ANLATIM BOZUKLUKLARI
(Sözcüklerin anlam özelliklerine göre anlatım bozukluğu) 

1. Gereksiz Sözcük Kullanılması
2. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
3. Mantık, Sıralama ve Karşılaştırma Hatası
4. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Birlikte Kullanılması
5. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
6. Deyimler ve Atasözleriyle İlgili Yanlışlar
7. Anlam Belirsizliği

(Yapısal Anlatım Bozuklukları) (Dilbilgisi) 

1. Tamlama Eksikliği
2. Öge Eksikliği
3. Ek Eylem Eksikliği
4. Yardımcı Fiil ve Eylemsi eksikliği
5. Çatı Uyumsuzluğu
6. Eklerin, Eksik ya da Gereksiz Kullanılması


(SÖZCÜKLERİN ANLAM ÖZELLİKLERİNE GÖRE ANLATIM BOZUKLUĞU)
Cümle düzeyinde anlatılmak istenenlerin açık ve anlaşılır biçimde ifade edilememesi sağlıklı bir anlaşmanın gerçekleşmemesinden ortaya çıkan yanlışlıklara, ifade bozukluklarına anlatım bozukluğu denir.

Şimdi bu konuyu iki ana başlıkta inceleyebiliriz.

A) BAĞDAŞIKLIK (Sözcük Düzeyinde Anlatım Bozuklukları)

1. Gereksiz Sözcük Kullanılması
Bir sözcük aynı anlamı karşılayan başka bir sözcükle ya da sözle aynı cümlede kullanılmışsa biri gereksizdir.

Örnek

"Bugün işe başvuruda bulundu."
("Başvurduk" denmeliydi, "bulunmak" sözcüğü gereksizdir.)


"Söz verdiğiniz vaatlerin hiçbirini yerine getirmediniz."
("Söz verdiklerinizin hiçbirini yerine getirmediniz." denmesi yeterlidir. "Vaat" zaten söz vermek demektir.)

Bir sözcük aynı cümlede bu sözcüğün anlamını ya da görevini karşılayan bir ekle kullanılmışsa sözcük gereksizdir.

Örnek
"O, İngilizce ve Almanca dillerini çok iyi konuşurdu."
("Dillerini" sözcüğü gereksiz kullanılmıştır. İngilizce ve Almanca kelimelerindeki "-ce" eki dilleri kelimesini karşılamaktadır.)

Cümleyi oluşturan sözcüklerin anlamı ya da mantığı gereği cümlede geçen bazı sözcükler gereksizdir.

Örnek

"Söylenenleri duyar duymaz oturduğu yerden ayağa fırladı."
"Kazan yapan arabada maddi hasar meydana gelmiş."

Bir sözcük cümleden çıkarıldığında cümlenin anlamında bozulma ya da daralma olmuyorsa o sözcük gereksiz kullanılmıştır.



2. Sözcüğün Yanlış Yerde Kullanılması
Sözcüğün yanlış yerde kullanılması, anlamı belirsizleştirir ya da değiştirir bu durum anlatımı bozar.

Örnek

"Alkollü araç kullanan sürücülerin dikkatine!"
("Alkollü" sözcüğü "araç kullanan" sözünden sonra gelmelidir.)

"Başbakan üç günlüğüne petrol üreten ülkelere ziyarete gidecek."
("üç günlüğüne" sözü "petrol üreten ülkelere" sözünden sonra gelmelidir.)



Yanlış yerde kullanılan sözcükler genellikle sıfat ya da zarfın yanlış kullanımıdır. Sıfatın nitelediği ya da belirttiği isimden önce; zarfın belirttiği fiil, fiilimsi, sıfat ya da zarf olan sözcükten önce gelmesi gerektiği unutulmamalıdır.



3. Mantık, Sıralama ve Karşılaştırma Hatası
Bazı cümlelerde mantık hatalarının bulunması, ifadenin bozuk olması ve kavramların önem sırasına dikkat edilmeden cümlede kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.


Örnek

"Yaşlı adam beline kadar uzamış sakallarıyla dervişi andırıyor."(Mantık yanlışlığı)

"Kararname 110'a karşı 100 oyla kabul edildi."(Sıralama yanlışlığı)

"Köpek beslemeyi, Sevil'den daha çok severim."(Karşılaştırma yanlışlığı)


4. Anlamca Çelişen Sözcüklerin Birlikte Kullanılması
Örnek
"Köy bu yola yaklaşık tam olarak bir km uzakta."
("yaklaşık" olasılık bildirir, "tam olarak" kesinlik bildirir.)

"Yiğitcan ödevini ağır ağır yapıverdi."
("yapıverdi" sözcüğündeki "-(ı)ver-" eki tezlik belirtir.)

5. Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması
Anlamları farklı olduğu hâlde aynı anlamdaymış gibi birbirilerinin yerlerine kullanılan sözcükler sözün anlam inceliğini bozmaktadır.

Örnek

"Otobüs fiyatlarının arttığını öğrenince dolmuşa bindik."
("fiyat" sözcüğü yerine "ücret" sözcüğü kullanılmalıydı.)


"Yapılan bu eylemleri azımsamamalıyız."
("azımsama" sözcüğü yerine "küçümseme" sözcüğü kullanılmalıydı.)


"Uçağın keşfedilmesiyle, uzaklar yakınlaştı."
("keşfedilmesiyle" sözü yerine "icadıyla" sözü getirilmelidir.)


☝Bazı sözcüklerin yanlış eyleme bağlanması da sözcüğün yanlış anlamda kullanılmasından kaynaklı anlatım bozukluğuna girer.


Örnek

"Onun desteği bu duruma gelmemize sebep oldu."
("Sebep olmak" olumsuz durumlar için kullanılır. "...bu duruma gelmemizi sağladı." olmalıydı.)


6. Deyimler ve Atasözleriyle İlgili Yanlışlıklar
a) Deyimdeki kişi ekinin gereksizliği anlatımı bozar.

Örnek

Gözü açım git-

---gözüm açık gidecek. (doğru)
---gözü açık gideceğim. (doğru)
---gözüm açık gideceğim. (yanlış)



b) Deyimi oluşturan sözcüklerin değiştirilmesi anlatımı bozar.
Örnek

"Bugün onun yüzünden dökülen bin parçaydı."
("dökülen" sözcüğü yerine "düşen" olmalıydı.)

"Nasıl bir insan anlayamadım, yangına kürekle gidiyor."
("kürekle" sözcüğü yerine "körükle" sözcüğü olmalıydı.)


c) Deyimin yanlış anlamda kullanılması anlatımı bozar.
Örnek
"O, eğitime gönül koymuş başarılı bir öğretmendir."
("gönül koymuş" sözü yerine "gönül vermiş" sözü kullanılmalıydı.)


"Masada ne varsa yedi. Onun kadar maymun iştahlısını görmedim."
("Maymun iştahlı" deyimi çabuk vazgeçmek anlamındadır. Bu deyim yerine "aç gözlü" deyimi kullanılmalıdır.)


7. Anlam Belirsizliği
Cümlede, bazen virgülün kullanılmaması bazen de cümlede "kendi, senin ve onun" zamirlerinin kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur.


Örnek

"Küçük (,) çam ağacının arkasına saklandı."
(Bu cümlede virgül "küçük" sözcüğünden sonra kullanılmazsa çam ağacının küçük olduğu anlamı çıkar.)

"Bu bölgenin elması ünlüdür."
(Bu cümlede "elması" sözcüğü "elma'sı" şeklinde belirtilmelidir. Maden anlamında kullanılacaksa "elmas'ı" şeklinde belirtilmelidir.)


☝Sınavda "Aşağıdaki cümlelerin hangisinde anlam belirsizliğinden kaynaklı anlatım bozukluğu vardır?" diye sorulmadığı sürece anlam belirsizliği olan seçenekleri dikkate almayınız!


B)  YAPISAL BOZUKLUKLAR
1. Tamlama Eksikliği

a) Tamlama Eklerinin Yanlış ve Eksik Kullanılması
Belirtili isim tamlamasında tamlayan ekinin (-in, -ın) kullanılmaması ve tamlayan ekinin gereksiz ve eksik kullanılması anlatım bozukluğuna yol açar.

Örnek

"Murat Bey derneğimizin üye ve ikinci başkanıdır."
("üyesi" denmelidir.)


"Çocuklardan hepsi derste yaramazlık yaptı."
("Çocuklardan" sözcüğündeki "-dan" tamlayan eki çokluk içinden birkaçı seçildiğinden kullanılır. "Çocuklardan biri" denmeliydi.)


"Yaşlıların çocuklar gibi ilgiye ve sevgiye muhtaçtır."
("Yaşlıların" sözcüğündeki "-ın" tamlayan eki gereksiz kullanılmıştır.)

"Dengeli beslenmesini bilmezseniz kilo alırsınız."
("beslenmesini" sözcüğündeki "-sini" iyelik eki yerine "-yi" ekini kullanmak doğru olacaktır.)


b) Farklı Görevdeki Sözcüklerin Ortak Tamlanana Bağlanması Anlatımı Bozar.
Bu tür tamlama yanlışlıklarında sıfat ve isim tamlamaları aynı tamlanana bağlıdır.


Örnek
"Derste hece ve serbest ölçüyü işledik."
("hece ölçüsünü" olmalıdır.)

"Bu aralar klasik ve sanat müziğine merak saldım."
("klasik müziğe" olmalıdır.)


"Pembe güller ve ağaçlar arasında gezindik."
(Bu cümlede "pembe - ağaç" tamlaması yanlış olmuştur.)


c) Tamlamada Görülen Tekillik - Çoğulluk UyumuBazı belirtisiz sıfatlardan sonra gelen isimler çoğul eki almaz. Alırsa anlatım bozukluğu olur.

Örnek

"Hayatı boyunca yüzlerce insanlar onu arkasından vurmuştu."
("yüzlerce insan" olmalıdır.)

"Pek çok öğrenciler bu duruma üzüldü."
("pek çok öğrenci" olmalıdır.)

I. Olumluluk ve Olumsuzluk Bakımından Uyuşmazlık
"Hepsi, herkes" sözcükleri cümlede özneyse yüklem olumlu, "hiçbiri, hiç kimse, kimse" sözcükleri cümlede özneyse yüklem olumsuz olur. Bazı cümlelerde aynı özne farklı iki yüklemle bağlandığında olumluluk - olumsuzluk açısından anlatım bozukluğu olur.

Örnek

"Kimse soru sormasın, kendisi yapsın."
("Herkes kendisi yapsın.")

"Hepiniz başınızın çaresine bakın, benden yardım isteyin." olmalıdır.)
("Hiçbiriniz benden yardım istemeyin." olmalıdır.

II. Kişi Uyuşmazlığı
Özne I. ve II. tekil kişiyse yüklem I. çoğul kişi olur.

Örnek
"Ben ve sen burada yine buluşursun."
("buluşuruz" olmalıdır.)


Özne II. ve III. tekil kişiyse yüklem II. çoğul kişi olur.


Örnek
"Canan ve sen bu durumu kabulleneceksin."
("kabulleneceksiniz" olmalıdır.)

Belgisiz zamirlerin I. çoğul kişi iyelik ekini alarak özne olduğu için cümlelerde yüklem III. tekil ya da I. çoğul kişi olur.


Örnek

"Hepimiz bu konu hakkında görüş bildirdik."
"Çoğumuz sınavlara katılmayı düşünmedi."


III. Tekillik - Çoğulluk Uyuşmazlığı
Özne çoğul ve insansa yüklem tekil ya da çoğul olabilir.

Örnek


"Öğrenciler tebeşirleri etrafa fırlattı(lar.)"

Özne çoğul ve insan dışında canlı ve cansız varlıksa yüklem genellikle tekil olur. Bu kurala uyulmazsa anlatım bozukluğu olur.


Örnek

"Günler günleri, aylar ayları kovaladı(lar.)"
("kovaladı" olmalıdır.)
"Tozlar havada uçuştu(lar.)"
("uçuştu" olmalıdır.)

İnsan dışındaki varlıklar kişileştirilerek özne olurlarsa yüklem tekil de çoğul da olur.


Örnek


"Kuşlar, hep bir ağızdan şarkı sözylüyor(lar.)

Sayılarla belirtilmiş öznelerin yüklemleri genellikle tekil olur.

Örnek

"Yanımdan iki adam geçti."

Üç silahşörler
Yedi cüceler
Kırk haramiler
Kalıplaşmış sözlerdir. Bu şekilde kullanılması yanlış değildir. 

Özne çoğul anlamlı belgisiz zamir ya da belgisiz sıfatlarla oluşturulmuş sıfat olduğunda yüklem genellikle tekil olur.


Örnek
"Birçoğu, bu fikirleri beğenmedi."
"Birkaç iyi adam gidiyorduk kızlara."



a) Tümleç Eksikliği


Yüklemlerin bir ögeyi ortak almasından kaynaklanan anlatım bozukluğudur.


I. Nesne Eksikliği
Genellikle sıralı cümlelerde görülür. Sözcük birinci cümlede nesne haricinde herhangi bir ögeyken ikinci cümlede sözcüğün nesne olmasına rağmen kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur.


Örnek

"Yasalara göre paranın üzerine yazı yazmak, yırtmak yasaktır."
("parayı yırtmak" olmalıdır.)

"Gençlerin sorularını yanıtlayarak, yönlendirirdi."
("gençleri yönlendirirdi" olmalıdır.)


II. Dolaylı Tümleç Eksikliği

Örnek



"Arkadaşının sıkıntı çektiğini biliyor, her konuda yardımcı olmaya çalışıyordu."
("ona her konuda---" şeklinde olmalıdır.)



"Sahile yaklaşıyor muyuz uzaklaşıyor muyuz?"
("Sahilden uzaklaşıyor muyuz?" olmalıdır.)


b) Yüklem Eksikliği
Sıralı cümlelerde her iki cümleyi de karşılamadığı hâlde yüklemin ortak kullanılması anlatım bozukluğuna neden olur.


Örnek
"Mercimek çorbasına tuz ve limon sıkmış."
("tuz atmış" olmalıdır.)




"Ben ona abla, o bana kardeşim derdi."
("abla derdim" olmalıdır.)


3. Ek Eylem Eksikliği
Sıralı cümlelerde ek eylemin kullanılmaması anlatım bozukluğuna neden olur.

Örnek
"Söylediklerinde kararlı ama ısrarcı değildi.
("kararlıydı" olmalıdır.)


"Oyuncular başarılı ama yetenekli değildi."
("başarılıydı" olmalıdır.)


4. Yardımcı Fiil ve Eylemsi Eksikliği
Bazı cümlelerde kullanılması gerektiği hâlde, yardımcı fiillerin ve fiilimsilerin kullanılmaması ya da aynı görevde kullanılan fiilimsilerin farklı eklerle türetilmesi anlatım bozukluğuna neden olur.

Örnek

"Sınırları çizilmiş ve kuralları belirlenen bir program."
("çizilmiş" sözcüğü "çizilen" ya da "belirlenen" sözcüğü "belirlenmiş" şeklinde düzeltilmelidir.)


"Yaşlı ve hasta kişilere yardım eder ve onların dertleriyle ilgilenirdi.
("yardım eder" olmalıdır.)


5. Çatı Uyumsuzluğu
Birleşik ya da sıralı cümlelerde yan cümleciklerin yüklemleri ile temel cümlenin yüklemi çatı bakımından aynı olmalıdır. Bu kurala uyulmazsa anlatım bozukluğu olur.


Örnek

"Bütün bunlara çözüm bulunarak sonuca ulaşmalıdır."
("ulaşılmalıdır" olmalıdır.)


"Sözlere kulak verilmişse de bir şey anlaşılamamış."
("kulak verilmişse" olmalıdır.)


6. Eklerin, Eksik Ya Da Gereksiz Kullanılması

Örnek

"Anneni ilgilendiren senin sınavı kazandığındır."
("kazanmandır" olmalıdır.)

"Gemiden inen turistlerin giriş işlemleri yapmaya başlandı."
("yapılmaya" olmalıdır.)


Kaynak: www.superetut.com

Yazıya Tepkini Göster!

Bir Yorum Yaz

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.

أحدث أقدم

Reklam

Reklamlar