5 Mar 2016

9.SINIF DİL VE ANLATIM KİTABI CEVAPLARI,MEB,126.SAYFA CEVAPLARI

Reklamlar

126.SAYFA
ANLAMA-YORUMLAMA
3. ETKİNLİK

WWW.EDEBİYATFATİHİ.NET

a. “Geleceğini biliyordum.” cümlesi aşağıdaki hikâyeden alınmıştır. Bu cümleden hikâyenin ne anlat­tığını tam olarak anlayıp anlayamadığınızı belirtiniz.

Tek başına söylendiği zaman hikayenin içinde ne anlatıldığı anlaşılmaz.Cümleler metnin bağlamında anlam kazanır.
GELECEĞİNİ BİLİYORDUM

Savaşın en kanlı günlerinden biri. Asker, en iyi arkadaşının biraz ileride kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye bile siperin üzerinde tutamayacağı ateş yağmuru altındaydılar. Asker teğmene koştu ve “Komutanım, fırlayıp arkadaşımı alıp gelebilir miyim?” dedi. Delirdin mi der gibi baktı teğmen.

“Gitmeye değer mi? Arkadaşın delik deşik olmuş, büyük olasılıkla ölmüştür bile, kendi hayatını da tehlikeye atma sakın.” Asker ısrar etti ve teğmen “Tamam!” dedi. “Git o zaman.” İnanılması güç bir mucize, asker o korkunç ateş yağmuru altında arkadaşına ulaştı. Onu sırtına aldı ve koşa koşa döndü, birlikte siperin içine yuvarlandılar.

Teğmen kanlar içindeki askeri muayene etti, sonra onu sipere taşıyan arkadaşına döndü: “Sana hayatını tehlikeye atmana değmez demiştim, bu zaten ölmüş.”

“Değdi komutanım.” dedi asker.”

“Nasıl değdi? Bu adam ölmüş görmüyor musun?” dedi teğmen.

Asker: “Yine de değdi komutanım. Çünkü yanına ulaştığımda henüz sağ idi. Onun son sözlerini duy­mak, dünyaya bedeldi benim için.” Arkadaşının son sözlerini hıçkırarak tekrarladı: “Dostum! Geleceğini biliyordum, geleceğini biliyordum!”

Anonim

b. “Geleceğini biliyordum.” cümlesinin tek başına verildiği zamanki anlamıyla, metnin içinde kazandığı anlamını karşılaştırarak cümlelerin metin içinde tamamlanan bir anlam birimi olup olmadığını açıklayınız.

Tek başına verdiği anlamla metin içindeki anlamı birbirinden farklı olacaktır.Çünkü cümleler metin içinde anlam kazanır.
4. ETKİNLİK

“Öykü, gerçeği sanatın süzgecinden geçirerek yeniden biçimlendirir.” cümlesi öznel;

“Öykü romana göre hacmi daha dar yazın türüdür.” cümlesi nesnel;

“Mevlânâ: “Komşularından av kapmak aslanlara ayıptır, köpeklere değil.” dedi.” cümlesi doğrudan;

“Mevlânâ, komşularından av kapmanın aslanlara ayıp köpeklere ayıp olmadığını söyledi.” cümlesi dolaylı anlatımlıdır.

“Konuşma insanın aklını kullanma sanatıdır.” cümlesi tanım;

“Kuşlar ayaklarıyla; insanlar dilleriyle yakalanırlar. (T. Fuller)” cümlesi karşılaştırma;

“Akdenizin üstünde, daima, top top ak bulutlar sallanır.” cümlesi betimleme cümlesidir.

■ Siz de değişik metinlerden yukarıdaki cümle türlerine örnekler bulup defterinize yazınız. Bu cüm­lelerin bulundukları metne katkılarını açıklayınız.
Yargılarına göre cümle türleri
ÖZNEL ANLATIM
Kişiden kişiye değişen yargıların kullanıldığı anlatıma öznel anlatım denir. Öznel anlatımda yargılar kanıtlanamaz. Çünkü söyleyenin beğenilerini, duygu ve yorumunu taşır. Öznel anlatım daha çok, edebî metinlerde kullanılır.
“Bence” ile başlayan cümleler, “öznel” anlatımın tipik örneğidir. Öznel ve nesnel yargılı cümleleri ayırt ederken, yapmanız gereken yalnızca cümleye “Acaba ben buna itiraz edip, bence öyle değil böyledir gibi bir yanıt verebilir miyim?” şeklinde yaklaşmaktır. Bu yaklaşım, cümlenin genel geçer bir olguyu mu yoksa kişiden kişiye değişen bir görüşü mü dile getirdiğini ortaya koyacaktır.
“Bu şirin sahil kasabası yaz aylarında kalabalıklaşır.” cümlesinde öznellik vardır. Burada “şirin” sözü kişisel bir ifadedir. Bir başkası bu kasabayı “şirin” bulmayabilir.


NESNEL ANLATIM
Kişiden kişiye değişmeyen yargıların kullanıldığı anlatıma nesnel anlatım denir. Nesnel anlatımda yargıların doğruluğu veya yanlışlığı kanıtlanabilir. Çünkü bu anlatımda söyleyenin beğenileri, duygu ve yorumu yer almaz. Nesnel anlatım bilimsel metinlerde kullanılır.
“Bu sahil kasabası yaz aylarında kalabalıklaşır.” cümlesinde ise nesnellik vardır. Cümlede kişisel duygu ve düşünceye yer verilmemiştir.
Karışık örnekler
Dostluğun olmadığı yerde insanca hiçbir değerin gelişebileceğine inanmıyorum.(Öznel)
- Oyunda dört kadın, üç erkek oyuncu rol almış. (Nesnel)
- Dostluk, insanın ve insanlığın en büyük, ne yüce değerlerinden biridir. (Öznel)
- Öykünün yanı sıra birçok şiir yazmış, bunlardan bazıları bestelenmiştir. (Nesnel)
- Şairin, sesini daha geniş kitlelere duyurabilmesi için dergilerde daha sık görülmesinde yarar var. (Öznel)
- Köyden kente yapılan göçler her yıl biraz daha artmakta, bu nedenle kentlerde konut sorunu ciddi boyutlara ulaşmaktadır. (Nesnel)
- En iyi tatil, ormanda yapılan tatildir. (Öznel)
- Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u aldığında 21 yaşındaydı. (Nesnel)
- İyi bir romancı, şiir yazamaz; ama iyi bir şair, roman yazabilir. (Öznel)
- Türkiye Avrupa Topluluğu’na girebilmek için çeşitli girişimlerde bulundu. (Nesnel)
ÖZNEL CÜMLELER:
* Yeşilliklerin içinde bir dere kenarı, insana huzur verir.
* Bu uçsuz bucaksız deniz, insana yaşamdaki zavallılığını anımsatır.
* Başarılı olmak için, her şeyden önce başarıya koşullanmak gerekir.
* Oltayı atıp saatlerce beklemek bana zaman kaybı gibi geliyor.
* Cahit Sıtkı’nın şiirlerinin tadı başka bir ozanda yoktur.
* Kendisine yapılan iyiliği takdir etmeyecek insan yoktur.
* Sanatçıların çocukluk anılarının anlatıldığı bu kitap herkesin ilgisini çekecek nitelikte.
* Çok iyi bir insandır.
NESNEL CÜMLELER:
* Türkçe alfabede 29 harf vardır.
* Şinasi’nin yazdığı Şair Evlenmesi, Türk edebiyatında ilk tiyatro örneğidir.
* Türkiye’de ilköğretim 7 yıl önce 8 yıla çıkarıldı.
* Zeytinin en çok yetiştiği bölge Ege’dir.
* Bursa nüfus yönüyle Türkiye’nin beşinci büyük kentidir.
* Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun şiir türünde yapıtı yoktur.
* Nurullah Ataç yazılarında “ve” bağlacını kullanmamıştır.
* Ülkemizdeki tiyatro izleyicisi sayısında bu yıl artış oldu.
* Türkiye’nin yıllık ithalatı, ihracatından fazladır.


SOMUT ANLATIM
Yazarın, okurun beş duyusuna seslenen bir anlatım kullanmasına somut anlatım denir. Somut anlatımla yazar, okurun daha çok görme, işitme, koklama, duyma ve tatma duyularına seslenir.
“Çocuklar bahçede top oynuyor.” cümlesinde gözlemler aktarılmıştır. Somut anlatımdır.
SOYUT ANLATIM
Yazarın, duygu veya düşünceyi beş duyu ile algılanamayan kavramlardan hareketle anlatmasına ise soyut anlatım denir.
“Oyun oynayan çocukların tatlı neşesi ve coşkusu hepimizi sardı.” cümlesinde duygular aktarıldığından soyut bir anlatım vardır.
Soyut bir sözcüğün anlam genişlemesi yoluyla somut bir anlam kazanmasına somutlama; somut anlamlı bir sözcüğün anlam genişlemesiyle soyut anlam kazanmasına soyutlamadenir.
KİŞİYE GÖRE ANLATIM
Kişiye göre anlatımın birinci ve üçüncü kişili anlatım olmak üzere iki çeşidi vardır.
Birinci kişili anlatımda, çoğunlukla olayların kendi çevresinde döndüğü ya da kendisine bağlandığı asıl kişi vardır. Bu anlatımda “ben ve biz” sözcükleri kullanılır. Kişi başından geçenleri, gözlem ve izlenimlerini yazar olarak aktarır.
“Sabah erkenden kahvaltımı yaptım ve deniz kenarına balık tutmaya indim”, cümlesinde birinci kişili anlatım vardır.
Üçüncü kişili anlatımda, çoğunlukla “sen, siz, o ve onlar” sözcükleri kullanılır. Bu anlatımda yazar, başkalarından, onların yapıp ettiklerinden bahseder.
“Sabah erkenden kalkıp kahvaltısını yaptı, araç ve gereçlerini alarak deniz kenarına balık tutmaya indi.” cümlesinde ise üçüncü kişili anlatım vardır.


DOĞRUDAN VE DOLAYLI ANLATIMLI CÜMLELER
Doğrudan (Dolaysız) Anlatım : Söylenenleri biçimsel bir değişikliğe uğratmadan, kişilerin söylediği ya da sözün söylendiği biçimde, olduğu gibi aktaran cümlelerin anlatımına denir. Başka deyişle de "Doğrudan anlatım" 1. tekil kişinin kendi duygu, düşüncelerini kendisine ait sözcük­lerle belirtilmesiyle oluşan bir anlatımdır.
“…” dedi. = kişinin sözünü aynen / doğrudan almakla yapılır.
a-Kişinin kendi duygu, düşünce ve bilgilerini yine kendi sözcük ve cümleleriyle anlatması:
Babam da annem de bu köyde doğup büyümüşler.
Köyümüz An­kara'ya yetmiş kilometre uzaklıkta, küçük, şirin bir orman köyüdür.
Bu romanı ortaokul sıralarında okuduğumu hatırlıyor gibiyim.
Çağdaş toplumda mülkün temeli adalet, en güvenilir kılavuz da bilim olmalıdır.


b- Başkalarının sözlerinin; düşünce ve duygu dokusu, cümle kuruluşu değiştiril­meden aynen alıntılanıp aktarılması:
Örnekler:
Babam: "Annen de ben de bu köyde do­ğup büyüdük." derdi.
Arkadaşım: "Ben de o romanı ortaokul üçüncü sınıftay­ken okumuştum." diyor.
Hazreti Muhammet: "İlim öğrenmek kadın erkek her Müslümana farzdır."; Atatürk de: "Hayatta en hakiki mürşit ilimdir." der.


Dolaylı Anlatım: Bir sözün kişi, zaman, anlatıcı değişiklikleriyle aktarılan biçimidir. Bu anlatım biçimiyle kurulan cümlelere daha çok roman, öykü gibi anlatımsal türlerde, olayların yazar tarafından anlatılmasında rastlanır.
… diğini söyledi. = kişinin sözünü dolaylı olarak almakla yapılır.
Örnekler :
Ahmet, buralarda kışların çok sert olduğunu söyledi. (Dolaylı)
Ahmet, “Buralarda kışlar çok sert geçiyor.” dedi. (Doğrudan)


En iyi romanlar, bir bunalım döneminde yazılır, der Dostoyevski. (Doğrudan)
En iyi romanların bir bunalım döneminde yazılacağını söylüyor Dostoyevski (Dolaylı)


Turgut Uyar : "Nobel Ödülünü kazanan bu yazarı, en içten dileklerimle kutlarım." Diyor. (Doğrudan)
Turgut Uyar, bir yazısında , Nobel Ödülü kazanan bu yazarı en içten dilekleriyle kutladığını belirtiyor. (Dolaylı)


YORUMLAMA BİLDİREN CÜMLELER
Yorumlama, görülüp duyulanlardan anlatıcının kendince bir anlam çıkarması, açıklama yapmasıdır. Yorumlama, bu özelliğiyle kişisel, öznel bir değerlendirmedir. Örnek :

Edip Cansever'in şiirleri sürekli bir açılım ve gelişim içinde görülüyor.
Eğitim bir okul sorunu değildir, o insanın kendisinde taşıdığı bir eylemdir.
Ne zaman yüzüne baksam gözlerini kaçırıyor, sanki benden bir şeyler saklıyor.

DEĞERLENDİRME CÜMLELERİ
Değerlendirme özelliği taşıyan cümlelerde anlatıcı; bir yapıt , bir sanatçı, bir olayla ilgili olumlu ya da olumsuz belirlemeleri anlatır.
Örnek :

Yazarın bu romanında çok etkileyici bir anlatım var.
Yazar, sürekli gerilimler yaratarak okurun ilgisini hep canlı tutuyor.
Son sergideki resimlerinde, yeşil tonları kırmızı tonlardan daha çok kullanmış.

TANIM CÜMLELERİ
Tanımlama; bir kavramı, bir durumu nitelik ve özellikleriyle belirleme, işlevini gösterme ya da onu benzerlerinden ayıran ayırıcı yönlerini göstermeye denir. Bu amaçla kurulan cümlelere de tanım cümlesi denir. Bir kavramın, bir varlığın anlatıldığı cümleye "Bu nedir?", "Bu şey nedir?" sorusunu yönelttiğimizde yanıt alabiliyorsak bu cümle bir tanım cümlesidir. Örnek :

Roman, olmuş ya da olabilecek olayları anlatan uzun bir edebiyat eseridir.
Sanatsal yaratımın temeli, doğayı taklit etmek değil, yeniden biçimlendirmektir.
Cahillik ve bilgisizlik bir toplumu içten içe kemiren bir kurttur.

KARŞITLIK BİLDİREN YARGILAR
Bazı cümlelerde birtakım olay ya da olguların karşıt özellikleri verilir. Karşıtlara yer vermek, anlatımı belirgin kılar. Örnek :

Dışarısı günlük güneşlik, halbuki burada paltolarımız bile bizi ısıtmaya yetmiyor.
Ağlarım hatıra geldikçe gülüştüklerimiz.
Bir vardı, bir yok oldu; böyledir dünyanın hali.


Karma Örnekler:
Ali: "Bu kitabı iki kez okudum." dedi. (Doğrudan Anlatım)
Başbakan: "Kıbrıs, bizim toprağımızdır." dedi. (Doğrudan Anlatım)
Ben bu işin böyle yapılmasını istemedim, dedi. (Doğrudan Anlatım)
Bernard Shaw, düşünmenin ruhun kendisiyle konuşması olduğunu söylerdi. (Dolaylı Anlatım)
Bu konuda atalarımız: "Cesurun bakışı, korkağın kılıcından keskindir." der. (Doğrudan Anlatım)
Çiçero'nun "Bir yerde yaşam varsa orada umut da vardır." sözü çok hoşuma gider. (Doğrudan Anlatım)
Dersten sonra etüt yapacağız, dediler. (Doğrudan Anlatım)
Deskartes'in: "Düşünüyorum öyleyse varım." sözü çok ünlüdür. (Doğrudan Anlatım)
Doktor, babama ilaçları mutlaka içmesi gerektiğini tembih etti. (Dolaylı Anlatım)
En iyi romanların bir bunalım döneminde yazılacağını söylüyor Dostoyevski (Dolaylı Anlatım)
Kadın, arkadaşının kulağına eğilerek: "Birazdan kalkalım mı?" diye fısıldadı. (Doğrudan Anlatım)
Onunla bir daha konuşmayacağını söyledi. (Dolaylı Anlatım)
Öğretmen, Ali'ye: "Arkadaşına söyle, yarın ödevini mutlaka getirsin!" dedi. (Doğrudan Anlatım)
Öğretmen:" Bu test sorularını evde çözeceksiniz." dedi. (Doğrudan Anlatım)
Profesör Fuat Köprülü: "Bütün Türk edebiyatı bir yana, Dede Korkut Kitabı bir yana." derdi. (Doğrudan anlatım)(Profesör Fuat Köprülü'nün sözü aynen aktarılmıştır.) Profesör Fuat Köprülü; tek başına Dede Korkut Kitabının, bütün Türk edebiyatı eserlerine bedel olduğunu söylerdi. (Dolaylı anlatım) (Profesörün düşüncesi bozul­mamıştır; cümlesi değiştirilerek yazarın cümlesi içerisinde eritilmiştir. "Olduğunu" fiilimsisine dikkat ediniz. Dolaylı anlatımda "-diğini" "-eceğini" ekleri ve benzerleriy­le kurulmuş fiilimsiler kullanılır.)
Söylediklerimizi bir başka örnekle özetleyelim: Dede Korkut Kitabı, Türk edebiyatı­nın en önemli eseridir. (Doğrudan anlatım) (Kişi kendi düşüncesini, kendi sözcükle­riyle anlatmıştır.)
Turgut Uyar, bir yazısında , Nobel Ödülü kazanan bu yazarı en içten dilekleriyle kutladığını belirtiyor. (Dolaylı Anlatım)
Yazar, sanatçı olunabilmek için çok çalışılması gerektiğini vurguladı. (Dolaylı Anlatım)
Okul müdürü: “Okullar 16 Haziranda tatile girecek.” Dedi (Doğrudan anlatım)
“Müdür, okulların haziranda tatile gireceğini söylemiş.” (Dolaylı Anlatım)


9.SINIF MEB DİL VE ANLATIM KİTABI CEVAPLARI 2015-2016 , 9.SINIF DİL VE ANLATIM MEB yayınları CEVAPLARI SAYFA , cevapları, kitap cevapları sayfa sayfa SAYFA, 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 
25, 26, 27, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51, 52, 53, 54, 55, 56, 57, 58, 59, 60, 61, 62, 63, 64, 65, 66, 67, 68, 69, 70, 71, 72, 73, 74, 75, 76, 77, 78, 79, 80, 81, 82, 83, 84, 85, 86, 87, 88, 89, 90, 91, 92, 93, 94, 95, 96, 97, 98, 99, 101, 102, 103, 104, 105, 106, 107 108, 109, 110, 111, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 119, 120, 121, 122, 123, 124, 125, 126, 127, 128, 129, 130, 131, 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138, 139, 140, 141, 142, 143, 144, 145, 146, 147, 148, 149, 150, 151,  152, 153, 154, 155, 156,, 157, 158, 159, 160, 161, 162, 163, 164, 165, 166, 167, 168, 169, 170, 171, 172, 173, 174, 175, 176, 177, 178, 179, 180, 181, 182, 183, 184, 185, 186, 187, 188, 189, 190, 191, 192, 193, 194, 195, 196, 197, 198, 199, 200, 201, 202, 203, 204, 205, 206, 207 208, 209, 210, 211, 212, 213, 214, 215, 216, 217, 218, 219, 220, 221, 222, 223, 224, 225, 226, 227, 228, 229, 230, 231, 232, 233, 234, 235, 236, 237, 238, 239, 240, 241, 242, 243, 244, 245, 246, 247, 248, 249, 250, 251,  252, 253, 254, 255, 256, 257, 258, 259, 260, 261, 262, 263, 264, 265, 266, 267, 268, 269, 270, 271, 272, 273, 274, 275, 276, 277, 278, 279, 280, 281, 282, 283, 284, 285, 286, 287, 288, 289, 290, 291, 292, 293, 294, 295, 296, 297, 298, 299,

Artikel Terkait

Yorumları Göster
Yorumları Gizle

YORUM YAPARAK SORU SORABİLİR veya KATKIDA BULUNABİLİRSİNİZ...

1) Yaptığınız yorum biz onayladıktan sonra görülecektir.
2) Yazım kurallarına mümkün olduğunca dikkat ediniz.
3) Kullandığınız üslubun kişiliğinizi yansıttığını unutmayınız.
4) Yorumunuza emoji eklemek için "Emoticon" butonuna tıklayın.
5)Yorumunuza gelecek cevabı takip etmek beni bilgilendir kutucuğunu işaretleyebilirsiniz.


EmoticonEmoticon

Edebiyat yazılılarında başarınızı artırın, kanalımıza abone olun!