç konuşma... gibi teknikler kullanılır.
  • Peyami Safa’nın 1930 yılında yayımladığı “Dokuzuncu Hariciye Koğuşu” bu anlayışla yazılan ilk romandır.
Temsilcileri:

Peyami Safa, Ahmet Hamdi Tanpınar, Tarık Buğra, Sâmiha Ayverdi, Abdülhak Şinasi Hisar, Selim İleri...

4. MODERNİZMİ ESAS ALAN ROMANLAR

MODERNİZM AKIMI

XIX. yüzyılda Batı’da Aydınlanma Dönemi’yle gelişen, pozitivizme dayanan bilim anlayışı, insana her alanda sürekli ilerlediği ve geliştiği inancını vermiştir. Bu durum insanoğlunun hayata ilişkin iyimser bakış geliştirmesini sağlamıştır.
Geleneksel-gerçekçi roman da bu temel üzerinde şekillenmiş, en yetkin ürünlerini XIX. yüzyılda vermiştir.
 XX. yüzyılda ortaya çıkan kuantum fiziğinin getirdiği bulgular, Heisenberg’in Belirsizlik Kuramı ve Einstein’ın Görecelik Kuramı

MODERNİZMİ ESAS ALAN ROMANLARIN ÖZELLİKLERİ
  • Modernist roman; parçalanmış gerçeklik karşısında kuşkucu ve tedirgin olan, iç dünyasına çekilen, yabancılaşan, toplumla çatışan, karamsar, bunalımlı, zayıf bireyi konu edinmiştir.
  • Gelenekseli reddeder, yeniyi oluşturma anlayışını benimserler. Bununla birlikte geleneksel olanı yeni olana uydurma eğilimi vardır.
  • Yerleşik kurallara ve bayağı toplum düzenine isyan vardır.
  • Yaşamın zor, anlaşılmaz ve karmaşık oluşu savunulur.
  • İnsan, karmaşık bir varlık olarak sunulur.
  • Modernist romanlarda neden–sonuç ilişkisi ortadan kalkmıştır. Roman, en baştan başlamak veya belirli bir biçimle bitmek zorunda değildir.
  • Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar romanında da başı ve sonu belli olan bir olay yoktur.
  • Modernist yazarlar; kahramanların anılarını ve bilgilerini, kafalarından neler geçtiğini, dillerinden dökülmeyip kalplerine gömdüklerini okuyucuya aktarabilmek için bilinç akışı, iç konuşma ve iç diyalog gibi farklı anlatım tekniklerini kullanmışlardır.
  • Yazar, insan dışındaki dünyayı yalın biçimde yansıtmaktan kaçınır, geleneksel anlatımın dışına çıkar, (edebiyatfatihi.net) yer yer alegorik anlatımdan yararlanır, kelimelerin çağrışım gücünden yararlanarak şiirsel bir dil kullanır.
Temsilcileri:

Oğuz Atay, Adalet Ağaoğlu, Mehmet Eroğlu, Ferit Edgü, Yusuf Atılgan, Vüsat O. Bener,
Füruzan, Bilge Karasu, Demir Özlü, Nezihe Meriç, Pınar Kür, Nazlı Eray…

Modernist Romanlarda Bilinç Akışı Tekniği

Modernist Romanlarda Bilinç Akışı Tekniği

 Bilinç akışı tekniği, özellikle psikolojik eserlerde kullanılan bir teknik olup bireyin gizli yönlerini belirten etkili bir yöntemdir. Bu teknikte karakterin düşünceleri olduğu gibi ifade edilmeye çalışılır.  Yazarlar, kronolojik zamana bağlı kalmaksızın, insanın bilinçaltının derinliklerine inebilirler. Bilinç akışı tekniğinde karakterin kesik cümlelerle, bir bütünlük içermeyen, çoğu zaman mantıksal çizginin dışına taşan karmaşası dile getirilir. Kahramanın kafasından geçenler düzensiz bir şekilde, çağrışımlarla farklı yönlere gider. Burada, roman karakterinin anlattıklarının çoğunda geçmişle şimdiki zaman, gerçekler hayal, kendi iç hesaplaşmaları bir aradadır. Bu teknikte duygu ve düşüncelerdeki karmaşıklık dikkati çeker.

Örnek: 
Tutunamayanlar romanından alınan aşağıdaki parça bilinç akışı tekniğine örnektir.
“Sizlere uğramadan edemedim. Şehri çok güzel ve değişmiş buldum. Yeni taşındığınız evi bulmakta güçlük çekmedim. Oğlunuz çok büyümüş. İnşallah büyüyünce sen de Turgut amcan gibi mühendis olursun. Daha beter olsun. Nermin ne yapıyor. İyidir, selam ve sevgileri var. İnşallah bir dahaki sefere onu da getiririm. Sen derslerine çalışıyor musun bakayım? Kaşlarını çattı. Amcalar bazen kaşlarını çatar, onlara güven olmaz. Süheyla’yı hatırlayacaksınız, teyzemin gelini. Nermin’le birlikte geliniz bir dahaki sefere. Geliriz dedik ya uzatmayın. Gitmiş kadar oldum.”
1950-1980 Cumhuriyet Dönemi'ndeki Önemli Romanlar
«  Kemal Tahir Devlet Ana, Yorgun Savaşçı
«  Orhan Kemal Cemile, Murtaza
«  Yaşar Kemal İnce Memed, Yılanı Öldürseler, Yer Demir Gök Bakır
«  Fakir Baykurt Tırpan, Yılanların Öcü
«  Kemal Bilbaşar Cemo
«  Peyami Safa Yalnızız
«  Ahmet Hamdi Tanpınar Saatleri Ayarlama Enstitüsü
«  Tarık BuğraKüçük Ağa, İbişin Rüyası
«  Yusuf Atılgan Aylak Adam, Anayurt Oteli
«  Oğuz Atay Tutunamayanlar, Bir Bilim Adamının Romanı
«  Ferit Edgü Hakkâri’de Bir Mevsim
«  Adalet Ağaoğlu Fikrimin İnce Gülü, Bir Düğün Gecesi, Ölmeye Yatmak
«  Hüseyin Nihal Atsız Ruh Adam
«  Samiha Ayverdi İbrahim Efendi Konağı
«  Mustafa Necati Sepetçioğlu Kilit, Çatı
«  Bahaeddin Özkişi Sokakta, Köse Kadı

www.edebiyatfatihi.net 

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar