Günlük Gazetelerin Kurulması 
İngiltere’de

 İngiltere’de XVII. Yüzyılın sonlarında Sansür Kanunu yürürlükten kaldırılmış ve bu nedenle gazete sayısı artmıştır. 1691’de denizyoluyla ulaşım ve posta hizmetlerinin ilerlemesiyle, günlük gazetelerde gelişme kaydedilmiş, haftada iki veya üç günde bir çıkan gazetelerin yerini, günlük gazeteler almıştır.

Partilerin kurulması ve siyasal hayatın önem kazanması dolayısıyla İngiltere’de ilk sürekli günlük gazete 11 Mart 1702’de Elizabeth Mallet tarafından 34X18 boyutlarında, tek sayfa olarak yayımlanan The Daily Courant’dır. 1735 yılına kadar yayınını sürdüren bu gazetenin özelliği, dış basından aldığı haberleri hiç yorum yapmadan yayımlamasıdır.

 Kraliçe Anne’ın İngiltere’sinde tam bir özgürlük havası egemen olduğundan yetenekli gazeteciler yetişmiştir. Stuart’larla Hanovre hanedanı arasında taht sorunu ile ilgili siyasi mücadelenin şiddetlenmesi sonucu gazetelerin önemi iyice anlaşılmış, Daniel Defoe, Joseph Addison, Jonathan Swift ve Richard Steele gibi yetenekli kişiler gazetecilik mesleğinin onurunu yüceltmişlerdir.


Aktüel politik olaylar üzerinde düzenli yazılar yazma geleneği Daniel Defoe ile başlamıştır. Nesir ve nazım alanındaki çeşitli yergi yazılarıyla ve romanlarıyla ün yapan Daniel Defoe (1660–1731) tarafından 10 Şubat 1704 tarihinde The Review adlı gazete çıkarılmıştır. Siyasi konulara ilişkin fikirlerin açığa vurulması ve belli başlı makalelerin okuyucuya sunulması, Daniel Defoe’nun The Review’i yayımlamasıyla mümkün olmuştur. The Review yerli ve yabancı politik olaylar hakkında kamuoyu oluşturmak amacındaydı. İkişer sütunluk dört sayfa halinde çıkan gazetenin dörtte üçünü kendisi yazıyordu. Daniel Defoe, ayrıca The Tattler (Geveze) adıyla, önlü arkalı iki sayfadan ibaret bir gazeteyi geliştirmiş, gazetesinde eğlendirici konulara, sosyal meselelere, sanat eleştirilerine, özellikle yabancı haberlere, geniş yer vermiştir. Fakat kısa süre sonra gazete denemelere daha çok yer vermiştir. Daha sonra Tattler, Sir Richard Steele’nin yönetiminde haftada üç defa yayımlanmaya başlamıştır. O tarihte Richard Steele, aynı zamanda hükümetin resmi gazetesinin yayın müdürlüğünü yapmaktaydı.

Kraliçe Anne öldükten sonra Stuart ve Hanovre hanedanları arasındaki mücadele şiddetlenmiş, Liberal partili iki yazar olan Steele ve Joseph Addison, politik gazetelerin yanında ılımlı bir basının kurulmasını sağlamışlardır. 1711 yılında ikisi birlikte günlük bir gazete olan The Spectator (Seyirci)yi çıkarmışlar. Ucuz fiyata satılan Tattler ve Spectator 25 gazeteleri sosyal, artistik ve eğlendirici yönleriyle basına yenilik getirmişler ve halkın büyük beğenisini kazanmışlardır. Özellikle The Spectator Londra basınının en başarılı örneği olmuş, 1712’den önce bazı sayıları 20–30 bin nüsha basılmıştır. 1712’de çıkarılan bir yasa ile gazetelere uygulanan pul vergisine karşı, bu gazetenin bulduğu, ilanla vergiyi hafifletme yolu, daha sonraları diğer ülkelerde benimsenmiştir.

Halkın Spectator’u beğenmesi, magazin kavramının gelişmesine büyük ölçüde etkili olmuş; ancak basının gittikçe büyüyen gücü hükümeti tedirgin etmeye başlamıştır. Bu nedenle 1712 yılında gazetelere sayfa başına bir peni pul vergisi konulmuş, bu sebeple gazete fiyatları yükselmiştir. Birçok gazete de yok olmuştur.

Richard Steele, 1713’de Liberal parti yanlısı politik bir gazete olan Guardıan’ı çıkarmıştır.


1710 yılında Examıner, 1726’da Craftsman gazeteleri kurulmuştur. Muhafazakâr basının temsilcisi olan bu gazeteler önem kazanmıştır. The Daily Advertiser (1730–1807) o zamanın Londra’sında yayımlanan birçok gazete arasında en ciddi ve oturaklı bir gazete olarak dikkat çekmektedir. Politik, sosyal ve ticari haberleri en iyi şekilde okuyucuya sunmasını bilen bu gazete, aynı zamanda büyük ölçüde reklamdan yararlanmıştır. Henry Sampson tarafından çıkarılan Public Advertiser gazetesinde, 1769–1772 yıllarında önemli politik kişiler tarafından gönderilen ve politik yergileri kapsayan 69 açık mektup (Junius) takma adıyla yayımlanmış ve bu mektuplarda Kral’a ağır eleştiriler yapılmıştır.


Bu dönemde İngiltere’de yayın özgürlüğü zaman zaman çeşitli baskı ve kovuşturmalarla büyük ölçüde kısıntıya uğramış, bazı yazarlar ve yazıları basanlar ağır mahkûmiyetlere maruz kalmıştır. Bu dönemde hoşa gitmeyen bir konuya değinen gazeteler için hükümetin tutuklama emri ve para cezası uygulama yetkisi aşırı şekilde kullanılıyor, kişileri rencide etmeyecek biçimde yayın yapılmasını öngören kanun yürürlükte bulunuyordu. 1702 yılında Daniel Defoe da hapsedilmiş ve işkence görmüştür. Gazetelere ve yazarlara uygulanan bu baskılara rağmen İngiliz halkı, gazeteleri tutmasını ve yazarları takdir edip yüceltmesini bilmiştir. Basın özgürlüğü için verilen kavganın öncüleri arasında Avam kamarasında milletvekili olan yazar John Wilkes vardır. Wilkes hükümete karşı çıkan yazılarını yayımlamak üzere 1762’de North Briton’u kurmuştur. Şiddet ve ceza uygulamasına rağmen, bu tür yayınlar durdurulamamış ve 1771’de kabul edilen bir yasa ile basına, parlamento görüşmelerini yayımlama hakkı tanınmıştır. Gazetelerin Avam Kamerası müzakerelerini izlemek için tribünlerde yer almalarına ancak 1803’de izin verilmiştir. Bir süre sonra İngiliz gazetelerinde tiyatro haberleri ve piyes analizleri verilmeye başlanmış, ancak 1780’den sonra gazetelerde gerçek eleştiri makaleleri yer almıştır.

 En uzun ömürlü gazetelerden olan Morning Post 1772’de yayın hayatına girmiştir. Yüz elli yıl İngiltere’nin en önemli gazetesi olan Morning Post, daha sonra 1937’de Daily Telegraph ile birleşmiştir. 1855’de yayın hayatına başlayan Daily Telegraph, Londra’da o tarihte yarım peniye satılan ilk gazetedir. 26 1 Ocak 1785’de John Walter tarafından The Daily Universal Register adıyla kurulan ve üç yıl sonra adı The Times olan İngiltere’nin en ünlü gazetesi de bu yüzyılın ürünüdür.

Fransa’da

XVIII. yüzyılda Fransız basını özgürlükten yoksundur. Hükümetin gazetelere uyguladığı baskılar ve gazete yayınlamak isteyenlere karşı çıkarılan çeşitli güçlükler yanında, birkaç gazetenin basın tekelini ellerinde bulundurmaları nedeniyle, gazeteler sayıları ve nitelikleri yönünden canlılık gösterememiştir.

Renaudot ailesince yayınlanmakta olan La Gazette 1 Ocak 1762’de Gazete de France adını almıştır. Bu gazete siyasal haberlerin tekelini elinde bulundurmuştur (1631–1914). Bilimsel haberlerin tekeli ise 1792 yılına kadar yayınını sürdüren Journal des Savants’a ait olduğundan, yeni gazetelerin kurulması çabaları daima engellenmiştir. Ancak Fransız halkı gazetelerde güncel haberler, özellikle tarafsız eleştiriler aramakta, artık resmi nitelikteki yayınlara karşı bıkkınlık duymakta ve bu tür gazetelerin verdikleri haberleri yetersiz bulmaktadır.

1757–1762 yılları arasında, örneğin 1757’de Le Havvres’da, 1758’de Bordeaux’da ve 1762’de Rouen’de bazı gazeteler yayımlanmış; fakat nitelik ve tirajları yönünden çok sönük kalmışlardır. XVI. Louis döneminde, aydın zümrenin istek ve baskılarıyla basın biraz canlanmış ve 1 Ocak 1777’de Journal de Paris adıyla ilk günlük gazete yayın hayatına girmiştir. Bu gazete, 1819 yılına kadar yayımını sürdürmüştür. 1779’da Paris’te 14’ü yabancı olmak üzere 41 periyodik satılmaktaydı. 1789 Devrimi’nden önceki dönemde, Fransız basınının yarı resmi, hatta resmi bir kimliğe sahip olduğu söylenebilir. 

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

Daha yeni Daha eski

Reklam

Reklamlar