Samim Kocagöz (1916-1993)

Kısaca Hayatı: 

Aydın’ın Söke ilçesinde doğan yazar, ilkokulu Söke’de; ortaokul ve liseyi ise İzmir’de okudu. Söke’nin tanınmış çiftçi ailelerinden birine mensup olan Kocagöz, çocukluk ve gençlik yıllarında tatillerini çiftçilik işlerinde ailesine yardım ederek geçirdi. Böylece köy insanını ve çiftçilik hayatını yakından görme ve tanıma imkânı buldu. Yükseköğrenimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde yaptı. 1942-1945 yılları arasında Lozan Üniversitesinde sanat tarihi öğrenimi gördü. Yurda döndükten sonra çeşitli öğretim kurumlarında edebiyat ve sanat tarihi öğretmenliği yaptı. Memleketi Söke’de çiftçilikle uğraştı.



Edebi Kişiliği:

  • Cumhuriyet dönemi yazarıdır. 
  • Toplumcu gerçekçi(sosyal realizm) anlayışıyla eser vermiştir.
  • Roman ve hikâyelerinin konusunu Aydın Söke yöresinde yaşayan halkın yaşamı ve ekonomik şartları oluşturur. 
  • "Sanat hayat içindir" anlayışıyla toprağa bağlı yaşam, makineleşmeden dolayı işsiz kalan insanlar, pamuk ve tütün tarlalarında karnını doyurmaya çalışan işçiler eserlerinin ana konularını oluşturur.
  • Güçlü gözlemlere dayanarak kasaba ve köy insanlarının sorunlarını, duygularını ve günlük yaşamlarını anlatır.
  • Roman ve öykülerinin konularını Ege Bölgesi'nden, en çok yaşadığı yer olan Söke bölgesinden ve Menderes vadisinin toprak problemlerinden aldı.
  • Eserlerindeki kişileri yaşadıkları dönemden ve çevre özelliklerinden soyutlamadan zaman ve çevre betimlemeleriyle verdi. 
  • Özellikle romanlarında toplumun bütün katmanlarından tiplere yer verdi. Romanlarda küçük ayrıntıları bile sağlam bir zincirin halkaları gibi örgülemeyi başardı.
  • Eserlerinde oldukça yalın ve anlaşılır bir dil kullanır. 
  • Servetifünun, Hep, Ses, Uyanış, Bu Topraktan, Fikirler, Vatan dergilerinde yayımlanan öyküleri ile ünlenir.
  • 👀1950'de Yeni İstanbul gazetesi ve New York Herald Tribune gazetesinin ortaklaşa düzenlediği Dünya Hikaye Yarışmasında  "Sam Amca" adlı hikâyesiyle birincilik kazanmıştır.
  • "Sam Amca"yı oluşturan öykülerde değişen üretim koşullarının ortaya çıkardığı sorunları ön plana çıkardı. On çift öküzün on günde yapamayacağı işi bir günde yapan John Deereler, Massey-Haisler, Oliverler'in toprağa hâkimiyetini işledi. Bunlar yüzünden insanların ekmeklerinden oluşuna dikkatleri çekmeye çalıştı.
  • Olayları yaşamış bir kişiden dinleyerek "Kalpaklılar" romanını oluşturur. Eserde, Kurtuluş Savaşı süreci İzmir'in işgalinden başlanarak destansı bir dille anlatılır. Belgesel nitelikteki eserin dili savruktur. Eserde Hasan Tahsin Bey, Talip, Müjgan, Yusuf başlıca kahramanlardır. Roman kahramanları çoğunlukla halkın tanıdığı kişilerdir.
  • "Yılan Hikâyesi" eserinde çevredeki halk kavgalarını, ağalarla topraksız köylülerin çatışmalarını işledi.
  • "Doludizgin" romanında Türk Kurtuluş Savaşı'na değindi. Kişileri burada oldukça canlı bir şekilde tasvir eder.
  • "Bir Şehrin İki Kapısı" eserinde kasabanın ileri gelenleri ile gençler arasındaki ilişkileri ele aldı.
  • "On Binlerin Dönüşü"nde farklı fikirlere sahip üniversiteli gençlerin özellikle de İstanbul Üniversitesi çevresinde gelişen II. Dünya Savaşı yıllarındaki çatışmaları ele aldı.
  • Öykü türündeki başarısından dolayı ölümünden sonra adına bir öykü ödülü kondu.
  • Bazı eserleri Almanca, Rusça, Fransızca ve Bulgarcaya çevrildi.

ESERLERİ:

Roman

Kalpaklılar
Doludizgin
Yılan Hikâyesi
On Binlerin Dönüşü
Bir Karış Toprak
Bir Çift Öküz
Mor Ötesi
İzmir'in İçinde

Öykü

Sığınak
Telli Konak
Sam Amca
Gecenin Soluğu
Alandaki Delikanlı

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar