Sami Paşazede Sezai, Küçük Şeyler Kitabındaki Hiç Hikayesinin İncelemesi

Tanzimat Dönemi sanatçısı Sami Paşazade Sezai'nin Batılı anlamda hikaye tarzının ilk örneği olan Küçük Şeyler kitabındaki yer alan Hiç hikayesi de diğer hikayeleri gibi oldukça etkileyici... Daha önce bu kitapta yer alan Pandomima adlı enfes hikayeyi incelemiştik. (Burada)

Bu yazımızda Hiç adlı hikayenin konusunu, temasını, özetini, kişiler ve özelliklerini, temel çatışmalarını, mekan ve zaman unsurlarını, dil, anlatım, üslup özelliklerini bulabilirsiniz...

HİÇ/SAMİ PAŞAZADE SEZAİ

Konusu: Zor şartlar altında hayat mücadelesi vermesine rağmen geleceğe dair güzel hayalleri olan, son derece azimli, çalışkan, fedakar, yirmi yaşındaki bir gencin hikayesi anlatılıyor.

Teması: Hayaller-gerçekler

Özeti: Hikaye kahramanı; yirmili yaşlarında, içine kapanık bir gençtir. Babasız büyüyen, annesini ve kardeşini geçindirmek için çok zor şartlar altında birçok işte çalışan, ama çok azimli, asla
yılmayan ve  hayalleri olan biridir. Annesi ağır bir hastalık geçirir, bir süre sonra iyileşir. Bir gün işe gitmek için bindiği vapurda karşılaştığı bir kıza ilgi duymaya başlar, kızın tebessümü onu derinden etkiler.  Sürekli bu kızın o güzel tebessümünü düşünür, onunla ilgili türlü türlü hayallere dalar. Bir gün yine vapurda bu kıza rastlar; kız, annesiyle güvertede oturmaktadır. Vapurda karşılaştığı diğer arkadaşları çok rica etse de aşırı çekingen ve heyecanlı olduğu için kızın yanına gitmeye önce cesaret edemez. Sonra arkadaşlarıyla beraber kızın yanına gider. Sohbet esnasında kız, ona da çeşitli sorular sorar: "Paris'e gitmiş miydi, Londra'yı görmüş müydü, operaları dinlemiş miydi?" Bitmek bilmeyen sorulardan ve kahkahalardan sonra zavallı genç kendisiyle alay edildiğini anlar ve ilk kez bir kızın yüzüne çok dikkatle bakar ve o gerçekle yüzleşir.

Hayallerini evlenme kararı verdirecek kadar besleyen bu tebessümün nedeni kızın üst dudağının kısa olmasından, yani bir şekil bozukluğundan kaynaklanmaktadır. Bu tebessüm sadece ona değil herkese ve her şeyedir.  Velhasılı hayalleri olan bu genç için mutluluk,  kocaman bir "hiç"tir.

Olay Örgüsü:
  • Hikaye kahramanı yirmi yaşındaki gencin tanıtılması
  • Hikaye kahramanının bir arkadaş ortamında tanıştığı güzel tebessümlü kıza aşık olması
  • Sürekli kızı düşünmesi, onunla ilgili türlü türlü hayaller kurması
  • Bir gün vapurda arkadaşları ve aşık olduğu kızla karşılaşması, konuşmaları
  • Gencin bu sohbet esnasında gerçeklerle yüz yüze gelmesi, tebessümüne aşık olduğu kızın yüzüne dikkatle bakması ve hayallerin yıkılışı...
Çatışmaları: Temel çatışma hayal-gerçek çatışmasıdır. Bunun yanında hikaye kahramanının iç çatışmaları psikolojik;  aşık olduğu kızla arasındaki toplumsal sınıf farklılıkları da sınıf çatışmasını (kültürel) oluşturur.

Şahıs Kadrosu ve Özellikleri:

Hikaye kahramanı; yirmili yaşlarında, zayıf yaratılışlı, içine kapanık, kadınlara karşı oldukça çekingen bir gençtir. Babasını kaybetmiştir, annesini ve kardeşini geçindirmek için çok zor şartlar altında birçok ağır işte yılmadan çalışır. Aşık olduğu kızla ilgili geleceğe dönük hayalleri vardır.

Kız: Hikaye kahramanının aşık olduğu zengin bir kızdır. Üst dudağında şekil bozukluğu vardır. Alaycı tavırlarıyla hikaye kahramanının hayallerini yıkar.

Hikayede ayrıca kahramanın hasta annesi, kızın annesi ve gencin diğer arkadaşları vardır. Bunlar figüratif tiplerdir.

Zaman: Hikayede belirsiz zaman ifadeleri vardır.

Mekan: Hikayedeki olaylar Aksaray, Beyoğlu, Boğaziçi ve vapurda geçmektedir.

Anlatıcı ve Bakış Açısı:

Metnin anlatıcısı hakim anlatıcı, bakış açısı ilahi bakış açısıdır.

edebiyatfatihi.net



Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar