Blog yazarımız bu yazısında usta öykücü Ömer Seyfettin'in Elma adlı hikayesini inceledi ve yorumladı. Hikayeyi daha önce okumayanlar için içeriğin spoiler içerdiğini belirtelim...

ELMA/ ÖMER SEYFETTİN 

Fatih KUTLUAY/ edebiyatfatihi.net

Şu bir gerçek ki  erkekler kadınlardan daha fazla unutkan...Sadece tanık olduğumuz veya duyduğumuz olaylar değil bilimsel araştırmalar da bu savı destekliyor. Evlilik, tanışma, doğum günleri vb. özel günlerin unutulması eşler arasında küçük çaplı krizlere sebep olabiliyor. Kimilerine göre bu gibi   kişiye özel günlerin hatırlanması  sevdiğinize  verdiğiniz değeri gösteriyor, kimileri de sevginin, değer vermenin bunları hatırlamak veya unutmakla ölçülemeyeceğini savunuyor. Herkesin kendine göre mantıklı bir açıklaması vardır tabii ki... Ama bazı kadınlarda bırakın birtakım yıl dönümlerini hatırlamayı geçmişte sevgiliyle yaşanan değerli bir ânın hatırlanmaması bile  hayal kırıklığına yol açabiliyor. Tıpkı Ömer Seyfettin'in Elma adlı hikayesindeki genç ve güzel aktris Süzun örneğinde olduğu gibi...

Elma, Ömer Seyfettin'in diğer hikayelerine göre oldukça kısa bir hikaye. İhtiraslı, ateşli bir aşk yaşayan hikaye kahramanımızla  aktris olan güzel eşi Süzun, bir zaman sonra önce yataklarını sonra odalarını ayırmaya karar verirler. Hayat rutin şekilde devam eder onlar için. Bir sonbahar akşamı sükut içinde yemeklerini yerlerken hikaye kahramanı iri kırmızı bir elmayı soymaya başlar, Süzun'un gözleri  elmaya odaklanır. Bunu gören kahramanımız neden bir anda dalıp gittiğini sorduğunda Süzun önce konuşmaz, bir müddet sonra o kırmızı elmanın eşine neyi hatırlattığını sorar. Olay da burada kopar zaten. Hikaye kahramanımız hafızasını yoklasa da hiçbir şeyi anımsayamaz. Sonunda cevap verme zorunluluğunda hissederek , Newton'un Yerçekimi Kanunu'nu elma sayesinde keşfettiğini anlatmaya başlar; ama Süzun lafını keser, ondan susmasını rica eder. Çünkü anımsamasını istediği şey Newton'un elması değil, Madam Amede'nin sofrasında ilk defa birbirlerini gördükleri akşam verdiği elma ve elmayı verirken kulağına büyük bir heyecanla fısıldadığı Musset'in şiiridir. Zavallı Süzun'da bu olay derin bir hayal kırıklığına yol açar.  edebiyatfatihi.net

Seçtiğimiz Ömer Seyfettin Öykü İncelemeleri

Namus
Nadan
Balkon


HİKAYEDEN BİR BÖLÜM 

Ve ağlamaya başlayacakmış gibi mavi gözlerini küçülterek ince kaşlarını çattı. Darıldığını, canını sıktığımı anladım. Fakat niçin darılıyordu. Bunu soracaktım. Bana vakit bırakmadı. Mavi ve yorgun gözlerini, asla unutamayacağım müellim hüzünlü bir vaaz ile, tabağımın içindeki elma kabuklarına dikerek: — Zavallı aşk, dedi, ben, Madam Amede'nin sofrasında ilk defa birbirimizi gördüğümüz akşam verdiğin elmayı, o elmayı verirken eğilerek o kadar heyecan ve tahassüsle bana fısıldadığın Musset'in şiirini hatırlayacaksın sanıyordum. Fakat heyhat...

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar