Geçiş Dönemi Ne Demek? Edebiyatta Geçiş Dönemi Nedir?

Hazırlayan: www.edebiyatfatihi.net

Geçiş dönemi
genel anlamda toplumun her kesimini geçmişten geleceğe ilgilendiren, toplumsal değişim ve gelişim süreçlerini gösteren önemli aşamalardır. Edebiyatımızda ise geçiş dönemi,  Türkler İslamiyet'i kabul ettikten sonra yeni bir din ile birlikte yeni bir kültür ve uygarlık çevresine girip İslamiyet öncesi kültür ile İslami unsurların iç içe geçtiği döneme verilen addır.  Geçiş dönemi 11. ve 12. yy arasıdır. 


Türkler 8. yüzyıldan itibaren Müslümanlığın etkisinde kalmış ancak İslamiyet’in Türkler arasında
yayılması X. yüzyılda gerçekleşmiştir. İslam uygarlığı etkisinde verilen ilk eserler Kutadgu Bilig, Divân-ı Lugati’t-Türk, Atabetü’l-Hakâyık ve Divân-ı Hikmet’tir. Bu dönem “Geçiş Dönemi” olarak da bilinmektedir.

GEÇİŞ DÖNEMİ ÖZELLİKLERİ:
  • İslamiyet öncesi dönemdeki kültür ile İslamiyet sonrası kültür iç içe yaşamıştır.
  • İslami devir Türk edebiyatının ilk eserlerinde doğruluk, sabır, cömertlik gibi güzel davranışlar ana teme olarak işlenmiştir. 
  • Bu dönemdeki eserlerde İslam dininin kurallarını topluma öğretme, halkı bilgilendirme ve eğitme amaçlanmıştır.
  • Arap ve Fars edebiyatından alınan yeni nazım biçimleri kullanılmıştır.
  • Bu dönemde yazılan eserlerde hece ölçüsüyle birlikte aruz ölçüsü de kullanılmıştır.
  • Eserlerin dili İslamiyet öncesi doğal dilden yavaş yavaş uzaklaşarak eserlerde Arapça ve Farsça kelimeler kullanılmaya başlanmıştır.
  • 11. yüzyılda yazılan eserlerde, Uygur harflerinin yanında Arap harfleri de kullanılmaya başlanmıştır.
💢Geçiş Dönemi Eserlerinden Örnekler:
Ukuş ol yula teg karangku tüni,
Bilig ol yarukluk yarattı sini.
(Akıl karanlık gecede meşale gibidir; bilgi seni aydınlatan bir ışıktır.)

Körü barsa barça urur bu kedük,
ukuşluğ biliglig kör aslı ked ök.
(Dikkat edilirse herkes üzerine bir şey giyer; fakat akıllı ve bilgili insan hil’at ile değil, aslında değerlidir.)

Amulluk siliglik ukuş kılkı ol,
Ukuşsuz kişiler kamug yılkı ol.
(Sükûnet ve zerafet aklın vasfıdır; akılsız insanlar hayvan sürüsüne benzer.)

Ukuş ornı üstün mengede turur,
Agır neng üçün ornı başta erür.
(Aklın yeri üstte, beyindedir; kıymetli bir şey olduğu için, onun yeri baştadır.)

Kişen ol kişike ukuş belgülüg,
Kılınçı köni ol işi ülgülüg.
(Akıl insan için, şüphesiz bir köstektir; hareketi doğru ve işi ölçülüdür.)

(Yusuf Has Hacip-Kutadgu Bilig'den)
Divânu Lügati't-Türk'ten Örnekler:

Avçı neçe al bilse, adhığ ança yol bilir (I. 63) (I. 332)
Avcı ne kadar hîle bilse, ayı o kadar yol bilir.

Aç ebek, tok telek (I. 387)
Aç kişi aceleci, tok kişi yavaş olur.

Açıglığ er şebük karımas (I. 147)
Varlıklı kişi çabuk kocamaz.

Aç ne yemes, tok ne temes (I. 79)
Aç olan ne yemez, tok olan ne demez!

Agılda oglak togsa arıkda otı öner (I. 65)
Ağılda oğlak doğsa, dere boyunda otu biter.

Agız yese köz uyadur (I. 55)
Ağız yese göz utanır.

Alımçı arslan, berimçi sıçgan (I. 75) (I. 409)
Alacağına arslan, vereceğine, borcuna sıçan.

(Divân-ı Lugati’t-Türk’ten-Kaşgarlı Mahmut)

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar