Özet Bilgilerle: 

Hz. Muhammet’in (S.A.V.) edebiyatımızda konu olarak önemli bir yer teşkil etmesinin nedeni
şüphesiz ona duyulan sevgi, samimi aşk ve bağlılıktır.

Bu sevgi ve bağlılığın bir sonucu olarak Hz. Peygamber’in doğumu, büyümesi, evlenmesi, mi’racı, savaşları, mucizeleri ve vefatı asırlar boyunca sürekli günümüze kadar işlenegelmiştir.
Başta naatlar olmak üzere Peygamber sevgisini işleyen pek çok edebi eser kaleme alınmştır.

Ayrıntılı bilgiler:

Hz. Muhammet’in (S.A.V.) edebiyatımızda konu olarak önemli bir yer teşkil etmesinin nedeni nedir? 

Türklerin İslam dinini kabul etmeleriyle yeni bir çehre kazanan edebiyatta Hz. Muhammed temel kaynaklardan biri olmuştur. İslam medeniyeti dairesinde başlangıçtan itibaren meydana getirilen her tür ve biçimdeki edebî eserde, mutlaka Hz. Peygamber’e duyulan sevgi, aşk ve bağlılığın ifadelerini bulmak mümkündür. Aslında Peygamber sevgisi, İslam milletlerinin hemen hepsinin işlediği ortak bir temadır. Denebilir ki, dünyada Hz. Muhammed kadar övülmüş, hayatının her safhası bir edebî türe kaynaklık etmiş başka bir kimse yoktur. Hz. Peygamber’in doğumu, büyümesi, evlenmesi, mi’racı, savaşları, mucizeleri ve vefatı asırlar boyunca sürekli günümüze kadar işlenegelmiştir.

                                                    

Eski Türk edebiyatında, sanat amaçlı olsun olmasın, yazılan her eserde Allah’a hamd ve senadan sonra büyük bir ekseriyetle Hz. Peygamber’e salat ve selam getirilmiş, övgülere yer verilmiştir. Manzum eserlerde ise, özellikle mesnevilerde ve divanlarda, tevhid ve münacattan sonra na’te yer verilmiş; Hz. Peygamber, çeşitli güzel yönleri ve sıfatlarıyla anılmış şefaati dilenmiştir.

Hz. Peygamber’in hayatı, nübüvveti (peygamberliği), mucizeleri ve savaşları etrafında bir edebiyatın oluşması, şüphesiz ona duyulan samimi aşktan dolayıdır. 

Milletimizin Hz. Peygamber’e duyduğu sevgi, bağlılık ve hürmet hisleri Hz. Muhammet’in (S.A.V.) edebiyatımızda konu olarak önemli bir yer teşkil etmesinin nedenidir. Bu hislerin göstergesi olan bu edebi türler arasında binlerce örneğiyle en çok kaleme alınmış olan tür ise naattir.

Hz. Peygamber’e duyulan samimi sevginin göstergesi kabul edilen, başta naatler olmak üzere O'nunla ilgili türler dolayısıyla, bütün dünya edebiyatlarında istisnasız başka hiçbir şahıs, hiçbir din veya müessese etrafında böyle asırlar boyunca devam eden zengin bir edebiyat teşekkül etmemiştir. Bu konuda Hz. Muhammed (sav) tek ve müstesnadır.

Arapça bir kelime olan naat; bir kimsede bulunan özellikleri methederek anlatmak anlamını taşır. Edebî bir terim olarak da Hz. Muhammed (sav)’in methini konu edinen, O’nu övme amacıyla yazılan manzum ve mensur eserlere verilen bir isim, bir türün adıdır. Bu tür ve adıyla ilgili iki husus öncelikle dikkati çeker. Bunlardan birincisi; ölen birinin ardından yazılan, onu hayırla yad edip övgüsünü dile getiren methiyelere edebiyatımızda mersiye veya ağıt denilirken Hz. Peygamber için kaleme alınan övgülere naat adının verilmesi O’nun daima hayatla bağlantılı, gönüllerdeki muhabbetle canlı olduğu inancının aksettirilmesidir.


Yazıya Tepkini Göster!

2 Yorumlar

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Yorum Gönderme

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar