Bu yazımızda Türk dili ve edebiyatı yeni müfredatına giren küçürek hikaye türü ve özellikleri hakkında bilgi vereceğiz. Türk edebiyatında yeni bir sayılan küçürek hikayenin  tanımını, maddeler halindeki özelliklerini ve  edebiyatımızda bu türün önemli temsilcilerinden yazarlardan küçürek hikaye örneklerini bu yazımızda bulabilirsiniz...

Hazırlayan: Fatih Kutay/www.edebiyatfatihi.net

KÜÇÜREK ÖYKÜ NEDİR? TANIMI

Çok kısa öykü, minimal öykü olarak da anılan küçürek öykü; kısa öykünün bir cümleye kadar küçültülmüş şeklini ifade eder. Küçürek hikaye, çok kısa ama bir o kadar yoğun bir öykü türüdür.

ÖZELLİKLERİ:
  • Türk edebiyatı için yeni türlerden biridir.
  • Şiir, fıkra, fabl, manzum hikaye, atasözü gibi birçok özelliğini taşıyan küçürek hikaye günümüzde bağımsız bir tür haline gelmiştir.
  • Öykünün alt koludur.
  • Kısa, yoğun anlatımı vardır.
  • Küçürek öyküde az sayıda kelime ile etkili bir anlatım sağlamak amaçlanır.
  • Mesaj, öğüt, eğiticilik gibi didaktik amaçların dışında bir anlatıma sahiptir.
  • Okuyucuyu şaşırtmak, öykünün başını ve sonunu okuyucuya bırakmak, küçük ve sıradan duyguları etkileyici bir tarzda anlatmak özellikleriyle öne çıkar.
  • Yabancılaşma, umutsuzluk ve bunaltı gibi  ana temalar üzerine kurulan küçürek hikâyeler daha çok bireysel ögeleri ön plana çıkarır.
  • “Dünya edebiyatında “flash fiction”, “short‐short story”, “anlık kurmaca” diye tanımlanır. 
  • Klasik hikayedeki serim, düğüm, çözüm bölümleri yoktur. Bu bölümler okurun düş gücüne bırakılır.
  • Yazar, çoğu zaman imgeler kurar ve onların gücünden yararlanarak hikayesini anlatır.
  • Franz Kafka, Max Jacob gibi yazarlar dünya edebiyatında küçürek hikayenin akla gelen ilk yazarlarıdır.
  • Türk edebiyatında ise Ferit Edgü, Necati Tosuner, Hulki Aktunç, Haydar Ergülen, Rasim Özdenören, Ayfer Tunç gibi yazarlar küçürek hikayenin öne çıkan yazarlarıdır.
  • www.edebiyatfatihi.net 

Küçürek Öykü Örnekleri:

1. FOTOĞRAF
Gülfidan Kalfa saray artığıydı. Doksanına yaklaşmış Sudanlı, Kadıköy çarşısının tek kadın eskicisiydi. Odasında namaz kılarken, duvardaki Celal Bayar resmini tersine çeviriyordu. Yastığı altında bir hançerle uyurdu. Re’fet Paşa İstanbul’a girdiğinde, kalfa, bir elinde sancak, komutanın atını yedmişti. Tek fotoğrafı, bu olayı gösteren fotoğraftı. Öldüğünde, hiç kimsenin tanımadığı bir zenci çıkageldi, Kalfa’nın lokmasını döktü ve aynı akşam, adını bile kimseye söylemeden sırrolup gitti. (Hulki Aktunç, Toplu Öyküler, s.267)


2. ALIN YAZGISI/YAZGI
Seyhan, Semra için bir fal “yazmıştı”. Kedilerden çok korkan, eve asla kedi sokmayan Semra’nın falı, “bir kedin olacak ve onun bir tek yavrusu olacak,” diyordu. Bir iki yıl sonra, Semra ile Emrah, iki aylık bir kedi yavrusuyla eve geldiler. Adını Sisip koyduk. Sisip, büyüdü; yanına erkek kedi yaklaştırmıyordu; İznik’te, yazlıkta sahipsiz bir sarmandan hamile kaldı. Bir tek yavrusu oldu: Yoda. (s.267


3. ÖÇ
Köyün en hoppa kızını, köyün en aptal gencine verdiler. Sayısız çocukları oldu ama hiçbiri o aptal gençten değildi. (Ferit Edgü)

4. ÇOCUK

Camda bir küçük burun.
Dördüncü kat, arka pencere.

"Yağmur nasıl oluşur, çocuklar?"

"Yağmur yağıyor
Seller akıyor
Arap kızı camdan bakıyor"
-mu?

 (Necati Tosuner)

5. GECE BEKÇİSİ

Dilersen bu gece burada kalabilirsin, dedi bana.
Bu bir çağrı mıydı, yoksa bir acıma duygusu mu, çıkaramadım. 
Geceye, yoğun karanlığa çevirdim bakışlarımı. Teşekkür ettim. 
Ne yazık ki kalamam, dedim. Bekleyenim var.”
(Ferit Edgü, 2007: 53).

Yazıda Yararlanılan Kaynaklar:

1. Sevgül Türkmenoğlu, "Hulki Aktunç'un Küçürek Öyküleri", (http://www.sosyalarastirmalar.com/cilt7/sayi35_pdf/1dil_edebiyat/turkmenoglu_sevgul.pdf) (erişim 30.07.2018)




Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar