Ayşe Kulin Kördüğüm Romanının İncelemesi

Blog yazarımızın bu yazısında ünlü yazar  Ayşe Kulin'in çok satanlar listesindeki  Kördüğüm romanının incelemesini bulabilirsiniz.

Kördüğüm / Ayşe Kulin
Büşra TOPAL

Kördüğüm, okurken beyninizdeki bütün pencereleri sonuna kadar açmanızı sağlayacak gözünüzdeki tüm perdeleri kaldırmanızı gerektiren bir kitap. Diyaloğu bol, karmaşık bir hikayenin başından beri düğümün nasıl çözüleceğini merak ettirdiği için bir solukta okunabilecek romanlardan. 

Ne tür bir belaya bulaştığını bilmeden içinden sıyrılmaya çalıştıkça hayat her seferinde yeni bir düğümle çıktı karşısına. Romanın büyük bir kısmı, psikoloji kliniğinde kalan beynindeki boşlukları tamamlamak ve benliğine ulaşmak isteyen bir genç kadının kendi gerçeğine doğru yolculuk yapmaya çalışmasıyla başlayan hikaye bir anda polisiye kurgunun ortasına atıyor sizi.

"Hayatım, beni cehenneme savuran bir rüzgarla altüst olmuştu, böyle olmasında ne suçum ne de katkım vardı. Etrafımda neler dönüyor, bilmiyordum. Fakat tuhaf bir şekilde içinde bocaladığım çaresizlik duygusu giderek mücadele ruhuyla yer değiştiriyordu..."

Bundan yıllar sonra okunduğunda bile romanın içine şöyle bir göz atıldığında romanda geçen zamanın hangi aralıklarla yaşandığını hiç zorlanmadan anlamak mümkün. Ayşe Kulin bir kaç romanında olduğu gibi Kördüğüm'de de ülkemizin sorunlarını kaleme almış. Kördüğüm roman karakterlerinin gündemi, karakterlerin arasında da geçen diyaloglara bakılırsa 15 Temmuz sonrasını anlatıyor bizlere. Polislerin olduğu bölümlerde kimin neye verildiği hizmetin kestirilemeyişinden kaynaklı güvensizlik sorunu almıştır dile getirilmiş. Gerçekleri bize tamamen yansıtmak istemesinden dolayı Fetö de bir şekilde romanda yer almıştır. Kısacası yalnız 15 Temmuz değil son yıllarda Türkiye eleştirisini apaçık önümüze sermeye çalışmış Kördüğüm.

Tek bir dil değil de çoklu anlatıcı ağzından okumanızı sağlayan Kördüğüm olayları daha baskın bir şekilde Gizem (asıl adı Esra) ve Dr. Orhan çerçevesinden okuyucuya sunup bir bölümünde ise Dr. Cemil'e yer vermiş.

Kitabın bir başka anlatıcı daha olduğunu düşünüyorum o da sözleri Şevket Rado'ya ait olan şiirin dizeleri.

"Öyle uzak ki yerim uzakları aşıyor
Bütün özlediklerim benden ayrı yaşıyor
Ya her şeyim ya hiçim sorma dünyam ne biçim
Bir kördüğüm ki içim çözdükçe dolaşıyor."


Hümeyra’dan dinlediğimiz "Kördüğüm" şarkısı romanın ana bölüm başlıklarını da oluşturuyor.

Romanın baş kahramanı Esra sevgilisi tarafından büyük bir olayın kuryeliğini yapmakla romanın hikayesini başlatıyor. Esra içinde ne olduğunu bilmediği cipi hiç tanımadığı birine ulaştırmak için yola çıktığında takip edildiğini anlayarak kaçmaya çalışırken araba çarpmasıyla başlıyor. Geçici hafıza kaybı psikiyatri kliniği, çeşitli yalanlar, kendini koruma çabası...

Tek çabasının uzman doktor olmak olan Esra romanda doktorluğun ne kadar önemli bir meslek olduğunun altını defalarca çiziyor. Eğer doktor olmak istiyorsanız veya bu yoldaysanız kesinlikle romanı okumalısınız çünkü roman polisiye kurguyu anlattığı kadar doktorluğun zorluklarını da Esra penceresinden anlatıyor.

“Başıma gelenlere inanamıyorum, dedim. ‘İradem dışında hayatım değişiyor. Sıradan bir kızken, gizemli bir roman kahramanına dönüşüyorum.’


O trafik kazasından sonra kendisini bir çok gerçek beklediği için hiç hafızasına kavuşmak istemeyen Esra artık gerçeklerin ortaya çıkmasıyla bir o kadar korkak ama kendinden asla ödün vermediği haliyle olayların düğümünü çözmeye çalışıyor. İlk aşkının ihaneti onu çok yaralamış olsa da gerçeklerle yüzleşiyor.

Tabii ki kitap bittiğinde damakta hafif bir tat beyinde bir kaç soru bırakıyor.

Esra kördüğümü çözebildi mi?

Ve bundan sonra insanlara olan güveni tekrar olacak mı?

Kitabı bir solukta okuyacağınızdan emin bir şekilde, Ayşe Kulin'in bir başka romanın sayfalarına ulaşmak umuduyla.

Büşra TOPAL

📗Yazarımızın Diğer Yazıları